Konu Tarihi: 09.04.2014- 02:31

---

Yatağan işçisi başkent yolunda



Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy termik santralleriyle Güney Ege Linyit İşletmesi (GELİ) işçileri, özelleştirmeye karşı direnişi başkente taşımak için çıktıkları yolda bir kere daha engellendi.

(soL - Haber Merkezi) Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerinin ihalesi için son teklif verme tarihi olan 10 Nisan günü, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı önünde eylem yapmak için bu gece saat 23.00'te yola çıkmaya hazırlanan işçilerin otobüslerinin yola çıkması, bakanlıktan gelen talimatla yasaklandı. TOMA, akrep, panzer ve Çevik Kuvvet ekipleriyle önlem alınan Yatağan'dan hiçbir şekilde "toplu çıkış" yapılamayacağı sendikaya ve işçilere bildirildi. 23 Ocak gecesi de benzer bir durum yaşanmış, otobüsleri durdurulan Türkiye Maden-İş ve Tes-İş üyesi işçiler, Yatağan'dan Muğla'ya kadar 14 saat boyunca yürümüştü.

Tüm engellemelere karşın, 10 Nisan'da Ankara'da olacaklarını belirten Türkiye Maden-İş Yatağan Şube Başkanı Süleyman Girgin, yaşananları soL'a değerlendirdi. Girgin şunları söyledi: "24 Ocak günü toplanma yerleri ve Ankara'da yürüyüş güzargahı belirlenmişken, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı önünde basın açıklaması yapmak için izinler alınmışken, Yatağan'dan yola çıkan enerji ve maden işçilerinin Ankara'ya gitmesini engellemişlerdi. Bizler kadınlarımızla, çocuklarımızla yollarda sefil perişan olduk. Bugün yapılan uygulama da yine budur. Bugün bütün ulaşım firmaları aranmış ve "Ankara'ya toplu gidiş var mı Yatağan'dan" diye sorulmuş. Biz nasıl bir ülkeye dönüştük anlayamıyorum. Adına sözde "demokrasi" denen bir rejimde bu uygulamaların adını ben koyamıyorum. Sözün bittiği yerdeyiz... AKP iktidarının bu uygulamalarının nedeni bellidir. AKP iktidarı işçi sınıfından korkuyor. Bizler 10 Nisan günü, 10 kişi de olsak, 100 kişi de olsak, orada yalnız kalmayacağımızı biliyoruz. Aynı etkiyi yaratacağımıza eminiz çünkü Ankara halkı orada olacak.. Bizler buradan sesleniyoruz. Ankara halkını 10 Nisan günü işçilerine sahip çıkmaya çağırıyoruz..."

Sol

Cevap Tarihi: 10.04.2014- 20:55

---

Yatağan işçilerine polis saldırısı!



Mücadelelerine devam eden Yatağan işçileri birkez daha Ankara'da. Özelleştirme İdaresi önüne yürüyüp basın açıklaması yapan Yatağan işçileri, Greif işçilerine yönelik saldırıyı da kınadı.

Güncelleme 18:20

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı yetkilileriyle yapılan görüşmenin ardından konuşan Tes-İş Sendikası Yatağan Şube Başkanı Fatih Erçelik, Yeniköy ve Kemerköy termik santralleri için 22 firmanın teklif verdiğini söyledi. 2 hafta içinde komisyonun teklifleri değerlendirip, sonuçlandıracağını belirten Erçelik, şöyle konuştu: "2 hafta boyunca biz de burada olacağız. Belirli sayıda arkadaşımız sabah 8'den akşam 17'ye kadar Kurtuluş Parkı'nda nöbet tutacak. Gerekirse uyku tulumlarını alıp burada yatıp kalkacaklar. Tüm bu uyarılara rağmen ihalenin yapılması yönünde karar çıkarsa, 4 bin enerji ve maden işçisi, eşleri ve çocuklarıyla birlikte Ankara'ya yığılacak."


Güncelleme 17:20

Yatağan işçilerine polis saldırısı başladı.









(soL - Haber Merkezi) İşçiler sabah erken saatlerden itibaren Toros Sokak'ta toplanmaya başladı. "Bu daha başlangıç mücadeleye devam", "KİT'ler halkındır satılamaz" sloganlarıyla beklemeye başladılar.

Türk-İş heyetinin ve Genel Başkan Ergün Atalay'ın gelmesiyle birlikte "Türk-İş göreve genel greve" sloganları atıldı. Eyleme Türk-İş'e bağlı sendikaların yanı sıra, DİSK, TKP, İP, TGB ve bazı milletvekilleri de destek verdi.



Toros Sokak'ta konuşma yapan Tes-İş Yatağan Şube Yönetimi'nden Kemal Özcan, Greif işçilerine yönelik şafak baskınını kınadı. "Greif işçileri şu anda polis terörü ile karşı karşıya. Orada emekçilere AKP'nin kirli elleri uzanmaktadır. Emekçiye uzanan elleri kınıyoruz. Zafer direnen işçi sınıfının olacak" diyen Özcan'ın konuşmasının ardından kitle Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'na doğru yürüyüşe geçti.



Sıhhiye Köprüsü üzerinde oturarak Yatağan işçilerinin andının okunmasının ardından, yürüyüş devam etti. Zonguldak'tan ÇATES işçilerinin de gelmesiyle sayısı artan kitle, "Hırsız Tayyip Erdoğan" sloganlarıyla Özelleştirme İdaresi Başkanlığı önüne ulaştı.

Burada da bir açıklama yapan sendikacılar, "İşte burası haramilerin yuvası" dedi. Açıklamada, "Bu binalarda çocuğumuzun haklarını peşkeş çekiyorlar. Bu binada hırsızlar, yolsuzlar var. Bu gökkubbeyi onların başına yıkmayan namerttir" ifadeleri yer aldı.

Cevap Tarihi: 18.04.2014- 17:16

---

Yatağan işçisine polis saldırısı başladı!



Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerinin ihalelerinin bugün saat 15.00'te yapılacağı duyumu üzerine Ankara'daki Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nda toplanan işçiler polisin müdahale tehdidi ile karşı karşıya. Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy'deki santrallerde de eylem var.

Güncelleme: 16:50

Türk-İş'e giden enerji ve maden işçileri toplantı salonunda toplandı. İşçiler "Artık yönetim biziz" diyor.





Güncelleme 16:30

İhalenin sonuçlanmasının ardından parkta bir basın açıklaması yapan Türkiye Maden-İş Yatağan Şube Başkanı Süleyman Girgin, santral ve ocakların yerli ve yabancı sermayeye peşkeş çekildiğini söyledi. Konuşması sık sık "Ölmek var, dönmek yok", "Yatağan işçisi yalnız değildir" sloganlarıyla kesilen Girgin, konuşmasını "Haramilerin saltanatını yıkana kadar mücadeleye devam edeceğiz" sözleriyle sonlandırdı.




Güncelleme 15:50

İşçilerin bir bölümü Türk-İş binasına sığındı. İşçileri buradan gözaltına almak isteyen Çevik Kuvvet bina çevresine toplanırken, içeri girip gözaltı yapmak isteyen sivil polisler oldu. Bu sırada çıkan arbedede camlar kırıldı. Şu anda Türkiye Maden İş Genel Başkanı Nurettin Akçul ve Tes-İş Yatağan Şube Başkanı Fatih Erçelik işçilerin yanında.







Polis saldırısında yaralanan bir işçi:



Güncelleme 15:35

Yeniköy ve Kemerköy termik santralleri için 6 firmanın teklif verdiği ihale Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nda saat 15.00'te başladı.


Güncelleme 15:33

soL muhabirleri, Seyitömer'de bir kahvede köylülerle konuşurken, içeri giren Jandarma komutanı tarafından "terörist" olmakla suçlandılar.


Güncelleme 15:31

İşçiler kendilerine uyarladıkları Gündoğdu Marşı'nı söyledi:

Gündoğdu hep uyandık
Meydanlarda toplandık
Yatağan'ın uğruna da
Ankara'ya dayandık
Derdimiz ekmek derdi
Gelin gardaşlar gelin
Yurdumuza hain dolmuş
Vurun gardaşlar vurun
İşçi gençlik el ele
Bozuk düzene karşı
Halk savaşı vereceğiz
Emperyalizme karşı
Halk savaşı vereceğiz
Özelleştirmeye karşı


Güncelleme 15:29

Kurtuluş Parkı'nda işçiler "Sat bakalım, sat bakalım, Yatağan'ı sat bakalım. Yatağan'a gel, direnişi gör, delikanlı kim bakalım" sloganlarıyla bekliyor. 10 yaralı olduğu ve 3 işçinin gözaltına alındığı bildirildi.

Seyitömer'deki mücadeye de selam gönderen işçiler "Direnişe devam, Kütahya'ya bin selam" sloganları atıyor.


Güncelleme 15:15

Yatağan'da maden işçileri yolu kapatarak santral önüne geldi. Kurtuluş'taki polis saldırısı yuhlanıyor.






Güncelleme 15:11

Hacettepe'ye kaldırılan iki Yatağan işçisinin durumu iyi. Her ikisi de başında yaralanmıştı.


Güncelleme 15:06

Yatağan Termik Santrali önünde direnişi sürdüren işçiler adına soL'a bilgi veren İşyeri Baştemsilcisi Suat Manisa Kurtuluş'a selam gönderdi. "Şu anda TKİ'deki arkadaşlar da santral önüne geliyor" diyen Manisa, şunları söyledi: "Saldırıya rağmen her yerde moralimiz çok yüksek. Kararlıyız. Buradan Kurtuluş Parkı'ndaki arkadaşlara selam gönderiyoruz. Yılmasınlar. Biz de burada mücadeleyi büyütüyoruz."


Güncelleme 15:02

YENİKÖY SON DURUM
Ankara'daki saldırıya ilişkin görüştüğümüz işçiler, Yeniköy önüne de jandarma yığıldığını, ancak işçilerin jandarmayı içeri almadığını anlattılar. İşçiler, "kararlıyız, bekliyoruz" diyorlar.


Güncelleme 14:52

Polis yoğun gaz, tazyikli su ve plastik mermi kullanıyor. İşçiler, "Polis simit sat onurlu yaşa", "Şalter inecek hükümet gidecek" sloganları atıyor.


Güncelleme 14:49

Polis çok sert saldırıdı, çok sayıda yaralı var. Park tamamen kuşatılmış durumda. İşçiler başkent halkını Kurtuluş Parkı'na desteğe çağırıyor.







Güncelleme 14:40

Kurtuluş Parkı'nda Yatağan işçilerine saldırı başladı.


Güncelleme: 14:00 - ANKARA

Ankara'da başlayan yağmura rağmen Kurtuluş Parkı'ndaki kalabalık artıyor. TKP, FKF, ADD, CHP, TGB ve pek çok sendikadan yöneticilerin yanı sıra, başkent halkı da işçilere sahip çıkmak için Kurtuluş Parkı'na gelmeye başladı. Milletvekillerinin gelmesi bekleniyor.

Türkiye Maden-İş Yatağan Şube Başkanı Süleyman Girgin Ankara halkına şu sözlerle çağrı yaptı:


“ÇAĞRIMIZDIR

Buradan tüm Türkiye'ye sesleniyoruz! Bugün saat 15.00'te Yeniköy ve Kemerköy santral ve madenlerimiz satılıyor. 216 gündür Yatağan'da 9 gündür Ankara'da enerji ve maden işçileri direniyor. Biz sadece kendi haklarımız için, kendi çıkarlarımız için değil, tüm Türkiye için mücadele ediyoruz. Yeniden yetmişe hepimizin bu kurumlar. Bugün ihaleyi yapacak olanlar Seyitömer'in baksınlar. Özelleştirme ile nasıl bir vahşete, insanlık dramına ve karmaşasına yol açacaklarına, devletin işletmelerinin nasıl sona götüreceklerine iyi baksınlar.

Şimdi birlikte mücadele etme zamanıdır. Emekçileri, gençleri, aydınları, kadınları, çocukları Yatağan işçisinin yanında olmaya çağırıyoruz! Saat 14:00'te Ankara Kurtuluş Parkı'nda buluşalım..."


Güncelleme: 13:45 - YENİKÖY

Yeniköy Termik Santrali önünde de işçiler ve aileleri kararlılıkla nöbeti sürdürüyor. Tes-İş İşyeri Baştemsilcisi Hidayet Yıldız işçilerin direncini soL'a şu sözlerle anlattı: “Yeniköy Termik Santrali'nde de Yatağan'daki ve Kemerköy'deki arkadaşlarımız gibi işyeri önündeyiz. Memur arkadaşlar dışarı çıkarıldı, kontrol işçinin elinde. Bu iş çözülene kadar böyle, geri adım atmayacağız. Santral önünde yalnız değiliz. Ailelerimiz burada, civar köylerden köylüler bizim yanımızda. Milas Merkez'den desteğe gelenler var. Hepsi mücadeleye sahip çıkıyor. Burada biat kültürü yok, Muğla halkı bilinçli. Muğla işçisine sahip çıkıyor. Muğla halkı devletin malına sahip çıkıyor. Gelemeyenler telefonla arıyor, 'Şimdi gelemedik, akşama mutlaka geleceğiz, kusura bakmayın' diye. Sonuna kadar haklıyız ve bu meşruiyetimizle mücadeleyi sürdürüyoruz. Bu mücadele hepimizin mücadelesi.”

Cevap Tarihi: 18.04.2014- 17:20

---

Güncelleme: 12:50 - KEMERKÖY

Kemerköy Termik Santrali önünde nöbet tutan işçiler adına soL'a bilgi veren Hüseyin Cem Kaya, yaşananları şöyle anlattı: “Gece vardiyasından çıkanlar evlerine gitmedi, santral önündeler. Termik santralde iş durdurulamayacağından gündüz vardiyasında işi yürütecek sayıda arkadaşımız içeri girdi, diğerleri dışarıda. Saat 16.00 vardiyası da santral önünde. Bekliyoruz. Burada memur arkadaşlarımızın da bir bölümü destek verdi eyleme. Öğleden sonra işçi aileleri de santral önüne gelecek. Ankara'dan haber gelene kadar dağılmayacağız. Özel sektörden gelenleri ise içeri almayacağız. Gelen olursa büyük hata yapar.”




Güncelleme: 12:25 - YATAĞAN

Yatağan Termik Santrali'nde işçiler aileleriyle birlikte direnişi sürdürüyor. Sabah saatlerinden itibaren santral önünde toplanmaya başlayan enerji ve maden işçileri, özelleştirmeye geçit yok diyor. Santralde yaşananlara ilişkin soL'a bilgi veren Tes-İş Yatağan Termik Santrali İşyeri Baştemsilcisi Suat Manisa, “Sabah santral giriş çıkışlarını iş makinalarıyla kapattık. Demir kapıyı da kapattık ve kimseyi içeri sokmuyoruz. Ailelerimizle, çocuklarımızla bekliyoruz. Ankara'dan haber gelene kadar buradayız” dedi.






Güncelleme: 12:00 - ANKARA

Kemerköy'den ve Yatağan'dan yeni işçiler de alana geldi. Polisin işçilere gözdağı vermek için atlı polislerle devriye gezdiği öğrenildi. Çevik kuvvetin de işçilere yönelik ablukası sürüyor.







İşçilerin Ankara'da Kurtuluş Parkı'nda eyleme geçtiği ve Ankara halkının desteği için çağrı yaptığı ifade ediliyor.



Ayrıntılar geliyor...

Sol

Cevap Tarihi: 18.04.2014- 20:33

---

İşçi sınıfının düşmanları bütün bu yaptıklarının hesabı sorulmayacak diye düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Bu hesabı bir gün mutlaka verecekler. Gericiliğin karanlığı ilelebet egemen olacak mı sanıyorlar?

Cevap Tarihi: 19.04.2014- 16:57

---

Gezi’den Yatağan’a, Yatağan’dan...
Aydemir Güler

“Sat bakalım, sat bakalım, Yatağan’ı sat bakalım. Yatağan’a gel, direnişi gör, delikanlı kim bakalım”

“Gün doğdu hep uyandık, meydanlarda toplandık...”

Yatağan işçilerinin dönüştürülmüş tanıdık sloganları, marşları bunlar...

Türkiye’de bu dönem nerede ciddi bir toplumsal hareket ortaya çıksa, doğrudan Haziran Direnişi’ne, Gezi’ye göre konumlanması şarttır. Hep oraya çekecek.

“Gün doğdu” marşı çok eskilerden süzülüp geliyor, ama Haziran’ın “çapulcuları” tarafından devralınıp nüfusa geçirilmeseydi, örneğin Gazdanadam festivalinde yüzlerce binlik bir koro tarafından seslendirilmeseydi, Yatağan işçisine, muhtemelen uzanamazdı.

Çapulcular... Haziran’dan sonra ne çok tartışıldı, direnişin sınıf karakteri. En kolay telaffuz edilen, en kolay anlaşılan, ama kesinlikle en yüzeysel, yetersiz ve düpedüz yanlış kavram “orta sınıf” oldu. Belki tekstil fabrikasındaki muadili kadar bile iş güvencesine sahip olmayan, ortalama metal işçisininkinden daha yüksek kredi kartı borcuna plazada çalışan makyajlı genç kadın, üç yıl işsizlikten sonra zor bela bir firmada iş bulmuş, altında marka kot pantalonuyla gaz kapsülünü geri fırlatan genç mühendis, sevgilisiyle motora atlayıp Taksim yolunu tutan bilgisayar işlemcisi, iki yıl sonra mezun olduğunda ücretli çalışmaktan veya çalışamamaktan gayrı bir kaderi olmayacağı o günden belli tıbbiyeli “orta sınıf” sayılacak, öyle mi?

Saçma ve yüzeysel.

“Kendilerine işçi demiyorlar, baksana bula bula çapulcu sıfatını buldular...” Bu değerlendirme saçmalığı ve yüzeyselliği ortadan kaldırmıyor.

Sorun yok mu, peki? Olmaz mı!

“Gündüz işte, gece direnişte” esprisinin temsil ettiği durum mesela... Direnişin, gündüzleri emeğini satan büyük çoğunluğu, içine atladığı mücadeleyi sınıf kavramıyla ölçmedi, ölçemedi. İşçilik saati dolduktan sonra sıra mücadeleye geliyordu.

Böyle olunca, kültürel çeşitliliği, eğitim düzeyinin yüksekliği gibi faktörler nedeniyle tekstildeki, limandaki, temizlik işlerindeki sınıf kardeşinden farkı göze çarpan “çapulcu”, Gazi mahallesinden, Sarıgazi’den, Tuzluçayır’dan yürüyüşe geçen “has işçileri” de bir ölçüde görünmez kıldı. Has işçi de, kendine işçi değil, çapulcu der oldu...

Birkaç ay önce Yatağan’a gittim. Direnen işçi, sistematik bir siyasi girdiye ihtiyaç duymaksızın bütün pozitif duygusunu Gezi’dekilerin yanına yerleştirmişti.

Ama geçelim bunları. Bağlantı karşılıklıdır. Revire koşan tıp öğrencisi de, tencere tavasını alıp çevreye yoluna çıkan 60’lık teyze de, manikürlü tırnaklarıyla barikata kaldırım taşı taşıyan genç kadın da, kendisini Yatağan işçisine bağlıyor. Yatağan direnişinin sonucu ne olursa olsun, orta sınıf efsanesini terk etmek daha mümkün hale gelecek.

Haksızlığa tepki duyan herkes gönül birliğinde buluşuyor. Gökkuşağının Kızılı işçileri ziyarete hazırlanıyormuş. Cinsel yönelimler konusunda kültürel birikimi ne olursa olsun, direnişçi işçi, kuşkum yok, onları yoldaşça, kardeşçe bekliyor.

Karşı tarafta biber gazıyla toma, yalanlar ve özelleştirme ihalesi var. Bizim tarafı birleştiriyorlar.
Ve Haziran’daki aynı kendine güven: “sat bakalım...” Daha doğrusu geleceğe güven. Gelecek hayli belirsiz de olsa: “Bulunur bir çare halk ayaktadır...”

Bugün memlekette hakkını arayan herkes yakın geçmişten bir bağlantı bulacak kendine: Gezi, Haziran... Bu büyük bir kuvvettir.

Çok güzel ve çok eksik.

2014’ün direnişçileri 2013’ü aşmalılar. Yaratıcılıkta, özgüvende, kararlılıkta, cesarette, dayanışmada, “sınıf”ta değil. Her birinde ya direniyoruz, ya toparlanıyoruz.

Haziran’da eksik olan ve eksikliği halen süren program ve örgüt. Yani siyaset.

Cevap Tarihi: 20.04.2014- 03:31

---

Sıra termik santralların özelleştirilmesine geldi. Halkın parasıyla yapılmış bu tesisleri haraç mezat özelleştirecekler. Kim mi alacak? Alacaklar belli. Ya Çalık alır, ya da ortaya çıkan Telefon konuşmasında Tayyip'in 100'er milyon dolarcık koyun da Sabah grubunu Çalık'tan alın dediği adamlar. Bunların içinde Seydişehir Alüminyum'u, Samsun KBİ tesilerini alan da var. KBİ Tesislerini aldıktan sonra gerekli vinci sağlamadığı için işçilerin üzerine 300 tonluk dramı düşürüp 8 işçiyi katleden de var. İşte bu özel sektöre, Tayyip'in sektörüne peşkeş çekilecek bu santrallar da. Buna direnen işçileri de yine silahla, polisle, panzerlerle, bombalarla susturmaya çalışıyorlar.