SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 4 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   [2]   3   4   >   son» 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.988
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 28.11.2018- 01:41


Devlet aygıtının sönümlenmesi konusunda değinilmesi gereken nokta, sosyalistlerin devrimden sonra devleti ortadan kaldırmaya değil, devleti yaratan koşulların ortadan kaldırılmasına yönelik bir çabanın içinde olmaları gerektiğidir. O koşullar ortadan kalktıkça zaten devlet sönümlenecek ve giderek gereksizleşecektir. Devleti yaratan koşullar sadece sınıfların varlığı da değildir. Sınıflar ortadan kalktıktan sonra çalışanların-toplumun kendi kendini aracısız yönetebilecek bir beceri ve bilince ulaşmaları yani yöneten ve yönetilen arasındaki çelişkinin de son bulması gerekecektir. Devlet o zaman dünyanın nesnelliğine de uygun olarak sönümlenecek ve farklı bir biçim alacaktır.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Sosyalist27
[ Sosyalist27 ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 14.11.2018
İleti Sayısı: 55
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Sosyalist27
Cevap Tarihi: 30.11.2018- 20:20


Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış

Devlet aygıtının sönümlenmesi konusunda değinilmesi gereken nokta, sosyalistlerin devrimden sonra devleti ortadan kaldırmaya değil, devleti yaratan koşulların ortadan kaldırılmasına yönelik bir çabanın içinde olmaları gerektiğidirır




Bu da çok yüzeysel bir ifade...
O zaman Lenin'in ''Devlet ve Devrim''i yazmasına hiç gerek yoktu.
Anarşistler dışında devletin bugünden yarına bitemeyecek bir olgu olduğu herkes tarafından zaten kabul ediliyordu.
Devletin sınıfsal niteliği ise zaten Marksizmin ABC'sini ifade eder.
Lenin'in Devlet ve Devrim'de yaptığı, kurulacak devletin sadece sınıfsal niteliğini değil, buna paralel olarak yapısal farklılığınıda dile getirmekti.
Yoksa devlet sorunu, sadece iktidar ilişkileri ile sınırlı olurdu.
Halbuki Lenin, bu devleti, Komün'e yaptığı atıfla tanımlıyor ve burjuva devletinin bürokratik yapısını parçalamayı amaçlıyor.
En önemliside burjuva devlet mekanizmasının yerine geçecek olan olguyu, sönümlenmeye yüz tutmuş bir yarı devlet olarak tanımlıyor.
Dolayısıyla Lenin'e göre burjuvazi üzerinde uygulanacak sınıfsal baskının aracı olan devlet, aynı zamanda burjuva anlamda devlet olmayan bir devlet olarak karşımıza çıkıyor.
En önemliside sönümlenecek ölçüde bürokratik ağırlıklarından arındırılmış bir devlet.
Yani sizin sözünü ettiğiniz gibi aman devleti zayıflatmayalım diyecek kadar devletçi bir yaklaşım söz konusu değil.
Dolayısıyla devleti yaratan koşulların ortadan kaldırılması türü ifadeleriniz, Marksizm ve Leninizm'de devlet konusuna dair son derece yüzeysel bir yorumu ifade ediyor.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.988
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 30.11.2018- 20:29


Yani sizin sözünü ettiğiniz gibi aman devleti zayıflatmayalım diyecek kadar devletçi bir yaklaşım söz konusu değil.
Dolayısıyla devleti yaratan koşulların ortadan kaldırılması türü ifadeleriniz, Marksizm ve Leninizm'de devlet konusuna dair son derece yüzeysel bir yorumu ifade ediyor.


Proletaryanın görev ve sorumluluğu kurduğu diktatörlüğü ortadan kaldırmak değil, o diktatörlüğü yaratan koşulları ortadan kaldırmaktır. Ezberlediğin cümlelere yer açabilmek için benim ''aman devleti zayıflatmayalım'' imasında bulunduğumu söylemişsin :)

Gerçekten şaka gibisiniz!







Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Sosyalist27
[ Sosyalist27 ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 14.11.2018
İleti Sayısı: 55
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Sosyalist27
Cevap Tarihi: 30.11.2018- 20:48


Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış

Yani sizin sözünü ettiğiniz gibi aman devleti zayıflatmayalım diyecek kadar devletçi bir yaklaşım söz konusu değil.
Dolayısıyla devleti yaratan koşulların ortadan kaldırılması türü ifadeleriniz, Marksizm ve Leninizm'de devlet konusuna dair son derece yüzeysel bir yorumu ifade ediyor.


Proletaryanın görev ve sorumluluğu kurduğu diktatörlüğü ortadan kaldırmak değil, o diktatörlüğü yaratan koşulları ortadan kaldırmaktır. Ezberlediğin cümlelere yer açabilmek için benim ''aman devleti zayıflatmayalım'' imasında bulunduğumu söylemişsin :)

Gerçekten şaka gibisiniz!





Bu ifadeniz tam olarak buna karşılık geliyor ama;
''sosyalistlerin devrimden sonra devleti ortadan kaldırmaya değil, devleti yaratan koşulların ortadan kaldırılmasına yönelik bir çabanın içinde olmaları gerektiğidir.''
Devrimden sonra devletin, burjuvazi üzerinde sınıfsal bir baskı aracı olması, ''aman devletimize zeval gelmesin'' gibi bir anlayışa tekabül etmez.
Ayrıca mesele sadece sınıfsal dikattörlüğü yaratan koşulların ortadan kaldırılmasından ibaret olsaydı, Komün'e atıfla Lenin, bu devletin yapısal özelliklerini ve en önemliside bürokrasiden arındırılmış, sönümlenmeye yüz tutmuş yapısına değinmezdi.
Yani mesele, sizin o yüzeysel bakış açınızla yaptığınız gibi ''devlet sınıflar ortadan kalktığında sönümlenir'' türğ kaba bir marksizm anlayışından daha kapsamlı bir içerik ihtiva ediyor.




Bu ileti en son Sosyalist27 tarafından 30.11.2018- 22:36 tarihinde, toplamda 4 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.988
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 01.12.2018- 11:27


Görüşünü polemiğe girmeden yazabilme alışkanlığı edinebilirseniz belki görüşünüzün ne olduğunu daha iyi ifade edebilme şansınız olur. Polemik yöntemi insana daha kolay yanıt verme olanağı sağlasa da, karşınızdakinin ne söylediğinin iyi kavranılması gibi bir gerekliliği dayatır. Sizde bu gereklilik konusu çok sorunlu olduğu için ( bu konuda bir probleminiz var) verdiğiniz yanıt ya yanlış oluyor, ya da ilgisiz.

Burada da böyle olmuş ( şu an'a kadar hemen her konuda olduğu gibi); proletaryanın devlet konusunda ne yapması gerektiği konusu sönümlenme çerçevesinde sadeleştirilmiş. Yapılan bu. Okuduğunuzda anlamanız gereken de bu. Yoksa devletin ne olup ne olmadığının tahlili-çözümlemesi yapılmıyor. Oysa siz anlamanız gerekeni değil de, yazıda değinilmeyen, değinilmesi gerekli görülmeyen kısma gözlerinizi dikip ''hah şimdi açığını yakaladım, bu açık üzerinden bilgi ve birikimimi gösterebilirim'' moduna giriyor ve yine hata yapıyorsunuz. Aslında böyle bir moda giriyor musunuz; yoksa bu mod sizin bir parçasınız, hemen her konuda onunla birlikte mi yaşıyorsunuz sorusu da önemli ama, bence ille de bir hata arayışı içindeyseniz ve bu konuyu önemsiyorsanız, gerçekten biraz kendinize dönüp bakmakta yine kendiniz açısından büyük bir yarar var.

İnsanın kendi kendisiyle kavgalı olması gerçekten büyük bir sorun ve toplumsal ilişkilere de yansımaması düşünülemez.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Sosyalist27
[ Sosyalist27 ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 14.11.2018
İleti Sayısı: 55
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Sosyalist27
Cevap Tarihi: 01.12.2018- 18:17


Yalnız bu başlık altında tartışılan konu ben değil, devlet idi...
Fakat herhangi bir teorik veya siyasi tartışmayı yürütemeyeceğinizi bildiğiniz için, konuyu kişiselleştirerek kaçak güreşmeye çalışmışsınız sanırım.
Fakat ben ne yazık ki bu gibi ağız dalaşlarından pek haz etmediğim gibi bu düzlemde bir kişisel tartışmanın tarafı olmakta istemiyorum.
Sonuç olarak ne söylemek istediğim anlaşıldı sanırım.
Lenin'de Devlet sorunu, ''devlet sınıfsal baskının aracıdır'' gibi basit ifadelerin ötesinde bir içerik taşır.
Dolayısıyla Lenin üzerinde kapsamlı bir okuma yapmamış, yapsada onu analiz edebilme noktasında entelektüel bir birikime ve yeteneğe sahip olmayan birisinin bu konuda ahkam kesmesi doğru değildir.
Bu konuda hassasiyet gösteriyorum, zira Marksizm/Leninizme, insanlığın kurtuluşu noktasında büyük değer ve önem atfediyorum.
Umarım meramımı anlatabilmişimdir.
Dostlukla...  




Bu ileti en son Sosyalist27 tarafından 01.12.2018- 18:19 tarihinde, toplamda 2 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.988
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 24.12.2019- 05:48


Polemiğin kişiseleşmesiyle aslında bu başlıkta ne söylenmek istendiği pek anlaşılamadı sanıyorum. Söylenmek istenen şey, devletin sınıfsal bir niteliğe sahip oluşu, doğrudan ve öncelikli olarak ortadan kaldırılmasını değil, öncelikle devleti yaratan koşulların ortadan kaldırılmasını gerektirir. Lenin proleter devletin ''ne yazık ki, bürokratik urlu''   olacağını söylemesi sınıfsallığın ötesinde yapısal anlamda da bir değişimin olmayacağı anlamına da gelmez. Ne var ki, burada söylenmek şey farklı.

Bu başlığa gelmeden önce bir başka başlıkta Sn. hakkı'nın ( baykuş ) söylediği bir söz dikkatimi çekmişti. Sosyalizmle küçük burjuvazinin ortadan kaldırılmayacağı anlamına gelen cümleler kuruyordu, orada. Belki bir ifade zorluğu yaşanmış da olabilir. Devrimden sonra küçük burjuvazinin ortadan kaldırılmasının bir önceliği yok, demek de istemiş olabilir. Doğrudur ama sonuçta değişmeyen şey, devrimin eninde sonunda küçük burjuvaziyi de ortadan kaldırmak konusuyla yüz yüze geleceği gerçeğidir. Birinci paragrafta vurgulanmak istenen şey de bununla ilgilidir. Dış koşullar, emperyalizmin durumu ve etkisi bir yana, içerde devletin varlığı doğrudan sınıflarla ve sınıfları ortaya çıkaran koşullarla ilgilidir. Sınıflar ve sınıfları yaratan koşullar ortada durdukça devlet ortadan kalkmaz. Yapısal değişiklik, kısmen sönümlenme gerçekleştirilebilir, bürokrasinin etkinliği azaltılabilir, bu ayrı bir konu. Söylenmek istenen devletin ortadan kalkması ( sönümlenmesi) doğrudan devleti ortadan kaldırma süreci olarak anlaşılmamalı. Devletin ortadan kalkması sınıfsallığı yaratan koşulların ortadan kaldırılma çabasıdır. Bu koşullar değişime uğratıldıkça devlet zaten işlevsizleşip ortadan kalkacaktır...

( Bu ortadan kalkma-sönümlenme konusu ayrıca yeni bir insan ve yeni bir toplum yaratma konusuyla doğrudan ilintilidir. Sınıfları yaratan koşulların ortadan kaldırılması -küçük burjuvazinin ve küçük köylülüğün ortadan kaldırılması- toplumun aracısız kendini yönetebilme becerisini içermiyorsa da yine devlet veya benzeri bir mekanizmaya ihtiyaç olacaktır. Tam sönümlenme, sosyalist bir toplum ve sosyalist bir insan tipinin ortaya çıkışına paralellik gösterir, diye düşünüyorum. Bu yüzden bir kültür devrimi de kuruculuk döneminin önceliği olmalıdır. Bu konuya değinen bir yazı okumuştum geçenlerde, söz konusu kültür devriminin ÇİN'de uygulanmış örnek gibi olmamasının altını çiziyor, bizdeki köy enstitülerini de iyi bir örnek olarak gösteriyordu.)



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.988
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 27.01.2020- 07:30


Üstte söylenilmek istenenler   bence yeterli ama ya anlaşılamıyor, ya da anlaşılmak istenmiyor. Başka sözcüklerle bir kez daha ifade edilecekse, devlet tarihsel süreçte biertakım işlevler yüklenmiş bir mekanizmadır. Yani devleti ortaya çıkaran şey bazı ihtiyaçlardır. O ''bazı ihtiyaçlar'' ortaya çıkmamış olsaydı, büyük olasılıkla devlet de ortaya çıkacaktı. İşin tarihsel boyutuna ve nasıl olduğuna girmek istemiyorum; bilinen bir şey, artı değerin ortaya çıkışı, o artı-değerin toplumun bütünü tarafından değil de bir kısmı tarafından kullanılması aradaki farkın da eli silahlı kişilere ihtiyaç göstermesi...-böylece başlayan sürecin böyle bir aracı gereksinim hale getirmesi. Demek ki, sınıflar var olduğu sürece devlet de hep var olacak. Bu ne demek; sınıflar varsa ''devleti hedef almak'' ve önceliği devleti ortadan kaldırmaya vermek çok da doğru bir şey değil. Sosyalizmin önceliği devleti değil, devleti yaratan koşulları ortadan kaldırmaktır. Devleti yaratan koşullar ortadan kaldırıldıkça zaten devlet denilen aygıt da işlevsiz bir hale gelecek ve sönümlenecektir. Üstte anlatılmak ve vurgulanmak istenen şey budur.

Devleti işlevsiz bir hale getirmek burjuvazinin elindeki mal-mülke el koyularak ve dolayısıyla burjuvaziyi işlevsizleştirmekle sınırlı mıdır? Değildir. Devleti işlevsiz hale getirmek aynı zamanda sınıfları ortaya çıkartan tüm koşulları da ortadan kaldırmak anlamına da gelir. SAdece büyük burjuvaziyi değil, küçük burjuvaziyi de ortadan kaldırmak devletin sönümlenmesi için temel koşullardandır. Peki bu durum, devletin bütünüyle sönümlenmesi için yeterli midir? Değildir. Çünkü devlet denilen ve özünde sınıfsal bir baskı mekanizması olan araç ve aynı zamanda bireylerin/toplumun kendiliğinden yapamadıklarını yapan ve bu konuda bir potansiyeli olan aygıttır da ...Yani toplum dışardan bir aracıya( yönetene) ihtiyaç duymadan kendi organizasyonunu kendisi yapabilir ve kendi kendini yönetebilir hale gelinceye kadar da devlete ihtiyaç vardır. Devlete,   ''iktidara geldim, proleter diktatörlüğü kurdum ve artık bundan sonra devleti hedefe koyup onu sönümlendirmeye çalışılmalı'' yaklaşımıyla değil, devleti var eden bütün koşulları ortadan kaldırarak devleti işlevsiz bir hale getirmeli mantığıyla yaklaşılmalıdır.

İki yaklaşım birbirine benziyor gibi görünüyor ama sanırım işlevsellik açısından arada epey bir fark var.



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 4 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   [2]   3   4   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Modern ulus devlet nedir? solcu 17 25392 05.11.2018- 00:14
Konu Klasör Ulus devlet-kapitalist devlet farkı üzerine... melnur 4 3078 14.12.2019- 08:39
Konu Klasör Sol nedir, sosyalizm nedir? melnur 6 11320 18.12.2021- 06:39
Konu Klasör Sınıf nedir, sınıf bilinci nedir? ayhan 3 11591 19.10.2014- 19:21
Konu Klasör Devlet melnur 2 4232 13.09.2013- 00:58
Etiketler   Devlet,   nedir
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS