SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Leninist Kesintisiz Devrim Teorisi           (gösterim sayısı: 4.297)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
spartakus
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 23.11.2013
İleti Sayısı: 624
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: spartakus
Konu Tarihi: 08.03.2015- 19:10


Leninist Kesintisiz Devrim Teorisi

Trocki sürekli devrim kuramını inşa ederken üzerinde durduğu en temel nokta demokratik devrimin sosyalist devrimden ayrı bir aşama olarak gerçekleşmesinin imkansızlığıdır. Bu yüzden demokratik devrim ve sosyalist devrim ayrı ayrı aşamalar değildir. İkisi bir bütündür ve sosyalist devrimde kaynaşmıştır. Proleter sosyalist devrim aynı zamanda demokratik görevleri de yerine getirecektir.

Lenin uzun yıllar boyunca Rusya proletaryasını demokratik devrimin zaferi uğruna mücadeleye sevketti. Lenin’in demokratik devrim anlayışı Trocki ile taban tabana zıttı. Lenin öncelikle bir demokratik devrim öngörüyordu. Hem 1905 devrimi öncesinde hem de 1917 Şubat demokratik devrimi gerçekleşene kadar Bolşevik partinin asgari hedefi demokratik devrimdi.

Menşevikler de Rusya’da öncelikle bir demokratik devrimin zorunlu olduğu görüşündeydiler. Ama Menşeviklerin anlayışında devrimin önderliği liberal burjuvazide olacak ve proletarya liberal burjuvaziyi destekleyecekti. Gerçekleşecek burjuva devrim demokratik işleyişe sahip modern bir kapitalizm yaratacaktı. Ancak modern kapitalizm içerisinde yıllar boyunca gelişip eğitilecek olan proletarya sosyalist devrim için mücadele edebilecekti. Menşeviklere göre sosyalist devrimin gerçekleşmesi için demokratik devrim sonrasında uzun yıllar modern kapitalizm aşaması yaşanmalıydı.

Menşevikler demokratik devrim ve sosyalist devrimi birbirinden tamamen kopartıyor, sosyalist devrime geçişe karşı çıkıyorlardı. Sosyalist devrim ancak kapitalizmin gelişmesi sonucu gerçekleşebilirdi. Bu anlayış burjuva devrimi konusundaki (burjuvazinin önderliği, proletaryanın burjuvaziyi desteklemesi vb.) diğer tezlerle uyuşuyor be sosyalist devrimi gündeme getirmiyordu. Perspektifleri burjuva diktatörlüğü altında ‘demokratik’ bir kapitalizm ile sınırlıydı.

Bolşeviklerin devrimin aşamaları konusundaki anlayışları ise tamamen farklıdır. Menşevik burjuva devrim anlayışıyla kıyasıya polemiklere girişilmiş ve mahkum edilmiştir.

Trocki Lenin’i devrimi aşamalara bölmekle, demokratik devrimi sosyalist devrimden ayırmakla ve proletaryayı kapitalizm sınırları içerisinde tutmaya çalışmakla eleştirir:

“Lenin proletaryanın sosyalist diktatörlüğüyle proletarya ve köylülüğün demokratik (yani burjuva-demokratik) diktatörlüğü arasında esaslı bir ayrım koymaktadır. …

“Lenin, proletaryanın sınıfsal çıkarlarıyla nesnel koşullar arasındaki çelişkinin proletaryanın kendine politik bir sınırlama koymasıyla çözüleceğine ve bu sınırlamanın proletaryanın önder bir ro9l oynayacağı devrimin bir burjuva devrim olduğunun teorik olarak bilincinde oluşunun sonucu olacağına inanıyor. Lenin nesnel çelişkiyi proletaryanın bilincine havale etmekte ve bunu, dinsel inançtan değil de, ‘bilimsel’ bir şemadan köklenen sınıfsal bir çilecilik aracılığıyla çözmektedir. Umutsuz idealizmini kavramak için, bu entelektüel yapıya dikkatlice bakmak yeterlidir.” (Trocki, 1905, Sf. 281)

Trocki’den yaptığımız bu ‘derinlikli’ alıntı iyi bir özettir. Lenin’i eleştirmektedir. Birincisi demokratik devrimle sosyalist devrimi birbirinden ayırdığı için. İkincisi proletaryaya ‘burjuva demokratik’ bir sınırlama koyduğu için. Proletaryanın amacının sosyalist devrim olduğu besbelli iken demokratik devrimi aşama olarak koymak boş yere sınırlama yapmak, proletaryaya ‘çile’ çektirmektir. Böyle bir şema proletaryaya çile çektireceği için bilimsel değil uydurmadır; idealistçedir. “dikkatlice bakmak yeterlidir.”

Demokratik devrim konusunu yeterince tartıştık. Demokratik devrimin nesnel koşullarla ilişkisini ve Lenin’in keyfi bir tercihi olmadığını da ortaya koyduk. Burada üzerinde duracağımız konu Lenin’in proletarya hareketini sınırlamaya çalışması, onu kapitalizmin sınırları içerisinde tutmak istemesi üzerinedir. Trocki böyle bir sınırlamaya fevkalade karşıdır:

“Onu açıkça burjuva nitelemekle bizzat Lenin bu ‘diktatörlüğün’ temel sınırlılığının altını çiziyordu. Bununla söylemek istediği, köylülükle ittifakını sürdürmek uğruna proletaryanın, yaklaşan devrimde sosyalist görevleri doğrudan doğruya önüne koymaktan kaçınmak zorunda kalacağıydı.” (Trocki, Rus Devriminin Üç Anlayışı, 1939)

Lenin devrimi ve demokratik diktatörlüğü burjuva nitelemekle; proletaryayı köylülükle ittifak için sosyalizmden alıkoyuyor. Lenin köylülükle ittifak ve demokrasi için sosyalizmden vazgeçiyor. Sosyalist görevlerden kaçınmak zorunda kalıyor. Sosyalizmi değil de demokratik devrimi hedeflediğine göre Lenin demokratik devrim sonucu uzun bir kapitalist gelişme dönemi öngörüyor:

“Menşeviklerin Rus devrimi hakkındaki görüşü, hiçbir zaman açık ve net olmadı. Bolşeviklerle birlikte onlar da ‘devrimi sonuna kadar götürmek’ten söz ediyorlardı, ama her iki taraf da buna tümüyle biçimsel anlamda, yani ardından demokratik bir ortamda ‘normal’ bir kapitalizm döneminin geleceği asgari programımıza başvurmalıyız anlamında yorumluyordu.” (Trocki, 1905, Sf. 278)

Trocki’de bütün bunlara dayanamıyor ve feryadı basıyor.

Trocki, Leninist devrim teorisini bu kadar çarpıtarak sununca eleştirmesi de kolay olur. Lenin’in teorisi o kadar Menşeviktir ki sürekli devrim teorisinden başka yol yoktur. Çarpıtmaları sırayla ortaya koyalım.

Trocki’nin iddiasının aksine Lenin ve Bolşevik Parti demokratik devrim sonrasında uzun bir kapitalist gelişme dönemini savunmaz. Lenin demokratik devrimi, proletarya ve köylülüğün devrimci diktatörlüğünü kalıcı, uzun süreli bir demokratik sistem oluşumu olarak görmez. Böyle olsaydı, Bolşeviklerin anlayışıyla Menşeviklerinkinin farkı kalmazdı. İkisi de burjuva diktatörlüğüne varırdı. Lenin demokratik devrimi uzun süreli kapitalizmin gelişimi için savunmaz. Bolşeviklerin asgari programının ‘normal’ kapitalizm olduğu iddiası bir çarpıtmadır.  

İkinci çarpıtma da buradan çıkar. Bolşevikler uzun bir kapitalist gelişme dönemi öngörüyorlarsa, proletaryayı kapitalizm sınırları içerisinde tutmak istiyorlar demektir. Trocki’nin iddiası tam da budur.

Bolşevikler ne uzun bir kapitalist gelişme dönemini savunuyorlardı, ne de proletaryayı kapitalizm sınırları içerisinde tutmayı. Bolşeviklerin proletaryanın demokratik devrimde önderliği anlayışı bunlarla çelişir, bir arada olamaz ve olmamıştır.

Proletaryanın demokratik devrime önderlik etmesi demokratik devrimin taleplerinin kararlı bir şekilde hayata geçmesini sağladığı gibi devrimci ortam ve devlet iktidarındaki proletaryanın payı sosyalizme geçiş için oldukça uygun koşulları hazırlar. (Bkz. Arnavutluk, Bulgar devrimleri) Bolşeviklerin amacı demokratik devrimde durmak, proletaryayı kapitalizmin sınırlarına hapsetmek değil tersine demokratik devrimin yarattığı uygun koşullar üzerinden sosyalist devrime geçmektir. Lenin daha 1905’te şöyle diyordu:

"Demokratik devrimden derhal, gücümüz ölçüsünde, bilinçli ve örgütlü proletaryanın gücü ölçüsünde, sosyalist devrime geçmeye başlayacağız. Biz kesintisiz devrimden yanayız. Yarı yolda durmayacağız.” (Lenin, İki Taktik)

Başka bir yerde demokratik devrimin bir araç olduğunu belirterek şöyle diyordu:

“Maceracılığa kapılmadan, bilimsel vicdanımıza ihanet etmeden, ucuz şöhret peşinde koşmadan, yalnızca şunu söyleyebiliriz ve söylüyoruz da: Yeni ve daha üstün bir göreve, sosyalist devrime mümkün olduğu kadar çabuk geçişi, bize, proletarya partisine, daha da kolaylaştırmak için, demokratik devrimi gerçekleştirmesinde tüm köylülüğe vargücümüzle yardım edeceğiz." (Bkz. Lenin, 1905, Seçme Eserler, C. 3, s. 138. [türkçesi. s. 138.—İnter Yayınları.])

Trocki’nin iddiasının aksine Lenin proletaryanın ufkunu demokratik kapitalizme sınırlamıyordu. Her zaman demokratik devrimi sosyalist devrime geçişte bir aşama/araç olarak görmüş ve savunmuştur.

Lenin demokratik devrimin sosyalist devrime geçişte önemli bir araç/aşama olduğu görüşüne kafasından uydurduğu bir şema ile varmadı. Rusya’nın nesnel koşulları, yığınların acil talepleri, sınıflar arasındaki ilişkilerin tahlili üzerinden demokratik devrimin zorunluluğunu ortaya koydu.   Proletaryanın demokratik devrime önderlik ederek kesintisiz olarak sosyalizme geçilebileceğini savundu. Tarih onu yanıltmadı.

Leninist kesintisiz devrim teorisi ile Trocki’nin sürekli devrim teorisi arasındaki benzerlik isim benzerliğinden öte değildir. Hem Lenin hem Trocki devrim teorisi üzerine polemiklerde birbirlerine detaylı eleştiriler getirmişlerdir.

Leninist devrim teorisinde devrim nesnel koşullara bağlı olarak iki aşamalı veya aşamasız sosyalist devrim olarak gerçekleşebilir. Demokratik devrim ve sosyalist devrim birbirinden ayrıdır, ancak geçiş olabilir. Proletaryanın önderliğinde demokratik devrim ayrı bir aşama olarak gerçekleşebilir. Proletaryanın yanında diğer emekçi sınıflar da demokratik diktatörlük içinde yer alabilir. Sosyalist devrime geçiş proletaryanın demokratik devrimde sağladığı hegemonya ölçüsünde hızlı gerçekleşir. Bu yüzden proletarya demokratik devrime önder olarak katılmalıdır. Demokratik meselelerin genel olarak çözüldüğü Avrupa ülkelerinde ise devrim sosyalist devrim aşamasındadır.

***

Bir ülkede komünist partinin görevi demokratik devrim ve bu devrimden kesintisiz sosyalist devrime geçiş, veya doğrudan sosyalist devrim olabilir. Devriminin aşamalı (demokratik devrim ve sosyalist devrime geçiş) veya doğrudan sosyalist devrim oluşunu belirleyen öncünün irade ve istekleri değildir. Her ülkedeki komünist parti, iradi bir tercih meselesi olsaydı; elbette doğrudan sosyalist devrimi seçerdi. Ancak ülkenin mevcut koşulları, sınıfların konumlanışı ve ilişkileri, yığınların acil sorunları kısacası nesnel koşullar ve bu nesnel koşulların yansısı olan öznel koşullar ülkedeki devrimin sınıfsal karakterini belirler.

Örnek vermek gerekirse; faşist Hitler Almanya’sı tarafından işgal edilen Arnavutluk’taki durumu ele alalım. Arnavutluk, Alman işgalciler tarafından işgal edilmiş, siyasi iktidar tamamen işgalcilerin eline geçmiş, ekonominin büyük bölümü ele geçirilmiştir. Arnavutlar’ın en basit demokratik, ekonomik ve sosyal hakları faşist işgalciler tarafından keyfi olarak engellenmekte, gaspedilmekte ve ortadan kaldırılmaktadır. Binlerce Arnavut, faşist askerlerin keyfi isteklerine uymadıkları için kurşuna dizilmekte ve katledilmektedir. Bu koşullarda Arnavutluk işçi sınıfı ve köylülüğü Alman işgalcilere karşı derin bir öfke duymakta ve anti-emperyalist savaşım isteği yüksek düzeydedir. Ülkenin bağımsızlığı çözülmesi en acil sorun haline gelmiştir. Bu durumda yığınların bilinç düzeyi ve savaşım eğilimleri açısından söz konusu olan bir bağımsızlık savaşımıdır. Bu koşullarda Arnavutluk Komünist Partisi’nin görevi nedir? Bağımsızlık savaşı (demokratik devrim) burjuva bir savaşımdır diyerek bağımsızlık savaşından uzak durmak mı? Bu yığınların mücadelesinden ve savaşımından kopmak, onun dışında kalmak anlamına gelir. Lenin demokratik savaşımın dışında kalmanın yanlışlığından bahsederken şöyle söyler:

“Marksizm, proletaryaya burjuva devrimden uzak kalmamayı, ona karşı kayıtsız olmamayı, devriminin önderliğinin burjuvazinin eline geçmesine izin vermemeyi, tam tersine, devrimde en etkin rolü oynamayı, tutarlı proletarya demokratçılığı uğruna, devrimin kesin sonucuna ulaşması uğruna, en kararlı biçimde savaşmayı öğretir.” (Lenin, İki Taktik, Sol Yayınları, Sf. 43)

Lenin’in belirttiği gibi proletarya bağımsızlık savaşının dışında kalmamalı, tersine bağımsızlık savaşını bizzat kendisi örgütlemeli, tüm savaşa önderlik etmeli ve yönlendirmelidir. Yoksa bağımsızlık mücadelesinin önderliği burjuva/küçük-burjuva bir önderliğe geçecek, devrim kapitalizmin sınırları içerisinde kalacaktır. Proletaryanın (ve onun komünist partisinin) bağımsızlık savaşında önderliği ele alması, devrimin kapitalizmin sınırlarını aşmasının olanağını sağlar. Savaşımda önderliğini kitlelere kabul ettiren proletarya, savaşım içerisinde yığınların bilinç düzeyini ve önderliğine olan güveni yükseltebildiği ölçüde sosyalist devrime geçebilir. Sosyalist devrime geçişte belirleyici olan yığınların desteği, öncüye olan güveni ve bilinçli inisiyatifidir.

Arnavutluk’taki Trockistlerin tavrı ise nesnel durumu görmeden, görevin sosyalist devrim olduğunu iddia etmek olmuştur. Yığınlar demokratik savaşım içerisindeyken, sözde ‘sosyalist’ gerekçelerle yığın hareketinden uzaklaşmışlardır. Bu, aslında devrimin önderliğini burjuvaziye bırakmaktır. Yığınlar bağımsızlık savaşımının içerisine girmişken, onlara ‘dışarıdan akıl vermek’, savaşımın dışında kalmak, öncüyü yığınlardan uzaklaştırır ve önderliği imkansız hale getirir. Çünkü önderlik ancak savaşımın ve mücadelenin içinde kazanılır, pekiştirilir. Bağımsızlık savaşımının önderliğini proletarya (ve onun öncüsü komünist parti) ancak savaşım içerisinde kazanabilir. Kazandığı önderlikle sosyalizme ilerleyebilir.

Doğrudan işgal altındaki ülkelerde olduğu gibi emperyalizmin egemenliği altındaki sömürgelerde ve faşist diktatörlüğün egemen olduğu ülkelerde proletaryanın ilk görevi anti-emperyalist (veya anti faşist) demokratik devrimdir. Bu tip ülkelerdeki nesnel koşullar öncelikle demokratik devrimi zorunlu kılıyor. Demokratik devrim ise sosyalist devrime geçiş için bir araçtan başka bir şey değildir.

gençliğin sesi



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Kesintisiz Devrim’in yöntemi: spartakus 0 2762 12.06.2015- 22:04
Konu Klasör MDD ( Milli Demokratik Devrim) Teorisi melnur 9 14398 15.02.2021- 08:19
Konu Klasör FETÖ :Leninist bir örgütmüş. hakkı 1 4042 06.10.2016- 00:07
Konu Klasör Leninist strateji ve ‘Sosyalist Bölünme’ dayanışma 0 4768 07.09.2014- 21:08
Konu Klasör Leninist partilerde demokratik merkeziyetçilik melnur 19 7779 27.01.2024- 07:30
Etiketler   Leninist,   Kesintisiz,   Devrim,   Teorisi
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS