SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 13 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   2   3   4   [5]   6   7   8   >   son» 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bedrettin
[ ..... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 30.08.2013
İleti Sayısı: 907
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bedrettin
Cevap Tarihi: 17.12.2014- 21:57


Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış

Alıntı Çizelgesi: bedrettin yazmış

Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış



Enternasyonalizm demişken, sözde sol-sosyalist forumlardaki yanlış algıya değinmeden olur mu? Bu sözde sol-sosyalist forumların sözde solcu-sosyalistleri enternasyonalizmi yurtseverliğin karşıtı olarak görürler. Yurtseverlik bu kişilere göre milliyetçilikmiş, enternasyonal olmak da dünya vatandaşı olmak! "İşçinin vatanı yoktur"a, "doyduğu yer vatanı" çıkarımını ekleyen zihin, sosyalist ideolojinin en önemli çıktısı olan siyasi devrim perspektifinin üzerinden atlayacak ya, bu nedenle bin bir kılığa giriyor. Siyasi devrim perspektifinin üzerinden atlayacak çünkü, tek yaptığı, tek bildiği şey bir yerlere kuyrukçuluk yapmak. Başka biçimine ne teorisi ve ne de pratiği izin veriyor.

Enternasyonal dünya toplumuna varabilmenin yolu siyasi ölçekte devrim perspektifine sahip olmaktır. Siyasi devrim perspektifine sahip olmak ise sınıf mücadelesinden yana olmak, örgütlenmek, işçi sınıfı ve emekçi halka dokunabilmeyi kolaylaştırıcı siyasi araçlar bulabilmekten geçmektedir. Ülkede ve bölgede olan biten her şeye sınıfsal pencereden bakabilmektir, enternasyonalsy ve dolayısıyla siyasal devrim perspektifine sahip olabilmek.

Siyasi devrim perspektifine sahipseniz, bu coğrafyayı, bu yurt-vatanı önemsiyorsunuz demektir. Üzerinde yaşadığınız yurdu seviyorsunuz demektir. O yurdu, işçi sınıfının vatanı haline getirme çabası içindesiniz demektir. O yurdun her karış toprağına emperyalist amaçların göz dikmesine karşısınız demektir. O yurdun her parçasına sosyalizmin bayrağını dikme çabası içindesiniz demektir. Yurtseverlik te budur. Yurtseverlikten anladığımız da budur. Yurtsever olunmadan enternasyonal mücadeleden söz edilmeyeceği, tıpkı siyasal devrim perspektifi olmadan enternasyonal dünya toplumundan söz edilemeyeceği gibi...

Varsın birileri (sahte) enternasyonalizm adına neo-liberalizmin kozmopolitizm anlayışını adını zikretmeden savunadursunlar, bilimsel sosyalizmi savunanlar bu ülkede emperyalizme karşı olmanın gerektirdiği yurtseverliği sosyalist devrim perspektifi ile savunmaya devam edeceklerdir.




Ulusal ölçek bir kenara bırakıldığında enternasyonalizm diye bir şey kalmaz. Kuyrukçular, bu gerçeği görmemek için ulusal ölçeği özellikle ulusalcılık olarak alıyorlar, ulusalcılık üzerinden ulusal ölçekteki sınıf mücadelesini reddediyorlar. Kuyruçulukları bundan. Yurtseverliğe karşı çıkış da bundan. Ulusal ölçekteki sınıf mücadelesi reddedilerek enternasyonalizm iddiasında bulunabilmek bana göre Marksist Leninist ideolojiyi inkar etmektir.

Ulusal ölçek reddedildiğinde ortaya sadece devrim kaçkınlığı çıkar. Genelleme yapmıyorum, sadece sanal ortam için söylüyorum, ''enternasyonalim'' diyenlerin hemen tamamı bu ülkede kuyrukçudur ve devrim kaçkınıdır. Yorumunuza da katılıyorum. Bu kişilerin ML ideolojinin devrimci öz'ü ile de hiç bir ilgisi yoktur-kalmamıştır. ML'in özü devrimdir, devrim perspektifidir; devrimi her konuda üst belirleyen olarak almak demektir. Bu yoksa, gerisi sadece gereksiz bir gevezelik olur.





Ulusalcılık ile enternasyonalizmin karşılaştırılması da anlamsız. Ulusalcılık ile enternasyonalizmin karşı karşıya getirilmesi, ulusal sınırlar içindeki sosyalist mücadeleyi inkar nedeniyle ortaya çıkıyor. Böyle bir mücadele reddedildiğinde geriye kalan şey kürt hareketine yedeklenmek oluyor. Bu kadar basit. Araya da UKTH'yi iliştiriyorlar, ortaya çıkan şey tipik bir enternasyonalci karakteri oluyor.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.955
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 18.12.2014- 18:52


Alıntı Çizelgesi: bedrettin yazmış

Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış

Alıntı Çizelgesi: bedrettin yazmış

Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış

[size=2]

Enternasyonalizm demişken, sözde sol-sosyalist forumlardaki yanlış algıya değinmeden olur mu? Bu sözde sol-sosyalist forumların sözde solcu-sosyalistleri enternasyonalizmi yurtseverliğin karşıtı olarak görürler. Yurtseverlik bu kişilere göre milliyetçilikmiş, enternasyonal olmak da dünya vatandaşı olmak! "İşçinin vatanı yoktur"a, "doyduğu yer vatanı" çıkarımını ekleyen zihin, sosyalist ideolojinin en önemli çıktısı olan siyasi devrim perspektifinin üzerinden atlayacak ya, bu nedenle bin bir kılığa giriyor. Siyasi devrim perspektifinin üzerinden atlayacak çünkü, tek yaptığı, tek bildiği şey bir yerlere kuyrukçuluk yapmak. Başka biçimine ne teorisi ve ne de pratiği izin veriyor.

Enternasyonal dünya toplumuna varabilmenin yolu siyasi ölçekte devrim perspektifine sahip olmaktır. Siyasi devrim perspektifine sahip olmak ise sınıf mücadelesinden yana olmak, örgütlenmek, işçi sınıfı ve emekçi halka dokunabilmeyi kolaylaştırıcı siyasi araçlar bulabilmekten geçmektedir. Ülkede ve bölgede olan biten her şeye sınıfsal pencereden bakabilmektir, enternasyonalsy ve dolayısıyla siyasal devrim perspektifine sahip olabilmek.

Siyasi devrim perspektifine sahipseniz, bu coğrafyayı, bu yurt-vatanı önemsiyorsunuz demektir. Üzerinde yaşadığınız yurdu seviyorsunuz demektir. O yurdu, işçi sınıfının vatanı haline getirme çabası içindesiniz demektir. O yurdun her karış toprağına emperyalist amaçların göz dikmesine karşısınız demektir. O yurdun her parçasına sosyalizmin bayrağını dikme çabası içindesiniz demektir. Yurtseverlik te budur. Yurtseverlikten anladığımız da budur. Yurtsever olunmadan enternasyonal mücadeleden söz edilmeyeceği, tıpkı siyasal devrim perspektifi olmadan enternasyonal dünya toplumundan söz edilemeyeceği gibi...

Varsın birileri (sahte) enternasyonalizm adına neo-liberalizmin kozmopolitizm anlayışını adını zikretmeden savunadursunlar, bilimsel sosyalizmi savunanlar bu ülkede emperyalizme karşı olmanın gerektirdiği yurtseverliği sosyalist devrim perspektifi ile savunmaya devam edeceklerdir.




Ulusal ölçek bir kenara bırakıldığında enternasyonalizm diye bir şey kalmaz. Kuyrukçular, bu gerçeği görmemek için ulusal ölçeği özellikle ulusalcılık olarak alıyorlar, ulusalcılık üzerinden ulusal ölçekteki sınıf mücadelesini reddediyorlar. Kuyruçulukları bundan. Yurtseverliğe karşı çıkış da bundan. Ulusal ölçekteki sınıf mücadelesi reddedilerek enternasyonalizm iddiasında bulunabilmek bana göre Marksist Leninist ideolojiyi inkar etmektir.

Ulusal ölçek reddedildiğinde ortaya sadece devrim kaçkınlığı çıkar. Genelleme yapmıyorum, sadece sanal ortam için söylüyorum, ''enternasyonalim'' diyenlerin hemen tamamı bu ülkede kuyrukçudur ve devrim kaçkınıdır. Yorumunuza da katılıyorum. Bu kişilerin ML ideolojinin devrimci öz'ü ile de hiç bir ilgisi yoktur-kalmamıştır. ML'in özü devrimdir, devrim perspektifidir; devrimi her konuda üst belirleyen olarak almak demektir. Bu yoksa, gerisi sadece gereksiz bir gevezelik olur.





Ulusalcılık ile enternasyonalizmin karşılaştırılması da anlamsız. Ulusalcılık ile enternasyonalizmin karşı karşıya getirilmesi, ulusal sınırlar içindeki sosyalist mücadeleyi inkar nedeniyle ortaya çıkıyor. Böyle bir mücadele reddedildiğinde geriye kalan şey kürt hareketine yedeklenmek oluyor. Bu kadar basit. Araya da UKTH'yi iliştiriyorlar, ortaya çıkan şey tipik bir enternasyonalci karakteri oluyor.



Ortada olmayan yazıyazforum'un sürekli ''kulaklarını'' çınlatıyoruz! Orada bu konuları tartışırdık, tartışmalar günlerce sürerdi ve bir türlü ulusalcılık ile ulusal ölçek konusundaki meramımızı anlatamazdık; anlamak istemezlerdi. Ve üstelik bu anlayamayanlar, kendilerini Leninist olarak nitelerler, arada bir UKKTH konusunda Lenin alıntıları yapar, bir yerden sonra da tartışmayı terk ederek, başka platformlarda eleştirilerde, yakınmalarda bulunurlardı. Bazen internette tarihi eski olan bu yakınmalara rastlıyorum. '' Yazıyaz adlı ulusalcı bir forum'' diye yazıya başlarlar, ''başlarındaki TKP'li ulusalcı'' kişilere veryansın ederler ve sonuçta ''kürt halkına düşman'' olduğumuzdan ve ayrıca ''devlet yanlısı'' olduğumuzdan söz ederlerdi. Çok zaman geçmedi ama, bu tür kişilerin sayısı önemli ölçüde azaldı. Tek tük internette hala boy gösterseler de, eskisi gibi kendi söylediklerine kendileri de inanamaz hale geldiler. Şimdi onların çoğu ''enternasyonal komünist'' oldukları iddialarıyla kuyrukçuluklarına dozu biraz düşmüş bir halde devam ediyorlar. Dinleyen, ilgi duyan pek olmasa da...

Ulusalcılık ile ulusal ölçek arasında biçimsel olarak da içerik olarak da hiç bir benzerlik yoktur. Ulusalcılık adı üstünde ulus-millet kavramına vurgu yapar ve siyasetini bu olgu üzerine kurar. Sosyalist-komünist olduğunu söyleyen kişi ya da örgüt ise sürekli sınıf mücadelesinden söz eder. Daha kavramın kendisinde sosyalist ideoloji ile benzeşmeyen temel bir farklılık var. Sınıf siyasetinde ulus-millet kavramının bir yanını oluşturan burjuvazi yoktur. Sınıf siyaseti ile ulus ölçek arasındaki ilişkinin ulusalcılık ile de yakından uzaktan bir ilişkisi yoktur. Bu tür tartışmaları kendisini solcu, sosyalist veya ''enternasyonalist komünist'' olduğu iddiasında bulunan kişilerle yürütmek de artık ayıplanacak bir tartışma haline gelmiştir. Hem solda olduğunu söylemek ve hem de en basit, en sıradan ve en temel bir konuyu tartışılır hale getirmek anlamsızlığın ötesinde absurd bir hal almıştır.

Enternasyonalizm ulusal ölçek hedefi olmadan hiç bir şey ifade etmez. Tam tersine ulusal ölçekte iktidar olmayı amaçlamayan bir sosyalist programın enternasyonalist olma iddiası da gerçek ötesidir, ham hayaldir. Sosyalist program her şeyden önce siyasal iktidarın alınma perspeitifidir. Çünkü devrim sorunu bir iktidar olma sorunudur. Sosyalist devrimciliğin belirleyiciliği de burada yatar. İşte bu iktidarı alma programatiğinin ölçeği de ulusal ölçektir. Ulusal ölçek içinde iktidar perspektifi olmayan enternasyonalizm iddialarının içi boştur. Karşılığı yoktur. Bu tür tartışmaların da içi boştur. Çok yineliyorum, kendilerini enternasyonalcı olduğunu söyleyenlerin sanaldaki karşılıkları hep kuyrukçuluktur bu yüzden. Enternasyonalizm de bu kuyrukçuların dilinde devrim kaçkınlığının kılıfı halindedir.

