SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Gericilik karşısında utanmamayı öğrenmek           (gösterim sayısı: 3.792)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: umut
Konu Tarihi: 26.08.2014- 21:07


Gericilik karşısında utanmamayı öğrenmek
Kemal Okuyan


Cumhuriyet Halk Partisi kurultayı yaklaşırken iki aday, Kılıçdaroğlu ve İnce mesaj vermeye devam ediyor. Mevcut Genel Başkan, dindarları kapsamalıyız demekte bir kez daha… Kim itiraz edebilir ki? Bir siyasi parti insanları inananlar ve inanmayanlar diye tasnif edemez. Ama bir siyasi partinin lideri neden böyle bir laf eder ki? Yeni de değil, partinin başına geçtikten sonra neredeyse her fırsatta bunu söylemekte. Kapsayın, dışlamayın, dükkan sizin kardeşim!

Beri yandan Muharrem İnce CHP’nin laik damarlarından söz ettikten sonra “gerekiyorsa türbanlı bir milletvekili sokabilmeliyiz Meclis’e” diye konuşmuş son röportajlarından birinde. Niye ihtiyaç duyuyor, niye mesele ikidebir buraya geliyor, yine anlaşılmıyor.

Bir açıklaması var elbette… İlla “yenildik” denecek, “başka bir şey yapmalıyız”… Dün de yazdım, önce sosyalizmi bitirdiler, sonra laikliği, bağımsızlıkçılığı, artık ne varsa.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin sosyalizmle bir ilgisi yok ama toplumun sosyalizm dahil, aydınlanmacılık, yurtseverlik gibi referansları önemseyen kesimiyle geleneksel bağları var. “Yeni CHP”, bu bağların kopmasına izin vermeden, söz konusu referansların zayıflatılması, hatta ortadan kaldırılması projesidir.

Daha kapsamlı bir operasyonun parçası olarak…

CHP’de başlayıp, bitmiyor.

İdeolojiler akışkandır, güçlü kaynaklardan besleniyorsa bir ideolojik müdahale toplumun hemen her noktasına ulaşır, nüfuz eder. Farklı sonuçlar yaratsa da…

Haziran Direnişi’ne, güçlü bir ideolojik karşı atağın eşlik etmemesinin bedelini ödüyoruz. Bağrından yeni kuvvetler çıkarmış bir halkın ayağa kalkarken “eski” ve “bitti” denen bazı değerlere sarılması düzen cephesinin bütünü için dehşet vericiydi. 2013 yılında Gezi’de harekete turkuaz renk hâkim kılınsaydı, bugün Türkiye’deki siyasi tablo kuşkusuz farklı olacaktı. Denediler, beceremediler. Şimdi hep beraber önlem alıyorlar, bütün aktörleri bu sürece boyun eğmeye zorluyorlar. Yol aldıklarını kabul etmek durumundayız.

İdeolojik müdahaleler, toplumun bütününü ilgilendirir, dolayısıyla düzen siyaseti ile düzen dışı olanı birbirinden kolay ayıramazsınız. Bırakın CHP’yi AKP, MHP gibi partilerin temsil ettiği toplumsallıklara dönük ideolojik girdiler de solu etkiler.

Türkiye’de bugün toplumun diri kesimlerine 20. yüzyılda sosyalizme sığınan, sığınmak zorunda kalan, ayakta kalmasını sosyalizme borçlu olan ideolojik değerlerleri “terk edin” çağrısı yapılmakta. AKP bu değerlerin üzerinde tepinmeyi hedeflerken, “sol için”de yürütülen operasyonla bu değerler liberal paradigmanın içine yerleştirip başkalaştırılmaya çalışılıyor.

Çok bilinen bir taktikle… Gerçekleri ters yüz ederek…

Örneğin şuna inanmamızı istiyorlar: Gericiliğin yükselişinin nedeni, laiklik adına yapılan yanlışlardır!

Hayır efendim. Laiklik adına yanlışlık yapılmadı, laiklik burjuva sınıfının elinde çürüdü, çünkü kapitalizm gericileşme, sınırsız bir gericileşme olmadan yapamazdı. AKP’nin yükselişinin itici gücü, orta sınıftan itici kemalist kadınların türbanlıları hor görmesi, saçma sapan işler yapması değildir. AKP, her şeyden önce sermaye düzeninin, emperyalizmin ihtiyaçlarıyla Türkiye’deki gerici birikimin buluşmasının ürünüdür. Eğer, hâlâ Türkiye’de dinselleşmenin üniversitelerde “ikna odaları”nı icat eden zihniyete duyulan tepkiden kaynaklandığını düşünen varsa, gerçekten ahmaktır.

Gericilik saldırıyor… Gericilik liberallerin açtığı kanallardan saldırıyor üstelik. Gericilik saldırırken günde beş kez “biz de dindarları çok ittik” diye sayıklamak gerçeği ters yüz edip, gericiliğe meşruiyet sağlamaktır.

Türkiye, solun dindarları çok itmesinden değil, solun sürekli “biz halktan koptuk” diye tekrarlayacak noktaya getirilmesinden dolayı gericileşiyor.

Zaten Haziran’da sokağa çıkanlar uzaylıydı!

Bir yandan “özgürlük” filan diyeceksiniz, sonra da gericileşen Türkiye’yi reddeden milyonları küçümseyecek, “asıl halk öbür tarafta” diyeceksiniz.

Birkaç ay önce soldan bir yazar Türkiye’de gerçek devrimci enerjinin AKP tabanında olduğunu ileri sürmüş, o tabanı Fransız Devrimi’ni var eden baldırı çıplaklara benzetmişti. Aynı yazar geçenlerde “şimdi sosyalizm zamanı değil, laik ve bağımsız bir ülke mücadelesi veriliyor” diye yazıyordu! Bu akıl karışıklığı, yalnızca özensizlik ya da başka öznel sıkıntılardan kaynaklanmıyor, aynı zamanda üzerimizdeki ideolojik baskının artmasının ürünü.

Bu baskı kırılır.

Zerre meşruiyeti olmayan bir cumhurbaşkanlığı seçimini meşruiyeti zaten sıfır birinin kazanmasından sonra, daha önce savunduğumuz “boykot” tercihinden dolayı utanmamayı öğrenirsek, bu baskıyı kırarız.

Cumhurbaşkanlığı seçimine sahicilik hissi kazandıran bir başka adayın oylarını artırmasını kendi başına “umut verici gelişme” olarak değerlendirmenin ne kadar saçma olduğunu anlarsak, bu baskıyı kırarız.

Ruşen Çakır’ın “ey Türkiye solu, gördünüz mü, bir halt olamadınız ama Kürt siyaset nasıl da serpilip gelişti” çıkışını fazla ciddiye almazsak, bu baskıyı kırarız.

Her dönemeçte, gericiliğin her ileri hamlesinde bildiğimiz doğruları, geçmişimizi, stratejimizi, sosyalizm ısrarımızı sorgulamaya kalkmazsak, bu baskıyı kırarız.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
yorum2006
[ yorumcu ]

Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.08.2013
İleti Sayısı: 772
Konum: Gizli
Durum: Gizli
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

2 kere teşekkür edildi.
Cevap Yazan: yorum2006
Cevap Tarihi: 30.08.2014- 09:42


Kemal Okuyan'ın yorumuna genelde katılıyorum, ancak bazı noktaları açmak isterim.   Tamam, liberal ve gerici propoganda var ve bundan geniş kitleler, bu arada CHP de etkileniyor. Her türlü yalan var. Yalnız Türkiye'de burjuva devriminin tüm Jakobenliği bugünkü CHP'nin sırtına yüklenmek isteniyor. Oysa durum çok farklı. Köprünün altından çok sular akmış. CHP'nin sıkıntısı ise tüm Jakobenliğine karşın, bundan 80-90 yıl önce burjuva devrimi sırasında yapılan uygulamaların, hepsi olmasa da, pek çoğunun kaçınılmaz olduğunu, en azından yöntem tasvip edilmese de, burjuva devrimlerinin yapılmasının kaçınılmaz olduğunu savunmak. Ama bunu yapamıyorlar. Neden? CHP yeterince yetişmiş kadrolara sahip değil. Öte yandan faşistler, gericiler, sosyalizme ihanet etmiş, birikimli kadroları devşirdiler. Sosyalist okuldan geçmiş bu döneklerin bilgi ve birikimi tabii ki CHP kadrolarından çok daha fazla. Bu nedenle bu ideolojik kuşatma ve yalan propagandalarla mücadele de sosyalistlere düşüyor. Yani sosyalistler yalnızca sosyalizmi değil, burjuva devrimini, özellikle aydınlanma devrimini savunmak durumunda. Bunu yapanlar ise, hemen CHP kuyrukçuluğu ile suçlanıyor. Hem de yalnızca dönekler, sahte solcular tarafından değil, daha hala sosyalizmi savunanlar, en azından sosyalizmi savunduğunu iddia edenler de var içlerinde. Öte yandan CHP tabanı ilerici bir tabandır. Son 50 yıldır da sosyalistlere sıcak bakan bir tabandır. Bu tabanı da karşıya alıyorsunuz. Bu da hareketi iyice güçsüz kılıyor. Öte yandan Kürt siyaseti soldan kopmutur. Milliyetçi bir çizgi izliyorlar. Kürt toplumunda dinsel inanç ve değerler, Türkiye toplumunun ortalamasının çok üzerinde güçlü. Bu nedenle dinci gericiliğe de taviz veriyorlar. BU da gericiliğe karşı mücadeleyi daha da güçleştiriyor. Kürt siyaseti Cumhuriyet'e karşı kan davası da güdüyor. Bu nedenle onlarda koyu bir CHP düşmanlığı var. Öyle ki feodalizme karşı yapılmış burjuva devrimlerine bile karşı çıkıyorlar ve İslamofaşizme koltuk değneği oluyorlar. Zaten bunların önemli bir kısmı geçmişte de sosyalizmi asla benimsememişti. Komünistler ezilen halkların, bu arada Kürt halkının da sonuna kadar destekçisi olduğundan, bugün Kürt siyasetinde yer alanların bazıları, kerhen sosyalistlerle birlikte hareket ediyorlardı ama, pek çoğu sosyalizmi içselleştirmiş değildi. İçlerinde feodal saplantılar ve küçük burjuva milliyetçiliği olanlar önemli bir ağırlık oluşturuyordu. Bunlar günümüzde sosyalizmden tamamen koptular ve kendi çizgilerini ortaya koydular. Bunlar burjuva siyaseti izliyor, kendi kurtuluşlarını, hatta ayrı devlet kurmayı emperyalizmle ve onun yerli uşaklarıyla birlikte kotaracaklarını sanıyorlar. Bunların derdi emekçiler değildir, emekçi halk değildir. Bu durum günümüzün sosyalizm mücadelesine de ağır darbe vuruyor.

Günümüzde komünistlerin, sosyalistlerin işini zorlaştıran yalnızca ülkenin genel siyasi durumu da değil. Kabul etmek gerekiyor ki, Sovyetler Birliği ve dünya sosyalist sisteminin yıkılmasından sonra, sosyalizm mücadelesi tüm dünyada önemli ölçüde gerilemiştir. Günümüzde emperyalizm dilediği gibi at oynatıyor. Kapitalist ülkelerin işçi sınıfının mücadeleinde de gerileme var. Ulusal kurtuluş hareketlerinde de. Ulusal kurtuluş hareketleri neredeyse tamamen bitirilmiştir,   emperyalizmin uşaklığı anlamına gelen globalizm ön plandadır. Özü tüm dünya halklarının emperyalizme köleliği olan globalizmi bile, "milliyetçiliğe karşıt" "demokrat" siyaset diye yutturuyorlar. Utanmasalar globalizm sosyalizmin ta kendisidir diyecekler.




Bu ileti en son yorum2006 tarafından 30.08.2014- 09:54 tarihinde, toplamda 5 kez değiştirilmiştir.
Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Umutsuzluğa karşı mükemmel bir ilacımız var... melnur 0 1833 17.12.2019- 06:13
Konu Klasör Bitkiler nasıl sudan karaya çıktı? melnur 0 2067 03.04.2018- 04:47
Konu Klasör "Hileli seçim sistemine karşı ortak mücadele!" melnur 1 1125 01.04.2022- 01:13
Konu Klasör “İlk turda Erdoğan’a karşı çatı adayı destekleriz” melnur 1 1021 07.07.2022- 06:16
Konu Klasör ''Gericilik'' şibusa 3 4968 28.01.2020- 07:54
Etiketler   Gericilik,   karşısında,   utanmamayı,   öğrenmek
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS