SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 8 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   [2]   3   4   5   6   7   >   son» 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
ayhan
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 05.12.2013
İleti Sayısı: 1.076
Konum: Tekirdağ
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: ayhan
Cevap Tarihi: 14.04.2014- 20:21


Hükümet cemaatle kavgaya tutuşmuşken 1 Mayıs'ta çatışmayı göze alamaz. Son dakikaya kadar Yenikapı diye tutturacak ve sonra izin vermek zorunda kalacaktır. Tansiyonun yükselmesinden partisel yarar bulduğu için böyle bir yolu tercih edecektir.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Kaçak
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Kaçak
Cevap Tarihi: 14.04.2014- 21:26


artık twitter'da "taksim 1 mayıs meydan muharebesine hazır" diye dalga geçiliyor. 1 mayısın özüne değil, ülkemizde hatırlara gelen şekline uygun bir kutlama daha gerçekleştirilecek yine.

1 mayısın özü emek-sermaye çatışmasının uzlaşmazlığı ekseninde emekçilerin birliğinin ve mücadele kararlılığının yükseltildiği bir gün olmasıdır. emekçiler vardır meydanlarda ve onların gerçekten emekten yana örgütleri...

oysa bakıyoruz, türk-iş var, disk gibi adı devrimci, kendi bunun çok uzağında bir örgüt. başında da kani beko gibi birisi.

diğer kitle örgütlerine bakıyoruz, yine emek mücadelesinin çok uzağında örgütler. en fazla "iyi niyetli" diyebileceğimiz demokratik kuruluşlar. mesela tmoob gibi veya tabibler odası gibi. haydi kesk'i de katalım. ama "iyi niyetli", sadece o kadar.

emekçilerin en zayıf, güçsüz, örgütsüz, kendi başına kalmış, bireyciliğin pençesine düşmüş, atomize olmuş bir durumda olduğunu biliyoruz. emek mücadelesi en alt noktada. grevler, sınıf dayanışması örnekleri en alt düzeyde. emek örgütleri üye kaybı yaşıyor. aynı işyerinde farklı kategorilerde, farklı maaş ve ücretler alan, farklı güvencelere sahip çalışan kesimleri. adeta kast gibiler. ama sendikaların gündeminde bunlar asıl mücadele konularını oluşturmuyor.

sözde oluşturuyor ama hâlâ çalışanların birliği, ortak örgütlenmesi gibi sorunlar ele alınmıyor. çalışanlar birbirinin rakibi gibi olmuş. emekçiler bu koşullar altında siyasetle ancak kahvehane müdavimleri kadar ilgileniyor.

işte bu içler acısı koşullar altındayken, 1 mayısa katılacak örgütler yine tutturdular taksim meydanı diye. bu tutturuş elbette onları çok keskin devrimci(!) yapacak.

bu tutturuş 12 eylül döneminde yoktu; 90'lı yıllarda yoktu. hatta o zaman sip ve birkaç sol parti ve örgüt taksim'de kutlamaya kalkarken yalnızdılar.

ama son yıllarda bir taksim tutturuşudur gidiyor. kolay yoldan devrimcilik ve sınıf görevleri ifası icad edildi. sınıf görevlerini yerine getirmekten çok uzak örgütler bile sıkı bir taksim konuşması ile en yaman mücadeleci olduklarını gösterebiliyorlar.

geçen yıl tkp taksim ısrarında bulunanlardan olmamıştı ve her türlü sol içi eleştiriyi göze alıp kadıköy'de kutlamıştı 1 mayıs'ı. bu nedenle bence takdire değer bir politik tutum göstermişti. ama yukardaki bir yorumda denildiği gibi bu kez taksim ısrarcılarına mı katılacak acaba?

eğer öyle yaparsa geçen yılki kendisi ile çelişmiş olacak ve kolaycı politikaya katıldığını gösterecek. bu da son dönemdeki genel tavrı ile uyumlu olur.

geçen yıl da taksim engeli vardı ve tkp taksim ısrarının gündem saptırmaya dönük olduğunu düşünerek ayrı kutlamayı tercih etmişti.

şimdi de asıl gündemi yükseltmekse amaç, o halde yine bu tavrı sürdürmeli ve başka bir alanda 1 mayısı emeğin şanına yaraşır biçimde kutlamalıdır. halkımıza emekçilerin düzenli, disiplinli, bayraklı, pankartlı, sloganlı ve kararlı gücü gösterilmelidir. sokakları tahrip edenlerin değil, hayatı yaratanların örgütlülüğü hissettirilmelidir.

gerçek sınıf mücadelecilerini istiyor ve özlüyoruz. gerçek emekçilerin alanlarda yerlerini almalarını ve kendi bayramlarına sahip çıkmalarını bekliyoruz. işte bu yönde belirgin bir gelişim olduğu sürece akp de geriletilebilir, akp gibi aynı neo-liberal sömürü düzeninin politikalarını savunan burjuva partileri de etkisizleştirilebilir; gerçek alternatifin sömürüsüz bir emekçi düzeni olduğu o zaman herkese gösterilebilir.

yoksa taksim sadece bir meydan. eskiden suyun taksimi, bölüşüm ve dağıtımı yapılırmış. sonradan şehrin işlek bir meydanı olmuş; daha sonra emekçilerin katledildiği bir kanlı meydan; sonra uzun yıllar her türlü utanca boyun eğilen, edilgen kitlelerin geçip gittiği bir meydan olmuş. geçen yılsa gezi direnişi ile yeniden kitlesel şahlanışa tanıklık etmiş.

taksim'deki direnişin özü simgesel bir meydan anısı değil, geleceğe kalacak anlamlı bir bilinç ve değerler mirasıdır. simgeler için değil, değerler için mücadele edilmelidir. simgeler için mücadele edilecekse, tutturmuşların peşisıra yeni bir taksim meydan savaşına hazırlanmak ve günü gaz bulutlarıyla, ölü ve yaralı acılarıyla, tahrip edilip bilenmiş esnaf öfkesiyle tamamlamak mümkün.

eğer değerlerin miras bırakılacağı bir 1 mayıs için mücadele edilecekse, o zaman tüm şehirlerin herhangi birer meydanında, yollarında, coşkulu, katılımlı, disiplinli ve emek taleplerinin yükseltildiği 1 mayısları hedeflemek çok daha anlamlı.





Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
proleter
[ tek yol devrim ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 16.08.2013
İleti Sayısı: 406
Konum: Yalova
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: proleter
Cevap Tarihi: 15.04.2014- 09:12


Yasak nedeni "Yeni İstanbul Modeli"


Açıklama yapan Vali Mutlu ise yine 'resmi talep' olmamasına dikkat çekti. Geçtiğimiz günlerde de Mutlu aynı argümanla resmi talep olmadığını söylemiş Taksim çağrısı yapanlarsa randevu talep edilmesine geri dönülmediğini açıklamıştı. “Yeni İstanbul Modeli” oluşturduklarını ifade eden Mutlu, bu modelde kent merkezlerinde mitinge izin vermeyeceklerini bu eylemler için iki yakada iki dolgu meydan yapıldığını ifade etti.

Vali Mutlu yasakçı tutumu gerekçelendirmek adına açıklamasında gün boyu sürecek etkinlikler için Yenikapı Meydanı dışında “alternatif olmadığını” iddia etti. Böylece Taksim dışında Kadıköy’ün de mitinglere izin verilmeyeceğine dair ilk açıklama yapılmış olundu. Mutlu heyete Yenikapı teklifini güzel göstermek için “Yenikapı’daki mitinge gelecekleri belediyenin toplu taşıma araçlarıyla taşınmasını sağlayacaklarını” ifade etti.

Taksim Meydanı’nın sadece “Kazancı Yokuşu'nda hayatını kaybedenlerin anılması ve çelenk sunulması töreni” için açık olacağını ifade ederek Taksim’de 1 Mayıs’a izin vermeyeceklerini ilan etti.   Mutlu Gezi Parkı eylemlerinin kararla hiç ilgisi olmadığını da savundu.

Kızıl Bayrak



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
dayanışma
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: dayanışma
Cevap Tarihi: 15.04.2014- 17:17



1 Mayıs'ta Taksimdeyiz!

 
1 Mayıs'a sayılı günler kala sendikalar, siyasi partiler, örgütler ve platformlar Taksim'de olacaklarını açıklarken İstanbul Valisi Avni Mutlu Yenikapı'yı işaret ederek Taksim'in emekçilere kapalı olacağını söyledi!

Resim Ekleme

BURAK BUTUR / Twitter: @buturburak

1 Mayıs'a sayıılı günler kala sendikalar, siyasi partiler, örgütler ve platformlar Taksim'de olacaklarını açıklarken İstanbul Valisi Avni Mutlu Yenikapı'yı işaret ederek Taksim'in emekçilere kapalı olacağını söyledi!

DİSK Genel Başkanı Kani Beko Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Taksim’in işçi sınıfı için özel bir önem taşıdığını vurgulayarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin AKP’yi mahkum eden ve Taksim’i 1 Mayıs’a hazırlama yükümlülüğü altında bırakan kararını hatırlattı. Beko'nun sözleri şu şekilde:

“1977&#8242;de öldürülen işçi kardeşlerimizin anısına 1 Mayıs’ta Taksim’deyiz. Bizim için 1 Mayıs alanı Taksim’dir. Bu herhangi bir miting değildir. 3 sene barış içinde kutlanan 1 Mayıs bu sene de kutlanır. AİHM’in bu konuda bağlayıcı kararı var.”

***

1 MAYIS'TA TAKSİMDEYİZ

1 Mayıs'ta Taksim'de olacaklarını belirten sendikalar, siyasi partiler, örgütler ve platformlar şu şekilde;

Sendikalar:

DİSK, KESK, TMMOB, TTB, Sine-Sen

Siyasi Partiler:

ÖDP, SDP, ESP, SYKP, HDP, EHP, CHP, İP, TKP, EMEP, DİP, HKP

Gençlik Örgütleri:

Gençlik Muhalefeti, FKF, Emek Gençliği, Öğrenci Kollektifleri, Genç-Sen, Kurtuluş Yolunda Dev-Genç, Liseli Gençlik Muhalefeti, Liseli Genç Umut, Devrimci Liseliler, Lise-Der

Örgütler ve Dernekler:

Halkevleri, Mücadele Birliği Platformu, SODAP, DHF, Partizan, Halk Cephesi, Devrimci Hareket, Öğrenci Dayanışması, ODAK Dergisi, Kaldıraç, SÖZ Dergisi, BDSP

***

HAK-İŞ VE TÜRK-İŞ KADIKÖY'DE

Hak-İş ve Türk-İş tarafından yapılan açıklamalara göre bu iki sendika 1 Mayıs'ı Kadıköy'de kutlama yapacaklar.

***

SON 7 YILIN TAKSİM MÜCADELESİ

Yaklaşık son 7 yıldır muamma haline gelen Taksim 1 Mayıs'ının 2007'den itibaren gelişimi şu şekilde;

2007: 1 Mayıs 1977 günü Taksim Meydanı'nda yapılan kutlamalarda 500 bin emekçi vardı. The Marmara Otel üzerinden açılan ateş sonucu çıkan kargaşa ve çatışmalarda 37 işçi yaşamını yitirmişti. Bu olay 'Kanlı 1 Mayıs' olarak tarihe fail-i meçhul bir katliam olarak geçti. 2007 yılı ise katliamın ardından geçen 30. yıl olması sebebiyle emekçiler için tek adres olarak Taksim'i gösteriyordu. Emekçilerin Kanlı 1 Mayıs'ın karanlık faillerini lanetlemek, 37 işçiyi anmak ve taleplerini haykırmak için 1 Mayıs'ta Taksim'de olacaklarını belirtmelerinin ardından AKP hükümeti, Taksim'i asıl sahibi emekçilerden korumak için ortalığı adeta savaş alanına çevirmişti. Gün boyu yaşanan direniş sonucunda DİSK ve örgütler Taksim Meydanı'na girmeyi başardılar.

Resim Ekleme

2008: Haklı Taksim taleplerinde ısrarcı olan emekçilerle devlet yine karşı karşıya geldi. 2007'de ki adı konulmayan sıkıyönetimi aratmayan 2008 1 Mayıs'ında da Türkiye'nin giderek 'polis devleti'ne dönüşümüne şahit olundu. Köprüler, vapurlar, metrolar, otobüsler kapatıldı, Taksim'e çıkmak için yürüyen emekçiler gün boyu polisin   gaz bombalı, plastik mermili ve kimyasal sulu saldırısına direndi.

