SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
“Y-CHP” ve “Ulusalcılık” ikilemi           (gösterim sayısı: 3.217)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
ayhan
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 05.12.2013
İleti Sayısı: 1.076
Konum: Tekirdağ
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: ayhan
Konu Tarihi: 24.11.2015- 17:42


“Y-CHP” ve “Ulusalcılık” ikilemi

Resim Ekleme  

Kılıçdaroğlu göreve geldiğinden beri, CHP’ye demokrasi vaat etti. Bu arada Parti’nin kökleriyle ilgili algılarının “Ortodoks” CHP’lilerden farkı, göreve geldiğinin ilk haftası anlaşıldı. Mesela benim için o ilk hafta Radikal’le yaptığı röportajda manşete taşınan “27 Mayıs’ı yapanlar şimdi utanıyor” cümlesi, ciddi bir yol ayrımının ağır işaretiydi. CHP kültüründen gelen bir insanın kullanacağı bir cümle değildi bu. Gerekçelerine girmiyorum, ayrı bir makale konusudur. Ama zaten cümle toptan yanlıştı ve CHP hinterlandına ait bir insandan gelecek bir cümle değildi. Ortada buna benzer bir düşünce taşıyan ne bir eski dönem gazetecisine, ne de eski bir siyasi veya askere rastladım. “İdamlar hatalıydı, o insanları kahraman yaptı” dedi herkes, genel kanı böyleydi, hepsi bu. Kılıçdaroğlu’nun Cumhuriyet’in ilk yılları ile ilgili sorunları da hep oldu. Yani “Dersimli Kemal” söylemi, İnönü hakkında getirilen ağır suçlamalara sessiz kalma, “biz eski CHP değiliz” sözleri, hep liberal ve merkez medyada malum yankıları bulan çıkışlar oldu. “Türkiye’de laikliğe yönelik bir tehlike yoktur” gibi şakamsı sözler bile duyabildik CHP zirvesinden.

CHP’NİN KADRO ENGELLİLERİ


Nasıl yazılarımda “Ben Cumhuriyet Gazetesinin genel gidişatına, tablonun geneline bakarım” dediysem, aynı şey CHP için de geçerli. Sanki Atatürkçülük uzak tutulması gereken bir veba! Sayın Kılıçdaroğlu, hiç bir zaman Atatürkçülüğü ile tanınan siyasetçi, yazar, düşünürleri A kadrosuna değil, herhangi bir kadrosuna bile almadı. Sonuçta tabii ki zaten CHP kadrolarının çoğunun da Atatürkçü olduğu söylenebilir, ama ben başka şeyden söz ediyorum. Bu konuda emek harcamış, kitap yazmış, siyaset yapmış, yurdu taramış eylemci insanlardan söz ediyorum. Alev Coşkun,Uluç Gürkan, Vural Savaş veya rahmetli Alpaslan Işıklı gibi ağır isimlerden söz ediyorum. Buna daha bir çok genç yazar-eylemci isim de eklenebilir. Ümit Zileli veya Tevfik Kızgınkaya gibi, Suay Karaman gibi. Bu dostlarımız gibi sayısız isim hep dışarıda kaldı.

ULUSALCILIK KELİMESİNİN UĞRATILDIĞI ANLAM KAYMASI


Bu tavır, merkez medya ve TV sunucuları arasında “ulusalcı” adıyla anılan Atatürkçü kesimin hep aşağılanması ve anti-demokrat/faşist gösterilmesine paralel gitti. Ortada saçma bir algı oluşturuldu. Buna göre “ulusalcılar”, şayet demokrasinin gelişmesi isteniyorsa, her şekilde uzak tutulması gereken kesim olarak görüldü. Bir çeşit “demode” statüsüne geçirilerek kendi bazı mecraları dışında toplumdan izole edildi. Malum haber kanallarının tartışma programlarından ve gazetelerden uzak tutuldular.

