Konu Tarihi: 03.12.2013- 15:35

---

Ethem Sarısülük Davası: Katil yine perukla çıktı, savcı ve hakim uyudu, mahkeme davadan çekildi!




Ethem Sarısülük Davası’nın üçüncü duruşmasının görüleceği Ankara Adliyesi polis tarafından kuşatıldı. Duruşma salonunda savcı ve hakim uyurken, Ahmet Şahbaz pervasızca davrandı. Adalet arayanlar adliye önünde, Çapul Tv Ankara Adliyesi önünde canlı yayında



Haziran Direnişi’nde Kızılay Meydanı’nda polis Ahmet Şahbaz tarafından katledilen Ethem Sarısülük ile ilgili davanın üçüncü duruşması Ankara Adliyesi’nde başladı.



Duruşma sabah duyurulduğu üzere 10.00′da başladı. Duruşmanın başlamasının ardından katil polis Ahmet Şahbaz telekonferans yoluyla mahkemeye bağlandı. Bıyığı ve gözlüğü olduğu görülen ancak her ikisinin de takma olup olmadığı anlaşılamayan Şahbaz’ın ilk sözü “ön lisans mezunuyum” oldu.

Kimlik kontrolü talebine savcıdan itiraz

Şahbaz’ın mahkemeye bağlanması üzerine Sarısülük’ün avukatları kimlik kontrolü yapılmasını talep etti. Talebe savcı “Ne gerek var, önemli olan sanığın orada olmasıdır” diye karşı çıktı.

Mahkeme, bir fotoğrafın talimatla mahkemeye sunulmasına, Şahbaz’ın gerçekten o olup olmadığının kontrolünün de mahkeme tarafından belirlenen bir memurun kameraların olmadığı bir ortamda denetim yapmasına karar verdi.

Avukatların bıyık ve kaşların takma olup olmadığının kontrol edilmesi talebi de mahkeme tarafından reddedildi.

“Sabıkam yok” sözüne salondan itiraz: “Var! Katilsin!”

Ahmet Şahbaz’ın kimlik kontrolü sırasında da gerilim yaşandı. 1986 Hatay Dörtyol doğumlu olduğunu söyleyen Şahbaz, “”Sabıkam yok” deyince salonda pek çok kişi “Var”, “Katilsin” diye haykırdı.

Evi Emniyet Müdürlüğü’ymüş!

Şahbaz, kimlik kontrolü sırasında ev adresinin sorulması üzerine “Yok” yanıtı verdi. “Nasıl yok” seslerinin yükselmesi üzerine de “Urfa İl Emniyet Müdürlüğü” yanıtını verdi.

Kimlik kontrolünün sonunda bir avukatın “Salondaki özel güvenlikler silahlarını çıkarsın” talebi de mahkeme heyeti tarafından “güvenlik tedbiri” gerekçesiyle reddedildi.



Kimlik kontrolünün ardından iddianamenin okunmasına geçildi. İddianamenin okunması sırasında hakim ve savcının uyukladığı görüldü. Bu sırada Ahmet Şahbaz’ın bulunduğu Urfa’daki duruşma salonunun da görüntüleri ekrana yansıdı. Urfa’daki duruşma salonunda hakim olmadığı fark edildi.

“Ethem’in ölümünden arkadaşları sorumlu”

İddianame sonrası Ahmet Şahbaz, savunmasını yazılı olarak mahkemeye sunduğunu, savcılık ifadesinin dışında söyleyecek bir şeyinin olmadığını belirtti. Şahbaz, Ethem’in ölümüne üzüldüğünü ama Ethem’e taş atan arkadaşlarının ölümden sorumlu olduğunu öne sürdü.

Katilin katilden beter avukatı

Şahbaz’ın avukatı, AKP Altındağ Belediye Başkan Aday Adayı Hüseyin Yelkovan ise mahkeme salonunu geren bir savunma yaptı. Yelkovan, “Müvekkilim katil değildir. Katil görmek isteyenler aynaya baksın” dedi.

Mahkeme: “Sanığa nasıl belge sunalım? Reddedildi!”

Ethem Sarısülük’ün avukatları, katil polis Ahmet Şahbaz’ın “izinliydim” ve “birinin vurulduğundan haberim yoktu” dediği 2 Haziran gününe ait Olay Yeri Tutanağı’nı çıkardı ve tutanağın altındaki imzanın Şahbaz’a ait olup olmadığının sorulmasını talep etti.

Mahkeme, talep karşısında ne yapacağını şaşırdı. “Biz şimdi bunu nasıl göstereceğiz?” diye soran hakim, tarama yapılmasının da mümkün olmadığını öne sürdü ve talebi reddetti.

Böylece sanığa davayla ilgili herhangi bir belge hakkında soru sorulmasının önüne geçildi.

37 taşı hatırladı, imzalı tutanağı hatırlayamadı

İmzalı belgeyi sanığa göstermesi engellenen Sarısülük’ün avukatları, bunun üzerine “İzinli olduğun gün Olay Yeri Tutanağı’nı imzaladığını hatırlıyor musun?” diye sordu. Savunmasında kendisine 37 taşın isabet ettiğini hatırladığını söyleyen Şahbaz, “Çok fazla detay soruyorsunuz. Nereden hatırlayayım ne imzalayıp ne imzalamadığımı” dedi.

“Bu yargılama polisleri öldürmeye teşvik eder”

Adliye önündeki eylemcilerden bazıları flama sopalarından olta yaparak "Polis simit sat, onurlu yaşa" sloganı attı.
Adliye önündeki eylemcilerden bazıları flama sopalarından olta yaparak “Polis simit sat, onurlu yaşa” sloganı attı.

Ethem Sarısülük’ün avukatları savunmalarına başladı. Ahmet Şahbaz’ın Ethem’i katlettiği andan itibaren her aşamada devlet tarafından korunduğunu belirten avukatlar, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın da katiller için “Kahramanlık destanı yazdılar” açıklamalarını hatırlattı. Mahkemenin adil davranacağı konusunda tereddütleri olduğunu ifade eden avukatlar, böylesi bir yargılamanın polisleri daha çok kişiyi öldürmeye teşvik edeceğinin altını çizdi.

Avukatlar, “Biz sadece Sarısülük ailesi için değil; aynı zamanda Ali İsmail, Abdullah, Mehmet, Medeni, Hasan Ferit, Berkin Elvan ve gözünü kaybeden, yaralanan herkes için savunma yapıyoruz” dedi.

Avukat Kazım Bayraktar, “direnme hakkı”nı anlattığı savunmasında asıl meşru müdafaa hakkını kullananın Ethem Sarısülük olduğunu söyledi. Duruşmaya 14.30′a kadar ara verildi.

Mahkeme davadan çekildi, üst mahkemeye gönderdi

Aranın ardından duruşma yeniden başladı. Duruşma boyunca mahkemenin tarafsızlığına yönelik çok sayıda eleştiri olduğunu söyleyen mahkeme heyeti, davadan çekildiğini ve dosyanın 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından inceleneceğini açıkladı. Kararın ardından duruşma sona erdi.

Dosyayı 7. Ağır Ceza Mahkemesi inceleyecek. 7. Ağır Ceza Mahkemesi, tarafsızlığın ortadan kalkmış olduğuna kanaat getirirse, dosya 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilecek. Tarafsızlığın ortadan kalktığı kanaatinin oluşmaması halinde davanın 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesine devam edilecek.



Adliyeye polis çemberi

Sarısülük’ün vurulduğu günden bu yana katili korumak için elinden geleni esirgemeyen Ankara Emniyeti, bu defa da Ankara Adliyesi’ni çember altına aldı. Adliyenin etrafına demir barikatlar kuruldu, çok sayıda çevik kuvvet polisi ile TOMA, panzer ve akrepler yerleştirildi.

Ankara Dayanışması ve Başkent Dayanışması ile Ethem Sarısülük’ün ailesi ve avukatlarının 9.00 çağrısıyla Ankara Adliyesi önünde bir araya gelişler başladı. Yüzlerce kişi davanın başlamasıyla birlikte sloganlarla adalet arayışını sürdürdü. Adliye önünde “Ahmet Şahbaz ölümlüdür”, “Ethem Sarısülük ölümsüzdür”, “Çevik boş durma eylemciye çay getir” sloganları atıldı.











Sendika.Org/ Ankara