Başkaca bir nedeni de yoktur!





Bu ileti en son melnur tarafından 18.12.2014- 18:53 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
solcu
[ kemal ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.01.2014
İleti Sayısı: 1.709
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: solcu
Cevap Tarihi: 19.12.2014- 19:04


Bu konunun anlaşılmayacak bir yanı yok. Kuyrukçular kendileri gibi olmayanlara bir ulusalcı, iki sosyal şoven, üç neofaşist demeyi   alışkanlık haline getirdikleri için söylüyorlar. Bu kelimelerin birbirine karıştırılmasının ideolojik bir nedeni yok. Kendileri sosyalist gibi davranamadıkları için sosyalist gibi sınıf mücadelesini savunanları paçalarından tutup aşağıya çekiyorlar.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bedrettin
[ ..... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 30.08.2013
İleti Sayısı: 907
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bedrettin
Cevap Tarihi: 20.12.2014- 18:20


Ulusalcıların savunacağı devrim en fazla burjuva demokratik devrim olur. Sınıfsal mücadele yerine milli güçlerin içinde bulunduğu bir devrim modeli savunuluyorsa, başkada bir devrim modeli olmaz. Böyle bir devrim modelini savunanlara karşı bile enternasyonal devrim gibi bir devrim anlayışı olmaz. Ulusalcılık tartışılacaksa ve enternasyonal devrimci anlayışla karşılaştırılacaksa bu konu tartışılmalı. Onu da yapmıyorlar ve ulusalcılığı ırkçılık anlamında ele alıyorlar. Bu bile kuyrukçu oluşlarından ileri geliyor. Bu konuya da kuyrukçu bir anlayışla yaklaşıyorlar. Bu yüzden ulusalcı sol ile enternasyonal sol arasındaki farklılık bu kişilere göre ideolojik değil, tamamen kürt hareketine kuyrukçuluk yapıplıp yapılmadığıyla ilgilidir.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: denizcan
Cevap Tarihi: 21.12.2014- 13:07


Alıntı Çizelgesi: bedrettin yazmış

Ulusalcıların savunacağı devrim en fazla burjuva demokratik devrim olur. Sınıfsal mücadele yerine milli güçlerin içinde bulunduğu bir devrim modeli savunuluyorsa, başkada bir devrim modeli olmaz. Böyle bir devrim modelini savunanlara karşı bile enternasyonal devrim gibi bir devrim anlayışı olmaz. Ulusalcılık tartışılacaksa ve enternasyonal devrimci anlayışla karşılaştırılacaksa bu konu tartışılmalı. Onu da yapmıyorlar ve ulusalcılığı ırkçılık anlamında ele alıyorlar. Bu bile kuyrukçu oluşlarından ileri geliyor. Bu konuya da kuyrukçu bir anlayışla yaklaşıyorlar. Bu yüzden ulusalcı sol ile enternasyonal sol arasındaki farklılık bu kişilere göre ideolojik değil, tamamen kürt hareketine kuyrukçuluk yapıplıp yapılmadığıyla ilgilidir.



Bu kişilerde kuyrukçuluk bir hastalık haline gelmiştir, demek istiyorsunuz! Ulusalcılığa karşı çıkışları ideolojik bir özellik değil, kuyrukçu oluşları nedeniyledir diyorsunuz.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.955
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 21.12.2014- 16:43


Bu sözümona ''enternasyonalist komünist''lerde kuyrukçuluk da var, takiyyecilik de. Ne ararasan var da, bir tek komünistlik yok. Bu yüzden kendilerini komünüst olarak değil de enternasyonal komünist olarak niteliyorlar. Enternasyonallikleri devrim kaçkınlığından ileri geliyor. Ulusal ölçekte devrim konusu bunlarda hafakanlara yol açıyor. Evirip çevirip, burjuva kozmopolitizmini, burjuva enternasyonalizmini proleter enternasyonalizminin karşısına koyuyorlar. Bunun da farkında olduklarını sanmıyorum.

Yinelemekten bıktık, usandık, bu enternasyonalci komünistler(!) anlamazlıktan gelmekten yorulmadılar. Enternasyonalizm ulusal ölçekte siyasal devrim perspektifini içermiyor, önceliğine almıyorsa bir anlam ifade etmez. Onun karşılığı ya burjuva kozmopolitizmidir ya da kuyrukçuluktur. Bunun başka çıkışı, başka varış noktası yoktur. İnternette şöyle bir dolaşın, karşılaştığınız tüm kuyrukçular enternasyonalist, tüm emternasyonalistler de kuyrukçudur. Şaşırmamak gerek, devrim perspektifi yoksa, kaçınılmaz bir durum bu.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
spartakus
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 23.11.2013
İleti Sayısı: 624
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: spartakus
Cevap Tarihi: 25.12.2014- 23:12


Alıntı Çizelgesi: denizcan yazmış

Alıntı Çizelgesi: bedrettin yazmış

Ulusalcıların savunacağı devrim en fazla burjuva demokratik devrim olur. Sınıfsal mücadele yerine milli güçlerin içinde bulunduğu bir devrim modeli savunuluyorsa, başkada bir devrim modeli olmaz. Böyle bir devrim modelini savunanlara karşı bile enternasyonal devrim gibi bir devrim anlayışı olmaz. Ulusalcılık tartışılacaksa ve enternasyonal devrimci anlayışla karşılaştırılacaksa bu konu tartışılmalı. Onu da yapmıyorlar ve ulusalcılığı ırkçılık anlamında ele alıyorlar. Bu bile kuyrukçu oluşlarından ileri geliyor. Bu konuya da kuyrukçu bir anlayışla yaklaşıyorlar. Bu yüzden ulusalcı sol ile enternasyonal sol arasındaki farklılık bu kişilere göre ideolojik değil, tamamen kürt hareketine kuyrukçuluk yapıplıp yapılmadığıyla ilgilidir.



Bu kişilerde kuyrukçuluk bir hastalık haline gelmiştir, demek istiyorsunuz! Ulusalcılığa karşı çıkışları ideolojik bir özellik değil, kuyrukçu oluşları nedeniyledir diyorsunuz.



BHH'ye karşı çıkışları da bundan. Kuyruçuluk o kadar ileri seviyede ki, BHH'ye de bu yüzden karşı çıkıyorlar. Kürt hareketini bölmek için oluşturulduğunu söyleyecek kadar kendilerinden geçmiş haldeler.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
tekyoldevrim
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 17.12.2013
İleti Sayısı: 212
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: tekyoldevrim
Cevap Tarihi: 26.12.2014- 03:19


Alıntı Çizelgesi: VforVendetta yazmış

Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış



Sosyalizm işçi sınıfının ideolojisidir. Bir sosyalistin temel sorumluluğu da temel önceliği de sadece sadece sosyalizmi savunmaktan ve işçi sınıfının enternasyonal çıkarlarını gözetmekten geçer. Bu çerçevede kendi bağımsız gündemini oluşturmalı ve bu konuda siyasi araçlar geliştirmeli ve bu yolla sınıfa ve emekçi halka dokunabilmeyi öne çıkarmalıdır. Ülkede kurumsallaşan siyasi ve dinci gericiliği (AKP faşizmini) geriletmeyi önemsemelidir. Kürt ulusal hareketine asla yedeklenmeden ama kürt halkının her türlü demokratik ve kültürel haklarının yanında olabilmeyi ve bu konuda gerekli dayanışmayı da gösterebilmelidir. Ve en önemlisi bilimsel sosyalizmin en temel çıktısı olan ulusal ölçekteki siyasal devrim perspektifine de sıkı sıkıya sarılmalıdır. Ulusal ölçekteki siyasal devrim perspektifini es geçip, ( enternasyonal sol)enternasyonal mücadele gibi soyut, belirsiz ve bu koşullarda hiç bir anlamı olmayan bir kavramı öne çıkarmak, gerçekte, kürt ulusal hareketinin paydaşlarıyla birlikte sosyalist iperspektifi ve dolayısıyla sosyalist gündemi terketmek demektir. Arkadaşımızın saflaşma başlığıyla yazdığı yazı da tipik bir örneğidir bunun. [/size]



Sosyalizm işçi sınıfının çıkarlarını gözeten, onu prangalarından kurtarmak isteyen bir ideojidir, fakat yukarıda belirttiğiniz gibi latin Amerika ülkeleri işçilerini bir kenar koyarsak bu bilince sahip işçiyi dünyada ve özellikle de ülkemizde bulmak gerçekten imkansız gibi görünüyor bana. Emekçiler, inandıkları din adı altında bile olsa neoliberal köleci bir düzene karşı çıkmak yerine sol ideolojiye karşı çıkıp, onu din karşıtlığı ile yaftalayıp akp gericiliğini tercih etmektedirler. Böyle bir toplumda solu savununca da destek bulacağınıza yalnızlaşmanız işten bile değil, örneğin muhafazakar iç anadoludan bir sosyalist parti nasıl oy alabilir, sadece din konusu bile sağ kesimin elinde en büyük koz durumunda.Bu halk kesimlerinden inancınızı ve tanrıyı bırakın, sömürüye karşı çıkın dediğinizde nasıl bir tepkiyle karşılaşırsınız bir düşünün. Din eleştirisi olmadan da Marx'ın tabiri ile gökyüzünün eleştiri yapılmadan yeryüzünün eleştirisi sağlam temellere oturmayacağına göre dinsel hipnozdaki halkın yaşadığı hayal dünyasını bırakması demek, yani kral çıplak demesini beklemek imkansız olmasa da bana oldukça düşük bir ihtimal gibi geliyor ama gelecek ne getirir tabiki bilinmez. Din, milliyet ve aile gibi konularda sosyalizmin halkın değerleri ile uzlaşma konusunda ne kadar esneyebilir, bence bunu tartışabiliriz. Esnemenin, ideolojinin kendine yabancılaşması sonucunu doğurma riskini de gözardı etmemek gerekir.



Feodal uykudan uyanmamış bir halkın çoğunlukta bulunduğu bir ülkede sosyalist devrimi hayal etmek bu yüzden nesnel koşulları inkar etmek anlamına gelir. Nesnel koşulları inkar etmek ise Marks'ı inkar etmek demektir. Marks'ın determinist olarak eleştirilmesinin nedeni de budur. Marks'ın determinist oluşu onun gerçekçiliği nedeniyledir. Marksist olduğunu iddia eden birinin bu determinizmi inkar edip iradeciliğe ağırlık vermesi Marksizme aykırı bir durum oluşturur. Enternasyonalistlerin ulusalcılık eleştirisi bu gerçeği görmezlikten gelenlere yönelttikleri bir eleştiridir. Burada ulusalcılık enternasyonalizm karşıtlığı ideolojik olarak ulusal saflarda bulunanlarla enternasyonalist saflarda bulunanların karşıtlığı değildir. İradecliği dayatıp tek ülkede sosyalizm olabilirliğini savunanlarla sosyalizmi bir dünya sistemi olarak görüp mücadelesini dünya coğrafyasına yayıp, kurtuluşun ancak böyle mümkün olabildiğini savunanlar arasındadır. Emperyalist kuşatma altındaki bir ülkede sosyalizm olabilir demek, sosyalizm dışı unsurları devrime katmak demektir. Sosyalizmin çöktüğü bir dünyada bu hiç de olanaklı değildir. Proletarya bunu gördüğü için bilinci çöküş öncesi bilinçten daha geridir. Sadece din değil, yaşanan nesnelliğin de bunda payı vardır.



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 13 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   2   3   4   [5]   6   7   8   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Anti kapitalistler enternasyonalist mi? solcu 4 4601 02.10.2014- 13:05
Konu Klasör Onları sosyalist veya enternasyonalist mi sayacağız? melnur 2 1604 02.09.2021- 02:56
Konu Klasör Solcu, sosyalist, enternasyonalist olmak üzerine... melnur 14 7058 10.07.2020- 05:16
Konu Klasör ''Ulusalcılar'' ve liberaller üzerine... melnur 4 2259 03.01.2021- 03:22
Konu Klasör Ulusalcılığa ve liberalizme dair... melnur 3 2470 29.05.2021- 07:56
Etiketler   Ulusalcı,   sol,   enternasyonalist
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS