Konu Tarihi: 30.12.2014- 14:56

---

Bu bir umutsuzluk bir vazgeçme yazısı değildir…
Orhan Aydın

Umurlarında değil.

Gelip çöreklendiler ülkenin başına ne istiyorlarsa onu yapıyorlar.

Aldılar, verdiler, sattılar, yıktılar, öldürdüler, davalar açtılar, içeri attılar, çaldılar, çırptılar, yetmedi meydanlardan, ekranlardan, gazetelerinden küfürler ettiler ve koca bir ülkenin yarısından çoğunu arkalarına aldılar.

Bizlerde bağırdık çağırdık, yazdık çizdik, meydanlara çıktık öldük ama duyanımız edenimiz olmadı.

Bir yerlerde bir yanlışlık mı yoksa bin yanlışlık mı var?

Neyi eksik söylüyor, neleri eksik yapıyoruz.

Soyulana ‘soyuluyorsun’, ölene ‘ölüyorsun’ demek meseleyi çözüyor mu?

‘Memleket satıldı, talan edildik, düşmanlık bu, tek dikili ortak ağacımız bile kalmadı, hukuk-adalet iç edildi, sanat-sanatçı hiçlendi, ekmek-kömür kanlandı, işsizlik dağ gibi büyüdü, yolsuzlukta dünya ikincisiyiz, yalanda birinci, bunlar çetelemece oynuyorlar, yandaş kayırıyorlar, dini inançlarınızı sömürüyorlar, her gün yeni bir yemle sizi oyalıyorlar , hayatlarımızı esir ediyorlar, cami avlularında örgütlendiler, memleketi halen oradan yönetiyorlar, yeryüzünde tek dost ülkemiz yok, başka ülkelerin içişlerine el uzatıp kan döküyorlar, barış umurlarında değil, kan ve öfkeden besleniyorlar, kendilerinden olmayan herkes düşman, kurumları iç etmeyi geçin muhalif kimlikli tek yapı tek çatı kalmayacak, sustukça ölüyoruz, faşizm bu’ demek kaç yurttaşın umurunda?

Sahi biz, her yüz kişinin kaçını temsil ediyoruz, kimiz, kaç kişiyiz?

Kaç erdemini, onurunu satmamış insanı var bu ülkenin.

2015 yılında da sürecekse bu kahredici suskunluk, bu çaresiz teslimiyet, sürecekse aynı sözcüklerle aynı davranışlarla hiçliğe sesleniş, o zaman yokum ben.

Yok, hayır bu bir teslimiyet bir vazgeçme yazısı değildir.

Ama yeter, isyan etmeyecekse yüreğiniz bunca soysuzluğa, sıradanlaşmaya, cehalete, haksızlığa, tapınmaya oyalamasın beni bu hayat.

Yüreğimdeki baharın öldürülmesine asla izin vermeyeceğim, asla.

Buna ne veba mikrobu gibi toplumu kuşatmış gericiliğin gücü yeter, ne de aynı sözcüklerle kayıkçı dövüşü yapanların.

Elimde tuttuğum silahın yüreğinde barış var, kardeşlik var, eşitlik var, özgürlük var, umut var, aşk var kuşanırım çıkarım yola.