CHP içinde de bu farklı olmadı. Parti, gerek kuruluş kökleri, gerek tarihçesi gerek örgütü ve yoğun Atatürkçü seçmen kitlesine rağmen kendisine çekinmeden başkanınca   “Yeni CHP” dedirterek farklı bir kulvara girdi. Baykal’ın anti-demokratik dar vizyonundan şikayet derken ortaya bir de partinin kendi temel yapısından uzaklaşması geldi. Olayın vahameti, Kılıçdaroğlu’nun,Ekmeleddinİhsanoğlu gibi, (şayet Erdoğan Cumhurbaşkanlığını istemeseydi) AKP’nin “taktik adayı” olabilecek bir ismi, Partinin bayrağı haline getirmeye kalkışmış olabilmesi! Hem de inanmadan,bir miting bile yaptıramadan.

Peki oturup sorgulamak lazım: Bu ulusalcılık nasıl bir şeydir ki? Nasıl bir öcüdür? Nedir ağır suçları? Laikliğe bağlılığı mı, yobazlığın eğitimden bürokrasiye, siyasetten hukuka sızmasını engellemek istemeleri miyoksa Atatürk'e değişmez saygısı mı? Tarikatlarla arasına koyduğu mesafe mi? Bağımsızlık arzusu mu? Ülke bütünlüğüne ırkçılığı reddederek sahip çıkmaları mı? Belli değil! İlginçtir ki, dinci-faşist grupların DA, bayrak sevmelerinden yola çıkıp, kendilerini “milliyetçi” olarak tanımlamalarını referans alan kimi Atatürk karşıtları, hemen oradan Kemalist yurtseverleri aynı sepete atıp, hiç bir utanç taşımadan aynı kasede bu grupları çalkalayabiliyorlar. İşte merkez veya liboş veya yandaş medyanın ekran ve sütun prensesleri, prenslerinin bu saptırmaları, sessiz şekilde CHP’ye de yansıyan dalgalar yaratıyor.

ÖZAL’I ALTI OK’A TERCİH ETMEK!


Aslında Y-CHP köklerini 1993-95 yılları arasında Türk siyaset sahnesinde sahte bir heyecan yaratan Yeni Demokrasi Hareketi’nden alıyor. SnKılıçdaroğlu, o hareketin ana ekseninden yola çıkarakCHP’yi “demokrasi, ifade özgürlüğü, yolsuzluk karşıtlığı” hatlarından yakalamayı başardı. Ama Parti’nin geri kalan temel değerleriyle arasına koyduğu mesafe gün geçtikçe ortaya çıktı. Kılıçdaroğlu, CHP tarihinden en çok Ecevit’ten söz etmeyi seviyor, ama sevdiği liderlerden söz ederken Menderes ve Özal’ı da eklemeyi ihmal etmiyor! Yani kendisi için bu liderler, zaten yeniden tanımlamak istediği “Altı Ok” felsefesinden kesinlikle daha çok iz bırakmışa benziyor. Tabii gerçek CHP seçmeni tabanında bu hayranlıkların bıraktığı etki, soğuk bir duştan ibaret. Yani bu “ezber bozma” (!) pek hayırlı olmuyor.

Sonuçta, ortaya çıkan resim şu: Ermeni soykırımı iddialarına, Kürtlere, tarikatlara, İslamcılara, “F tipi”ne rahatlıkla açılabilen, ama Atatürkçülere kapanmayı refleks haline getiren bir liderin partisi artık CHP! Halbuki partinin takılıp kaldığı %25’lik oy limiti, sanılanın aksine büyük oranda ülkenin ödünsüz laik, altı okçu, Atatürkçü kesimlerinin oyu. Zaten Kılıçdaroğlu’nun örnek aldığı ve kendi arkadaş damarlarını beslediği YDH’nin de%40 oy alacağını iddia edip %0,4 aldığını hatırlarsak, bu ideolojik bölgenin oy potansiyeli biraz daha ortaya çıkar. Aynen Y-CHP’nin de tüm destek ve çabalarımıza karşın, patlama yapamaması gibi!

Eğri oturup doğru konuşalım: CHP’de kimseden Atatürkçülüğe müsamaha etmesini istemiyoruz. Atatürkçülük CHP’nin ana atar damarıdır, kurucu felsefesidir. CHP’yi bu doğal köklerinden yapay dönemsel kanırtmalarla koparmaya çalışanlar, CHP’ye ve Türkiye’de solun muhalefet gücüne rötar yaptırmaktan başka bir sonuca ulaşamazlar. Ulusalcılık kelimesine de kimsenin alakasız canavarımsı uydurma anlamlar yüklemek, kimsenin haddi değildir.

İşte bu okumuş olduğunuz makaleyi kimi yapay sahte demokratların, neden “Y” organlarda yayınlamak istemediklerini şimdi daha iyi anlamışsınızdır umarım!  

Bedri Baykam

Odatv.com



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: denizcan
Cevap Tarihi: 24.11.2015- 21:08


E. CHP mi, Y.CHP mi?
Hangisini beğeniyorsunuz?
Hangisi sol oluyor:)



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
munzur
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 19.12.2013
İleti Sayısı: 1.075
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: munzur
Cevap Tarihi: 24.11.2015- 21:59


E CHP'yi alıp Y CHP'ye vursak aynı sesi çıkarırlar. İkisinin de solculuğu tartışılır, ikisinin de birbirlerinden farkı yok.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bedrettin
[ ..... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 30.08.2013
İleti Sayısı: 907
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bedrettin
Cevap Tarihi: 25.11.2015- 10:21


Alıntı Çizelgesi: munzur yazmış

E CHP'yi alıp Y CHP'ye vursak aynı sesi çıkarırlar. İkisinin de solculuğu tartışılır, ikisinin de birbirlerinden farkı yok.



Deniz Baykal'ın CHP'si milliyetçiliğe yaslanmıştı; neredeyse MHP'den farksiz bir parti yaratmıştı. Liberallerden çok fazla da eleştiri alıyordu. CHP için ''laikçilerin partisi'' denilmeye başlanmıştı. Kılıçdaroğlu'nun partisi bu liberal eleştirilerden fazlaca etkilenip, partinin rotasını liberalizme kaydırdı. CHP bugün AKP'nin ilk dönemine özenen liberal bir parti olmaya yaklaşmıştır. İkisinin de solla bir ilgisi yoktur. Ya da mevcut politik duruma bakına ikisinin de düzen solu olduğunu söyleyebiliriz. Kılıçdaroğlu'nun CHP'si şaşkınlar partisidir. Topluma gülücükler saçarak, her kimlik ve inançtan insanları partiye doldurarak herkesin partisi olacağını sanıyor. Sekiz defa seçim yenilgisi aldılar hala akılları başlarına gelmedi. CHP sosyal demokrat bir parti olacaksa milliyetçilikten ve liberalizmden uzak durmalıdır. Sosyal demokrasinin tarihi değerlerine sarılarak, cumhuriyetin değerlerini ve laikliği de ıskalamadan sol bir parti olmaya çalışmalıdır. Deniz Baykal ve Kılıçdaroğlu kafası ile bu iş olmaz. Yeni bir kadro lazım, o da partide yok.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör CHP’nin muhalefet tarzı ve iktidar stratejisi melnur 0 1106 06.12.2021- 07:54
Konu Klasör TKP adaylarını tanıttı: CHP’ye destek yok, İstanbul adayı Orhan Gökdemir melnur 0 1 23.02.2024- 17:41
Konu Klasör CHP’de değişim hızlı başladı… Özgür Çelik'ten ziyaret: Önce Atatürk sonra Gezmiş... melnur 2 249 21.10.2023- 08:04
Konu Klasör ''Ulusalcılar'' ve liberaller üzerine... melnur 4 2287 03.01.2021- 03:22
Konu Klasör Ulusalcılığa ve liberalizme dair... melnur 3 2502 29.05.2021- 07:56
Etiketler   “Y-CHP”,   “Ulusalcılık”,   ikilemi
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS