SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 2 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   >   son» 
Sırrı Süreyya Önder komikliği sürdürdü!           (gösterim sayısı: 9.508)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: umut
Konu Tarihi: 24.10.2014- 17:37


Sırrı Süreyya Önder komikliği sürdürdü!

HDP'li Sırrı Süreyya Önder, geçtiğimiz gün bir televizyon programında söylediği ve Kobane eylemleriyle ilgili AKP yerine "darbe mekaniği" ile "yabancı ajanları" sorumlu tutan sözlerini savundu.

Resim Ekleme

HDP'li Sırrı Süreyya Önder bugün Radikal'de yayımlanan "Ne iyi bir savaş vardır ne de kötü bir barış" başlıklı yazıyla, geçtiğimiz gün Cnn Türk'te söylediği sözlerle ilgili gelen eleştilere yanıt verdi. Kobane eylemlerinde yaşanan ölümler ve baskıcı uygulamalarla ilgili hükümet yerine "darbe mekaniği" ile "yabancı ajanları" sorumlu tutması nedeniyle eleştirilerin hedefi olan Önder, Nuray Mert'in "Barış süreci, iktidar ve ilahi Sırrı" başlıklı yazısına da yanıt verdi.

Cnn Türk'te 5N1K programına konuk olan Önder, "Devlet tamamen ikiye ayrılmış vaziyette; bir yanda süreçten yana olanlar bir yanda buna karşı darbe yapmak isteyenler var" demişti.

Mert ise yazısında "darbe" söylemini eleştirmiş, "Sahi Sırrı arkadaşımız, bizimle dalga mı geçiyor? Komiklik yapmayı sevdiğini biliyoruz, ama komik olmaktan çekinmez mi?" ifadelerine yer vermişti.

"SIRF AKP GİTSİN DİYE..."

Bugünkü yazısında kendini "isyanın diplomatı" olarak tanıtan Önder, "Barış söz konusu olduğunda, sürece baskıcı bir hükümetin herhangi bir yöntemle düşürülmesi olarak bakamayız" dedi ve "Sırf AKP gitsin diye, onun yerine bize en az onun kadar uzak ve sicili en az onun kadar sorunlu başka bir iktidarın inşasına vesile olacak bir yaklaşımın sorumluluğu tartışmalıdır" ifadelerini kullandı.

BİTMEYEN DARBE TEHLİKESİ...

Nuray Mert'in dün Diken isimli sitedeki yazısında yer alan "İşte tam bu noktada, yani işler iyice çetrefilleşince, yeniden dolaşıma sokulan ‘darbe tehlikesi’ giderek daha fazla seslendirilmeye başladı. Zaten bugünlere böyle geldik; artık darbe tehlikesi tamamen ortadan kalktıktan sonra bile, her otoriter adımın önünden veya ardından, ‘darbeyi gösterip, AKP’ye razı etmek’ diye özetleyebileceğimiz bir çerçevede, ‘darbe tehididi’ dolaşımda oldu…” eleştirisine de yanıt veren Önder, darbe tehlikesinin ortadan kalkmadığını savundu.

"Bizim gibi ülkelerde darbeler biter ama darbe mekaniği bitmez" diyen Önder, AKP yerine "darbe mekaniği" olarak tarif ettiği durumu hedef almayı sürdürdü.

DAVUTOĞLU İÇİN DE DARBE MEKANİĞİ DEVREDEYMİŞ

"Darbe mekaniğini en iyi Doğan Güreş 'Muhtıra ya da darbeye gerek yok ne istersek yapıyorlar' diyerek açıklamıştı. Tansu Çiller başbakan olunca bir 'Bask Modeli' deyivermişti de asker ona üniforma giydirtip Cizre kırsalında aldırtmıştı soluğu… Onun bu tutumuna hislenen bir komutan ileride “fistan giyerim” diyecek kadar coşmuştu, hatırlayınız. Akabinde gelişen kanlı süreci hatırlamak, darbe mekaniği dediğimiz şeyin neye benzediğini de sezebilmeyi getirir" sözleriyle yine AKP yerine orduya işaret eden Önder, "Aynı mekanik Davutoğlu için de devrededir ve bizler bunu an be an tüm detaylarıyla görebilmekteyiz" iddiasında bulunarak şöyle devam etti:

JANDARMA GAZLAMIŞ, POLİS İZLEMİŞ, DAVUTOĞLU HİZAYA GELMİŞ!

"Kobane için toplanan kalabalığı sürekli gazlayan bir jandarma refleksinin başka bir refleksi tetikleyeceğini bilenler bunun çapını da az çok tahmin etmekteydiler. İşte darbe mekaniği böyle çalışır. En akil olan bile gelişmelerin aldığı kaotik hal karşısında demokratik mekanizmalardan değil de askeri tedbirlerden medet ummaya başladığında bu mekaniğin darbeyle sonuçlanması mukadderdir. Tek farkla; artık el konulacak radyo-tv istasyonlarının bolluğu ve güçlüğü dolayısıyla bir sabah genelkurmay başkanının sesi yerine meclise sunulmuş bir güvenlik paketi olarak çınlar! Okuyanın hükümet sözcüsü olması, yapılanın bir darbe olmadığı anlamına gelmez. Devlet ricali ve bu kaostan yağ çıkartacak yancılar bir çırpıda aynı çizgide hizalanırlar. İşte Kürt halkı ve onun öncüleri bu yüzden sizin güzel akıllarınızdan çok kendi hafızalarına müracaat etmeyi tercih ederler. Bin kere ölüp dirilenler onlardır çünkü. Hükümetin ve bir kısım aklı evvelin, son vebali Öcalan, HDP ve Demirtaş’a yüklemeye çalışması, darbe mekaniğini yağlamaktan başka bir işe yaramaz. Bu mekanik gıcırdayarak da olsa hep çalışıyor çünkü."

DIŞ MİHRAKLAR...


"Darbe mekaniği" dışında bir de "dış mihraklar"a işaret etmeye devam eden Önder, şu ifadeleri kullandı:

"Günümüzün dış mihrakları Lawrence gibi değiller. Açık sinir uçları ve olası tıkanma noktaları hakkında esaslı öngörüleri var. .(..) Ajan-provokatör faaliyetleri bir yana bırakabiliriz, gördüklerimizi ve bildiklerimizi bile söylesek destan olur. Görünür olanlara bakınca, yani ABD’den Almanya’ya, İngiltere’den Fransa’ya varana değin bölgede yaratılan yoğunlaşma karşısında en milliyet sevmez olanımıza bile şunu dedirtmez mi?. 'Dağ bizim, maral bizim, avcı burda ne gezer?'"

İleri Haber



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: umut
Cevap Tarihi: 24.10.2014- 17:45


Sırrı Süreyya Önder de AKP'yi koruma kollama saflarına katılmış. Önceleri AKP'yi gizlemek için habire devlet diyorlardı, sanki devlet AKP'nin devleti olmamış gibi, şimdi de ''darbe mekaniği'' demeye başladı. AKP dinci faşizm yolunda adımlar atarken bu adamlar hala AKP'ye yol vermekle meşgul!



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Alisan
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Alisan
Cevap Tarihi: 24.10.2014- 17:49


Alıntı Çizelgesi: umut yazmış

Sırrı Süreyya Önder de AKP'yi koruma kollama saflarına katılmış. Önceleri AKP'yi gizlemek için habire devlet diyorlardı, sanki devlet AKP'nin devleti olmamış gibi, şimdi de ''darbe mekaniği'' demeye başladı. AKP dinci faşizm yolunda adımlar atarken bu adamlar hala AKP'ye yol vermekle meşgul!

umut sende artik karar ver allahaskina, bir taraftan "AKP fasizmi var" diyorsun diger taraftanda "AKP dinci fasizim yolunda adimlar atiyor" diyorsun? Ne bu celiski böyle? Bir dedigin digerini tutmuyor.
Sakin simdi gene "Alisan sen yazilanlari anlamiyorsun" diye yazma.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: umut
Cevap Tarihi: 24.10.2014- 18:12


Alıntı Çizelgesi: Alisan yazmış

Alıntı Çizelgesi: umut yazmış

Sırrı Süreyya Önder de AKP'yi koruma kollama saflarına katılmış. Önceleri AKP'yi gizlemek için habire devlet diyorlardı, sanki devlet AKP'nin devleti olmamış gibi, şimdi de ''darbe mekaniği'' demeye başladı. AKP dinci faşizm yolunda adımlar atarken bu adamlar hala AKP'ye yol vermekle meşgul!

umut sende artik karar ver allahaskina, bir taraftan "AKP fasizmi var" diyorsun diger taraftanda "AKP dinci fasizim yolunda adimlar atiyor" diyorsun? Ne bu celiski böyle? Bir dedigin digerini tutmuyor.
Sakin simdi gene "Alisan sen yazilanlari anlamiyorsun" diye yazma.



Anlamadığın kesin zaten. Ülkede dinci faşizm olması AKP'nin faşizm konusunda daha ileri adımlar atmasına engel mi?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Alisan
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Alisan
Cevap Tarihi: 24.10.2014- 18:27


Alıntı Çizelgesi: umut yazmış

Alıntı Çizelgesi: Alisan yazmış

Alıntı Çizelgesi: umut yazmış

Sırrı Süreyya Önder de AKP'yi koruma kollama saflarına katılmış. Önceleri AKP'yi gizlemek için habire devlet diyorlardı, sanki devlet AKP'nin devleti olmamış gibi, şimdi de ''darbe mekaniği'' demeye başladı. AKP dinci faşizm yolunda adımlar atarken bu adamlar hala AKP'ye yol vermekle meşgul!

umut sende artik karar ver allahaskina, bir taraftan "AKP fasizmi var" diyorsun diger taraftanda "AKP dinci fasizim yolunda adimlar atiyor" diyorsun? Ne bu celiski böyle? Bir dedigin digerini tutmuyor.
Sakin simdi gene "Alisan sen yazilanlari anlamiyorsun" diye yazma.



Anlamadığın kesin zaten. Ülkede dinci faşizm olması AKP'nin faşizm konusunda daha ileri adımlar atmasına engel mi?

Ne yazdigini anlamayan tabiiki bana böyle satasir.
kendi yazdigini tekrar oku önce.
Bak ne yazmissin "AKP dinci faşizm yolunda adımlar atarken bu adamlar hala AKP'ye yol vermekle meşgul![/size]"
Dikkatli oku ne yazdigini "fasizim yolunda adimlar atiyor" demissin, fasizmi dahada ileri götürüyor dememissin. Yazdiklarinin anlamini dahi bilmeden yazarsan böyle duruma düsersin.
Simdi gene ezberlediklerini takrarlama ama "Alisan sen yazilani anlamiyorsun".



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
abbas
[ emeğin gücü ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 21.12.2013
İleti Sayısı: 830
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: abbas
Cevap Tarihi: 24.10.2014- 18:56


Sırrı Süreyya Önder kürt bölücülüğüne yol veren AKP'yi sorumluluğundan uzak tutup korumaya çalışıyor. Bu kadar basit. Bu adamların AKP sevdası, Cumhuriyet'in temellerine dinamit koymada beraberlikleri nedeniyledir. AKP de kürt hareketi de aynı yolun yolcusu. AKP'nin dinci kadrosu nasıl ki, Cumhuriyet'e ve Atatürk'e düşman ise, kürt milliyetçileri de Cumhuriyet ve Atatürk konusunda aynı frekansta bulunuyorlar. Kürt milliyetçileri neden AKP'yi sorumlu tutsun. Sırrı Süreyya Önder bunun dışında kalabilir mi?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
solcu
[ kemal ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.01.2014
İleti Sayısı: 1.709
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: solcu
Cevap Tarihi: 24.10.2014- 20:49


Barış süreci, iktidar ve ilahi Sırrı!
NURAY MERT


Yazayım diyorum gönlüm razı olmuyor, yazmayayım diyorum yine gönlüm razı olmuyor. Özellikle son birkaç hafta içinde, kendimi de dahil edeyim, büyük bir ikiyüzlülük içinde yaşıyoruz duygusu ağır bastı. Ucundan da olsa yazayım dedim.

Hatırlarsanız, yola demokratikleşme ve Kürt barışının birbiriyle ayrılmaz bir bütün olduğu varsayımı üzerine çıkmıştık. Çözüm sürecinin ta başında, bazı çevrelerin dillendirdiği ‘Acaba Kürtler başkanlık sistemi pazarlığına mı girdi’ kuşkularına karşı çıktık.

Sonra Gezi geldi. Ben Kürtlerin Gezi’de sokağa dökülmemesinin ‘haklı’ nedenleri olduğunu savundum, halen öyle düşünüyorum.

Sonra 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmaları patladı. İşin bir ucunda iktidar bloku içinde kavganın tavan yapması vardı kuşkusuz. Ama ne olursa olsun bu vesileyle ifşa olanlar göz ardı edilecek şeyler değildi.

Kürt siyasetinin ilk teşhisine göre ‘hükümete karşı bir darbe girişimi’   söz konusuydu. Ben Kürt siyasetinin bu yaklaşımına katılmayanlardandım. Ama, ‘Yeter ki barış sürecine halel gelmesin’ kaygısı ağır bastı.

Bu esnada, iktidar eski müttefiki Cemaat’i tasfiye işine girişti ve bu tasfiye demokrasi ve hukuk kurallarının fazlasıyla dışına taştı. Yetmedi; MİT yasası, YÖK yasası gibi otoriter siyasete savruluş tüm hızıyla devam etti.

Demokrasiden uzak bir sistemde barış süreci imkansız

Sonuçta, benim kanaatim artık ‘barış süreci’ ile demokratikleşmenin yollarının birbirinden ayrıldığıydı. Doğrusu, ben, demokrasiden uzaklaşmış bir sistem içinde Kürtlerle barış sürecinin başarılı olmasının imkansız olduğunu düşünenlerdenim. Ancak, nihayetinde barış sürecinin tarafları yola devam ettiği sürece bize laf düşmez diye düşündüm, doğrusu hala böyle düşünüyorum.

Ama artık hiç olmazsa birbirimize yalan söylemeyi bırakalım, daha açık konuşalım. Kürt siyasetinin bazı aktörleri gittikçe otoriterleşen siyaseti olabildiğince es geçerek ‘süreç’in ilerlediğini ifade ediyor. O halde, süreç bir şekilde devam ediyorsa, özellikle son güvenlikçi yasalarla iyice olgunlaşan otoriter bir iktidar/devlet ile yapılan pazarlıklar/görüşmeler çerçevesinde yürüyor. Buradan varılacak yol demokrasi ve toplumsal barış olabilir mi?

Doğrusu, Kürt siyaseti içinde bu konuda bariz farklılıklar var gibi gözüküyor, ama kendileri farklılaşmadan söz etmediği sürece aralarına ‘fesat’ sokmak da olmaz, bu konuyu geçelim.

Darbe tehlikesi mi?


İşte tam bu noktada, yani işler iyice çetrefilleşince, yeniden dolaşıma sokulan ‘darbe tehlikesi’ giderek daha fazla seslendirilmeye başladı.

Zaten bugünlere böyle geldik; artık darbe tehlikesi tamamen ortadan kalktıktan sonra bile, her otoriter adımın önünden veya ardından, ‘darbeyi gösterip, AKP’ye razı etmek’ diye özetleyebileceğimiz bir çerçevede, ‘darbe tehididi’ dolaşımda oldu.

Sırrı Süreyya Önder’in devleti

En son, HDP milletvekili ve İmralı heyetinin değişmez üyesi Sırrı Süreyya Önder, Cüneyt Özdemir’in 5N1K programında, olan biteni biz faniler için benzer biçimde özetledi. Önder’e göre, ‘Devlet tamamen ikiye ayrılmış vaziyette; bir yanda süreçten yana olanlar bir yanda buna karşı darbe yapmak isteyenler var.’

Devlet denilince tam olarak neyin kastedildiğini açık bıraktı ama, en çok ‘asker gölgesi’ne işaret ediyor. Sanki, Cumhurbaşkanı Erdoğan (zamanında başbakan olarak) Roboski katliamından sonra ‘asker’i kutlamamış. Sanki asker-sivil iktidar arasında mükemmel bir eşgüdüm devam etmiyor. Sanki, ‘PKK IŞİD gibi terör örgütüdür’ diyen, çözüm sürecinin baş aktörleri cumhurbaşkanı ve başbakan değil.

Sırrı arkadaş bizimle dalga mı geçiyor? Komiklik başka komik olmak başka

Özdemir, Önder’e ‘AKP içinde görüş farklılığı var mı’ diye soruyor, o da önce ‘Var’ diyor, ama tabii isim veremiyor. Zaten vermesine gerek yok…

Önce şu sorulara bir cevap bulmak lazım: ‘Sürecin mimarları’ eğer ‘darbe tehdidiyle karşı karşıya’ ise PKK, PYD ve HDP üzerine söylediklerini neye yoracağız? ‘Sürecin mimarları’ böyle derse ‘darbeciler’ fazladan ne yapacak? Son güvenlikçi yasalar bu kabineden geçmedi de gizli darbeciler tarafından mı devreye sokuldu? Sahi Sırrı arkadaşımız, bizimle dalga mı geçiyor? Komiklik yapmayı sevdiğini biliyoruz, ama komik olmaktan çekinmez mi?

Zekice olmasa da kurnazca bir yöntem

Ama belli ki öyle bir kaygısı yok; dolu dizgin anlatmaya devam ediyor; ona göre ortada bir ‘darbe mekaniği’ var, tüm sorunlar bu mekanikten kaynaklanıyor. İktidara, çözüm sürecindeki ciddi sorunlara dair laf etmemek için zekice olmasa da kurnazca bir yöntem doğrusu. Zaten ne çekiyorsak tüm tarafların işi kurnazlıkla geçiştirmeye çalışmasından çekmiyor muyuz?

Ha bir de yabancı istihbarat örgütleri var tabii! Sırrı kardeşimiz, Kobani olaylarını da ‘bölgede cirit atan istihbarat örgütleri’ne yoruyor. Ardından da adeti olduğu üzere bir buzağı hikayesi patlatıyor, yani sonuçta iş buzağı hikayesine dönüyor.

Mesele Sırrı Süreyya Önder meselesi değil, bir ‘anlayış’ veya anlamayış meselesi

Kendisini üzmeyi hiç istemem, sevimli bir insandır ama kimseyi aptal yerine koymaya çalışmaması kaydıyla.

Dahası, mesele Sırrı Süreyya Önder meselesi değil, bir ‘anlayış’ veya anlamayış meselesi. Her zorlu dönemeçte, ‘darbe tehdidi’ bir de üzerine ‘yabancı güçler’, ‘karanlık eller’ kafasına müracaat etmek samimi ise ‘eyvah’, değilse yine ‘eyvah’!

Ayrıca, Allah rızası için, bu laflara sarılanlar daha açık konuşsun, kimdir bu karanlık güçler? Hala bu ülkede karanlık odaklar ortalığı birbirine katabiliyorsa, hala darbeci güçler ciddi bir tehditse son 10 yılda hiçbir şey başarılamamış demek, öyle mi? Kimdir istihbarat örgütlerine talimat veren ülkeler?

ABD ve AB ise onlarla müttefik miyiz düşman mı, bir karar versek. Peki İran mı? Yoksa tüm bunlar, her otoriter rejimin her zaman müracaat ettiği klişeler değil mi? Peki, böylesi bir siyasetin değirmenine su taşımak nesi?

Tıkanma riski, daralan vade ve beklenen pazarlık

Son olarak, ben bu ülkede yaşayan, demokratikleşme mücadelesi vermeye çalışan ve de Kürtlerin özgürlükleri ötesinde otonomisinin ‘çözüm’ olduğunu düşünen bir vatandaş olarak, barış sürecinden kimin ne anladığını, ne noktada olduğumuzu, müzakere edilenlerin ne olduğunu öğrenmek istiyorum. Buna hepimizin hakkı olduğunu düşünüyorum.

Dahası süreç bu çerçeveye taşınmazsa sahici olmaktan ziyade ayak oyunları serisi haline gelir ve de bir noktada tıkanma riski taşır diye düşünüyorum.

Şu da var ki vade daralıyor, erken bir tarihe alınması çok muhtemel genel seçimlerde veya hemen sonrasında hükümet tarafının Kürtlerle pazarlık konusunun ‘başkanlık sistemi’ ve otoriter sistemi pekiştiren anayasal düzenlemeler olacağı aşikar. Bana sorarsanız, Kürt siyasetinin bu pazarlığa ‘He’ deme ihtimali de yok, bu hareketin kendini inkar etmesi olur.

Tehlikeli bir oyun

O halde, neyi konuşuyoruz, kim kimi ne adına oyalıyor? Bu karşılıklı oyalamaların bizi çok riskli bir noktaya getireceği hesaba katılmıyor mu? Kobani olaylarını bu çerçevede anlamak, gelecekte karşılaşabileceğimiz çatışmalardan kaçınmak için daha iyi bir tedbir olmaz mı?

Aslında, son görüşmede Öcalan, çok ciddi bir uyarı yaptı ve sürecin kendisinin ‘araçsallaştırılması’yla yürüyemeyeceğini söyledi. Oysa, belli ki, iktidar partisinin süreci dayandırdığı temel bu. Yoksa Öcalan neden habire diğer Kürt aktörlerine karşı biçimde konumlandırılmaya, takdim edilmeye çalışılır? Böylesi çok tehlikeli bir oyun değil mi?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
solcu
[ kemal ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.01.2014
İleti Sayısı: 1.709
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: solcu
Cevap Tarihi: 24.10.2014- 20:55


Nuray Mert barış sürecinde neler olup bittiğini sormuş, bilmediğini, öğrenmek istediğini söylemiş yazısında. Sırrı Süreyya Önder biliyor mu? Ya da Öcalan biliyor mu? Ülkeye barış gelecekse, konuşulanların açıklanması neden gizlenir? İyi şeyler yapılıyorsa hem Erdoğan ve AKP hem de Öcalan ve kürtler için prim yapmaz mı bu konuşmalar? O zaman neden açıklanmaz? Muhalefet partileri bilmez, AKP'liler bilmez, kürtler bilmez, kamuoyu bilmez, ama çözüm süreci yürüyor! Sırrı Süreyya Önder de AKP'yi koruyacağım diye yaşanan gerçekleri çarpıtır durur. Türkiye bu hale geldi!



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
munzur
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 19.12.2013
İleti Sayısı: 1.075
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: munzur
Cevap Tarihi: 25.10.2014- 22:07


Herkes bildiği işi yapmalı. Sırrı Süreyya Önder sinemada başarılıydı ama siyasette başarılı değil. Ben bu tür duygu insanlarının, sanatçıların siyasette başarılı olması kolay olmuyor. Örneği olduğunu da bilmiyorum. Çoğu sessizce geldi, sessizce gitti. Sırrı Süreyya aktif gözüküyor, İmralıy'a gidip geliyor, açıklamalar "yapıyor, Öcalan'ı yüzyılın lideri niteliyor, AKP'yi korumaya alıyor. Bu konular boyunu aştığı için de hata yapıyor, sanatçılığından yiyor.



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 2 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Sırrı Süreyya Önder neden tahliye edilmiyor? melnur 1 2625 05.10.2019- 03:22
Konu Klasör Sırrı Süreyya Önder'den AKP yanıtı: Kim kamusal sürece hükmediyorsa muhatabımız odur... melnur 1 687 03.09.2022- 08:08
Konu Klasör Ezberciliğin acınası komikliği... melnur 9 4922 02.03.2021- 05:13
Konu Klasör Önder İşleyen: ''Toplum bu siyasetin sınırlarına hapsolmayacak'' melnur 0 173 25.09.2023- 08:15
Etiketler   Sırrı,   Süreyya,   Önder,   komikliği,   sürdürdü
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS