Bir kişi bile öldürülse üzücü. Ancak Dersim olayları kürtlerin ve alevilerin ortadan kaldırılmak istenmesi olarak ileri sürülüyor. AKP bu konuyu kullanarak AKP Alevisi yaratma peşinde, bunun gizli bir yanı yok. Kürt milliyetçileri de benzer bir plandan yana. Onlar da Alevilerin kendilerine yanaşmasını istiyor. Bu yüzden Dersim denildiğinde bu iki kesimde bir hareketlilik başlıyor. Aleviler ise bu toplumun en uyanık, en bilinçli kesimleri, ne yapacaklarını biliyorlar; ne kürt bölücü hareketine yaklaşıyorlar, ne de AKP'ye.
İnönü döneminde isyancılardan ölenler 267 civarında, ikinci harekatta ölenlerin sayısı ise 13 000 kadardır. Bu sayılar bile birinci ve ikinci harekat arasındaki farkı ortaya koyuyor.
Yazınıza attığınız başlık aslında bu konuda ortada dönen bilgi kirliliğini yansıtıyor. Seyid Rıza bir aşiret lideri, Cumhuriyet'le sorunu var, kendi aşiretsel konumunu Cumhuriyet'e karşı korumak istiyor bunlara katılıyorum. Ancak aynı Seyid Rıza cahil bir adam, okuma yazması bile olmadığı söyleniyor. İngilizlere mektup yazan kişi Nuri Dersimi, diğer adı Baytar Nuri. Altına da Dersim Generali olarak Seyid Rıza adını yazıyor.
Yukarda söyledikleriniz doğru, birinci hareket ile ikinci harekat arasında öldürülenler arasında büyük bir fark var. Katliam ikinci harekatla ortaya çıkıyor. Bu konuda hem Celal Bayar'ın ve hem Fevzi Çakmak'ın önemli rolü olduğunu düşünüyorum. Dün cnnTürk'te açıklanan 1942 tarihli belgede dönemin başbakanı Refik Saydam dönemin genel kurmay başkanı ve aynı zamanda Dersim olayları sırasında da genel kurmay başkanı olan Fevzi Çakmak'a bir mektup yazdığı ortaya çıkmış. Mektupta 38 katliamlarında gaz kullanıldığının ortaya çıktığını söylüyor ve Fevzi Paşa'ya bu konuda eleştiri getiriyor.
Bana göre Dersim konusu tarihçilerin incelemesi gereken bir dönem. AKP bu konuda her konuda olduğu gibi CHP'yi sıkıştırmak ve yalan bilgilerle oy toplamak istiyor.
Dersim ve diğer kürt isyanlarında Cumhuriyet'in aşiretsel yapıları ortadan kaldırmak ve ulus devlete entegre etmek isteği var. Bu durum Cumhuriyet'i kuran kadroların kürt ve alevileri yok etmek istediği şeklinde ileri sürülüyor. Böyle bir yorum Cumhuriyet'e karşı bir haksızlıktır. Ulus devletin varlığını sürdürmesi doğu ve güneydoğudaki derebeyliklerle iç içe gerçekleşemezdi. Bölgedeki aşiretlerin sürekli isyan etmesi, bu isyanların Cumhuriyet öncesinde başlayarak bir gelenek halini alması da isyanların şiddet yolu ile bastırılmasını zorunlu kılıyordu. Özellikle İkinci Dersim isyanıyla şiddetin katliam boyutuna varması hiç kimse tarafından onaylanamaz. Ancak sorunu Cumhuriyet'in alevilere ve kürtlere karşı yaptığı bir katliam ve onları ortadan kaldırmak istemesi olarak ortaya koymak siyasi bir değerlendirme değildir. Dersim konusu tartışılırken, sadece Dersim değil, Cumhuriyet boyunca ortaya çıkan isyanlar ve bölgedeki derebeylik konusunun Cumhuriyet'le ilişkilendirilerek tartışılması, değerlendirilmesi ve yorumlanması gerekir. Sol ise özellikle böyle yapmalıdır.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.
