SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Türkiye siyasetindeki boşluk           (gösterim sayısı: 2.687)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: denizcan
Konu Tarihi: 24.03.2015- 16:28


Türkiye siyasetindeki boşluk-Erkin Özalp  

“Hakça bir düzen olacaktır bu... Kimse kimseden insanca yaşama hakkını esirgeyemeyecektir bu düzende; insan insanı, yabancılar vatanı sömüremeyecektir.

“Herkes özgür olacaktır bu düzende. Özgürlük, eğitimdeki, gelirdeki dengesizliklerin sınırlamasından kurtulacaktır.

“Toplum yararı kişisel çıkarlardan önde gözetilecektir bu düzende, fakat toplum yararı gerekçesiyle de olsa kimsenin kişiliğini serbestçe geliştirmesi engellenemeyecektir.

“Halkın üstünde egemenlik olmayacaktır bu düzende. Devlete de servete de kul olmayacaktır hiç kimse...” (http://goo.gl/gwpDPn)

Bu satırlar, CHP’nin 1973 yılındaki “Ak Günlere” başlıklı seçim bildirgesinin sunuş bölümünden. Bu tür sözlerle halkta umut yaratan Bülent Ecevit liderliğindeki CHP, o yıl düzenlenen seçimlerde yüzde 33,3 oranında oy alarak birinci parti olmuş ve Milli Selamet Partisi’yle (MSP) koalisyon hükümeti kurmuştu.

Siyasetin bazı basit kuralları var.

İktidar alternatifi olabilmek için, daha iyi bir gelecek umudu yaratabilmek gerekiyor.

Sadece sözle yaratılamaz tabii ki, bu umut...

Ama örneğin, Türkiye İşçi Partisi (TİP), 1965 yılı genel seçimlerinde yüzde 3’lük bir oy oranına ulaşmasını, biraz da, “köylüye toprak, herkese iş” vaat etmesine borçluydu.

TİP, iktidara gelemedi. Ne var ki, Venezüella’da Chavez ya da Yunanistan’da Syriza, daha iyi bir gelecek umudu yaratabilmeleri sayesinde iktidara gelebildi. Bugünlerde Podemos’un İspanya’da yapmaya çalıştığı şey de bu... (Elbette, Chavez başkaydı, Syriza ve Podemos bambaşka.)

Günümüzün Türkiye’sine dönersek, karşımıza çıkan gerçeklik şu: Hiçbir siyasal özne, “AKP’yi zayıflatmak”ın ötesine geçen bir umut yaratmıyor/yaratamıyor.

Birleşik Haziran Hareketi, uyandırdığı ilgiyi, biraz da bu boşluğa borçluydu. Somut ve inandırıcı hedefler gösterdiğinden değil, gösterme olasılığının bulunduğu düşünüldüğünden!

Açıkçası, “BHH’nin doğar doğmaz seçim gündemiyle karşılaşması şanssızlık oldu” türü değerlendirmelere katılamıyorum...

Bu hareketin kurulmasını sağlayan 30 Ağustos 2014 ve 21 Eylül 2014 tarihli ODTÜ Vişnelik Tesisleri toplantıları yapılırken, seçim tarihi biliniyordu. Ben dâhil 36 sosyalistin imzasını taşıyan ve somut öneriler sunarak bu hareketi seçim politikalarını belirlemeye çağıran bir metin 15 Ekim’de kamuoyuna duyurulmuştu (http://goo.gl/3hujJj).

BHH, ittifak çağrılarının muhatabı olmadan çok önce (örneğin 27-28 Aralık’taki Türkiye Meclisi toplantılarında) kendi seçim platformunu ilan edebilseydi, ittifak tartışmaları da farklı bir şekilde yürütülebilirdi. “Önümüzdeki seçimlere şu talepleri ve şu ilkeleri merkeze yerleştirerek gireceğiz; bağımsız adaylar da gösterebiliriz, talep ve ilkelerimizi benimseyen ve bunları seçim çalışmalarının merkezine yerleştirmeyi kabul edecek olan güçlerle merkezî ya da yerel ittifaklar da kurabiliriz” diyen bir BHH, hem bağımsızlığını koruyabilir hem de Türkiye siyasetindeki ağırlığını artırabilirdi.

BHH, “en azından şimdilik, herhangi bir şey yap(a)mıyoruz” demiş oldu.

Bunu dediği için de, pek doğal olarak, dışarıdan gelen eleştirilerin hedefi olmanın ötesinde, ciddi iç tartışmalar yaşıyor.

Bana kalırsa, bu tartışmalar yürütülürken, seçimlerden sonra Türkiye siyasetindeki boşluğu solun doldurması hedefinin gözetilmesinde yarar var. Özellikle de, düpedüz hakarete varan suçlamalar yöneltmeden önce...

Herhalde, Türkiye’nin gündeminde, “sosyalizme steril geçiş” bulunmuyordur.

Evet, işçi sınıfının ve emekçi kitlelerin, yani halkın çoğunluğunun çıkarlarını merkeze yerleştiren bir siyasal mücadele programına ihtiyacımız var. Ama herhalde, Türkiye’deki toplumsal ve siyasal muhalefet dinamiklerini yok sayma şansımız da bulunmuyor... Evet, halkın çoğunluğunun çıkarlarını merkeze yerleştirmeye, bu dinamikleri buluşturabilmek ya da en azından birbirlerine karşı kullanılmalarını engelleyebilmek için ihtiyacımız var. Ama herhalde, sırf biz halkın çoğunluğunun çıkarlarını merkeze koyduğumuzu söyledik diye, ülkedeki tüm muhalefet dinamikleri bize tabi olmayacaktır...

Hele, kendilerini cumhuriyetçi sayan kesimlere topluca “milliyetçi” damgasını vurarak ya da Kürt siyasal hareketini topluca “gerici ve emperyalizmin işbirlikçisi” ilan ederek sola iktidar yolunu açma şansımız hiç olamaz.

Dolayısıyla, önümüzdeki seçimlerin tek konusu Tayyip Erdoğan’ın ve AKP’nin geleceğiyken ve BHH somut bir seçim politikası belirle(ye)memişken, CHP’ye ya da HDP’ye oy vermeyi düşünen ve bunu savunan sosyalistleri mahkum etmek de, sosyalizm mücadelesine çok şey kazandırmayacaktır.

7 Haziran seçimleri, büyük olasılıkla, AKP’yi oy kaybına ve AKP ile Tayyip Erdoğan’ı meşruiyet kaybına uğratacak. Bunun da katkısıyla, cumhurbaşkanı-hükümet gerilimleri büyük olasılıkla devam edecek. Ama ne düzen partileri (kısa vadede) toplumun görece geniş kesimlerinde daha iyi bir gelecek umudu yaratabilecek durumda ne de Kürt siyasal hareketinin bunu başarması mümkün.

Bir başka deyişle, Türkiye’nin geleceğinin belirsizleşeceği, AKP iktidarları döneminin yarattığı tahribatın ne şekilde giderilebileceğinin tartışılacağı ve farklı siyasal programların, farklı siyaset tarzlarının güç kazanma şansının artacağı bir döneme girebiliriz.

Böylesi bir dönemin hakkını verebilecek durumda mıyız?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bedrettin
[ ..... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 30.08.2013
İleti Sayısı: 907
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bedrettin
Cevap Tarihi: 24.03.2015- 19:25


BHH'nin adaylarla seçime girme kararı almaması bence doğru karardı. Bana göre daha doğru bir karar seçimin boykot edilmesiydi. BHH meclisin bu haliyle bir çözüm olmadığını, meclise girecek dört partinin de zaten mecliste olduğu ve halk için hiç bir adım atamadığı gibi AKP gericiliğine önlem konusunda bile bir set oluşturamadıklarını söyleyebilir, emekçi halk için çözümün meclis dışında güçlü bir muhalefetin örgütlenmesinden geçtiğini strateji olarak belirleyebilirdi. AKP'yi mecliste geriletmek istediklerini söyleyenleri de bu çaresizlikleri ile başbaşa bırakabilirdi. Erkin Özalp bilinenleri ve yararlı olmadığı görülenleri tekrarlamaktan başka bir şey yapmamış.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.005
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 25.03.2015- 05:06


Alıntı Çizelgesi: bedrettin yazmış

BHH'nin adaylarla seçime girme kararı almaması bence doğru karardı. Bana göre daha doğru bir karar seçimin boykot edilmesiydi. BHH meclisin bu haliyle bir çözüm olmadığını, meclise girecek dört partinin de zaten mecliste olduğu ve halk için hiç bir adım atamadığı gibi AKP gericiliğine önlem konusunda bile bir set oluşturamadıklarını söyleyebilir, emekçi halk için çözümün meclis dışında güçlü bir muhalefetin örgütlenmesinden geçtiğini strateji olarak belirleyebilirdi. AKP'yi mecliste geriletmek istediklerini söyleyenleri de bu çaresizlikleri ile başbaşa bırakabilirdi. Erkin Özalp bilinenleri ve yararlı olmadığı görülenleri tekrarlamaktan başka bir şey yapmamış.



BHH'nin boykot kararı alması kendisi için gereksiz ve yararsız bir radikalizm olurdu. İçinde bulunan koşullar da BHH'nin koşulları da bu aşamada böyle bir radikalizmi kaldırmaz. Hiç bir konuda yarar sağlamaz, beklentileri ise karşılayamaz. BHH'nin aldığı karar en doğrusuydu.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bedrettin
[ ..... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 30.08.2013
İleti Sayısı: 907
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bedrettin
Cevap Tarihi: 25.03.2015- 14:31


Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış

Alıntı Çizelgesi: bedrettin yazmış

BHH'nin adaylarla seçime girme kararı almaması bence doğru karardı. Bana göre daha doğru bir karar seçimin boykot edilmesiydi. BHH meclisin bu haliyle bir çözüm olmadığını, meclise girecek dört partinin de zaten mecliste olduğu ve halk için hiç bir adım atamadığı gibi AKP gericiliğine önlem konusunda bile bir set oluşturamadıklarını söyleyebilir, emekçi halk için çözümün meclis dışında güçlü bir muhalefetin örgütlenmesinden geçtiğini strateji olarak belirleyebilirdi. AKP'yi mecliste geriletmek istediklerini söyleyenleri de bu çaresizlikleri ile başbaşa bırakabilirdi. Erkin Özalp bilinenleri ve yararlı olmadığı görülenleri tekrarlamaktan başka bir şey yapmamış.



BHH'nin boykot kararı alması kendisi için gereksiz ve yararsız bir radikalizm olurdu. İçinde bulunan koşullar da BHH'nin koşulları da bu aşamada böyle bir radikalizmi kaldırmaz. Hiç bir konuda yarar sağlamaz, beklentileri ise karşılayamaz. BHH'nin aldığı karar en doğrusuydu.



BHH'nin aldığı kararla komünist parti'nin aldığı karar çelişmiyor mu sizce? Komünist Parti seçime katılma kararı aldı biliyorsunuz, bunu nasıl yorumlamalıyız?



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Türkiye yanıyor... melnur 3 1499 05.08.2021- 04:15
Konu Klasör Türkiye Devleti Profili RAGE-SF 0 1610 18.05.2020- 00:47
Konu Klasör Seçime giden Türkiye'de ne yapmalı? melnur 1 506 08.03.2023- 01:18
Konu Klasör Bir oy Kılıçdaroğlu'na bir oy Türkiye İşçi Partisine... melnur 4 474 26.10.2023- 07:43
Konu Klasör Türkiye sosyalizminin omurgası TKP'dir. melnur 2 2887 28.09.2019- 23:01
Etiketler   Türkiye,   siyasetindeki,   boşluk
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS