Umut ve solcu arkadaş köylü akıllılığı yapacağınıza yazdıklarıma varsa ecvap veririsiniz. Olmdığı için böyle saçmalamaya devam ediyorsunuz. Birisi kendisini Çok bilgili zannettiği için "alisan gene boyundan büyük laflar etmeye başladın" diyor diğeride solculuğun tarifini istiyor. Sizin halinize üzülmeyimde kızayımmı? Birikiminiz ortada. İki cümle yapamadan sadece yok "boyundan büyük yazıyosun veya yok efendim şunu tarif edemiyorsun " gibi gülünç cevaplar yapıyorsunuz. Her zaman konuyu böyle dağıtmak zorundamısınız? Yazdıklarıma karşın tek bir eleştiri veya cevap yok ama konuyu dağıtacak her türlü girişim var.
Bu bana başka bir üyenin tümünüzü birden karşılıklı tartışmaya davetini hatırlatıyor, çünkü tümünüzün birikimi, beraber olsanızda genede çok çok az. Zaten kendinize güvenseniz o üyenin hodri meydanına gereken cevabı verirdiniz. Siz ancak burada ver gülüm al gülüm yapanlar arasında yazarsınız.
Solcu olduğunu söyleyen biri solculuktan ne anladığını yazmaz mı? Madem kürt milliyetçisi değilsin, solcu olduğunu bize gösterebilirsin. İlerici türk demokratım diyen sen değil misin? Burada solculuk yok. Sadece kürt sorunu konusunda yazıyorsun, ve yazdıklarında milliyetçiliği savunman şeklinde. İlgisiz konuları bile kürt sorununa getiriyorsun. Ya kürt sorunu ya da CHP, İP, HKP, TKP düşmanlığı yapmaktan geri durmuyorsun. Sosyalist forumda faşist dediklerine burada ''bak HKP'liyle tartışamıyorsun'' diyorsun. Aynı zamanda takiyecisin. Kendini orada başka burada başka göstermeye çalışıyorsun. Bütün bunları bir araya getirdiğimde sen solcu değilsin, kürt miliyetçisisin diyorum. Kürt milliyetçiliğini suçlama olarak da söylemiyorum. Kendini anlaman için söylüyorum
''İlerici türk ve demokrat'' olarak şiddete karşı olduğunu söylüyordun, şimdi ''PKK'li olmak kötü bir şey mi'' diyorsun İlerici ve demokrat olan biri şiddete karşı olmaz mı?
PKK eşittir şiddetmi oluyor? Bumu senin bilinçli sosyalistlik halin? Tamda Türk devleti ve faşistlerin ağzıyla yazıyorsun. Olmadı birde "bebek katili" de, belkide diyorsundur. Sanki karşımda bir ülkücü yazıyor, devletin adamı yazıyor,...... İşte bazen böyle lafta solucu ve sosyalistliğinizi, aslında devletin sadık adamları olduğunuzuda dışa vuruyorsunuz.
Diğer taraftan şiddet sadece tek taraflı olarak PKK tarafındanmı yapıldı, yapılıyor,...? Devrimci şiddet ne demek oluyor solcu arkadaş? Kendini müdafa veya devlet şiddetine karşı koymak ilericiliğe, solculuğa,..... aykırımı? PKK 12 Eylülcülerin inkar ve imha politikasına karşin "biz şiddete karşıyız, biz ilericiyiz, devrimciyiz,..." deyip teslimmi olsalardı, senin hocaların gibi avrupaya kaçıp oradanmı solculuk yapsalardı,.......? Üfff yaa, kimle yazışıyorum bilmiyorum gerçekten.
Sen sosyalizmi gül dağıtarakmı getireceksin yoksa şiddetlemi?
Yeri gelince ağızına Deniz Gezmiş'in, Mahir Çayan'ın mücalelerini sakız yapıyorsun, bunlar şiddet olmadanmı mücadele yaptılar veya şiddete karşıyızmı dediler? Gene 1 Mayıslarda uniformalı ve yüzleri sarılı gençler "ilerici, devrimci, sosyalist" değillermi, yoksa onlar uniormalarıyla çiçek dağıtacaklarınımı söylemeye çalışıyorlar? Veya Halk cephesi silahlı saldırı yapınca kalkıp sen ne biçim ilericisin, devrimcisin,.... diye bir çıkış yaptınmı, yapıyormusun?
Bu tip örnekleri çoğaltabiliriz. Sizin solculuğunız sadece Türkler çerçevesiyle sınırlı. Her türlü şiddeti kendinizde hak görürsünüz ama o "kırolar" yapınca solculuğa, ilericiliğe,.... ters düşüyor. Ne yazıkki senin gibi "sosyalistler" geçmişte Diyarbakır sokaklarında gençler, kadınlar,.... polis tarafından, asker tarfından joplanırken, kurşunlanırken,.... " onlar terörüst başını destekliyorlar, güvenlik güçlerine silah sıkıyorlar" deyip oradaki devlet şiddetini onaylarken Gezi'de birden bire o devlet güçleri "halkın çocuklarını" jopluyor, öldürüyor dediler. Katil polis oldu birden. Demokratik haklarınız elinizden alındı birden,....... Bu kadar iki yüzlü söylemleri yapanları yaşadı bu ülke. Şimdi de sen kalkıyorsun bana ilericiliği, devrimciliği,.... Öğretmeye kalkıyorsun. Şiddet yanlısı olmak ne anlama geliri öğretiyorsun.
Koçum sen sosyalizmi, ilericiliği, devrimciliği,..... devletin tarifiyle tanımlarsan bu tip yorum yapman kaçınılmaz oluyor. Sonunda karşımıza devletin "sosyalist, solcu" temsilcisi olarak çıkıyorsunuz. Solculuğu, sosyalistliği PKK karşıtlığıyla tarif ediyorsunuz, solculuk eşittir PKK karşıtlığı yapıyorsunuz,........
Aslında gülünecek haliniz var ama ben genede acıyorum bu halinize. Baksana solculuk, ilericilik, sosyalistlik,..... kimlerin eline kalmış.
Yazdığımı yine anlamamışsın, senin bu sorununla nasıl başedeceğim bilmiyorum
''İlerici türk ve demokrat'' olarak şiddete karşı olduğunu söylüyordun, şimdi ''PKK'li olmak kötü bir şey mi'' diyorsun İlerici ve demokrat olan biri şiddete karşı olmaz mı?
PKK eşittir şiddetmi oluyor? Bumu senin bilinçli sosyalistlik halin? Tamda Türk devleti ve faşistlerin ağzıyla yazıyorsun. Olmadı birde "bebek katili" de, belkide diyorsundur. Sanki karşımda bir ülkücü yazıyor, devletin adamı yazıyor,...... İşte bazen böyle lafta solucu ve sosyalistliğinizi, aslında devletin sadık adamları olduğunuzuda dışa vuruyorsunuz.
Diğer taraftan şiddet sadece tek taraflı olarak PKK tarafındanmı yapıldı, yapılıyor,...? Devrimci şiddet ne demek oluyor solcu arkadaş? Kendini müdafa veya devlet şiddetine karşı koymak ilericiliğe, solculuğa,..... aykırımı? PKK 12 Eylülcülerin inkar ve imha politikasına karşin "biz şiddete karşıyız, biz ilericiyiz, devrimciyiz,..." deyip teslimmi olsalardı, senin hocaların gibi avrupaya kaçıp oradanmı solculuk yapsalardı,.......? Üfff yaa, kimle yazışıyorum bilmiyorum gerçekten.
Sen sosyalizmi gül dağıtarakmı getireceksin yoksa şiddetlemi?
Yeri gelince ağızına Deniz Gezmiş'in, Mahir Çayan'ın mücalelerini sakız yapıyorsun, bunlar şiddet olmadanmı mücadele yaptılar veya şiddete karşıyızmı dediler? Gene 1 Mayıslarda uniformalı ve yüzleri sarılı gençler "ilerici, devrimci, sosyalist" değillermi, yoksa onlar uniormalarıyla çiçek dağıtacaklarınımı söylemeye çalışıyorlar? Veya Halk cephesi silahlı saldırı yapınca kalkıp sen ne biçim ilericisin, devrimcisin,.... diye bir çıkış yaptınmı, yapıyormusun?
Bu tip örnekleri çoğaltabiliriz. Sizin solculuğunız sadece Türkler çerçevesiyle sınırlı. Her türlü şiddeti kendinizde hak görürsünüz ama o "kırolar" yapınca solculuğa, ilericiliğe,.... ters düşüyor. Ne yazıkki senin gibi "sosyalistler" geçmişte Diyarbakır sokaklarında gençler, kadınlar,.... polis tarafından, asker tarfından joplanırken, kurşunlanırken,.... " onlar terörüst başını destekliyorlar, güvenlik güçlerine silah sıkıyorlar" deyip oradaki devlet şiddetini onaylarken Gezi'de birden bire o devlet güçleri "halkın çocuklarını" jopluyor, öldürüyor dediler. Katil polis oldu birden. Demokratik haklarınız elinizden alındı birden,....... Bu kadar iki yüzlü söylemleri yapanları yaşadı bu ülke. Şimdi de sen kalkıyorsun bana ilericiliği, devrimciliği,.... Öğretmeye kalkıyorsun. Şiddet yanlısı olmak ne anlama geliri öğretiyorsun.
Koçum sen sosyalizmi, ilericiliği, devrimciliği,..... devletin tarifiyle tanımlarsan bu tip yorum yapman kaçınılmaz oluyor. Sonunda karşımıza devletin "sosyalist, solcu" temsilcisi olarak çıkıyorsunuz. Solculuğu, sosyalistliği PKK karşıtlığıyla tarif ediyorsunuz, solculuk eşittir PKK karşıtlığı yapıyorsunuz,........
Aslında gülünecek haliniz var ama ben genede acıyorum bu halinize. Baksana solculuk, ilericilik, sosyalistlik,..... kimlerin eline kalmış.
Yazdığımı yine anlamamışsın, senin bu sorununla nasıl başedeceğim bilmiyorum
Anlayamamam gayet doğal. Ben senin o kadar kaliteli ve birikimli açıklamalarını anlayacak bir bilgiye sahip değilim. Sana tavsiyem, benim bilgi seviyeme göre tekrar yazda anlayayım.
Sen yazdığını anlıyormusun?
Bu ileti en son Alisan
tarafından 23.03.2015- 23:58 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Kadıköy'de miting yaparken mitingi iptal edip kitlesini Taksim'e yönlendiren Kılıçdaroğlu mu, yoksa gezide darbecilik keşfedip mesafe koyan Demirtaş'ı mı desteklemek lazım? Cevap verenler bu soruyu da düşünsünler. Unutmuş olanlar Demirtaş'ın söylediklerini hatırlasınlar.
Gezi Parkında ortaya konan demokratik talepler BDPnin sahiplenebileceği, arkasında durabileceği demokratik taleplerdir. Bu yönüyle biz gezi direnişinin yanında olduk. Parlamentoda da bunu savunduk. Hatta bu talepler çözüm sürecinden de kopuk değildir. Biz de benzer şeyleri istiyoruz. Ama şöylesine bir hareket içerisine de girildi. Bu şekilde hükümeti devirecek, darbeye doğru götürecek bir halk hareketini çıkarabilir miyiz? Ya da bu halk hareketini darbeye kanalize edebilir miyiz? Böyle bir arayış oldu. Bunu, biz hem sokaktaki gözlemlerimizle hem de arkadaşlarımızın tespitleriyle rahatlıkla ifade edebiliyoruz. Bu bir spekülasyon değil. Biz bu kısmına şiddetle karşı çıktık. Bu yüzden de bir mesafe koyduk. Buradan bir darbe çıkarmak isteyenlerle birlikte olmayız biz.
Gezi sürecine dair de bir soru sormak istiyorum. 31 Temmuz 2013 günü Twitter'da 'Gezi direnişiyle değil, bu halk hareketini askeri darbeye kadar götürebilir miyiz diyenlerle aramıza mesafe koyduk' diye yazdınız. Bu daha önceki bir açıklamanıza gösterilen bazı tepkilere dairdi. Cumhurbaşkanlığı tutum belgenizi açıklarken de Gezi'ye özel bir vurgu yaptınız. Kimileri bunu olumlu karşılarken, kimileri bunun Gezi sürecindeki duruşunuzla çelişkili olduğunu öne sürdü. Hiç, tartışma konusu olan açıklamanıza dair olarak, öyle değil de aslında cümleyi şöyle kursaydım daha doğru olurdu, dediğiniz oluyor mu?
Tabii, doğrudur. Çok daha net bir biçimde anlaşılacak şekilde ifade etmeliydim. Ben bir siyasetçiyim sonuçta. Bir partinin eş genel başkanı olarak mesajımın maniple edilmeyeceği bir formatta konuşmalıydım. Bu yönüyle geriye dönüp baktığımda evet, çarpıtmaya alan açtım ve çarpıttılar. Bu konuda benim böyle bir eksikliğim olabilir ama bu konuyu burada bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Gezi direnişinin 3. gününde Diyarbakır'da bir basın toplantısıyla Gezi direnişini neden desteklediğimizi açıkladım. Ve 'BDP İstanbul İl Örgütü ile birlikte biz de yarın Taksim'de olacağız' dedim. Bir gazeteci şunu sordu 'Siz Taksim'de olacağız diyorsunuz ama İstanbul'da dün birileri bildiri dağıttı'. O birileri dediği de şu Türk Solu dedikleri yapının gençlik örgütleri falan olsa gerek. Ve bildiri de şu deniyor: 'Apo Erdoğan görüşmesine karşı'. Hem orduyu göreve davet eden, hem de ırkçı söylemler içeren bir bildiriyle herkesi Taksim'e davet ettiler. Siz de Taksim'e davet ediyorsunuz insanlar bu bir çelişki değil mi, dediler. 'Biz Taksim'de olacağız ama o darbeci, ırkçı, faşist, çevrelerle yan yana durmayız. Benim arkadaşlarım yarın Taksim'de olacak ve göreceksiniz yan yana olmayacağız. Onlarla bizim aynı amaç için Taksim'e çıktığımız söylenemez. Dolayısıyla biz onlarla aramıza kesinlikle mesafe koyduk, bu güne kadar. Gezi direnişinde de meydana gelirlerse çıkarlarsa yine aramıza mesafe koyarız' dedim. Ve o cümlem cımbızlandı, 'Biz Taksim'de darbecilerle yan yana olmayız' dendi. Defalarca izah etmeye çalışmama rağmen de bir türlü anlaşılmak istenmedi. Şimdi bunu özellikle çarpıtmak isteyen belli bir çevre var, onları bir kenara bırakalım. Ben ne söylersem söyleyeyim, meseleye buradan bakmak isteyen bir çevre var. Bir de 'Gezi'den biz bir ders çıkardık, medya insanların dediğini çarpıtıyormuş' diyen bir çevre var, onlara da anlatamadım, o beni üzüyor. Gezi direnişine ben darbe demedim hiçbir zaman. Gezi bir darbe değildi, Gezi bir direnişti ve Hükümeti devirebilirdi de. Onu da söyledim. Gezi vesilesiyle Hükümet devrilebilir, bu son derece meşrudur ve doğrudur. Benim karşı olduğum bir askeri girişimle devrilmesidir. Efendim, böyle bir tehlike yokken siz niye böyle söylediniz, ama soruyu böyle sordu gazeteci. Mevzu budur.
Demirtaş Haziran ayaklanması bittikten iki ay sonra ne diyecekti. Hala ayaklanmaya darbe mi diyecekti. Olup bittikten sonra konuşmak kolay. Asıl o günlerde ne söyledikleri, ne yaptıkları önemliydi. Daha önce bu konuda ne söylediğini ve ne konuştuğunu yazmıştım. Sen görmek istediğini, duymak istediğini aramışsın.
Kadıköy'de miting yaparken mitingi iptal edip kitlesini Taksim'e yönlendiren Kılıçdaroğlu mu, yoksa gezide darbecilik keşfedip mesafe koyan Demirtaş'ı mı desteklemek lazım? Cevap verenler bu soruyu da düşünsünler. Unutmuş olanlar Demirtaş'ın söylediklerini hatırlasınlar.
Gezi Parkında ortaya konan demokratik talepler BDPnin sahiplenebileceği, arkasında durabileceği demokratik taleplerdir. Bu yönüyle biz gezi direnişinin yanında olduk. Parlamentoda da bunu savunduk. Hatta bu talepler çözüm sürecinden de kopuk değildir. Biz de benzer şeyleri istiyoruz. Ama şöylesine bir hareket içerisine de girildi. Bu şekilde hükümeti devirecek, darbeye doğru götürecek bir halk hareketini çıkarabilir miyiz? Ya da bu halk hareketini darbeye kanalize edebilir miyiz? Böyle bir arayış oldu. Bunu, biz hem sokaktaki gözlemlerimizle hem de arkadaşlarımızın tespitleriyle rahatlıkla ifade edebiliyoruz. Bu bir spekülasyon değil. Biz bu kısmına şiddetle karşı çıktık. Bu yüzden de bir mesafe koyduk. Buradan bir darbe çıkarmak isteyenlerle birlikte olmayız biz.
Demirtaş gezinin neresinde darbe görmüş? Geziye Demirtaş ve KCK karşı çıkmıştı. Sırrı Süreyya bile bu duruma isyan etmişti. O günler ne çabuk unutuldu?
Demirtaş gezinin neresinde darbe görmüş? Geziye Demirtaş ve KCK karşı çıkmıştı. Sırrı Süreyya bile bu duruma isyan etmişti. O günler ne çabuk unutuldu?
AKP'den bulaşmıştır,AKP ile o kadar haşır neşirler ki, onlardan gaz almışlar geziye de darbe demişlerdi. AKP'yi çok seviyorlar, islam kardeşliği ve demokratikleşme konusunda gayet iyi anlaşıyorlar. Bakmayın seçim öncesinde soldan oy toplamak için ''Erdoğan'ı başkan yaptırmayacağız, AKP ile hükümet kurmayacağız'' açıklamalarına. Demirtaş sonra ne dedi, ''Türkiye'yi hükümetsiz bırakmayız'' demedi mi? Öcalan ile Erdoğan kanka olmuşken ve seçim sonrasında fırsat gelirse HDP'nin AKP'ye koltuk değneği olmayacağına kim inanır? O günler gelsin hep birlikte yetmez ama evetçilerin nasıl heyecan yapacaklarını hep birlikte göreceğiz. Kuyrukçular zaten ''kürt hareketi ne diyorsa o'' deyip hazırola geçmeye razı. Erken seçimde ne olacağı belli olmazken, bu riske girerler mi? ''İş başa düştü, devleti hükümetsiz bırakmamak lazım'' deyip AKP ile koltuk paylaşımına başlayacaklardır. O günler geldiğinde hep birlikte göreceğiz.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.
