SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Kuruçeşme tartışmaları           (gösterim sayısı: 4.139)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
solcu
[ kemal ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.01.2014
İleti Sayısı: 1.709
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: solcu
Konu Tarihi: 04.06.2015- 21:51


Kuruçeşme toplantıları 1989 yılında Türkiye solunun toparlanma ve birlik oluşturma yolunda yapılan tartışmaların adıdır. Bu konuda bir araştırma yapmaya çalıştım ve internette çok fazla açıklamaya da rastlamadım. En özet açıklamaları ekşi sözlükte buldum.

12 eylül sonrasında hemen hemen tüm sosyalist çevrelerde başlayan sorgulama süreci geçmişin düşman kardeşlerini birbirine yaklaştırmış, benmerkezci ideolojik yaklaşımlar yavaş yavaş terkedilmeye başlandığı bir noktada 1988 yılında, sol hareket içinde yer alan bir çok grup ve çevre ortak bir tartışma platformunda buluştu. daha sonra “kuruçeşme toplantıları” adıyla türkiye sosyalist hareketi tarihindeki yerini alacak olan tartışma toplantıları istanbul’da, eski tkp, tip, tsip gibi parti geleneğinden gelen çevrelerle kurtuluş, yeni yol, sosyalist politika, emek, gibi partileleşmemiş çevrelerin katılımıyla gerçekleştirildi. türkiye sosyalist hareketinin iki ana akımını oluşturan parti geleneği ve hareket geleneği ilk kez kuruçeşme’de birleşme yolunda biraraya geldiler. metin çulhaoğlu nun da vurguladığı gibi bu iki geleneğin buluşması fikri ilk kez bir platformda sınanma şansını yakaladı.

kuruçeşme süreci, sosyalizm projesini yeniden düşünme, tasavvur etme yolunda atılmış bir adımdı. sosyalist harekette ilk kez çoğulculuk temelinde atılan bir birleşme adımıydı. kuruçeşme toplantıları atilla aytemur un deyimiyle “solu rehabilite etti”. kuruçeşme toplantıları, geçmişin farklı gruplarının birbirleriyle sıcak ilişkiler kurabileceklerini kanıtladı. birbirlerinin kodlamalarını, kavramlarını çözdüler. birbirleriyle iş yapma ruhunu geliştirdiler. kuruçeşme ye katılan gruplardan murat belgenin deyimiyle birleşik sol bir parti için “olmazsa olmaz” iki ana akımdan biri olan kurtuluş, diğer ana akım olan devrimci yololmadıkça girişilen tüm çabaların başarısızlıkla sonuçlanacağını iddia ederken, tkpkökenliler ise süreçten mutlaka yasal bir partiyle çıkmak gerektiğini söylüyorlardı.
fakat kuruçeşme, geçmişten gelen bir takıntıyı aşamadı. gruplar arasında devrimci-reformcu saflaşması yaşandı. saflaşmanın bir yönünü oluşturan grup, reformcu olarak niteledikleri diğer grupla aynı partide birlikte olamayacaklarını söyleyip devrimci sol bloku oluşturdular. ancak bu girişim de, ertuğrul kürkçügibi etkili isimleri ve sürece katılmayan troçkist sosyalizmgrubunu içine almasına rağmen partileşemedi. diğer bir grup ise böyle bir saflaşmanın doğru olmadığını söyleyerek, yasal bir parti kurulması gerektiğini savundu. bu grupta yer alanlar bir süre sonra, sadun aren veaziz nesinin öncülüğünde yürütülen birlik çalışması ile aynı zeminde buluşarak, ortak bir parti arayışına girdiler. kuruçeşme süreci, sonunda birlik projesi gerçekleştirilememiş olmasına rağmen sosyalist harekete yeni bir anlayışı yerleştirdi. doğru, hiçbir fraksiyonun tekelinde değildi. bu yüzden aradaki ayrılıklara rağmen ortak bir çatı altında biraraya gelmek bir gereklilikti. böyle bir birliktelik de ancak çoğulcu bir parti modeliyle gerçekleşebilirdi. bu düşüncelerin olgunlaşması neticesinde bir çok grup, hareket ve partiye mensup binlerce insan yepyeni bir sol partinin kuruluşunda yer aldılar. (bkz: özgürlük ve dayanışma partisi)


https://eksisozluk.com/kurucesme-sureci--734578

Kuruçeşme tartışmaları sonucunda partileşme sürecini özetleyen bir yazıyı da tkp-parti okulu bölümünde buldum.

Çözülüşten TKP, TİP ve TSİP de etkilenmiştir. Bu partiler arasında daha 1970’lerin sonlarında başlayan yakınlaşma 1980’lerde hız kazandı, 1987’de TİP ve TKP, Türkiye Birleşik Komünist Partisi adıyla birleşme kararı aldılar. Bilen daha önce ölmüştü. Boran birleşme sürerken yaşama veda etti. TBKP Nihat Sargın ve Nabi Yağcı (Haydar Kutlu) yönetiminde şekillendi, bu iki ismin ülkeye dönmesiyle birlikte legal olarak kuruldu. Bu çıkış devrimci bir kitleselleşme atılımı değildir. Partinin benimsediği ideolojik çizgi Marksizm- Leninizm’in inkârına dayanıyor, demokrat taleplerin ötesine geçmiyordu. Ancak TBKP 1991’de Anayasa Mahkemesi’nce kapatıldı.

Güçsüzleşen solun gündemine birlik yerleşmişti. 1989’da bir grup aydının girişimiyle başlayan “Kuruçeşme süreci” de bunlardan biri oldu. TSİP’ten Kurtuluş’a troçkist gruplardan bağımsız aydınlara, Gelenek’e kadar çeşitli çevreler bu sürecin içinde yer aldılar. Gelenek açısından bu çabalar, bir teorik yayın faaliyeti ve kadro örgütlenmesinin ötesine geçilmesini temsil ediyordu. Gelenek bütün bileşenlerinin ayrı kimliklerini koruyabilecekleri, solun farklı kesimlerini bir araya getiren ve bu haliyle uzun vadede yaşamını sürdürmesi mümkün olmayacak bir parti açılımının denenmeye değer olduğunu savunuyordu. Kuruçeşme süreci ve Birlik Tartışmaları Düzenleme Kurulu çalışmaları o dönem solda aşağı yukarı bütün tutumların kendilerini ve birbirleriyle ilişkilerini tarif etmelerini getirmiş, ama pratik örgütsel sonuçlar vermemiştir.

Çeşitli tartışma ve ayrışmaların ardından 1991 sonunda Gelenek hareketi “bir yıl içinde legal parti kurma” kararı aldı. 6 Kasım 1992’de Gelenek kökeninden gelmeyen kimi aydınların da katılımıyla Sosyalist Türkiye Partisi kuruldu. 1993’te kapatılan STP’nin yerini Sosyalist İktidar Partisi alacaktı. SİP kısa sürede bir bölünme yaşadı ve daha sonra Sosyalist Politika dergisini çıkartacak olan çevre oluştu. Bu arkadaşlarımız BSP ve ÖDP’nin içinde yer alacak, 2002’de yeniden TKP’ye katılacak, üyeleri her düzeyde sorumluluk üstleneceklerdi.

TBKP sonrası süreç 1991’de Sosyalist Birlik Partisi’ni ortaya çıkardı. SBP Anayasa Mahkemesi’nce kapatılınca Birleşik Sosyalist Parti kuruldu. TBKP merkezli başlayan bu süreçte söz konusu partinin ultra liberal kesimleri partinin dışında kalmış, Kurtuluş, Sosyalist Politika gibi çeşitli katılımlar gerçekleşmiştir. SBP, Dev-Yol birleşmesiyle birlikte 1996’da Özgürlük ve Dayanışma Partisi’ne dönüştü. Genel olarak yeni solcu, sivil toplumcu, troçkist akımlar da bu akışın parçası olmuşlardır.


http://partiokulu.tkp.org.tr/aday-uye/aday-uye-egitim-metni/parti-tarihi

Bu konuyu açışımın nedeni Türkiye sosyalist hareketinin 80'lerden sonraki partileşme süreçlerini anlayabilmek. Kuruçeşme toplantıları da bu sürecin başlangıcı geliyor bana. Yorumlarınızı bekliyorum.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör ''Sokak'' tartışmaları üzerine... melnur 1 1370 10.01.2022- 02:52
Konu Klasör Bazı tartışmaların çözümü - AYDEMİR GÜLER melnur 0 132 17.12.2023- 10:54
Konu Klasör Kemal Okuyan'dan 'solda birlik' tartışmalarına ilişkin değerlendirme... melnur 1 3 24.01.2024- 07:06
Konu Klasör TİP Genel Başkanı Erkan Baş, ‘ittifak’ tartışmalarını değerlendirdi... melnur 2 1583 07.02.2022- 03:45
Konu Klasör Sosyalizm tarihinin en çok tartışılan dönemi... melnur 3 1233 02.04.2022- 01:14
Etiketler   Kuruçeşme,   tartışmaları
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS