SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Lenin 144 yaşında...           (gösterim sayısı: 4.926)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
solcu
[ kemal ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.01.2014
İleti Sayısı: 1.709
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: solcu
Konu Tarihi: 23.04.2014- 00:07


Lenin 144 yaşında...

Resim Ekleme  

Sosyalizmin geçtiğimiz yüzyıla damga vurmasının en büyük mimarlarından Vladimir İlyiç Ulyanov Lenin’i, 144. doğum gününde selamlıyoruz.


(soL - Haber Merkezi) İşte sosyalizmin 20. yüzyıla damga vurmasında büyük katkısı olan Lenin'in kişisel ve politik yaşamındaki kırılma noktalarından bazıları...

İlk yıllar
Vladimir İlyiç Ulyanov, 22 Nisan 1870 yılında Simbirsk’de doğdu. Babası devlet memuru olan Lenin’in abisi Aleksandr İlyiç Ulyanov Rus Çarı III. Aleksandr’a yönelik suikaste katıldığı için idam edilir.

Kazan Üniversitesi’nde hukuk eğitimi alırken, öğrenci gösterilerine katılan Vladimir İlyiç tutuklanır. Üniversiteden atıldıktan sonra, 1891 yılında avukatlık yapmak üzere lisans alır.

Lenin abisi Alexandr sayesinde Marx’la tanışır. Marx’ın Kapital’ini ilk olarak abisinde görür.

Abi Aleksandr devrimci kimliği ile kardeş Vladimir üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Ancak Aleksandr’ın Çar III. Aleksandr’a dönük suikastte yer aldıktan sonra tutuklanıp idam edilmesi Vladimir’in hayatında bir dönüm noktası olarak kabul edilir. Aynı zamanda kızkardeşi Anna Ulyanova da tutuklanmıştır.

Lenin'i kişisel ve siyasi yaşamını fotoğraflarla okumak için tıklayınız.

Üniversite yılları
Vladimir Ulyanov’un aktif siyasal mücadele dahil oluşu hukuk eğitimi aldığı üniversitede gerçekleşir. Politik faaliyetlerinden dolayı üniversitede iken tutuklanır, eğitimini yarıda bırakır. Bir yıllık sürgünün ardından, Kazan şehrine yerleşir. Burada Marksistlerle tanışan Lenin bir yandan da başta “Kapital” olmak üzere Marx’ın eserlerini incelemektedir.

1891 yılında Petersburg Üniversitesi Hukuk Fakültesinden diplomasını alır. Politik faaliyetlerini sürdüren Lenin, işçi ve köylülerin devrimci ittifakına dayalı bir mücadelenin savunuculuğunu yapmaktadır. 1894 yılında Nadejda Kurpskaya ile tanışan Lenin, 1895’te tutuklanır. 14 ay hapishanede kalır ancak çalışmalarını burada da sürdürür. Daha sonra sürgünle cezalandırılarak Sibirya’ya gönderilir. 1897 – 1900 arasında geçen sürgün yaşamının ardından, Rusya’dan ayrılır. 1898’de Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi (RSDİP) kurulur. Aynı yıl Lenin ve Krupskaya evlenirler.

20. yüzyılın bazı önemli aydınlarının Lenin hakkında yazdıklarını okumak için tıklayınız.

Leninist çizginin inşası
1900 yılı Aralık ayında yayın hayatına başlayan Iskra (Kıvılcım) Lenin’in siyasal yaşamında önemli dönemeçlerden birini oluşturmaktadır. RSDİP’in 1903 yılında yapılan II. Kongresinde “parti üyeliği”nin koşulları üzerine yaşanan tartışma, Menşevik Bolşevik ayrımını beraberinde getirdi.

Lenin, Bolşevik kanadın başını çekiyordu ve parti içinde Menşeviklere karşı mücadele yürütüyordu. Bolşeviklere göre, parti üyesi, bir parti örgütünde veya partinin yönettiği bir örgütte fiilen çalışma yapmalıydı.

Rusya’da 1905 yılında yaşanan devrimin ardından, RSDİP’in III. Kongresi toplanır. Lenin bu kongrede devrimin hız kesmeden devam etmesinden yana tavır koyar. 1905 yılı Kasım ayında Rusya’ya dönen Lenin, 1905 ayaklanmasını başarısız bulan Menşeviklerin karşısına, daha ileri bir devrimin provasının yaşandığını savunarak çıkar.

Bolşevikler ve Menşevikler, Nisan 1906’da Stockholm’de birleşme kongresi toplamasının ardından, 1907’de Londra’da toplanan V. Kongre ile Bolşevikler siyasi tezlerini kabul ettirirler. Lenin 1907’de Sosyalist Enternasyonel’in Stuttgart Kongresine katılarak savaş durumunda, savaşı devrime çevirmenin olanakları üzerinde durulması gerektiğini savunur.

Aralık 1907’de Cenevre’ye yerleşen Lenin, zorlu bir süreçle baş etmek zorunda kalır. Yoğun baskıların yaşandığı bu dönemde mücadele açısından bir geriye çekiliş yaşanmaktadır. Lenin birkaç yıl sonra durumu şu sözlerle özetlemektedir: “Bir yenilgiye uğrayan bütün devrimci veya muhalif partilerin içinden, en düzenli bir şekilde geriye çekilenler, ordularına en az kayıp verdirenler, Bolşevikler olmuştur.”

Savaştan devrim çıkarmak
Ocak 1912’de RSDİP’in VI. Kongresinde Lenin, Rusya’da gizli parti örgütlerinin kuruluşunu, bunların etrafına da elden geldiği kadar geniş legal örgütlerin yer almasını savunur. 1912 Nisan ayında yasal olarak kurulan Pravda’da yazmaya başlar.

1914’te İsviçre’ye geçmek zorunda kalır, Eylül ayında Bern civarında bir ormanda, savaş sırasındaki ilk Bolşevik toplantsını yapar. Bolşevikler, işçi sınıfının savaştan bir çıkarı olmadığını ve burjuvazinin kesinlikle desteklenmemesi gerektiğini savunmaktadır. Savaş yıllarında Lenin’i, aynı zamanda da Bolşevikleri zor günler beklemektedir.

Ağustos 1915’de Avrupa sosyalist partilerinin sol azınlıkları bir araya gelerek “Zimmerwald Konferansı”nı toplarlar. Bu toplantının ardından, 1916 Mayısında yapılan ikinci Konferansta Lenin’in etkisi iyice hissedilmiştir. Lenin işçi sınıfının barışçıl söylemlerle pasifize edilmesine karşı savaş açmıştır.

Nisan 1917’de İsviçre’den ayrılan Lenin, ünlü “Nisan Tezleri”ni yapılan toplantıda Bolşeviklere sunar. Burjuva Hükümet ve işçilerin Sovyet örgütlenmesini iki ayrı iktidar olarak tarif eden Lenin, tüm iktidarın Sovyetlere geçmesi için mücadele çağrısı yapar.

Ekim (6 Kasım) 1917’de Hükümetin Bolşeviklere yönelik engelleme girişimlerine rağmen, santraller, garlar ve köprüler ayaklanan Bolşeviklerin kontrolündedir. Artık Rusya’da yepyeni bir dönem başlamıştır. Lenin’in önderliğinde Sovyet Rusya, 1918’de savaştan çekilir. Artık Sovyet iktidarı iç savaşla baş etmek zorundadır.

Devrimden sonra
Mart 1919’da Kremlin Sarayında, Komünist Enternasyonel’in (Komintern) kuruluş toplantısı yapılır. Lenin bir yandan da ülkenin ekonomik kaynaklarının kamusal denetime geçmesi için yapılacak düzenlemeleri planlamaktadır.

1920 Aralık ayında Lenin, Sovyetlerin VIII. Kongresinde ekonominin yeniden teşkilatlanması ve gelişmesi için hazırladığı planı sunar. GOELRO (Rusyanın Elektrikleşmesi için Devlet Planı) olarak bilinen bu çalışma Lenin’in başkanlığında 200 uzman tarafından hazırlanır. Daha sonra gelen Yeni Ekonomik Plan (NEP) döneminde de Lenin süreci yakından takip ederek, yazılı üretimlerde bulunur.

Kasım 1922’de Komünist Enternasyonel’in IV. Toplantısında söz alan Lenin NEP’in bilançosunu çıkararak, “İspat ettik ki, Devlet olarak emtianın (metalar) dolanımını örgütleyebilir, tarımı da sanayii de geliştirebilir, ileri gidebiliriz” der.

Halkla son buluşması Kasım 1922’de Moskova Sovyetine hitaben yaptığı konuşma olan Lenin, burada şu sözleri sarf eder: “Sosyalizmi gündelik hayata soktuk, kendimizi onda bulabilmeliyiz. İşte bugünkü görevimiz, dönemimizin görevi.”

12 Aralık 1922’de Lenin son kez Kremlin’deki yazıhanesinde çalışa da, 1923 başında bazı makaleleri dikte edebildi. Lenin, 21 Ocak 1924’te Gorki kentinde öldü.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
solcu
[ kemal ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.01.2014
İleti Sayısı: 1.709
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: solcu
Cevap Tarihi: 23.04.2014- 00:09


Resim Ekleme

Resim Ekleme

Resim Ekleme

Resim Ekleme




Bu ileti en son solcu tarafından 23.04.2014- 00:12 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
solcu
[ kemal ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.01.2014
İleti Sayısı: 1.709
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: solcu
Cevap Tarihi: 23.04.2014- 00:15


Lenin hakkında ne yazdılar?

Resim Ekleme

Lenin'in 140'ıncı doğumgününde, geçtiğimiz yüzyılın yazarlarının Lenin hakkında yazdıklarından kısa bir derleme yaptık.

Çağdaşlarının Lenin hakkında yazdıkları, oldukça geniş bir külliyat tutuyor. Büyük önderin doğumgününde bu büyük külliyattan kısacık bir seçki yaptık.


Henri Barbusse – 7 Şubat 1924


(...) Lenin bana şimdiye kadar var olan en geniş, en tam figürlerden birisi olarak görünüyor. Aslında, tarihin bilinen tüm yaratıcılarından daha yukarıda o; o gerçek bir yaratıcı. Bunu yaşadım ve çok defalar söyledim: yaşamını, aklını ve iradesini bütünleştirdiği doktrinde beni her şeyden daha fazla şaşırtan, kelimelerden ve imgelerden oluşan, gerçeklik denilen bu muazzam insanlık komedyasında arayıp ortaya çıkarmak zorunda olduğu erdemdi.

Heinrich Mann – 1924

Lenin’in yaşamında büyük davaya bağlılık, kaçınılmaz olarak bu davanın önüne engel çıkarmak isteyenlere karşı hoşgörüsüzlükle el ele gidiyordu.
Bağlılığa hak ettiği katkıyı sunabilmek için, hoşgörüsüzlüğü kabul etmek zorunda hissediyorum kendimi. Ve benim için bunu yapmak, Lenin’in, davasını hayattaki insanların ivedi taleplerine tabi kılma kapasitesine kendimi ikna ettikten sonra daha kolay oldu. İşte bu yüzden insanları seviyordu, davası gibi, ve bu yüzden büyük bir adamın eserini bıraktı arkasında.

George Bernard Shaw – 1919

Bu ülkede sosyalizmin samimi bir propagandacısı olduğum ve kimsenin bunun için bana bir şey vermediği zamanları anımsıyorum. Yaşamımın 12 senesi boyunca kitlelere sosyalizm üzerine uzun söylevler verdim, iki haftada en az üçer defa, ve başlarda beni en fazla şaşırtan şeylerden birisi, bu kadar az muhalefetle karşılaşmaktı. Neredeyse kendimi insanlarda merhamet uyandıracak malum bilgiyi vaaz eden bir papaz gibi hissediyordum. Kimse karşı çıkmıyordu. Hiçbir şey olmuyordu. Belli ki, dinleyicileri kendime kazanıyor ve heyecanlandırıyordum. Buna rağmeni kapitalizm aynen sürüp gidiyordu. Sosyalizmin liderlerini, uygun siyasi kavrayışa ve zekaya sahip adamları, Kautsky’nin istediği gibi tüm halkı sosyalizme kazanana ve sandıktan kansız bir devrim çıkarana kadar hiçbir şey yapmama bahanesiyle beklememeliydiler. Halk az defalar ne istediğini bilmiştir, ve hiçbir zaman bunu nasıl başaracağını bilmez.
Kautsky’ye karşı ağırlık olarak Avrupa Lenin adında çok ilginç bir devlet adamıyla tanıştı. Diyordu ki: Bu konuştuğunuz gibi konuştuğunuz sürece, gerçekte hiçbir şey yapmazsınız, yapamazsınız.

Bertolt Brecht – 1926

Yok Edilemeyen Yazı

Dünya savaşı sırasında,
San Carlo’daki İtalyan hapishanesinde,
Kaçaklar, dilenciler ve hırsızlarla dolu bir hücrede,
Bir hüküm gibi kazıdı kurşun kalemiyle sosyalist
bir asker:
“Yaşa Lenin!”
Çok yükseğe, neredeyse tavana yazılıydı bu,
alacakaranlık hücrede
duruyordu,
ve kelimeler zorla seçiliyordu.
Ama gardiyan gördü bunları, ve hücreye
bir boyacı gönderdi.
Boyacı, bir kireç fırçasıyla,
bunları silmek istedi.
Bu tehlikeli yazının üzerinden geçti
kalın fırçası.
Fakat duvarda, bu defa kurşun kalemle değil, kireç içinde mürekkeple,
bir kez daha
ortaya çıktı:
“Yaşa Lenin!”
Başka bir boyacı geldi ve tüm duvarı beyaza boyadı.
Yazı ortadan kayboldu, ancak güneşin doğmasına yakın,
kireç kuruduğunda, yüzeyde tekrar
göründü:
“Yaşa Lenin!”
O zaman gardiyan bir duvarcı getirtti,
harf harf kazıdı duvardan adam,
tam bir saat boyunca.
Ancak tam işine son verdiği sırada
yazı, taşa yontulmuş olarak, bir kez daha göründü:
“Yaşa Lenin!”
Ve asker seslendi-: Şimdi
tüm duvarı sökün!

Alejo Carpentier – 1970


(...) Leninist düşünce artık o kadar aramızda ki – devrimciler bir yana – kapitalistler, tekeller onu hesaba katmak zorunda. Hareket ediyor. Yaşıyor. Bolivya’daki madenciye ilham veriyor, Şili’de Lotta madenlerindeki köleye ilham veriyor, Brezilya’da Rio de Janiero’nun ve Sao Paolo’nun korkunç favelalarında yaşayanlara ilham veriyor, Karakas’ın tepelerinde yaşayanlara ilham veriyor, Şili’de Concepcion’un teneke şehrinde yaşayanlara ilham veriyor, bir şairin dediği gibi, “bir elini uzatmış, yol kenarında, ya da bir caddenin köşesinde bir dilenci eliyle sadaka beklemeyi sindiremeyenlere” ilham veriyor. (...)

Herbert G. Wells – 1920

Kremlin’deki Hayalci
Petersburg’dan Moskova’ya yolculuğumun temel amacı Lenin’i görmek ve onunla konuşmaktı. Onu görmek istiyordum ve itiraf etmeliyim ki ona karşı önyargılıydım. Ancak, aslına bakarsanız, beklediğimden tamamen farklı bir insan gördüm.
(...)
Ben marksizmin bir doktrineriyle karşılaşmayı bekliyordum. Ama hiç de böyle olmadı. Bana Lenin’in yukarıdan anlatan bir ses tonuyla konuştuğunu söylemişlerdi, ama, bu defa, bu da olmadı. Betimlemelerde, Lenin’in gülüşüne çok önem verilirdi, başlangıçta hoş görünen, ancak sonradan sinizm hissettiren bir gülüş. Ben bunu da hissetmedim. Alnındaki çizgiler bana birini anımsatıyordu (...)

Paul Vaillant-Couturier – 1925

(...) Vladimir İlyiç kesintisiz eylemin cisimleşmesi ve aynı zamanda tepeden tırnağa bir marksistti, ve böyle olmayı sürdürüyor. Onunla temas etmek, soluğu kesilmiş bir odaya kasırga girmesi izlenimi yaratıyordu insanın bilincinde: önyargılarla ve biçimsel doktrinlerle dolu beyni tazeliyordu.
(...)
Aydın Lenin, bir işçi gibi düşünmesini biliyordu. Hatip Lenin, kof ve dolambaçlı laflar kullanmadan konuşurdu. Tüm dünyayı sarsan ve bilinci, o dünyada nefes alan ve kalbi atan her şeyle sürekli olarak bütünleşen adam, bilinçli yaşamının sonuna kadar, o olağanüstü, Çinli bir ırgat gibi, siyah bir hizmetkâr gibi hissetme ve düşünme yeteneğini korudu. Ezilen bir Annamlı’yla (Vietnamlı) Hintli onun için aynı derecede anlaşılabilirdi, Petrograd’daki metal işçisi, Paris’teki terzi ya da New Virginia’daki madenciyle aynı açık kitap gibiydiler. Lenin yeni insanın son haliydi, bizim için gelecekteki insanın prototipi oldu.
Onu ilk gördüğüm günlerden beri Vladimir İlyiç bana böyle göründü.

Sol



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
solcu
[ kemal ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.01.2014
İleti Sayısı: 1.709
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: solcu
Cevap Tarihi: 23.04.2014- 00:20


Resim Ekleme

Resim Ekleme

Resim Ekleme

Resim Ekleme



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Lenin'siz Marksizm ya da Lenin'in Marksizme katkıları... melnur 4 1870 23.02.2021- 06:00
Konu Klasör TÖB-DER 49 yaşında melnur 1 1999 05.09.2020- 05:16
Konu Klasör Fransız Devrimi 224 yaşında! melnur 2 4309 26.07.2022- 05:58
Konu Klasör Küba Devrimi 57 yaşında solcu 2 5535 02.01.2020- 07:38
Konu Klasör 'Aydınlanma nedir?' 233 Yaşında! melnur 14 10937 01.03.2020- 07:46
Etiketler   Lenin,   144,   yaşında.
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS