SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Libya'da yağma savaşları           (gösterim sayısı: 2.801)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
proleter
[ tek yol devrim ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 16.08.2013
İleti Sayısı: 406
Konum: Yalova
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: proleter
Konu Tarihi: 23.11.2013- 17:05


Diktatörlerin gittiği ancak diktatörlüğün yerli yerinde durduğu ülkelerde yeni diktatörün kim olacağı üzerine kavgalar yaşanmaya başladı. Kendine özgü koşullarıyla birlikte Libya'da da uzun bir süredir benzer savaş yaşanıyor.

Resim Ekleme

Arap coğrafyasında başlayan isyan dalgası birçok gerici diktatörlüğü sarstı ve onyıllardır sömürü ve devlet terörüyle koltuklarında oturan diktatörleri yerinden etti. Ancak halk ayaklanmalarının devrimci bir önderliğe sahip olamamaları, ayaklanan işçi ve emekçilerin başlıca handikabı idi. Diktatörlerin gittiği ancak diktatörlüğün yerli yerinde durduğu ülkelerde yeni diktatörün kim olacağı üzerine kavgalar yaşanmaya başladı. Kendine özgü koşullarıyla birlikte Libya'da da uzun bir süredir benzer savaş yaşanıyor.

Libya çölünde "Arap Baharı" kısa bir sürede kışa döndü. Kaddafi diktatörlüğüne karşı yapılan gösterilerde insiyatif cihatçı çetelerin ve savaş ağalarının eline geçti. Silahlı çeteler ve bazı aşiretlerin Kaddafi güçleri karşısında başarı kazanamamaları üzerine yardıma hemen NATO yetişti. NATO birçok sivili de katlederek, Kaddafi'yi devirdi ve Libya'da çetelerin savaşı kazanmasını sağladı. Ancak kırılgan bir yapıya sahip olan bu ülke otoritenin çökmesi ile birlikte iki yıldır çalkantılar içerisinde ve çetelerin hakimiyetinde. Hakimiyetinde diyebiliriz keza milisler Başbakan'ı dahi gözaltına alabilecek kadar sahaya hakim konumdalar. İşbirlikçi hükümet temelsiz tehditlerle bu milisleri durdurmaya çalışıyor, milislerin bu tehditlere cevabı ise meclisi, kamu binalarını kuşatmak biçiminde olabiliyor.

Geçtiğimiz günlerde halkın Libya'daki bu çete hakimiyetine karşı gösteriler düzenlemesi, ve çetelerin bu gösterilere ateş açması sonucu 50 civarında kişi hayatını kaybetti, yüzlerce kişi ise yaralandı. Gösteriye yapılan saldırıdan sonra halk silahlanarak milislere yanıt vermek üzere geri döndü ve büyük çatışmalar yaşandı. Daha sonra Trablus'ta genel grev ilan edildi ve halk milislere karşı birçok yerde barikatlar kurdu. Libya devleti (!) ise taraflara itidal çağrısı yaparak araya girmeye çalışıyor. Bu vahşi saldırıda havan topu ve roket dahi kullanan milisler belli ki silahlarından caymak isyemiyorlar, bu yüzden akacak petrolden paylarına düşeni vermemek için halkın kanını akıtmaktan çekinmiyorlar.

Daha önce yaşanan bazı örnekleri de hatırlarsak Libya'ya özgü NATO demokrasisinin nasıl işlediğini biraz daha iyi anlayabiliriz. Yakın bir zamanda Libya Başbakanı Zeydan, silahlı gruplarca kaçırılmış ve birkaç gün alıkonulmuştu. Bu olaydan hemen önce ise ABD komandoları terör operasyonu bahanesiyle Libya topraklarına girerek operasyon gerçekleştirmişti. Libya Başbakanı operasyondan dolayı ABD'den açıklama beklemiş ancak Washington'dan gelen açıklamalar operasyonun Libyalılar ile birlikte gerçekleştirildiği yönünde olmuştu. Geçtiğimiz günlerde ise Libya istihbaratının başındaki isimlerden Mustafa Nuh Türkiye seyahatinden dönerken yine çeşitli silahlı gruplar tarafından gözaltına alındı.

Kısacası Libya'da emperyalist saldırı sonrası merkezi otorite diye bir kurum kalmadı. Bu yüzden ülke aşiret ve milis güçleri tarafından küçük devletçiklere bölünmüş bir durumda. Merkezi şehirlerde dahi devletin kayda değer bir gücü yok. İki yıldır milislere 'silahlarınızı bırakın' çağrıları karşılıksız kalıyor. Hatta bunun üstüne çağrıyı yapanlar gözaltına alınıp sorgulanıyorlar. Çeşitli bölgeler petrol gelirinin kendisinde kalması için özerk yönetimler kurduklarını açıklıyorlar. Kaddafi'nin NATO bombardımanıyla gidişiyle gelen 'NATO tipi özgürlük' güvenlik olmadığı için kutlanamıyor.

Libya Kaddafi döneminde de profesyonel bir orduya sahip değildi. Kaddafi ittifak kurduğu aşiretler ve paralı askerler ile otoritesini yıllarca devam ettirebilmişti. Ancak Kaddafi düşünce etnik, feodal yapının karışık olduğu ülkede bu sebeple eline silah alan gruplar istediği yerlerde kendilerine özerklik ilan ederek devletçikler kuruyorlar. NATO saldırısıyla birlikte otorite çökünce özellikle petrol kaynağı bol olan bölgeler bu yüzden rahatlıkla özerklik ilan edebiliyor, yine bu yüzden çeteler, milisler ülkede cirit atıyor.

Bunların haricinde iç savaş ve NATO saldırısı ülkeyi cihatçı çetelerin ana üslerinden biri konumuna getirdi. ABD Büyükelçisi cihatçılar tarafından bombalı saldırı ile öldürüldü. ABD'nin "özgürlük savaşçıları" bir kez daha kendisini vurdu. Daha sonra Suriye ve Mali'ye buradan binlerce militan ve silah akışı yaşandı. Bu yüzden ABD, Suriye'de daha ılımlı 'özgürlük savaşçıları' ile çalışmayı seçti. Verdiği silahların kendisine dönmesinden çekinmeye başladı. Ancak çeteler merkezi bir otoritenin omadığı ülkede uzun bir süre daha cirit atmaya devam edecek, burayı uluslararası cihat için sağlam bir üs olarak kullanacaklar.

Emperyalistlerin saldırısı vaadedildiği gibi ne özgürlük ne de demokrasi getirdi. Keza NATO bombaları ile amaçlanan zengin petrol ve doğalgaz kaynaklarının üzerine rahatça konabilmekti. Ama empertyalist müdahale sonrası Libya dikensiz gül bahçesine dönüşmedi. İlerleyen zamanlarda Libya'daki kaos ABD ve Avrupalı emperyalistleri daha da sıkıştırabilir. ABD uzun bir süreden beri Libya'yı İnsansız Hava Araçları ile izliyor. Yakın bir zamanda Libya'da kendilerine bağlı, enerji akışının güvenliğini sağlayabilecek silahlı güçler yaratacaklar. Pentagon'dan bazı yetkililer 5-7 bin arası Libyalıya askeri eğitim vereceklerini açıkladılar. Muhtemelen birçok ülkede yaptıklarına benzer nokta operasyonlarını Libya'da devam ettirecekler. Hatta petrol ve doğalgaz akışının güvenceye alınması için 'barış gücü' bile yollayabilirler.

Emperyalistlerin Libya oyunu istedikleri gibi yaşanmadı. İşbirlikçi güçlerin de öyle. Oysa en başından belli olan bir şey vardı. Libya çölünde klasik bir devlet yapısı dahi yok iken onlarca yerel aşiret, milis gücü ve "baharla gelen" cihatçı örgütler bu ülkeyi kaosa sürükleyecek, büyük bir yağma mücadelesine girişeceklerdi. Bundan sonra Batılı güç merkezleri için pirincin taşını ayıklamak epey zor olacak. Tabi bu enerji akışının devamlılığı, enerji tekellerinin karlarına da bağlı. Tekeller isrediklerini alabiliyorlarsa Libya'nın parçalanması yahut yeni bir iç savaş yaşanması pek de umurlarında olmayacaktır.

Libya'nın kısa vadede bu kaostan çıkabilmesinin yolu gözükmüyor. Keza otorite boşluğu üzerine binlerce savaş ağası, aşiret ve petrol devletçikleri gün geçtikçe kendi otoritelerini sağlamlaştırmaya çalışacaklar. İşbirlikçi yönetimin de emperyalistlerin yardımı ve silahları olmadan işin içinden çıkabilmesi imkansız. Emperyalistlerin olaya el atması dahi bu kaosun önüne set çekemeyecek. Çünkü güvenilir enerji akışı için yeni bir diktatör yaratmak dahi emperyalistler için Libya'da epey zamanı gerektirir. Ama onlarda kendilerince durum okuması ile taşlarını oynayacaklar. 'Hayati' çıkarları gerektirdiğinde ise yeni askeri saldırılara ve işgallere girişebilirler.

Libya'daki arap saçını çözebilecek başlıca güç ise işçi ve emekçilerin birliğidir. Ülkedeki kaosu ancak emekçilerin anti-emperyalist anti-kapitalist mücadelesi durdurabilir. Binbir çeşit feodal aşiret yapısının, birçok etnik grubun bulunduğu Libya'da yegane barış halkların emperyalist canilere ve yerli işbirlikçilerine karşı vereceği savaştan geçiyor.

Kızıl Bayrak




Bu ileti en son proleter tarafından 23.11.2013- 17:06 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Çanakkale Savaşları özelinde sorulması ve yanıtlanması gereken asıl soru ne? melnur 0 550 19.03.2022- 06:47
Etiketler   Libyada,   yağma,   savaşları
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS