SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 3 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   3   >   son» 
oylar komünist partiye           (gösterim sayısı: 13.593)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
yura
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 08.02.2014
İleti Sayısı: 816
Konum: Bolu
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: yura
Konu Tarihi: 27.10.2015- 12:51


Bir komünist soruyor: Oylar neden Komünist Parti’ye?


Evin Nagehan



1 Kasım seçimlerinden sonra AKP tek başına hükümet olamasa da, açıkça söyleyebiliriz ki zihniyeti daha şimdiden tek başına iktidar olmuş bile. Tek tek CHP ve HDP’nin parti programlarından bahsetmeyeceğim, lider ve kadrolarının AKP çizgisindeki sözlerinin   bilançosunu bir de ben çıkartmayacağım sizlere. soL’u takip edenler zaten olan bitenin çoktan farkındalar. Lakin farkındalığımız kendi siyasal tavrımıza ve tercihlerimize yansımadığı sürece Türkiye siyaseti de girdiği kanaldan akmaya devam edecek. CHP ve HDP liderlerinin daha şimdiden ‘Erdoğan’dan arındırılmış AKP’yle koalisyona hazır olduğunu biliyoruz. Ama bu durumu daha da vahim kılan Türkiye solunun ve sosyalistlerinin de bu senaryoya hazırlanması, onların da bu oyunun bir parçası olmasının istenmesi. İşte bu yüzden kendini solcu, sosyalist olarak tanımlayanlara veya sadece kalbi sol için atan bütün Türkiyelilere bir çağrım var:

Dört partinin de birbirinden pek farkının kalmadığı bu siyasal iklimde seçeneksiz değilsiniz. Siyasetinizi ve mücadelenizi sandık denilen aldatmacaya bağlamak zorunda hiç değilsiniz. Birbirine benzeyenler bir tarafta, diğer tarafta da memleketimizin Komünist Parti’si var. Eğer sizden oy istiyorsak, bunun sebebi elinize mührü alıp sandıktaki orak çekiç simgesinin altına basmanızı sağlayıp aldığımız oyların sayısını artırıp sonra da 'Bakın biz de şu kadar oy alıyoruz' demek değil.

Biz bu çürümüş sistemden tamamen kurtulmak istiyoruz. Bu sistemin sandığının çürümüş olduğunun da farkındayız. Eğer seçimlere katılıyorsak, bunun nedeni siyasetin temposunun yükseldiği bu dönemde her zaman verdiğimiz mücadeleyi daha da güçlendirmek, sizleri de sosyalist mücadeleye örgütlemektir. Yoksa bu sistemden de sandıktan da bir halt olmayacağını biliyoruz.

Eğer sizlerden oy istiyorsak,   sizleri bizimle birlikte, sizin de savunduğunuzu bildiğimiz değerler için birlikte mücadele etmeye çağırmak içindir. Eğer bize oy veriyorsanız bu bizim için çok değerlidir. ‘Yüzde onu geçirten’, ‘cepte olan’ oylar diye bir ayrımımız yoktur. Eğer bize oy veriyorsanız,   sizi sosyalist mücadeleye örgütlemek isteriz; dürüstüzdür, amacımızı saklamayız, adıyla sanıyla komünistiz.

Kapitalist sistemi devam ettirmeye çalışmanın getirdiği insani, manevi ve çevresel yıkımın anca sosyalizmle durdurulabileceğini, başka hiç bir ara durak ya da aşamanın olmadığını insanlık tarihinden süzülen ve hepimizi malumu olan bilgiler ışığında görüyoruz. Sosyalizmin acil ve güncel olduğunu düşünüyoruz, ama size 'devrim' için randevu ve tarih veremeyiz, lakin tam da parçası olduğunuz için gerçekleşecek olan bir tarih yazma sözü verebiliriz ancak.

Ama o zamana kadar ne yapacağız, ellerimiz armut mu   toplayacak ? Bu sırada kendi içimize kapanıp kalmayacağız tabi ki. Hele kimlikçilik hiç yapmayacağız. Yani kendimizi hayatın içinden tecrit edip komünistliği üstümüze sırf bir kıyafetmiş gibi giyip başkalarına göstermeyeceğiz.   İş yerinde, okulda, sokakta birlikte mücadele edeceğiz, okuyacağız, tartışacağız, birlikte yiyeceğiz içeceğiz, zamanı geldiğinde dayanışacağız. Dilden dile, gözden göze, elden ele örgütleyeceğiz sosyalizmi.

Bizim dışımızdaki insanlarla de yeni dostluklar edinip, kendimizi artık bir parçası olduğumuzu hissettiğimiz mücadelemize onları da katacağız. Altı paragraftır sizli bizli konuştuğuma bakmayın, işte o zaman gerçekten BİZ olacağız, birlikte hazırlayacağız, örgütleyeceğiz devrimi. Hani 12 Eylül darbesinin karamsarlığında piyasaya çıkan o şarkıda diyor ya ‘Her şey bir anda anlamsız gelecek, işte biz o gün tükeneceğiz’ diye...Yok BİZde tükenmek yok ! Tam tersi: Her şey nagehan daha anlamlı gelecek, işte BİZ o zaman üreteceğiz !



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
yura
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 08.02.2014
İleti Sayısı: 816
Konum: Bolu
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: yura
Cevap Tarihi: 27.10.2015- 12:54



Atarlı ortalamacılık bizi kurtarmaz

Nevzat Evrim Önal



AKP ve AKP’lilere sosyal medyada çakmanın bizi kendine müptela eden, dayanılmaz bir hafifliği var. Otobüste ya da serviste trafiğin açılmasını beklerken, işten kaytarırken veya arkadaşlarla sohbet sarmadığında telefonu açıp yardırıyoruz. Candy Crush’ta iki level geçmek veya Angry Birds’te birkaç domuz pataklamak gibi bir şey bu: Öfkemizi boşaltıp kazan olmuş kafamızın basıncını azıcık düşürüyoruz, aldığımız like’larla, retweet’lerle de örselenmiş gururumuz okşanıyor.

Eğri oturup doğru konuşalım; bu artık lise yıllarında uyuz olduğumuz hocalara ithafen tuvalet duvarına küfürlü maniler yazmaya benzemeye başladı. Kuşkusuz bunda hepimize sivilceli ergen muamelesi yapan, her gün parmak sallayıp hotzot eden, müdür atanınca kendini bir halt zannetmiş din hocası kılıklı diktatörün payı büyük; ama öfke ve isyanımız “atara atar”a sıkıştıkça niteliksizleşiyor, bağlamını kaybediyor ve amaçsızlaşıyor. Üstelik toplumsal etkisi sıfır olan bu atarlanmalar bataklıkta debelenmeye benziyor: Enerjimizi sonuçsuz ve gelgeç bir biçimde boşalttıkça örgütsüz yalnızlığımızı ve bundan kaynaklı etkisizliğimizi kanıksıyor, umudumuzu daha da yitiriyor, çürüyoruz.

Halimizin farkında mıyız? 2013 Haziranı’nda islamcı gericiliğin parti ve iktidarını tarihin çöplüğüne göndermek için ayaklanmıştık; şimdi salt diktatör gitsin diye o partiyle kurulacak herhangi bir koalisyona razı hale geldik. Bu arada islamcılık tüm düzen siyasetine çöreklendi. Modern bir anayasa yerine Medine Vesikası peşinde koşmalar, türbanın faziletine övgüler, “çocuk gelin” diye şirinleştirilen pedofiliye onaylar havada uçuşuyor. Alayı “dinimiz amin”e bağladı, her yer gülsuyu kokuyor ve bunu kanıksamamızı istiyorlar.

Kanıksadığımız anda, çok uzak olmayan bir gelecekte bu ülkede uygar biçimde yaşama şansımızı bütünüyle yitiririz. Belki 1 Kasım’ın ardından islamcılık “demokratize” edilir, biz de rahat bir nefes alırız; ama bir sonraki yükselişinde bu ülkede ilericiliğe dair ne kaldıysa süpürür.

Bu yüzden artık Emrah Serbes-vari sığlığı bırakmamız gerekiyor: Kibarca söylersek, bu ülkenin ırzına sadece meyve suyu içenler geçmedi. Türkiye halkının tüm ilerici değerleri ayaklar altına alınırken, islamcılıkla mücadele darbecilikle eşanlamlı hale getirilirken, cumhuriyet ve laiklik yıkılırken, işçi cinayetleri, kadın cinayetleri sıradanlaşırken AKP asla yalnız değildi. Bugün “kandırıldım” diye nedamet getiren liberal hainler Fethullahçı tetikçilerle kol kola yetmez ama evet pankartının ardına doluşmuştu. Bugün Said Nursi güzellemeleriyle Cemaat’e göz kırpan Demirtaş’ın partisi pazarlık masasında fırsat-tehdit hesapları yapıyordu. Bugün Davutoğlu’nu zor durumda bırakmamak (ve seçim sonrası kurulması hesaplanan büyük koalisyona şimdiden limon sıkmamak) için IŞİD hakkında öğrendiklerini halktan saklayan Kılıçdaroğlu’nun partisi olan biten her şeye “seyret karışma” prensibiyle yaklaşıyordu.

Ve hepsinden önemlisi bugün ara sıra demokrasi konusunda endişelerini dile getiren bütün patronlar kasalarına avuç avuç, kürek kürek para atıyordu: Özelleştirmeler, kamu ihaleleri, ucuz krediler, doğayı ve kentleri talan eden rant paylaşımı, ülkeyi borca batıran devasa dış kaynak akışı… Tayyip Erdoğan’ın söylediği yalanlar buradan köye yol olur; ama Aydın Doğan'ın kendisine “sizin döneminizde 1'e 5 kazandım” dediğini ifşa ettiğinde kesinlikle yalan söylemiyordu. On üç yıl boyunca biz borca battık, onlar zenginleşti.

Artık sadece başımızdaki diktatörü değil, kafasız bir islamcıdan 75 milyon nüfuslu, 92 yaşında bir cumhuriyetin başına bela olacak bir diktatör yaratan karanlığı sorgulamanın zamanı gelmedi mi?

Geldi. Ama bu sorgulama ne kadar alaycı, taşı gediğine koyan bir üslupla olursa olsun, ne kadar radikal görünürse görünsün, bu yazı boyunca tartıştığımız “atarlı ortalamacılıkla” yapılamaz. Bir karanlığı gerçekten defetmek için onu yok edecek bir aydınlık gerekir. On üç yıldır Türkiye ve Orta Doğu’da birikmiş olan karanlığı, bu yıldızsız geceyi, birkaç cılız mumla aydınlatamayız; sadece o mumlar bitene kadar erteleriz. Bizi kurtaracak olan, bu topraklarda yeni bir şafak sökmesidir.

O şafak, her iş ve meslekten emekçinin, işçi sınıfının şafağıdır. O şafak sosyalizmdir.

İnanın!

Oylar Komünist Parti’ye!



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
yura
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 08.02.2014
İleti Sayısı: 816
Konum: Bolu
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: yura
Cevap Tarihi: 27.10.2015- 12:56


solcular oyumuz komünist partiye, düzen partilerine oy yok.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 27.10.2015- 13:33


Artık sadece başımızdaki diktatörü değil, kafasız bir islamcıdan 75 milyon nüfuslu, 92 yaşında bir cumhuriyetin başına bela olacak bir diktatör yaratan karanlığı sorgulamanın zamanı gelmedi mi?

Geldi. Ama bu sorgulama ne kadar alaycı, taşı gediğine koyan bir üslupla olursa olsun, ne kadar radikal görünürse görünsün, bu yazı boyunca tartıştığımız “atarlı ortalamacılıkla” yapılamaz. Bir karanlığı gerçekten defetmek için onu yok edecek bir aydınlık gerekir. On üç yıldır Türkiye ve Orta Doğu’da birikmiş olan karanlığı, bu yıldızsız geceyi, birkaç cılız mumla aydınlatamayız; sadece o mumlar bitene kadar erteleriz. Bizi kurtaracak olan, bu topraklarda yeni bir şafak sökmesidir.

O şafak, her iş ve meslekten emekçinin, işçi sınıfının şafağıdır. O şafak sosyalizmdir.

İnanın!

Oylar Komünist Parti’ye!
--------------------------------------
Yani diyorsunuz Urfa da ölen 32 kişi ve Ankara da ölen 102 kişi bizi ilgilendirmiyor bizim burjuva demokrasisine ihtiyacımız yok .Biz krizin büyümesinden zafer çıkarmayı bekliyoruz.
Diyorsunuz ki bu krizi çıkaran siyaseti siz ürettiniz bundan öncede vardı şimdiki de bundan öncekilerin tohumları.
Bir değişiklik yok

Dün sermayenin başka çeşidi hakimdi bu gün başka çeşidi
Evet haklısınız sonunda kapitalizm sandığa gidip zahmet vermişsek kendi kellerimizi sayarız belki bir kişiyi daha kazanmıştırız diyorsunuz.

İşte toplum sizin gibi düşünmüyor siz başka yerde toplum başka yerde topluma demokrasi gerek sizi kelle siz toplumun hayli uzağında durarak ve onlara karşıdan bakarak bir yere mi varacağınızı sanıyorsunuz. Toplum sizi görecek mi sanıyorsunuz.

Elbette demokrasilerde çok seçenek vardır sizde kendi seçeneğinizi kullanabilirsiniz ama yarın bu günden beter bir gün geldiğinde siz topluma ne söyleyeceksiniz. Biz karışmadık siz bu belayı kendiniz istediniz mi diyeceksiniz.

Kendiniz bilirsiniz biz sizin yanınızda değiliz sandığa gideceğiz belanın karşısında kim varsa ona oy vereceğiz. Elbette verdiğimiz oydur----- gönül değil .
Bazen insanın aklı bir yerde gönlü bir yerde duruyor.Bazen aklı gönlüne söz geçiremiyor bazen de aklı gönlüne biraz dur diyor.
İşte zaman aklının gönlüne dur bekle dediği zaman. Çünkü düşman kazandığında aşk hiç bir zaman.




Bu ileti en son hakkı tarafından 27.10.2015- 13:36 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bedrettin
[ ..... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 30.08.2013
İleti Sayısı: 907
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bedrettin
Cevap Tarihi: 27.10.2015- 19:37


Hakkı ''siz'' derken komünistleri kastettiğin belli de ''biz''derken kimi kastediyorsun; demokratları, liberalleri, liberal solcuları mı? Onların ne yaptıkları belli, AKP'yi bu hale getiren onlar, yakındığın sistemin bu hale gelmesinde onların parmağı var zaten. Sen şimdi kalkmış onların savunduklarını savunur hale gelmişsin!



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 28.10.2015- 12:33


Alıntı Çizelgesi: bedrettin yazmış

Hakkı ''siz'' derken komünistleri kastettiğin belli de ''biz''derken kimi kastediyorsun; demokratları, liberalleri, liberal solcuları mı? Onların ne yaptıkları belli, AKP'yi bu hale getiren onlar, yakındığın sistemin bu hale gelmesinde onların parmağı var zaten. Sen şimdi kalkmış onların savunduklarını savunur hale gelmişsin!


--------------------------------------------------------------------------

Bedrettin biz derkende komünistlerden bahsediyorum.

Yoksa komünist derken sen tek otaritemi olduğunu düşünüyorsun. Tek anlayış tek örgüt, ancak anti demokratik uygulamalardır bunu biliyormuydun.

Komünist partisinin çalışabilmesi bizim buralara yazbilmemiz bile demokrasi ile ilgilidir.

Sakın liberallere karşı çıkacağım diye diktatörlerle birlikte olamayasın dikkatli ol derim.

AKP ye geldiği günden beri karşı olan onun ne yapacağını söyleyen komünistlerde var bu ülkede. Öyle demokrasiden uzaklaşmak için liberal solcuları alet etme kendine.

Ben her koşulda demokrasi savunuyor ve savunmaya devam edeceğim.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: umut
Cevap Tarihi: 28.10.2015- 12:39


Aman oyları gene birleştirmeyelim
Kadir Sev




Bu ülkedeki sosyalistlerin kaderi 50 yıldır hiç değişmedi. Her seçimde, iktidardaki “demokrasi ve laiklik karşıtı” bir partiden kurtulabilmek için, oylarımızı, tercihen ana muhalefet partisinde birleştirmek zorunda olduğumuz dayatmasıyla karşılaştık. Elli yıl boyunca; “Gerçekçi olun, her şeyin bir sırası var, demokrasinin, laikliğin tehlikede olduğu bir ülkede sosyalizm mücadelesine öncelik vermek doğru değil. Üstelik halk sosyalizme henüz hazır da değil” gibi sözler işittik. Yetmezmiş gibi, 2015 yılında yapılan seçimlerde HDP’nin baraj sorununu aşmasına katkı vermek gibi bir beklenti oluşturuldu.

Elbette gerçekçi olmalıyız. Bunda hiç kuşku yok. Ama tarihten ders almadan gerçekçi olunamayacağını da bilmeliyiz.

1970’li yıllarda AP’den; 1980 sonrasında ise önce ANAP, sonra DYP’den kurtulmak için uzun yıllar uğraşıldığını anımsayalım. Zaman geldi hepsinden kurtulduk. Peki, bunları başarı hanemize yazabilir miyiz? Elbette hayır. Laiklik, demokrasiyi kurtaramadığımız gibi emek adına da hiçbir kazancımız olmadı. Neyi başarı sayalım? Üstelik her seçimde durum daha da vahimleşti.

Geldik bugüne. Geçmişin küllerinden doğan bir AKP gerçeği ile karşı karşıyayız.

AKP ile birlikte demokrasi, insan hakları, özgürlükler gibi konularda 1970’lerin gerisine düştük; kamu hizmeti, sosyal devlet gibi kavramların izi kalmadı; ülke, yerli ve yabancı tekellerin eline geçti; tarih, orman çevre, tekellerin çıkarı için yok ediliyor;   Ülke bir diktatöre teslim edildi; laiklik çoktan yasaklandı. Bürokrasinin tepe noktalarına; “Ülke şeriatla yönetilsin istiyorum” diyenler atanıyor. Ortalık imam okullarından geçilmiyor… Gerisini siz getirin, başımıza neler geldiğini sıralamaya sayfalar yetmez.

Bütün bu olumsuzlukların sorumluluğunu yalnızca kurtulmak zorunda kaldığımız AP, ANAP ve DYP gibi partilere yüklersek yanılırız. Bizi kurtarmaya soyunanların da önce sistemi kurtarmakla yükümlü olduklarını hiçbir zaman unutmamalıyız.

Sosyalistlerin emperyalizmle görülecek hesabı olmayan düzen partilerle işi olamaz. Bu sözlerim Kürt siyasi hareketi için de geçerli. Çünkü onun da Emperyalizm ile bir sorunu olmadığı görülüyor.

Geldiğimiz noktaya bir bakın: CHP liderliği, ülkeyi AKP’den ve laiklik karşıtı uygulamalarından kurtarabilmek için ANAP ve DYP’lileri partisine çağırıyor.   Oysa bunlardan kurtulabilmek için oylar yıllarca CHP’de birleştirilmişti.

AKP; “ortalığı imam okullarıyla donatayım, içkiyi yasaklayım da görsünler günlerini” diye uğraşmıyor. Emperyalizmin köle beyinler gereksinmesini karşılamak için bunları yapıyor ve ne yazık ki bizi kurtarmaya soyunan partiler de benzeri söylemler içinde. Bolca dinsel referanslar veriyorlar. Medine Sözleşmesi, Said-i Nursi çeşitlemeleri bugüne değin hiç olmadığı sıklıkta konuşuluyor. Seçim nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın hiç önemi yok. Bir tane bile imam hatip okulunun kapatılmayacağı anlaşılıyor.

Ve kimse emek politikalarından, emperyalizmle görülecek hesabının olduğundan söz etmiyor. Buna gerek de duymuyor. Çünkü geniş kitleler AKP’den kurtulursak bütün sorunlar çözümlenir sanıyor.

Ya kalan ömrümüzü, iktidar partisinden kurtulabilmek için oylarımızı muhalefet partilerine oy vererek tüketeceğiz ya da komünistlere güç vereceğiz. Başka yolu yok.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: umut
Cevap Tarihi: 28.10.2015- 12:43


Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış

Alıntı Çizelgesi: bedrettin yazmış

Hakkı ''siz'' derken komünistleri kastettiğin belli de ''biz''derken kimi kastediyorsun; demokratları, liberalleri, liberal solcuları mı? Onların ne yaptıkları belli, AKP'yi bu hale getiren onlar, yakındığın sistemin bu hale gelmesinde onların parmağı var zaten. Sen şimdi kalkmış onların savunduklarını savunur hale gelmişsin!


--------------------------------------------------------------------------

Bedrettin biz derkende komünistlerden bahsediyorum.

Yoksa komünist derken sen tek otaritemi olduğunu düşünüyorsun. Tek anlayış tek örgüt, ancak anti demokratik uygulamalardır bunu biliyormuydun.

Komünist partisinin çalışabilmesi bizim buralara yazbilmemiz bile demokrasi ile ilgilidir.

Sakın liberallere karşı çıkacağım diye diktatörlerle birlikte olamayasın dikkatli ol derim.

AKP ye geldiği günden beri karşı olan onun ne yapacağını söyleyen komünistlerde var bu ülkede. Öyle demokrasiden uzaklaşmak için liberal solcuları alet etme kendine.

Ben her koşulda demokrasi savunuyor ve savunmaya devam edeceğim.




Demokrasi için seçimde ne yapacaksınız, onu da açıklayın, CHP veya HDP'yi kastediyorsanız, bu partilerden birinin AKP ile koalisyonu mu getirecek demokrasiyi?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 28.10.2015- 12:55


Alıntı Çizelgesi: umut yazmış

Demokrasi için seçimde ne yapacaksınız, onu da açıklayın, CHP veya HDP'yi kastediyorsanız, bu partilerden birinin AKP ile koalisyonu mu getirecek demokrasiyi?


Kimin hangi partiye oy vereceğini söyleme hakkım yok ama kime vermemesi gerektiğini söylerim AKP ye kimse oy vermesin.
Evet bir koğalisyon çıkma ihtimali çok. Ama parlementoda 5. parti çıkma ihtimalide var.

Bu anti demokratik   uygulamaları AKP nin tamamının yaptığını düşünmüyorum AKP içinde bir avuç oligarşik kadronun bu projeleri yaptığını düşünüyorum.

Onun için AKP ile kurulabilecek bir hükümetin bile bu karanlık gidişatı durduracağını ve Türkiye de hayat normalleşeceğini düşünüyorum.



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 3 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   3   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Oylar bölünmeli mi, bölünmemeli mi? melnur 2 3607 20.06.2018- 22:19
Konu Klasör İşçiler Partiye... melnur 2 1341 20.08.2023- 20:26
Konu Klasör Bilirkişi raporu açıklandı: Oylar değiştirildi dayanışma 3 4538 29.09.2014- 09:50
Konu Klasör Hangi partiye girmeliyim? denizcan 27 26573 26.05.2014- 16:08
Konu Klasör Baraj altında kalan partiler ve aldıkları oylar denizcan 1 4760 07.06.2015- 23:43
Etiketler   oylar,   komünist,   partiye
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS