Cumhuriyet bayramına birkaç gün kaldı, Türkiye Komünist Partisi'nin iki yeni partisi Komünist Parti ve Halkın Türkiye Komünist Partisi'nden bir açıklama yok. Kadıköy'de Cumhuriyet Bayramı'nı kutlamaktan vaz mı geçildi, yaptıkları yanlışın farkına mı vardılar? Eğer farkına vardılarsa bu bile onlar için bir aşamadır. Benim önerim KP ve HTKP'nin İP ve CHP ile ortak bir miting tertip etmeleri ve Cumhuriyet'i sahiplenmeleridir. Böylece kimin ne olduğu toplum tarafından daha iyi anlaşılacaktır!
tekyoldevrim arkadaş, şimdiye kadar yaptığın saçmalıklar yetmedi, şimdi de komikliğe mi başladın? Kadıköy'deki ''Cumhuriyet kutlaması'' başka bir şeydi, bugüne kadar yazdıklarımızı anlamadıysan bundan sonra da anlamazsın. Senin bu Cumhuriyet düşmanlığın nereden ileri geliyor, asıl onu anlat sen? Cumhuriyet demek aydınlanma ve laiklik demek buna mı karşısın? Bugüne kadar her türden saçmalığı savundun, bir de bu konuda saçmala, onu da senin ağzından dinleyelim.
"Kadıköy'deki cumhuriyet kutlmaları başka bir şeydi" diyorsun umut arkadaş. Madem o kutlama cumhuriyet kutlamasıyla alakalı değilde neden ve hangi mantıkla kutlamyı aynı tarihe aldınız? Anlattığınız hikayeye kendiniz ve çevrenizdeki bir kaç kişi inanabilir ama gözüken köy kılavuz istemez derlerya, amacınız ve niyetiniz tüm çıplaklığıyla ortada, boşuna kendinizi yormayın, maskeniz çoktan düştü. Diğer taraftan bir şeyleri eleştirmeyi neden her defasında "düşmanlık" olarak algiliyorsun? Hiç bir aydın, demokrat, ilerici,..... aydınlanmaya, laikliğe karşı gelmez ama olmayanı varmış gibi gösterilmesine karşı olur. Türkiye'de öyle anlattığın ve övdüğün gibi aydınlanma falan olmadı, hele hele o çok bahsettiğin laiklik asla olmadı. Olsaydı devletin iki ayağı asker ve diyanetten oluşmazdı. Ülkede tek din tek mezhep zihniyetini yerleştirmekmi aydınlanmak, laiklik? Cem evlerini ve dolayısıyla Aleviliği tekkelerle bir tutup yasaklamakmı laiklik? Ama diğer taraftan Diyaneti devletin temel ayaklarından birisi yapacaksın, toplumu sunni mezhebine doğru yönlendireceksin, hatta imamhatipleri ilk biz açtık diye övüneceksin,..... ve sonrada aydınlanmaktan, laiklikten dem vuracaksın. Haa unutmadan sorayım, 100 yıllık "aydınlanmacı ve laik Cumhuriyet" kaç tane alevi kökenli Vali ve kaymakam yetiştirdi biliyormusun? Lafla peynir gemisi yürümez, lafta aydınlanma ve laik bir Cumhuriyet ama özde ötekileştiren ve dincileştiren bir Cumhuriyet. Komikmolan tarafıda Cem evlerini kapatanların, tekklerle bir tutanların şimdilerde en keskin Slevi dostu gözükmeleri, Cem evlerinin ibadet yeri oalarak tanınmasını istemeleri. Ne oldu şimd Alevilik tekkelerle bir değilmi? Hatanızımı anladınız yoksa oy peşindemisiniz?
29 Ekimde beyefendiler başka Cumhuriyet kutlaması yapmışlar, bizde inandıydık.
Bak arkadaşım senin bu ülkede aydınlanma olmadı iddian komikliktir.Halifeliğin kalkması,tarikatların kapatılması,insanların medreseden kurtarılıp normal okullara yollanması,devletin dini islamdırın anayasan çıkarılıp laikliğin eklenmesi,kadınlara ilk milletvekili haklarının verildiği ülkelerden biri olmamız gibi konuları çöpe mi atalım?Bunları bilip nasıl aydınlanmanın olmadığı gibi bir saçmalığı ortaya atarsın?
İslamlaştırma yapıldı diyorsun.Yine hiçbir dayanağı olmayan bir iddia.Mustafa Kemal dönemindeki ders kitaplarında evrim anlatılıp,savunuluyor,islam eleştiriliyordu,mustafa kemal kendi elyazısından islamı ve islam peygamberi muhammedi eleştiriyordu.Bu mu İslamlaştırma? ''Fakat bu prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların doğmalarıyla asla bir tutmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya yaşamdan almış bulunuyoruz.'' Bunu diyen adamlar mı İslamlaştırma yapmış?
İmam hatip konusuna gelince imam hatiplerin açılma nedeni o dönemde camilerde yeteri kadar imam bulunamaması ve bu nedenden dolayı bir eksikliği kapatmak içindi.Ama talep olmayınca zaten kapanmış.İmam hatipleri açıp,yaygınlaştıran kişi ise menderesdi.
Diyanet işleri başkanlığına gelince daha öncede söyledim o bir islami reformizm denemesidir.Kemalistler her ne kadar din karşıtı olsalar da,dini toplumsal yaşamdan arındırmanın kolay olmadığını bildikleri için dinide en azından kendilerine uygun,kendi reform çalışmalarını aksatmayacak bir hale getirmeye çalıştılar.
Ayrıca Kemalistler tekkelerin,tarikatların,vakıfların hepsini kapatmışlardır.Burda alevilere özgü bir tutum değil genel olarak dinsel yapılara özgü bir tutum görüyoruz.Osmanlı döneminde aleviler toplumsal yaşamdan dışlanmışlardı,osmanlının alevilere neler yaptığını ve hangi gözle baktığını herkes biliyor.Kemalistlerle birlikte en azından toplumsal yaşama katılma şansı elde ettiler.
Kemalistlerin aydınlanmacılığını yetersiz bulabiliriz.Zaten dayandıkları sınıfsal yapı itibariyle bundan daha fazlası çok da beklenemezdi onlardan.Ama çıkıp da hiçbir aydınlanma getirmediler demek cehalettir.Bugün arap devletlerindeki toplumlarla türkiye toplumunu kıyaslayan biri anlar zaten bunu.Bazı iddialarda bulunurken altını doldurmak lazım.
İşiniz gücünüz sosyalistlik maskesi arkasında kemalizim propagandası yapmak. Sana örnekler verdiğim halde gene bildiğini dökmüşsün buraya. Alevilik tekkmi? Ayıp artık ya bu yaptığınız. Kemalizmin yaptığı yanlışları savunmak için kaç takla atıyorsun biliyormusun.
Bak arkadaşım çıktın cahilce bir şekilde kemalizm bir aydınlanma getirmedi dedin.Bende sana bir aydınlanma dönemi yaşandığını altını doldurur bir şekilde açıkladım.Ya çık altını doldurur bir şekilde Kemalistlerin getirdiği hiçbir aydınlanma olmadı de yada hiçbir örnek vermeyip,doğru düzgün birşeyler anlatmadığın halde örnek verdim,anlamıyorsunuz demeyi bırak.
Ayrıca Alevilik konusunda alevilere özgü bir tutum değil genel olarak dini toplumlara özgü bir tutum olduğunu açıkladım.Bu illa Kemalistlerin politikaları dört dörtlük demek değil ama Osmanlıyla cumhuriyeti kıyasladığımızda cumhuriyetin aleviler için de bir ilerleme olduğu kesin.
Üçüncü diyeceğim sen objektif tarihsel analiz yapmayı bilmiyorsun.Bir dönemin tamamen kötülenerek anlatılmasını istiyorsun.Böyle tarihsel materyalist anlayış olmaz.Marksistler tarihsel süreçleri her yanıyla incelemek zorundadır.Bu forumda sen bir tarihsel dönemi sürekli kötülediğin için ben olumlu tarafları anlatıyorum,biri çıkıp körü körüne övse onada olumsuz tarafları anlatırım.Diyalektik materyalizmi kavrayamamış biri olduğun için bunu anlamıyorsun.
Isine gelmeyince cahilce oluyor ve hic bir aciklama yapmamis oluyoruz.
Önce kendine bak ve ezberini boz.
Ben sana tekrar okursan göreceksin aciklamalarimi yaptim ve hatta örnekler ve sorularla netlestirdim.
Devletin iki önemli ayagi din ve askeriye ise bumu aydinlanmaci?
Aleviler hice sayilip günümüzde dahi haklari gasp altindaysa bumu aydinlanma?
Tek din tek millet mantigiyla yola cikip diyaneti kuran, etnik kökenlilerimizi inkar edip yok saymakmi aydinlanmaci?
Bu ülkede neredeyse hic bir valinin Alevi kökenli olmamasimi aydinlanmaci?
?
?
?
Su ezberini bozda biray kendini ve savundugun siyaseti sorgula.
Biyat siyasetinden kendini kurtar ve sonra bana cahil de.
Alişan anlamayacağını biliyorum, yararı olmayacağını da biliyorum, hatta okuyup okumayacağın bile kuşkulu. Ama ben bir haberi paylaşayım:
"Cumhuriyeti kuran CHP tasfiyeye seyirci kalıyor"
Ankara Dikmende düzenlenen panelde konuşan CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, Gezi direnişinin ardından Türkiye için umutlandığını belirterek Yeni bir emekçi cumhuriyeti demek için çok sebebimiz var dedi.
(İleri - Ankara) Ankaranın Dikmen semtinde 29 Ekimde Cumhuriyet Yürüyüşü yapmak üzere yola çıkan Dikmen Cumhuriyet Yürüyüşü Hazırlık Komitesi, Dikmen Hacı Bektaş Veli Kültür Vakfında AKP Diktatörlüğüne Karşı Eşitlikçi, Özgürlükçü, Laik Cumhuriyet başlıklı bir panel düzenledi.
Panele CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, Yurt Gazetesi yazarı Fatih Yaşlı ve HTKP Merkez Komite üyesi Baran Özkan konuşmacı olarak katıldı.
YENİ BİR EMEKÇİ CUMHURİYETİ DEMEK İÇİN ÇOK SEBEBİMİZ VAR
Konuşmasına cumhuriyetin değerini anlamamız için AKPyi görmemiz gerekti sözleriyle başlayan Hüseyin Aygün, cumhuriyetin din rejiminden akıl rejimine geçiş olduğunun altını çizdi.
Gelinen noktada CHPnin de hataları olduğuna değinen Aygün, Cumhuriyeti kuran CHP cumhuriyetin tasfiye sürecine seyirci kalıyor. Halk imam hatipleşmeye karşı çıkarken CHP durumun farkında değil. Tarihi okuyamıyor olabilirsin, siyaset de bilmeyebilirsin ama kitlene sadık ol şeklinde konuştu.
Devletle cumhuriyeti karıştırmayalım diyen Aygün, Dersim, Maraş, Sivas katliamları eleştirilirken cumhuriyetin suçlanamayacağını, cumhuriyetin din rejiminden akıl rejimine geçiş olduğunu ifade etti.
Gezi direnişinden önce umutlarının azaldığını ve Türkiyenin Ortadoğudaki gerici rejimlere benzeyeceğini düşündüğünü söyleyen Aygün, Gezinin ardından artık Türkiyeye dair umutlu olduğunu vurguladı. Yeni bir işçi emekçi cumhuriyeti demek için çok sebebimiz var diyen Aygün, bunun için verilen mücadele edenlerin yanında olacağını belirtti.
KAZANIMLARI MUHAFAZA EDEREK YENİ BİR CUMHURİYET KURMALIYIZ
​Aygünün ardından söz alan Fatih Yaşlı, AKPnin hükümet olmanın ötesinde devleti ele geçirme iddiasında bir parti olduğunu vurguladı.
Cumhuriyetin kurumlarının kağıt üzerinde yerini koruduğunu ancak bugün 1923te kurulan cumhuriyetten bambaşka bir düzen olduğunu söyledi. AKP iktidarına giden sürecin köklerinin çok eskilerde olduğuna değinen Yaşlı, gericilik ve emperyalizmle kurulan ilişki arasındaki paralelliğin altını çizdi. Soğuk savaş döneminde Türkiyeyi yönetenlerin Sovyetler Birliğine karşı ABDnin karakolu olmayı üstlendiğini hatırlatan Yaşlı, bu dönemde eğitimin dinselleştiğini vurguladı.
Türkiyenin dinci otoriter ve emekçi düşmanı bir rejimle karşı karıya olduğunu söyleyen Yaşlı, buna karşı cumhuriyeti savunmalıyız, geçmişteki kazanımları muhafaza ederek yeni bir cumhuriyet kurmalıyız dedi.
HAZİRAN KİTLESİ ÖRGÜTLÜ OLSAYDI ERDOĞAN FASTAN DÖNEMEYEBİLİRDİ
Son konuşmacı Baran Özkan, karşısında halkı bulmadan cumhuriyetin kurumlarını tasfiye eden AKPnin toplumsal hayata müdahale edince sert tepkiyle karşılaştığını söyledi.
AKPnin düşmesinde en büyük engelin Meclis muhalefeti olduğu ifade eden Özkan, muhalefetin AKPye benzeyerek AKPyi devirmek istediğini söyledi.
Haziran kitlesi örgütlü olsaydı o günlerde Fasa giden Tayyip Erdoğan dönemeyebilirdi diyen Özkan, Birleşik Haziran Hareketinin Türkiyedeki laik, cumhuriyetçi, halkçı arayışı örgütleme ihtiyacından ortaya çıktığını belirtti.
Zaten Haziran Direnişi değil mi, eli bayraklıları görünce sizin iştahınızı kabartan.Daha o günlerde Kemal Okuyan, ne olur ne olmaz bu parsayı İşçi Partisi götürür korkusuyla bayrağa sarıldı.Oysa o bayrak altında Burjuvazi, yıllarca halkları biribirine düşman etti, onları biribirine kırdırdı.Ama işte popülizm ve sonunda düşülen oportunizm batağı.KARINCA
Konulara öylesine duygusal refleksler göstererek bakıyorsunuz ki, aklımıza sadece kürt milliyetçiliğinin duygusal tepkilerine sol bir kılıf uydurmaktan başka bir şey yapmadığınızı getiriyorsunuz. Böyle algılanıyorsunuz ki, ben algının ötesinde böyle olduğunuzu da düşünüyorum.
Bakın, bir an için koyulaştırdığım sözlerinizin doğru olduğunu varsayalım. TKP Haziran kitlesini İP'e kaptırmamak için ''bayrağa sarıldı'' diyelim. Bu bile bir solcu için o sosyalist partiye övgüler düzme nedeni olmalıdır. Anlayabiliyor musun? Ortada milyonların katıldığı bir ayaklanma var ve bu ayaklanan kitlelerin ( sizin mantığınıza göre) İP'e kaptırılmamasına karar veren bir parti Cumhuriyet'in önüne sosyalist ek'ini koyarak ve bayrağı da hiç sorun etmeyerek kitleye İP'in dışında bir seçenek sunuyor. Onları sosyalizme çağırıyor. Sizin bakışınızın böyle bir sonucu olması lazım. Ama olmuyor! Bir şeyler söylüyorsunuz ama söylediklerinizin nasıl bir anlam içerebileceğini bile görmüyorsunuz! Peki neden?
Ben hep aynı şeyleri söylüyorum ve bu düşünceleri ileri sürenler beni hiç yanıltmıyorlar: Bu söylem ya doğrudan kürt milliyetçiliğinin bir söylemi, ya da kendini solcu ve solculuğun da kürt milliyetçiliğine endeksli bir siyasetten geçtiğini sanan kuyrukçu bir zihinden kaynaklanıyor. Yanılmayı çok istememe rağmen bugüne kadar tek bir örnekle de karşılaşmadım.
Bu sefer yanıldınız Melnur Arkadaşım!
Anlaşılan sizde KÖH fobisi var.Havadaki nemden rahatsız olsanız, bunu KÖH den bileceksiniz.
Sizi eleştiren herkeside, Kürt Kuyrukçuluğu ile niteliyeceksiniz.
Benim yukarda size yönelttiğim eleştiriyle, Kürt Kuyrukçuluğu, ne kel alaka oluyor.
İP le aynı kulvarı paylaştığınız için(ULUSALCI KULVAR), Haziran direnişi sürecinde, eli bayraklıların çoğalması ve İP'in buradan nemalanması ve palazlanması, sizin iştahınızı kabarttı ve bir anda BAYRAKÇI oluverdiniz.
Bana Sosyalizmden bahsetmeyin!
Bakın burada bile samimi değilsiniz.
Hem yığınlara, Cumhuriyetin başına Sosyalist ekini getireceğinizi anlatacağınızı söylüyorsunuz, ama diğer taraftanda Vişnelik te, sizinde içersinde yer aldığınız birliğin açıkladığı bildiride, çok sık Cumhuriyetten, onun kazanımlardan bahsedilmesine karşın, Cumhuriyetin başına ekliyeceğimiz dediğiniz SOSYALİZMDEN hiç bahsedilmiyor!
Cumhuriyet bayramına birkaç gün kaldı, Türkiye Komünist Partisi'nin iki yeni partisi Komünist Parti ve Halkın Türkiye Komünist Partisi'nden bir açıklama yok. Kadıköy'de Cumhuriyet Bayramı'nı kutlamaktan vaz mı geçildi, yaptıkları yanlışın farkına mı vardılar? Eğer farkına vardılarsa bu bile onlar için bir aşamadır. Benim önerim KP ve HTKP'nin İP ve CHP ile ortak bir miting tertip etmeleri ve Cumhuriyet'i sahiplenmeleridir. Böylece kimin ne olduğu toplum tarafından daha iyi anlaşılacaktır!
Cumhuriyet'ten bu kadar nefret edişinizin nedenini bize açıklayabilir misiniz? Osmanlının gerici sisteminin Cumhuriyet'le yıkılması aklı başında bir insan tarafından eleştiri konusu yapılmamalı. Cumhuriyet'ten nefret eden bir kişi bunu dolaylı yollardan açıklayacağına açık açık ifade eder. Bir tarafa Osmanlının padişahlık sistemini koyun, diğer tarafa Cumhuriyet'i, karşılaştırma yapın Osmanlının sisteminin Cumhuriyet sisteminden daha iyi bir yönetim olduğunu ispatlayın. Bunu yapmıyorsanız, Cumhuriyet konusunda yanlış fikirlere sahipsiniz demektir. Ben Cumhuriyet'i sahipleniyorum, siz Osmanlının padşahlık düzenini mi savunuyorsunuz?
Zaten Haziran Direnişi değil mi, eli bayraklıları görünce sizin iştahınızı kabartan.Daha o günlerde Kemal Okuyan, ne olur ne olmaz bu parsayı İşçi Partisi götürür korkusuyla bayrağa sarıldı.Oysa o bayrak altında Burjuvazi, yıllarca halkları biribirine düşman etti, onları biribirine kırdırdı.Ama işte popülizm ve sonunda düşülen oportunizm batağı.KARINCA
Konulara öylesine duygusal refleksler göstererek bakıyorsunuz ki, aklımıza sadece kürt milliyetçiliğinin duygusal tepkilerine sol bir kılıf uydurmaktan başka bir şey yapmadığınızı getiriyorsunuz. Böyle algılanıyorsunuz ki, ben algının ötesinde böyle olduğunuzu da düşünüyorum.
Bakın, bir an için koyulaştırdığım sözlerinizin doğru olduğunu varsayalım. TKP Haziran kitlesini İP'e kaptırmamak için ''bayrağa sarıldı'' diyelim. Bu bile bir solcu için o sosyalist partiye övgüler düzme nedeni olmalıdır. Anlayabiliyor musun? Ortada milyonların katıldığı bir ayaklanma var ve bu ayaklanan kitlelerin ( sizin mantığınıza göre) İP'e kaptırılmamasına karar veren bir parti Cumhuriyet'in önüne sosyalist ek'ini koyarak ve bayrağı da hiç sorun etmeyerek kitleye İP'in dışında bir seçenek sunuyor. Onları sosyalizme çağırıyor. Sizin bakışınızın böyle bir sonucu olması lazım. Ama olmuyor! Bir şeyler söylüyorsunuz ama söylediklerinizin nasıl bir anlam içerebileceğini bile görmüyorsunuz! Peki neden?
Ben hep aynı şeyleri söylüyorum ve bu düşünceleri ileri sürenler beni hiç yanıltmıyorlar: Bu söylem ya doğrudan kürt milliyetçiliğinin bir söylemi, ya da kendini solcu ve solculuğun da kürt milliyetçiliğine endeksli bir siyasetten geçtiğini sanan kuyrukçu bir zihinden kaynaklanıyor. Yanılmayı çok istememe rağmen bugüne kadar tek bir örnekle de karşılaşmadım.
Bu sefer yanıldınız Melnur Arkadaşım!
Anlaşılan sizde KÖH fobisi var.Havadaki nemden rahatsız olsanız, bunu KÖH den bileceksiniz.
Sizi eleştiren herkeside, Kürt Kuyrukçuluğu ile niteliyeceksiniz.
Benim yukarda size yönelttiğim eleştiriyle, Kürt Kuyrukçuluğu, ne kel alaka oluyor.
İP le aynı kulvarı paylaştığınız için(ULUSALCI KULVAR), Haziran direnişi sürecinde, eli bayraklıların çoğalması ve İP'in buradan nemalanması ve palazlanması, sizin iştahınızı kabarttı ve bir anda BAYRAKÇI oluverdiniz.
Bana Sosyalizmden bahsetmeyin!
Bakın burada bile samimi değilsiniz.
Hem yığınlara, Cumhuriyetin başına Sosyalist ekini getireceğinizi anlatacağınızı söylüyorsunuz, ama diğer taraftanda Vişnelik te, sizinde içersinde yer aldığınız birliğin açıkladığı bildiride, çok sık Cumhuriyetten, onun kazanımlardan bahsedilmesine karşın, Cumhuriyetin başına ekliyeceğimiz dediğiniz SOSYALİZMDEN hiç bahsedilmiyor!
Vişnelik toplantılarında toplumcu cumhuriyet sözü geçiyor. Eleşrinizin buna yönelik olduğunu da düşünmüyorum. Çünkü sizler sosyalist cumhuriyet denilmesine de tepki koyuyorsunuz. Neyi savunduğunuz belli değil.
Zaten Haziran Direnişi değil mi, eli bayraklıları görünce sizin iştahınızı kabartan.Daha o günlerde Kemal Okuyan, ne olur ne olmaz bu parsayı İşçi Partisi götürür korkusuyla bayrağa sarıldı.Oysa o bayrak altında Burjuvazi, yıllarca halkları biribirine düşman etti, onları biribirine kırdırdı.Ama işte popülizm ve sonunda düşülen oportunizm batağı.KARINCA
Konulara öylesine duygusal refleksler göstererek bakıyorsunuz ki, aklımıza sadece kürt milliyetçiliğinin duygusal tepkilerine sol bir kılıf uydurmaktan başka bir şey yapmadığınızı getiriyorsunuz. Böyle algılanıyorsunuz ki, ben algının ötesinde böyle olduğunuzu da düşünüyorum.
Bakın, bir an için koyulaştırdığım sözlerinizin doğru olduğunu varsayalım. TKP Haziran kitlesini İP'e kaptırmamak için ''bayrağa sarıldı'' diyelim. Bu bile bir solcu için o sosyalist partiye övgüler düzme nedeni olmalıdır. Anlayabiliyor musun? Ortada milyonların katıldığı bir ayaklanma var ve bu ayaklanan kitlelerin ( sizin mantığınıza göre) İP'e kaptırılmamasına karar veren bir parti Cumhuriyet'in önüne sosyalist ek'ini koyarak ve bayrağı da hiç sorun etmeyerek kitleye İP'in dışında bir seçenek sunuyor. Onları sosyalizme çağırıyor. Sizin bakışınızın böyle bir sonucu olması lazım. Ama olmuyor! Bir şeyler söylüyorsunuz ama söylediklerinizin nasıl bir anlam içerebileceğini bile görmüyorsunuz! Peki neden?
Ben hep aynı şeyleri söylüyorum ve bu düşünceleri ileri sürenler beni hiç yanıltmıyorlar: Bu söylem ya doğrudan kürt milliyetçiliğinin bir söylemi, ya da kendini solcu ve solculuğun da kürt milliyetçiliğine endeksli bir siyasetten geçtiğini sanan kuyrukçu bir zihinden kaynaklanıyor. Yanılmayı çok istememe rağmen bugüne kadar tek bir örnekle de karşılaşmadım.
Bu sefer yanıldınız Melnur Arkadaşım!
Anlaşılan sizde KÖH fobisi var.Havadaki nemden rahatsız olsanız, bunu KÖH den bileceksiniz.
Sizi eleştiren herkeside, Kürt Kuyrukçuluğu ile niteliyeceksiniz.
Benim yukarda size yönelttiğim eleştiriyle, Kürt Kuyrukçuluğu, ne kel alaka oluyor.
İP le aynı kulvarı paylaştığınız için(ULUSALCI KULVAR), Haziran direnişi sürecinde, eli bayraklıların çoğalması ve İP'in buradan nemalanması ve palazlanması, sizin iştahınızı kabarttı ve bir anda BAYRAKÇI oluverdiniz.
Bana Sosyalizmden bahsetmeyin!
Bakın burada bile samimi değilsiniz.
Hem yığınlara, Cumhuriyetin başına Sosyalist ekini getireceğinizi anlatacağınızı söylüyorsunuz, ama diğer taraftanda Vişnelik te, sizinde içersinde yer aldığınız birliğin açıkladığı bildiride, çok sık Cumhuriyetten, onun kazanımlardan bahsedilmesine karşın, Cumhuriyetin başına ekliyeceğimiz dediğiniz SOSYALİZMDEN hiç bahsedilmiyor!
Dinci faşizmin iktidara tırmandığı bir ülkede gerici iktidar ülkeyi geriye götürme konusunda kararlı adımlar atarken Cumhuriyet düşmanlığıyla gerici iktidardan yana tavır koymanın anlamı var mı? Bu mu solculuk? Bu yolla gerici iktidardan yana bir tavır gösterdiğinizi anlayamıyor musunuz?
Zaten Haziran Direnişi değil mi, eli bayraklıları görünce sizin iştahınızı kabartan.Daha o günlerde Kemal Okuyan, ne olur ne olmaz bu parsayı İşçi Partisi götürür korkusuyla bayrağa sarıldı.Oysa o bayrak altında Burjuvazi, yıllarca halkları biribirine düşman etti, onları biribirine kırdırdı.Ama işte popülizm ve sonunda düşülen oportunizm batağı.KARINCA
Konulara öylesine duygusal refleksler göstererek bakıyorsunuz ki, aklımıza sadece kürt milliyetçiliğinin duygusal tepkilerine sol bir kılıf uydurmaktan başka bir şey yapmadığınızı getiriyorsunuz. Böyle algılanıyorsunuz ki, ben algının ötesinde böyle olduğunuzu da düşünüyorum.
Bakın, bir an için koyulaştırdığım sözlerinizin doğru olduğunu varsayalım. TKP Haziran kitlesini İP'e kaptırmamak için ''bayrağa sarıldı'' diyelim. Bu bile bir solcu için o sosyalist partiye övgüler düzme nedeni olmalıdır. Anlayabiliyor musun? Ortada milyonların katıldığı bir ayaklanma var ve bu ayaklanan kitlelerin ( sizin mantığınıza göre) İP'e kaptırılmamasına karar veren bir parti Cumhuriyet'in önüne sosyalist ek'ini koyarak ve bayrağı da hiç sorun etmeyerek kitleye İP'in dışında bir seçenek sunuyor. Onları sosyalizme çağırıyor. Sizin bakışınızın böyle bir sonucu olması lazım. Ama olmuyor! Bir şeyler söylüyorsunuz ama söylediklerinizin nasıl bir anlam içerebileceğini bile görmüyorsunuz! Peki neden?
Ben hep aynı şeyleri söylüyorum ve bu düşünceleri ileri sürenler beni hiç yanıltmıyorlar: Bu söylem ya doğrudan kürt milliyetçiliğinin bir söylemi, ya da kendini solcu ve solculuğun da kürt milliyetçiliğine endeksli bir siyasetten geçtiğini sanan kuyrukçu bir zihinden kaynaklanıyor. Yanılmayı çok istememe rağmen bugüne kadar tek bir örnekle de karşılaşmadım.
Bu sefer yanıldınız Melnur Arkadaşım!
Anlaşılan sizde KÖH fobisi var.Havadaki nemden rahatsız olsanız, bunu KÖH den bileceksiniz.
Sizi eleştiren herkeside, Kürt Kuyrukçuluğu ile niteliyeceksiniz.
Benim yukarda size yönelttiğim eleştiriyle, Kürt Kuyrukçuluğu, ne kel alaka oluyor.
İP le aynı kulvarı paylaştığınız için(ULUSALCI KULVAR), Haziran direnişi sürecinde, eli bayraklıların çoğalması ve İP'in buradan nemalanması ve palazlanması, sizin iştahınızı kabarttı ve bir anda BAYRAKÇI oluverdiniz.
Bana Sosyalizmden bahsetmeyin!
Bakın burada bile samimi değilsiniz.
Hem yığınlara, Cumhuriyetin başına Sosyalist ekini getireceğinizi anlatacağınızı söylüyorsunuz, ama diğer taraftanda Vişnelik te, sizinde içersinde yer aldığınız birliğin açıkladığı bildiride, çok sık Cumhuriyetten, onun kazanımlardan bahsedilmesine karşın, Cumhuriyetin başına ekliyeceğimiz dediğiniz SOSYALİZMDEN hiç bahsedilmiyor!
Dinci faşizmin iktidara tırmandığı bir ülkede gerici iktidar ülkeyi geriye götürme konusunda kararlı adımlar atarken Cumhuriyet düşmanlığıyla gerici iktidardan yana tavır koymanın anlamı var mı? Bu mu solculuk? Bu yolla gerici iktidardan yana bir tavır gösterdiğinizi anlayamıyor musunuz?
Anlayıp anlamamaları sonucu değiştirir mi? Önemli olan bu kadar çıplak bir gerçeği görememenin nedenleri değil mi
Cumhuriyet bayramına birkaç gün kaldı, Türkiye Komünist Partisi'nin iki yeni partisi Komünist Parti ve Halkın Türkiye Komünist Partisi'nden bir açıklama yok. Kadıköy'de Cumhuriyet Bayramı'nı kutlamaktan vaz mı geçildi, yaptıkları yanlışın farkına mı vardılar? Eğer farkına vardılarsa bu bile onlar için bir aşamadır. Benim önerim KP ve HTKP'nin İP ve CHP ile ortak bir miting tertip etmeleri ve Cumhuriyet'i sahiplenmeleridir. Böylece kimin ne olduğu toplum tarafından daha iyi anlaşılacaktır!
tekyoldevrim arkadaş, şimdiye kadar yaptığın saçmalıklar yetmedi, şimdi de komikliğe mi başladın? Kadıköy'deki ''Cumhuriyet kutlaması'' başka bir şeydi, bugüne kadar yazdıklarımızı anlamadıysan bundan sonra da anlamazsın. Senin bu Cumhuriyet düşmanlığın nereden ileri geliyor, asıl onu anlat sen? Cumhuriyet demek aydınlanma ve laiklik demek buna mı karşısın? Bugüne kadar her türden saçmalığı savundun, bir de bu konuda saçmala, onu da senin ağzından dinleyelim.
"Kadıköy'deki cumhuriyet kutlmaları başka bir şeydi" diyorsun umut arkadaş. Madem o kutlama cumhuriyet kutlamasıyla alakalı değilde neden ve hangi mantıkla kutlamyı aynı tarihe aldınız? Anlattığınız hikayeye kendiniz ve çevrenizdeki bir kaç kişi inanabilir ama gözüken köy kılavuz istemez derlerya, amacınız ve niyetiniz tüm çıplaklığıyla ortada, boşuna kendinizi yormayın, maskeniz çoktan düştü. Diğer taraftan bir şeyleri eleştirmeyi neden her defasında "düşmanlık" olarak algiliyorsun? Hiç bir aydın, demokrat, ilerici,..... aydınlanmaya, laikliğe karşı gelmez ama olmayanı varmış gibi gösterilmesine karşı olur. Türkiye'de öyle anlattığın ve övdüğün gibi aydınlanma falan olmadı, hele hele o çok bahsettiğin laiklik asla olmadı. Olsaydı devletin iki ayağı asker ve diyanetten oluşmazdı. Ülkede tek din tek mezhep zihniyetini yerleştirmekmi aydınlanmak, laiklik? Cem evlerini ve dolayısıyla Aleviliği tekkelerle bir tutup yasaklamakmı laiklik? Ama diğer taraftan Diyaneti devletin temel ayaklarından birisi yapacaksın, toplumu sunni mezhebine doğru yönlendireceksin, hatta imamhatipleri ilk biz açtık diye övüneceksin,..... ve sonrada aydınlanmaktan, laiklikten dem vuracaksın. Haa unutmadan sorayım, 100 yıllık "aydınlanmacı ve laik Cumhuriyet" kaç tane alevi kökenli Vali ve kaymakam yetiştirdi biliyormusun? Lafla peynir gemisi yürümez, lafta aydınlanma ve laik bir Cumhuriyet ama özde ötekileştiren ve dincileştiren bir Cumhuriyet. Komikmolan tarafıda Cem evlerini kapatanların, tekklerle bir tutanların şimdilerde en keskin Slevi dostu gözükmeleri, Cem evlerinin ibadet yeri oalarak tanınmasını istemeleri. Ne oldu şimd Alevilik tekkelerle bir değilmi? Hatanızımı anladınız yoksa oy peşindemisiniz?
29 Ekimde beyefendiler başka Cumhuriyet kutlaması yapmışlar, bizde inandıydık.
Bak arkadaşım senin bu ülkede aydınlanma olmadı iddian komikliktir.Halifeliğin kalkması,tarikatların kapatılması,insanların medreseden kurtarılıp normal okullara yollanması,devletin dini islamdırın anayasan çıkarılıp laikliğin eklenmesi,kadınlara ilk milletvekili haklarının verildiği ülkelerden biri olmamız gibi konuları çöpe mi atalım?Bunları bilip nasıl aydınlanmanın olmadığı gibi bir saçmalığı ortaya atarsın?
İslamlaştırma yapıldı diyorsun.Yine hiçbir dayanağı olmayan bir iddia.Mustafa Kemal dönemindeki ders kitaplarında evrim anlatılıp,savunuluyor,islam eleştiriliyordu,mustafa kemal kendi elyazısından islamı ve islam peygamberi muhammedi eleştiriyordu.Bu mu İslamlaştırma? ''Fakat bu prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların doğmalarıyla asla bir tutmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya yaşamdan almış bulunuyoruz.'' Bunu diyen adamlar mı İslamlaştırma yapmış?
İmam hatip konusuna gelince imam hatiplerin açılma nedeni o dönemde camilerde yeteri kadar imam bulunamaması ve bu nedenden dolayı bir eksikliği kapatmak içindi.Ama talep olmayınca zaten kapanmış.İmam hatipleri açıp,yaygınlaştıran kişi ise menderesdi.
Diyanet işleri başkanlığına gelince daha öncede söyledim o bir islami reformizm denemesidir.Kemalistler her ne kadar din karşıtı olsalar da,dini toplumsal yaşamdan arındırmanın kolay olmadığını bildikleri için dinide en azından kendilerine uygun,kendi reform çalışmalarını aksatmayacak bir hale getirmeye çalıştılar.
Ayrıca Kemalistler tekkelerin,tarikatların,vakıfların hepsini kapatmışlardır.Burda alevilere özgü bir tutum değil genel olarak dinsel yapılara özgü bir tutum görüyoruz.Osmanlı döneminde aleviler toplumsal yaşamdan dışlanmışlardı,osmanlının alevilere neler yaptığını ve hangi gözle baktığını herkes biliyor.Kemalistlerle birlikte en azından toplumsal yaşama katılma şansı elde ettiler.
Kemalistlerin aydınlanmacılığını yetersiz bulabiliriz.Zaten dayandıkları sınıfsal yapı itibariyle bundan daha fazlası çok da beklenemezdi onlardan.Ama çıkıp da hiçbir aydınlanma getirmediler demek cehalettir.Bugün arap devletlerindeki toplumlarla türkiye toplumunu kıyaslayan biri anlar zaten bunu.Bazı iddialarda bulunurken altını doldurmak lazım.
İşiniz gücünüz sosyalistlik maskesi arkasında kemalizim propagandası yapmak. Sana örnekler verdiğim halde gene bildiğini dökmüşsün buraya. Alevilik tekkmi? Ayıp artık ya bu yaptığınız. Kemalizmin yaptığı yanlışları savunmak için kaç takla atıyorsun biliyormusun.
Bak arkadaşım çıktın cahilce bir şekilde kemalizm bir aydınlanma getirmedi dedin.Bende sana bir aydınlanma dönemi yaşandığını altını doldurur bir şekilde açıkladım.Ya çık altını doldurur bir şekilde Kemalistlerin getirdiği hiçbir aydınlanma olmadı de yada hiçbir örnek vermeyip,doğru düzgün birşeyler anlatmadığın halde örnek verdim,anlamıyorsunuz demeyi bırak.
Ayrıca Alevilik konusunda alevilere özgü bir tutum değil genel olarak dini toplumlara özgü bir tutum olduğunu açıkladım.Bu illa Kemalistlerin politikaları dört dörtlük demek değil ama Osmanlıyla cumhuriyeti kıyasladığımızda cumhuriyetin aleviler için de bir ilerleme olduğu kesin.
Üçüncü diyeceğim sen objektif tarihsel analiz yapmayı bilmiyorsun.Bir dönemin tamamen kötülenerek anlatılmasını istiyorsun.Böyle tarihsel materyalist anlayış olmaz.Marksistler tarihsel süreçleri her yanıyla incelemek zorundadır.Bu forumda sen bir tarihsel dönemi sürekli kötülediğin için ben olumlu tarafları anlatıyorum,biri çıkıp körü körüne övse onada olumsuz tarafları anlatırım.Diyalektik materyalizmi kavrayamamış biri olduğun için bunu anlamıyorsun.
Isine gelmeyince cahilce oluyor ve hic bir aciklama yapmamis oluyoruz.
Önce kendine bak ve ezberini boz.
Ben sana tekrar okursan göreceksin aciklamalarimi yaptim ve hatta örnekler ve sorularla netlestirdim.
Devletin iki önemli ayagi din ve askeriye ise bumu aydinlanmaci?
Aleviler hice sayilip günümüzde dahi haklari gasp altindaysa bumu aydinlanma?
Tek din tek millet mantigiyla yola cikip diyaneti kuran, etnik kökenlilerimizi inkar edip yok saymakmi aydinlanmaci?
Bu ülkede neredeyse hic bir valinin Alevi kökenli olmamasimi aydinlanmaci?
?
?
?
Su ezberini bozda biray kendini ve savundugun siyaseti sorgula.
Biyat siyasetinden kendini kurtar ve sonra bana cahil de.
Alişan anlamayacağını biliyorum, yararı olmayacağını da biliyorum, hatta okuyup okumayacağın bile kuşkulu. Ama ben bir haberi paylaşayım:
"Cumhuriyeti kuran CHP tasfiyeye seyirci kalıyor"
Ankara Dikmende düzenlenen panelde konuşan CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, Gezi direnişinin ardından Türkiye için umutlandığını belirterek Yeni bir emekçi cumhuriyeti demek için çok sebebimiz var dedi.
(İleri - Ankara) Ankaranın Dikmen semtinde 29 Ekimde Cumhuriyet Yürüyüşü yapmak üzere yola çıkan Dikmen Cumhuriyet Yürüyüşü Hazırlık Komitesi, Dikmen Hacı Bektaş Veli Kültür Vakfında AKP Diktatörlüğüne Karşı Eşitlikçi, Özgürlükçü, Laik Cumhuriyet başlıklı bir panel düzenledi.
Panele CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, Yurt Gazetesi yazarı Fatih Yaşlı ve HTKP Merkez Komite üyesi Baran Özkan konuşmacı olarak katıldı.
YENİ BİR EMEKÇİ CUMHURİYETİ DEMEK İÇİN ÇOK SEBEBİMİZ VAR
Konuşmasına cumhuriyetin değerini anlamamız için AKPyi görmemiz gerekti sözleriyle başlayan Hüseyin Aygün, cumhuriyetin din rejiminden akıl rejimine geçiş olduğunun altını çizdi.
Gelinen noktada CHPnin de hataları olduğuna değinen Aygün, Cumhuriyeti kuran CHP cumhuriyetin tasfiye sürecine seyirci kalıyor. Halk imam hatipleşmeye karşı çıkarken CHP durumun farkında değil. Tarihi okuyamıyor olabilirsin, siyaset de bilmeyebilirsin ama kitlene sadık ol şeklinde konuştu.
Devletle cumhuriyeti karıştırmayalım diyen Aygün, Dersim, Maraş, Sivas katliamları eleştirilirken cumhuriyetin suçlanamayacağını, cumhuriyetin din rejiminden akıl rejimine geçiş olduğunu ifade etti.
Gezi direnişinden önce umutlarının azaldığını ve Türkiyenin Ortadoğudaki gerici rejimlere benzeyeceğini düşündüğünü söyleyen Aygün, Gezinin ardından artık Türkiyeye dair umutlu olduğunu vurguladı. Yeni bir işçi emekçi cumhuriyeti demek için çok sebebimiz var diyen Aygün, bunun için verilen mücadele edenlerin yanında olacağını belirtti.
KAZANIMLARI MUHAFAZA EDEREK YENİ BİR CUMHURİYET KURMALIYIZ
​Aygünün ardından söz alan Fatih Yaşlı, AKPnin hükümet olmanın ötesinde devleti ele geçirme iddiasında bir parti olduğunu vurguladı.
Cumhuriyetin kurumlarının kağıt üzerinde yerini koruduğunu ancak bugün 1923te kurulan cumhuriyetten bambaşka bir düzen olduğunu söyledi. AKP iktidarına giden sürecin köklerinin çok eskilerde olduğuna değinen Yaşlı, gericilik ve emperyalizmle kurulan ilişki arasındaki paralelliğin altını çizdi. Soğuk savaş döneminde Türkiyeyi yönetenlerin Sovyetler Birliğine karşı ABDnin karakolu olmayı üstlendiğini hatırlatan Yaşlı, bu dönemde eğitimin dinselleştiğini vurguladı.
Türkiyenin dinci otoriter ve emekçi düşmanı bir rejimle karşı karıya olduğunu söyleyen Yaşlı, buna karşı cumhuriyeti savunmalıyız, geçmişteki kazanımları muhafaza ederek yeni bir cumhuriyet kurmalıyız dedi.
HAZİRAN KİTLESİ ÖRGÜTLÜ OLSAYDI ERDOĞAN FASTAN DÖNEMEYEBİLİRDİ
Son konuşmacı Baran Özkan, karşısında halkı bulmadan cumhuriyetin kurumlarını tasfiye eden AKPnin toplumsal hayata müdahale edince sert tepkiyle karşılaştığını söyledi.
AKPnin düşmesinde en büyük engelin Meclis muhalefeti olduğu ifade eden Özkan, muhalefetin AKPye benzeyerek AKPyi devirmek istediğini söyledi.
Haziran kitlesi örgütlü olsaydı o günlerde Fasa giden Tayyip Erdoğan dönemeyebilirdi diyen Özkan, Birleşik Haziran Hareketinin Türkiyedeki laik, cumhuriyetçi, halkçı arayışı örgütleme ihtiyacından ortaya çıktığını belirtti.
Ya gercekten cok gülüncsün. Astigin yorumu kendin anlamis olsaydin Ekmel'i destekledigin icin utanirdin. Ekmel'le mi "Cumhuriyet'i tasviye denlere" seyirci kalmayacaktin? Önce ne yazdigini kendin anla. En keskin CHP ve MHP'li olarak bana akil vermeye calisiyorsun. Git o aklini IP'lilere ver. Oradan ekmek yersin.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.