Resim Ekleme

2009: Emekçiler ve devlet arasında yaşanan ve 'Taksim Meydan Muharabesi' olarak adlandırılan direniş 2009'da da yaşandı. İstanbul'un Taksim'e çıkan yollarında emekçilere yine polis saldırısı vardı. Kurtuluş, Harbiye, Şişli, Mecidiyeköy, Beşiktaş ve Nişantaşı'nda emekçiler Taksim için direndiler. 2009 1 Mayıs'ının öne çıkan bir başka gelişmesi ise artık 1 Mayıs'ın resmi tatil ilan edilmesi olmuştu. Emekçiler gün boyu süren mücadelelerinde az sayıda da olsa Taksim'e çıkmışlardı.

Resim Ekleme

2010: Emekçilerin direnişleri neticesinde AKP hükümeti 2010 yılında Taksim Meydanı'nı halka açmak zorunda kaldı. Coşkulu yürüyüşlere sahne olan 2010 1 Mayıs'ı Taksim'in ana sloganlarından biride 'Taksim'i açmadılar biz kazandık!' idi.

Resim Ekleme

2011: 2011 1 Mayıs'ında da emekçiler Taksim zaferini coşkuyla kutlarken 77'de ölen işçileri de andılar. LGBTİ'lerin katılımıyla renkli görüntülere sahne olan 1 Mayıs 2011'i bazı çevreler '1 Mayıs fobisi bitti' diye yorumladı.

Resim Ekleme

2012: 1 Mayıs 2012 işçi sendikaları, demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler tarafından Taksim'de yüzbinlerin katılımıyla coşku içinde kutlandı. Kürsüden ve medyandan çıkan birincil talep ise 77 suçlularının yargılanması yönündeydi.

Resim Ekleme

2013: 1 Mayıs 2013 için emekçiler adres olarak yine Taksim'i göstermişti. Valiliğin ve hükümet kanadının ise Taksim'de yapılmakta olan tünel inşaatının olduğunu varsayarak 'güvenlik' sorununu gündeme getirdi ve emekçilere Taksim'in yasak olduğunu ilan etti. 2013'e gelene kadar Türkiyeli emekçilerin ve sosyalistlerin mücadelesiyle kazanan Taksim'e çıkmak isteyen emekçilere polis 3 yıl aranın ardından yine gaz bombaları ve kimyasal sularıyla saldırdı. 17 yaşındaki lise öğrencisi Dilan Alp polisin attığı gaz bombasıyla başından vuruldu ve komaya girdi. Emekçilerin direnişi gün boyu sürdü.

Resim Ekleme

2014: 2014 1 Mayıs'ı için işçi sendikaları ve demokratik kitle örgütleri adres olarak Taksim'i gösterdi. Geçtiğimiz gün sendika temsilcileri ile görüşen Vali Mutlu bu yılda da Taksim'in emekçiye kapalı olacağını ilan etti. 2014 1 Mayıs'ı Gezi Direnişi'nden sonraki ilk 1 Mayıs olması sebebiyle dikkat çekerken yine yüzbinlerin Taksim'e çıkması öngörülüyor.

Birgün



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
ilkay
[ Mustafa ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 08.10.2013
İleti Sayısı: 417
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: ilkay
Cevap Tarihi: 15.04.2014- 20:57


DİSK: Alan tartışması bitmiştir, 1 Mayıs alanı Taksim'dir

Resim Ekleme


İstanbul Valiliği’nin Taksim’i 1 Mayıs'ta yasakladığını açıklamasının ardından, DİSK yöneticileri 1 Mayıs alanının Taksim Meydanı olduğunu ve alan tartışmasının bittiğini ilan ettiler.

İstanbul Valiliği’nin Taksim’i 1 Mayıs'ta yasakladığını açıklamasının ardından, DİSK yöneticileri 1 Mayıs alanının Taksim Meydanı olduğunu ve alan tartışmasının bittiğini ilan ettiler.

DİSK Genel Başkanı Kani Beko Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Taksim’in işçi sınıfı için özel bir önem taşıdığını vurgulayarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin AKP’yi mahkum eden ve Taksim’i 1 Mayıs’a hazırlama yükümlülüğü altında bırakan kararını hatırlattı. Beko'nun sözleri şu şekilde:

“1977&#8242;de öldürülen işçi kardeşlerimizin anısına 1 Mayıs’ta Taksim’deyiz. Bizim için 1 Mayıs alanı Taksim’dir. Bu herhangi bir miting değildir. 3 sene barış içinde kutlanan 1 Mayıs bu sene de kutlanır. AİHM’in bu konuda bağlayıcı kararı var.”

DİSK Genel Sekreteri Arzu Atabek Çerkezoğlu da “1 Mayıs’ın nerede kutlanacağına işçi sınıfı karar verir. Bizim için alan tartışması yıllar önce bitmiştir. Taksim 1 Mayıs alanıdır!” dedi.



SOL CEPHE
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
proleter
[ tek yol devrim ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 16.08.2013
İleti Sayısı: 406
Konum: Yalova
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: proleter
Cevap Tarihi: 15.04.2014- 21:59



Vali Mutlu: Yasak değil ama yasakladık!


Resim Ekleme

Taksim, işçi kanıyla işaretlenmiştir. Bu yüzden Türkiye işçi sınıfı ve emekçiler sermaye temsilcilerinin gösterdiği yerde değil, sınıf kardeşlerinin kendileri için açtığı yerde, Taksim’de olacaklardır.

Yaklaşan 1 Mayıs AKP’yi kara kara düşündürmeye devam ediyor. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu 1 Mayıs’ın neden yasaklandığı ile ilgili sorulara verdiği cevaplarla sadece AKP’nin yasaklamak için gerekçe bulamadığını kanıtlamış oluyor.

Vali Mutlu sorulan soruları şöyle yanıtlıyor:

"Bu tür toplantıların ifade hakkının kullanılması, toplanma hakkının kullanılmasının anayasal güvence altındadır. Herkes bu hakkı kullanacaktır. Biz bir hakkı da engellemiyoruz. Hakkın bizzat kullanılması için alanlar gösteriyoruz. Bu bakımdan kamu düzeni, sosyal düzen, trafik düzeni ve güvenlikle ilgili pek çok şehir hayatıyla ilgili hususlarda tedbir almak ve bu hakkın yasaya uygun şekilde kullandırılması bizim görevimizdir.”

Taksim için AİHM kararlarını hatırlatan sendikacılara yanıt olarak da şunları söylüyor: “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi de zaten buna dair gerekli olan talimatları veriyor. Bahsedilen değerlendirme 2008 yılında verilmiştir. 2008 yılından bu yana da herhangi bir olumsuz karar da söz konusu değildir. Geçen yıl da bu konuyla ilgili aldığımız bir karar vardı. 2008'in ötesinde şu ana kadar zaten 5-6 yıldır verilmekte olan kararlar var. Bu bakımdan bu bizim yetkimizde olan bir şey ama bu yetkiyi kullanırken de hiç bir zaman keyfi hareket etmiyoruz."

Mutlu, Taksim Meydanı'nda ve Kazancı Yokuşu’nda yapılacak anma ve çelenk törenleri için gerekli izinleri verdiklerini belirterek çok daha nitelikli meydanlarda miting yapılması için yardımcı olduklarını söylüyor. Ayrıca belirtilen yerlerde yapılacak mitingler için gerekli taşıma ve lojistik ihtiyacı konusunda da yardımcı olabileceklerini belirterek "Bütün bunlar bir hakkın engellenmesi değil, daha iyi kullanılması için imkan sağlanmasıdır" diyor.

Taksim yasağı üzerine kurulan her cümlede keyfiyet okunurken, bunun nedeni de AKP’nin ve sermayenin bilinen kaygısıdır. Şimdiye kadar söyledikleri yalanlar ne kadar inandırıcıysa bu söylenenler de o kadar inandırıcıdır. Taksim 1 Mayıs Meydanı’nı işçi ve emekçilere yasaklamak için gerekçe bulmakta zorlananlar sadece ‘yasak işte’ diyebiliyorlar.

İşçilerin açlık ve yoksulluk sınırını belirleme hakkını kendilerinde görenler, büyük mücadelelerle kazanılmış 1 Mayıslar’ında nerede kutlanacağına karar verebileceklerini sanıyorlar.

Ancak Taksim’in kapılarını işçi ve emekçilere açan anahtar AİHM kararları olmadığı gibi bu düzenin yasaları ve izinleri de değildir. Gösterilen yere oturmak, çizilen sınırların dışına çıkmamak, biat etmek onların alışkanlığıdır.

Taksim, işçi kanıyla işaretlenmiştir. Bu yüzden Türkiye işçi sınıfı ve emekçiler sermaye temsilcilerinin gösterdiği yerde değil, sınıf kardeşlerinin kendileri için açtığı yerde, Taksim’de olacaklardır.

Kızıl Bayrak



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.017
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 16.04.2014- 17:50


Taksim'in işçi sınıfımız ve sosyalistler açısından yadsınmaz bir önemi var. Gerici siyasal iktidarın bu kepfi, hukuk tanımaz tutumuyla elbette mücadele edilmeli ve Taksin ısrarımız ve kararlılığımız dosta düşmana gösterilmelidir. Ama her yıl aynı kötü senaryolarla karşı karşıya kalmak da düşündürücü. 1 Mayıs'a şunun şurasında 15 gün kaldı. Sendikalar, partiler, meslek odaları bugüne kadar herhangi bir hazırlık yaptılar mı? Bir araya gelip, kürsüden kitleye hangi mesajlar verilecek? Böyle bir şey yok. Böyle bir hazırlık yapılmıyor. Neredeyse kanıksandı bu durum. Her örgüt, her parti, belli bir noktada toplanıyor ve sonra yürüyüşe geçerek, Taksim'de kendisine ayrılan bölümde yerini alıyor. Sonra? Sonrası pek de yok. O süreç kitlenin tüm heyecanını alıp götürüyor zaten. Kürsü konuşmaları kitleye ve topluma belli bir mücadele doğrultusu vermekten uzak. Yorgunluk da başlayınca, bin bir çeşit heyecanlarla başlayan bir gün öylesine sonuçlanıveriyor.

Kısaca 1 Mayıs için sorun sadece siyasi iktidarın gerici ve keyfi kararları değil.   1 Mayıs konusunda düzenleme komitesinin de kürsü konusunda pek çok yanlışı, eksiği, gediği var. Her yıl aynı sorunlarla karşı karşıya kalıyoruz. Düzenleme komitesinin bu konulardaki tavrı da şeffaf olmadığı için perde arkasında neler olup bittiğini bir türlü öğrenemiyoruz.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
abbas
[ emeğin gücü ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 21.12.2013
İleti Sayısı: 830
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: abbas
Cevap Tarihi: 17.04.2014- 12:01


MEHMET AKKAYA/ 1 Mayıs, nasıl 1 Mayıs olur?

1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma günü. Şimdi oturup düşünelim. Neden 1 Mayıslar, hükümetlerin işçi sınıfını ezen tavırları için caydırıcı olamadı?

Nasıl oluyor da AKP, “birleşecekler ve saldırılarımı püskürtecekler” diye tedirgin olmuyor?

Nasıl oluyor da, 1 Mayıslara rağmen özelleştirmeler devam edebiliyor, köleleştirme yolunda adımlar atılabiliyor?

İşin aslı şu; 1 Mayıslarda göstermelik talepler sıralanır. Acil ortak konular öne çıkarılmaz, bu hedefler herkese kavratılmaz ve başarı için seferber olunmaz. Ne yapılır?

Birleşmek, yoğunlaşmak ve sonuç almak niyetinde olmadıklarını adeta herkes görsün diye, onlarca talep öne sürülür.

Kürsülerde adet yerini bulsun diye konuşmalar yapılır. Ve hükümetler yoluna devam eder. Hangi niyetle yola çıkmışsanız, hazırlıklarınız da o yönde olur, işçiyi ve toplumu niyetinize odaklarsınız.

Taksim saplantısı

Bakalım son 10 yılın 1 Mayıslarına.

İşçi sınıfının birliği yönünde, hükümetin saldırılarının püskürtülmesi yönünde mesafe alındı mı? Hayır!

İşçi sınıfına saldırılar daha da arttı. İşçi sınıfını etnik ve dini temelde bölme çabaları, işçi sınıfının içine bile sızdı. 2014 yılı 1 Mayıs’ı ne durumda? Sendikaların birlik için, ortak mücadele için ve dayanışma için gayretleri var mı? Tam tersine, birlik yerine parçalanma, dayanışma yerine derdi olana sırt çevirme, ortak mücadele yerine, mücadele etmeme eğilimi ağırlıkta. “1 Mayıs’ı hangi taleplerle, nerede yapalım” diye hiçbir örgüt diğerine sormadı.

DİSK ve KESK “Taksim alanında olacaklarını” ilan ettiler.

Hak-İş Kayseri’de olacak.

Türk-İş, İstanbul’da Kadıköy’de, Ankara’da ise Tandoğan’da olacak.

Memur-Sen, hükümetin Kürt açılımına destek olmak için Diyarbakır’a gidiyor.

Örgütsel durum böyle...

1 Mayıslarda “emperyalizme karşı mücadele” ve “tam bağımsızlık” lafları edilmez oldu. İşçi sınıfının düşmanı olan, işçi sınıfını parçalayacak ve ortaçağ karanlıklarına götürecek olan, etnik bölücülük ve irtica, 1 Mayısların içine sokuldu. Bağımsızlık, bayrak ve Atatürk düşmanları cirit atar oldular.

Birleşme, saldırıyı püskürtme ve sonuç alma arzusu geri plana itilince “Taksim” saplantısı öne çıktı. Taksim’e çıkmak, işçi sınıfı için her şeymiş gibi sunulur oldu.

Hükümet neden tedirgin değil?

İğneyi kendimize batırmazsak doğruyu göremeyiz. İşi doğru yapıp yapmadığınızı anlamanın bir yolu da, karşı tarafta nasıl bir etki yarattığınızdır. AKP hükümetine, Bakanlarına, hatta ÇSGB’nına bakın!

Tedirginlik görebiliyor musunuz?

Enerji Bakanı, 1 Mayıs’a 15 gün kalmış olmasına rağmen, santrallar ve madenler için “Satacağız arkadaş” diyebiliyor.

ÇSG Bakanı, esnek çalışmayı yayacak ve her yeri taşeron cehennemine çevirecek planlarını hızlandırdıklarını açıklayabiliyor.

Yatağan işçisi Ankara’da... Fabrikalarımızı madenlerimizi savunmak için hükümetle çarpışıyor. Biber gazı yiyor, gözaltına alınıyor, kapılara kendini zincirliyor. Ankara’ya sendikalara sesleniyor. Ama kimsenin kılı kıpırdamıyor.

1 Mayıslar, “Taksim” gürültüsünden kurtarılmak zorundadır.

1 Mayıslar, bağımsızlık bayrağının yükseltildiği gün olmalıdır

1 Mayıslar, etnik ve dini bölücülüğün zehir olduğunun kavratıldığı gün olmalıdır.

1 Mayıslar, Yatağan direnişi ile sımsıkı kenetlenme ve özelleştirme saldırısını püskürtme günü olmalıdır.

1 Mayıslar, işçi sınıfının kafasına geçirilmek istenen çuvalın parçalandığı gün olmalıdır.

1 Mayıslar, Birlik, Dayanışma ve Mücadele günü, Zafer günü olmalıdır.

1 Mayıslar, bu şekilde 1 Mayıs olur.

Aydınlık




Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 8 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   [2]   3   4   5   6   7   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Bugün 1 Mayıs... melnur 2 28 Dün, 14:55
Konu Klasör TKP: Yaşasın 1 Mayıs! melnur 3 2940 02.05.2020- 08:43
Konu Klasör Ankara'da 1 Mayıs... melnur 1 3784 01.05.2019- 19:35
Konu Klasör İzmir'de 1 Mayıs... melnur 1 3674 02.05.2019- 11:22
Konu Klasör İstanbul'da 1 Mayıs... melnur 1 4127 01.05.2019- 19:59
Etiketler   Mayıs
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS