SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
META nedir?           (gösterim sayısı: 18.507)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.992
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 13.08.2013- 19:25



Sosyalizm bir yanıyla kapitalizm ve diğer yanıyla komünizmle ilişkili bir devrimci dönüşüm dönemidir ve çeşitli başlıklarımızda bu konuya sürekli değinilmektedir. Sosyalizmin bir anlamda kapitalizm karşıtlığı olarak nitelenmesi, kapitalizmin de çözümlenmesi ve kapitalizmin ne olup ne olmadığı konusunun da bilince çıkartılmasını gerektirmektedir. Bu konu bizim forumumuzun çeşitli başlıklarında özellikle siyasi ve ideolojik yönüyle ele alınmakta ve tartışılmaktadır. Bu bağlamda kapitalizm karşıtlığının daha da somut bir şekilde değerlendirilebilmesi ve anlaşılabilmesi için kapitalizmin tam olarak ne olduğunun da bilincve çıkartılmasını gerektirmektedir. Sosyalistlerin kapitalizm karşıtlıklarını özel mülkiyet karşıtlığı olarak ileri sürmeleri, temelde doğru bir yaklaşım olmakla birlikte, konuya yabancı olanların bu tür ifadelerle neyin-neden kastedildiği sorusu da konunun daha iyi anlaşılması bağlamında açık seçik ortaya koyulabilmesini gerektirmektedir. Bu nedenle -belki- konuya "meta nedir?" sorusuyla başlamak yararlı olacaktır. Çünkü meta kavramı Marks'ın deyimiyle kapitalizmin ekonomik hücresidir.Ve meta çözümlemesi de kapitalist üretim ilişkilerinin niteliğini açıklama olanağı vermektedir.

Meta, basit tanımıyla doğrudan tüketim için değil, değişim için satış için üretilmiş ürünlerdir. Meta bu tür ürünlerin ekonomik politikteki adıdır. Nikitin Ekonomi Politik adlı eserinde Meta konusunda şunları söyler:

"Kişisel tüketime değil de, satışa, pazarda değişime ayrılan ürünlerin üretimine, meta üretimi denmiştir. Lenin: "Meta üretimi ile, diyor, herhangi belirli bir ürünün üretiminde, herbiri uzmanlaşmış ve birbirinden ayrı bireysel üreticilerin eseri olan, aynı zamanda toplumsal gereksimneleri gidermek için pazarda alınıp satılabilen ürünlerin (ki, bunun sonucu ürünler meta olurlar) üretildiği toplumsal-ekonomik bir düzenleme anlaşılır.

"Meta üretimi, ilkel komünal düzenin dağılması döneminde ortaya çıkmıştır. Köleci ve feodal üretim tarzları da meta üretimini tanır; ama burada egemen olan doğal ekonomidir. Doğal ekonomide, toplum, aynı yapıda ekonomik birimler kümesinden oluşmuştur, bu birimlerden herbiri, kendi tüketim gereksinmelerini karşılamak üzere, her çeşit hammadde üretiminden tutun da, bu hammaddeleri kullanılabilir hale getirinceye kadar gerekli bütün işlemleri kendileri yapardı. Esas olarak. fazla-ürünün değişildiği bu tip ekonomi, kapitalizmin ortaya çıkışına kadar üstünlüğünü sürdürmüştür.

"Kapitalizmin gelişmesi, doğal ekonomiye, ezici bir darbe indirdi. Kapitalist düzende işgücü dahil, her şey metadır. İşgücünün metaya dönüşmesiyle, meta üretimi, evrensel ve egemen bir duruma gelir.

"Kapitalist düzene bağlı olan meta üretimi, üretimin üstün bir biçimidir; üretimde insanlar arasmdaki ilişkiler, yani üretim ilişkileri, meta ilişkileri olarak ifade edilirler. Kapitalist toplumda esas olan üretim ilişkisini ele alalım: bu, burjuvazi tarafından proletaryanın sömürülmesi ilişkisidir. Kapitalistin işçiyi sömürebilmesi için, işçinin bir meta gibi görünen kendi işgücünü satması gerekir. Kapitalist, işçiye, yaşama araçlarını, yani emtia satın almasını sağlayacak bir ücret öder. Böylece, işçi ile kapitalist arasındaki üretim ilişkileri, doğrudan değil de, metalar aracılığıyla kurulmuş olur; ve bu ilişkiler, meta ilişkileri niteliğine bürünmüştür.

"Kapitalistler, kendi ürünlerini birbirlerine satarlar; hammaddeler, araçlar, gereçler ve başka metalar satın alırlar. O halde, kapitalistler arasındaki ilişkiler de meta ilişkileridir.

"Bundan dolayıdır ki, kapitalist toplumda, meta üretimi, evrensel, üstün bir niteliğe bürünmüştür, oysa insanlar arasındaki ilişkiler, nesneler, metalar arasındaki ilişkiler olarak görünür. " ( sah.43-44)

Kapitalizmin ekonomik hücresi olan meta'yı ve meta ile ilişkili kavramları konuşmak kapitalizmin ve dolayısıyla bilimsel sosyalizmin anlaşılması ve kavranılmasında yararlı olacaktır diye düşünüyorum.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.992
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 13.08.2013- 19:26


Metanın genel özellikleri veya ikili karakteri:

Bir emek ürününün meta olabilmesi için belli bir yararlılık göstermesi ve insanın belli bir ihtiyacını karşılaması gerekir. Bu özelliğe metanın kullanım değeri adı verilir. Bir emek ürününün kullanım değeri onun insana yönelik yararı ve bir "ihtiyacı" gidermesiyle ilgilidir. Her türlü yiyecek, içecek, giyecek, barınma ve benzer özellikler ürünün yararlılığı ve kullanım değeriyle ilişkilidir. Marks bu konuyu "bir şeyin yararlığı onu bir kullanım değeri haline getirir" diye özetler. Aynı şekilde bir kaynaktan fışkıran su veya bir çeşit yaban meyvelsi için insan emeğinin ürünü olmasalar da kullanım değerinden söz edebilmek mümkündür. Ve yine benzer biçimde bir ürünün sadece ihtiyaca yönelik yetiştirilmesi, örnekse bir köylünün evinin ihtiyacının giderilmesine yönelik ürettiği ekmek sadece kullanım değeri özelliği taşıdığı için meta değildir.

Bir ürünün kullanım değeri sadece tüketim sürecinde ortaya çıkar. Masamızın üstünde bir tabak içinde bulunan elma, elimize yemek için aldığımız bir portakal onun kullanım değerinden kaynaklanır. Ama aynı elma ve portakalların sandıklar içinde bir depoda tutulması ve sahibinin kişisel ihtiyacına göre değil çarşı ve pazara sürülmek için tutulması o ürünleri bir değişim ürünü haline geirir. Bu tür ürünler sahipleri için kullanım değil, değişim değerine sahip ürünlerdir. Bir metanın kullanım değeri ancak değişim alanından çıktıktan ve tüketicinin eline geçtikten sonra ortaya çıkar. Meta o aşamada meta olmaktan çıkar. Aynı şekilde bir kişi, sadece kendi ihtiyacına yönelik bir ürün oluşturmuşsa (kullanım değeri yaratmışsa) o ürün de meta özelliği kazanmaz. Buradan da anlaşılabileceği gibi bir ürünün meta haline gelebilmesi için sadece kullanım değeri yetmez, ürünü meta haline getiren şey onun değişim değeridir.

Metalar belli bir oran içinde birbirleri ile değişirler. Bir çuval unun bir çift kundura ile, ya da bir adet ekmeğin iki adet gazeteyle değişimi gibi. Bu şekilde bir metanın başka bir meta ile belli bir oran içinde değişebilme özelliğine onun değişim değeri adı verilir. ( Sadece değer olarak da nitelendirilebilir.) Lev Leontiev'in "Marksist Ekonomi Politiğin İlkeleri"nde tanımladığı gibi.". değişim değeri, her şeyden önce, bir türden belli bir kullanım değeri miktarının, bir başa türden belli bir kullanım değeri miktarı ile değişebildiği orandır." ( Sol yay.Sah.48-49)

Bir toplumdaki üretimin meta üretimi olabilmesi için belirli koşullara sahip olabilmesi gerekir. Buna göre meta üretiminin ortaya çıkışı ve varoluşu için gerekli ilk koşul, toplumsal işbölümüdür.

"Bu ,çeşitli nesnelerin üretiminin şu ya da bu bireyler ya da gruplar arasında bölünmesi demektir. Bazıları dokuma, diğer bazıları ayakkabı, üçüncüler ev eşyaları, dördüncüler aletler vb. üretirler. Besbelli ki, bu kişiler, kendi gereksinimlerini giderebilmek için, kendi emeklerinin sonuçlarını değişmek zorundadırlar. Böylece biraraya gelmiş bütün üreticiler, birbirlerine bağımlı üyelerin meydana getirdiği bir çeşit büyük üretici ortaklığı oluştururlar.

"Bununla birlikte, toplumsal işbölümü, meta üretiminin koşullarından ancak bir tanesidir. Öteki gerekli koşullardan biri de, toplumda üretim araçlarının sahiplerinin farklı kimseler olmasıdır. Bir örnek verelim İnsan bir nesne yapıyor ve bunu bir başkasına satmak istiyor. Bu satışı yapabilir mi? Evet ama, eğer üretim araçlarının sahibi ise, söz konusu ürünü kendisine ait üretim araçları yardımı ile yaptıysa, sonuç olarak üretim aracının sahibi ise. Örneğin ilkel topluluklarda da işbölümü olmasına karşın, ne meta üretimi vardı ve ne de meta değişimi. Topluluk üyeleri, emeklerinin myvelerini kendi aralarında bölüşürlerdi. Ama onları satamazlardı. Çünkü üretim araçlarının ve emeğin meyvelerinin zilyedi tüm topluluktu. Topluluklar arası değişimde durum başkadır. Bu durumda, malın sahibi değişir ve emek ürünü meta olurdu.

"O halde, toplumsal işbölümü ve toplumda üretim araçlarına sahip olanların başka başka kimseler oluşu, meta üretiminin temellerini oluşturur. Ancak bu iki koşulun birleşmesiyledir ki, meta üretimi ve ürünlerin alım satım şeklindeki değişimi ortaya çıkmıştır." ( Nikitin; Ekonomi Politik; Sol Yay. Sah.44-45)

Meta üretiminde kullanım değerinin değişim değerini yaratması veya bir başka söylemle taşıyıcısı durumunda olması kapitalistlerin, yani üretim araçlarını ellerinde bulunduranların sürekli kullanım değeri yaratmasına yol açmaktadır. Sistemin ayakta kalabilmesi ve varlığını sürdürebilmesinin başka yolu da yoktur. Kapitalizm bu zorunluluk alanında varolur. Kapitalizm ne üretirse üretsin satmadan ayakta kalamaz. Bu yüzden insanın ihtiyacı olsun veya olmasın, üretilen her ürünü insana bir ihtiyaçmış gibi algılatmak ve böylece bir kullanım değeri yaratmak zorundadır. Çünkü kapitalistin zenginliği çok daha fazla mal satmasından ve çeşitli yollarla toplumda gerekli veya gereksiz bir talep yaratmasından geçmektedir.

Kapitalizmi tüketim toplumu haline getiren de budur.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.992
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 13.08.2013- 19:27


Metaların genel özellikleri

Bir metanın kullanım değerinin başka bir metanın kullanım değeriyle değiştirilmesi o metanın değişim değerini gösteriyorsa, metalar arasında bu değişimi ortaya çıkaran nicel ilişkilerin nasıl kurulduğu önem kazanmaktadır. Bu konuda, metaların yararlılığı, arz ve talep konusu olmaya elverişsizliği veya azlığı ya da çokluğu gibi etkenler ve ayrıca spekülatif dalgalanmalar bir metanın değerinde az çok etkili olsa da, bunların hiç bir bir metanın değerini belirlemede temel bir etken olarak rol oynamazlar.

Bir metanın değişim değerini ( ya da sadece değerini) onun yararlılığı belirler gibi gelir. Oysa doğru değildir. Ekmek ya da su, bir elmasa göre insan yaşamının vazgeçilmezidir, ama hiç bir şekilde değeri bir elmas ya da bir arabadan daha fazla değildir. Arz ve talep için de benzer görüşler ileri sürülebilir ve metanın değerinin saptanmasına temel bir belirleyici etken olduğu söylenebilir. Bir metaya talebin arttıkça onun fiyatının yükselmesi ve aynı şekilde talebin azalması durumunda fiyatının düşmesi bir gerçektir. Ne var ki, arz ve talep konusu da bir ürünün fiyatının belirlenmesinde temel bir etken değildir. Nikitin bu konuda şunları söylüyor:

"...açıkça görülür ki, metaların değeri, ne arza ve ne de talebe bağlıdır. Örnek olarak şeker ve tuzu alalım. Bu iki meta, arz ve talep yasasının aynı ölçüde etkisindedir. Bu iki meta, arz ve talep yasasının aynı ölçüde etkisindedir. Ama, bu metalara karşı, talep, arz eşdeğerde olsa, bir kilo şekerin değeri, bir kilo tuzun değerinden, kıyaslanmayacak kadar daha yüksek olur. Bundan dolayıdır ki, arz ve talebin, burada rolü yoktur. Gerçi arz ve talep de metaların fiyatı üzerinde etkili olmaktan geri kalmazlar, ama onlar değer büyüklüğünü değil, pazar fiyatının meta değerinden hangi oranda uzaklaştığını belirlerler. Bir metaya karşı talep arttığı ve arz azaldığı zaman, pazar fiyatı metanın değeri üstünde yükselme gösterir ve tersine, arz talebi aştığı zaman, fiyatlar değerin altına düşer. Ancak, talep arza eşit olduğu zaman, pazar fiyatı değere uygun olur. Ama kapitalist meta üretimi göz önünde tutulursa, böyle bir durum hemen hemen hiç bir zaman kendini göstermez. Bundan dolayıdır ki, arz ve talep, metanın değerini belirlemez." (Aynı kitap; sah.48-49)

Nikitin aynı pasajın devamında bir metanın az oluşuyla ilgili olarak bu "azlığı onun değerini belirleyebilir mi?" diye soruyor ve yanıtı da şöyle veriyor:

"Birçok örnek, böyle bir sonucun doğru olduğu sanısını verebilir. Örneğin altını, elması ve buğdayı alalım. Altın ve elmas az bulunur ve pek pahalıdır. Buğday ise çok daha fazladır ve çok daha ucuzdur; üstelik insanlar yaşamak için ona çok fazla gereksinim duyarlar. Ama bu, azlığın, değeri arttıracağı anlamına gelmez. Örneğin, kurak geçen bir yılda, insanlar, sabırsızlıkla yağmur bekler, "talep" büyüktür, ancak yağmurun yağmayışına ve yararlılığına, yağmura karşı duyulan büyük gereksinime karşın, yağmur para olarak ifade edilebilecek bir değere sahip değildir.

" Buna göre, yararlılık da, arz ve talep konusu olma olgusu da, azlık da, değerin nedeni olamaz. Geriye gerçekten bir temel, ya da Marks'ın deyişiyle, değerin özünü oluşturan emek kalıyor. Herhangi bir metayı üretmek için gereken emek miktarı arttıkça, metanın değeri de artar ve daha pahalı olur. Altın kömürden daha pahalıdır. Çünkü altını arayıp bulmak, temizleyip saf hale getirmek için gereken emek, aynı miktar, aynı miktar kömürü çıkartmak için gereken emekten çok daha fazladır. ( aynı kitap; sah.49)

Birbirinden tamamen farklı kullanım özelliklerine sahip olan metaların temelde tek bir ortak özelliği vardır, o da bu metaların insan emeğinin ürünü olmalarıdır. Birbiriyle değiştirilebilir nitelikteki tüm metaların temel özelliği budur. Bu yüzden bütün metalarda ortak olan şey insan emeğidir. Üç kilo şeker beş kilo buğday ile değiştirilebiliyorsa o değişimi yaratan şey, bütün o metalarda bulunan emektir. Metaların ölçülebilir özelliği de emeğin miktarıdır. Emek, söz konusu metanın üretimi için ayrılan zaman miktarı ile ölçülebilir. Metaların içlerinde değiştirildikleri oranları, onların üretimi için harcanan emek miktarı belirlemektedir.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.992
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 13.08.2013- 19:28


Çalışma gücü neden bir meta durumuna gelir?

İşçilere iş vererek, kapitalist, bir meta, işçilerin ona satabilecekleri tek meta olan çalışma güçlerini satın alır.

İnsan hangi düzen altında olursa olsun, bir çalışma güçleri ile bezenmiştir. Ama bu güç, sadece kapitalizmde bir meta, yani bir alım satım konusu durumuna gelir. Çalışma gücü de bir meta durumuna geldiği zaman, kapitalizm, gelişmenin en yüksek derecesindeki tecimsel üretimi temsil eder. Çalışma gücü meta durumuna dönüşmesi için, belirli koşulların varlığı zorunludur. Bir, üretim araçlarından yoksun insanlar sınıfı ile, bu araçlara sahip bir başka sınıf bulunmalıdır. Bu koşullar, kapitalizmin doğuşu ile yaratılır, ve ortadan kalkışı ile yokolurlar.

Kapitalizmde, işçilerin tek mülkü, çalışma güçleridir. Ama, tüm üretim araçları kapitalistlerin malı olduğu zaman bu mülki nasıl kullanmalı? İşçiler seçme yapabilecek bir durumda değildirler: Onlar için tek çıkar yol çalışma güçlerini kapitalistlere satmaktır.

Lev Leontiov; Marksist Ekonomi Politiğin Temel İlkeleri; Sol Yay. Sah.55-56.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.992
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 13.08.2013- 19:30


Değişim-Değeri, Değerin İfade Biçimi

Metanın değeri, o meta üretmek için harcanan emek tarafından yaratılır. Bununla birlikte, değer ancak değişim süreci içinde, yani değişim süreci içinde, yani değişim-değeri arasında, bir meta, başka bir meta ile kıyaslanırken kendini gösterir. Bundan dolayı, bir baltanın değeri, tek başına, emek-zamanı ile değil, başka bir metanın aracılığı ile belirlenebilir. Örneğin, bir balta=20kg. tahıl olsun Bu karşılaştırmada tahıl, baltanın değerini belirlemeye yarar. Bu eşdeğerlik, bu tahılı üretmek için harcanan emek miktarı ile bu baltayı yapmak için harcanan emek miktarının aynı olduğu anlamına gelir. Değeri, başka bir metanın değeriyle belirlenen meta ( örneğimizde, balta), nispi değer şekline bürünür. Kullanım-değeri, başka bir metanın değerini belirlemeye yarayan meta ( örneğimizde, tahıl), eşdeğer biçimine bürünür.

Değişim-değeri, değerin raslansal basit biçiminden para biçimine gelinceye kadar, uzun bir tarihsel gelişme yolundan geçmiştir.

Değerin Basit Biçimi

Üretim doğal nitelikteyken, ürünler, değişim için değil, doğrudan tüketim için üretilirdi. Bu çağda, ancak, raslansal olarak tüketimden artakalmış fazla ürünler değişilirdi. Değişilen ürünlerin miktarı sınırlıydı. Bir meta, doğrudan doğruya başka bir meta karşılığı değişilirdi ve kendi değerini yalnızca bir tek metada ifade ederdi. Örneğin bir baltanın 20kg. tahıla ya da 20 arşın bezin bir elbiseye eşit olması gibi. Değişim, raslansal olduğu gibi, meta değerinin büyüklüğü de aynı yöntem ile ölçülmezdi. Biz, burada değerin basit ya da raslansal biçimiyle karşı karşıyayız.

Nikitin; Ekonomi Politik; Sol yay.sah.54-55



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.992
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 13.08.2013- 19:31


Değerin Tam ya da Gelişmiş Biçimi

İlkel toplulukta, ilk büyük toplumsal işbölümü olan çoban kabilelerle tarımcı kabilelerin ayrılması döneminde meta değişimi, gittikçe büyüyen miltarlarda yapılıyordu: hayvan, tahıl vb...Üreticiler arasında değişim, düzenli bir görüngü haline gelmişti. Ama değişim sürdürülürken, giderek artan bir biçimde, birçok kişinin aynı metaya sahip olmak istedikleri görüldü. Davar, kendiliğinden böyle bir meta olmuştu. Diğer birçok meta ile kıyaslanır ve değiştirilirdi.

1 Koyun= 40 kg.tahıl,=20m.bez=2 balta= 3gr.altın gibi

Bir meta değerinin, başka bir metanın değeri ile belirlenebilir hale gelmesi, değerin tam ya da gelişmiş biçimidir.

Değerin Genel Biçimi

Meta üretimi ve değişimin gelişmesi ile, en çok talep edilen, kar getirici bir meta ortaya çıkmaya başladı. Bütün metaların kendi değerleri bu metada belirlenmeye başlandı. Diğer birçok metanın değerinin belirlenme aracı olarak kullanılan meta, bir genel eşdeğerdir, yani bu, karşısındaki meta ne olursa olsun, değeri özdeş olan bir meta demektir. Genel eşdeğerin ortaya çıkmasıyla, gelişmiş değer biçiminden, şu şekilde açıklanabilen değerin genel biçimine geçilir.

40kg.tahıl= 20m.bez= 2 balta= 3gr.altın = 1 koyun

Değerin genel biçimine geçiş, metaların dolaşımına olanak verdi. Şimdi her değişim işlemi iki aşamaya bölünmüştür: satış ve alış. Bununla birlikte, bu aşamada genel eşdeğerin rolü, henüz tek bir metaya özgü değildir. Bu rol, bölgelere göre, davar ile, tuz ya da kürk vb.ile yerine getiriliyordu.

Meta üretiminin çoğalması ve değişimin genişlemesi, tek bir eşdeğerin kabulünü zorunlu kıldı, çünkü genel eşdeğer olarak kullanılan metaların birbirinden farklı olmaları değişimin gelişimini zorlaştırıyor, genişleyen pazarın gereksinmeleriyle çelişkiye düşüyordu. Bu çelişki, değerli madenler olan altına ve gümüşe, gittikçe artan şekilde, genel eşdeğerlik rolü verilerek çözümlendi.

Değerin Para Biçimi

Genel eşdeğerin rolü, örneğin altın gibi bir metayla bağlanınca, aşağıda belirtilmiş olan değerin para biçimi çıkmıştır.

40kg.tahıl=20 m. bez=2 balta= 1 koyun vb.= 3 gr.altın

Değerin para biçimine geçişi, zanaatçılığın tarımdan ayrıldığı ikinci büyük toplumsal işbölümünden sonra olmuştur. Altın ve gümüş, ( türdeş oluşları, bölünebilmeleri, hacimlerinin küçük oluşları, vb.gibi) ortak özellikleri dolayısıyla, genel eşdeğer haline gelmişler ve paraya dönüşmüşlerdir.

Para, toplumsal görevi, diğer bütün metaların değerini belirlemekten ibaret olan bir metadır. Paranın ortaya çıkışıyladır ki, bütün metaların değerleri para ile belirlenmeye başlanmıştır.

(Nikitin; Ekonomi Politik; Sol.Yay.Sah.56-57)



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Sol nedir, sosyalizm nedir? melnur 6 11327 18.12.2021- 06:39
Konu Klasör Sınıf nedir, sınıf bilinci nedir? ayhan 3 11594 19.10.2014- 19:21
Konu Klasör BDD ve DHD nedir? melnur 2 6406 28.10.2020- 21:54
Konu Klasör Jakobenizm nedir? melnur 4 5910 17.05.2015- 13:53
Konu Klasör Demokrasi Nedir? spartakus 0 4617 22.02.2016- 17:01
Etiketler   META,   nedir
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS