SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
KÜBADA GÖNDERE ÇEKİLEN ABD BAYRAĞI...           (gösterim sayısı: 3.974)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
proletersosyalist
[ Bekir Sami ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.09.2014
İleti Sayısı: 709
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: proletersosyalist
Konu Tarihi: 18.01.2016- 00:43


Halk Cephesi Uluslarası İlişkiler Komitesi Açıklaması:

KÜBADA GÖNDERE ÇEKİLEN ABD BAYRAĞI BARIŞ İÇİNDE BİR ARADA YAŞAMA POLİTİKALARININ İFLASIDIR!


Yıl 2015, Kübada ABD Büyükelçiliği açıldı. 1959dan bu yana yani devrimden 54 yıl sonra Kübada göndere ABD bayrağı çekildi. Cheler o bayrağı gönderden indirmek için canları pahasına savaştılar. Emperyalizm tankıyla, topuyla, soyuyla, sopuyla 1959 yılında Kübadan kovuldu. Ancak 14 Ağustos 2015 yılında Kübada tekrar ABD Büyükelçiliği açıldı ve ABD bayrağı göndere çekildi.

Kübada ABD Büyükelçiliğinin açılışına ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ve Küba Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez ve birçok devlet yetkilisi katıldı. Ortadoğudaki ve dünyadaki katliam politikalarının baş sorumlularından John Kerry   Korkacak hiçbir şey yok, bu politikanın birçok faydası olacak. Vatandaşlarımız daha fazla ticaret yapmak için buraya gelecek ve birbirimizden bir çok şey öğreneceğiz. Kerry devam ediyor;''Bayrağın göndere çekilmesi sembolik birşey ama birçok şey temsil ediyor. Mesela 54 yıl sonra ilişkimizin normalleşmesini temsil ediyor'' ve Kerry bitiriyor ''bu çok tarihi bir gün ve ben bugün Havanada olmaktan çok memnunum...'' Fark edildiği üzere emperyalizmin temsilcilerinin ağzı kulaklarında, Kübayı devrim öncesindeki fuhuş ve kumarahane cennetine çevirmek için ağızlarından salyalar akıyor. Emperyalistler mutlu çünkü Küba pazarı 59 yıldır kapalıydı, emperyalistler mutlu çünkü Küba Latin Amerika halklarına örnek bir ülke olmaktan çıkıyor. Emperyalistler mutlu çünkü yıllarca uyguladıkları ambargo, terör, psikolojik savaş taktikleri ile Küba Komünist Partisinin iradesini kırdılar ve Kübada ABD bayrağı göndere çekildi..

ABD emperyalizmi bugüne kadar, 80 km uzağında yapılan devrimin hazımsızlığı ile Küba Sosyalist Devletine her fırsatta saldırdı. Ekonomik ambargolarla Küba halkını baskı altına almaya çalıştı. Sabotajlarla, psikolojik savaş harekatlarıyla moralsizlik ve güvensizlik yaymaya çalıştı. Küba halkı bütün bu saldırılara karşı direnerek karşı koydu.

Ancak bugün gelinen süreçte ABD bayrağı tekrar göndere çekilmiş, iki tarafın da deyimiyle ilişkiler normalleşmiştir. Bugün bütün dünya emperyalizmin ideolojik ve fiziksel kuşatması altındadır. Bu kuşatmanın sonucunda dünyadaki M-L örgütler silah bırakıyor, savaşan halklar uzlaşmaya zorlanıyor. ABDnin yönetimlerinden memnun olmadığı devletler işgal ediliyor. İşte Küba devleti de bu tasfiyecilik süreci sonunda ülkesini emperyalizme açmıştır.

John Kerry ve emperyalistler ağzı kulaklarında açıklamalar yaparken, Küba ne diyor? Bilindiği üzere ihanet, teslimiyet ve uzlaşma politikalarını uygulayanlar bu durumu hiçbir zaman kabul etmezler. Teslimiyete ve uzlaşmaya kendi halklarını kandırabilmek için her zaman başka bir isim bulurlar. Bu kimi zaman barış olur, kimi zaman zafer, kimi zaman derin politik bakış, ne denirse densin elmaya armut demeye başlasanız da o her zaman elmadır!

Kübalı diplomat Eladio Aguiar diyor ki: ''Şimdi bazı hayalciler ve sığ düşünceliler bu gelişmenin Kübada sosyalizmin sonu olacağını söyleyecektir. Hayır efendim!'' Yine son derece tipik bir cevaptır.. Teslim olanlar, uzlaşanlar suçluluk psikolojisiyle önce bu politikalarına karşı çıkanlara küfretmeye başlarlar: ''hayalciler,provokatörler, örümcek kafalılar vb.'' Bu küfürler İrlandada IRAnın, kraliçenin önünde önünü ilikleyen kesimi tarafından silahlı mücadeleyi savunanlara da söylenmiştir, uzlaşma politikalarını savunan PKK tarafından devrimcilere de... Bu politikalardaki teslimiyet ve uzlaşma da ortaktır, edilen küfürler de...

Her zaman söylüyoruz: ara yol yok, emperyalizm ve faşizmde kimsenin arada yaşama imkanı yok. Kübayı bitiren, Kübada ABD bayrağını tekrar göndere çeken, Fidel'in ve Küba Komünist Partisinin bu bir arada yaşam politikalarıdır. Küba, emperyalizmi kızdırmamak, emperyalizmle arasını bozmamak üzerine kurduğu politikalarıyla bugün ki süreci hazırlamıştır.

Bugün ki süreç bir anda ortaya çıkmamıştır. Diyalektiğe uygun olarak nicel birikimler nitel bir dönüşüme sebep olmuştur. Küba 1960larda Kruşçev'in revizyonist politikalarına destek olmuş, Küba-Sovyetler arasındaki en yakın ilişkiler revizyonist Kruşçev zamanında gelişmiştir. Küba Latin Amerikada gerilla hareketlerine değil, bir tercih olarak reformist sol partilere destek olmuştur. Küba FARC-EP'ye hiçbir zaman gerçek manada destek olmamış, FARC komutanlarından Marulanda Velez'in de söylediği gibi FARC'ı barışa Küba zorlamıştır. İşte bütün bu emperyalizmle ''barış içinde birarada yaşam'' politikaları birikerek, Kübada ABD bayrağının göndere çekilmesi olarak karşımıza çıkmıştır.

Uzlaşanlar kendi politikaları önünde set olarak duranları hain ilan ederek, tek doğru politikanın bu olduğunu söyleyerek, kendi politikalarını daha rahat uygulamak için eleştirileri çatlak ses olarak değerlendirir. Bugün olan da budur: ''bazı hayalciler ve sığ düşünceliler'' diyor Kübalı diplomat, burada aslında sözü edilen Che'dir, Che'nin hayalleridir.

Küba devrimi öncesi Che ve Fidel arasındaki diyalog akıllardadır: '';Che: Silahınız var mı? Fidel:Yok, Che: Yeterince adamınız var mı? Fidel:Yok, Che: Sen delirmişsin, Fidel: Biraz delilik her zaman iyidir, Peki ne diyorsun gelecek misin bizimle? Che: Gelirim ancak bir şartım var. Devrimden sonra Latin Amerika devrimi için bana izin vereceksin, Fidel: Sen benden de delisin!'' Evet Che deliydi, evet 26 Temmuz hareketi hayalciydi, 82 devrimciyle yeterince silah olmadan, balıkçı teknesinden bozma bir tekneyle Küba'ya devrim yapmaya gittiler. Küba'lı diplomat Auigular bunları söylerken aslında Che'nin devri kapandı diyor. Bunlar eskide kaldı diyor. Artık emperyalizmin güzelliklerini keşfettik, yeni bir kongre yapacağız ülkemizi emperyalizme açacağız diyor. Bunun adı da gerçekçilik oluyor..
Küba'nın yozlaşmış bürokratlarına karşı tarihin derinliklerinden bürokrasinin azılı bir düşmanı olan Che haykırıyor: ''Gerçekçi olalım, imkansızı isteyelim''. Che tüm dünya halklarına sesleniyor: ''Peşinden gidecek cesaretin varsa, bütün hayallerin gerçek olabilir''. Tarih Kübanın politikasını geçmişte Fidel'in kurduğu cümleyle yalanlıyor: ''Ben de bir hayalciyim, hayallerinin bir bölümünün gerçekleştiğini gören bir hayalci...''

Hayal olmadan, ilerici hiçbir eylem gerçekleştirilemez. Bir avuç Bolşevik kadro hayal etmeseydi Ekim devrimi gerçekleşmeyecekti. Ho Chi Min ve Vietnamlı devrimciler hayal etmeseydi, dünyanın jandarması emperyalizm asla yenilemeyecekti... Tarih halkların hayallerini gerçekleştiren devrimcilerin örnekleriyle doludur. Sorun nesnelliğe teslim olmamak ve hayali gerçekleştirecek cesaret ve kararlılığa sahip olmaktır. Bu cesaret ve kararlılık ancak ideolojik netlik ile sağlanır. Küba bu ideolojik netliği uzun yıllar önce kaybetmiştir. Bütün mesele budur.

Biz Türkiyeli devrimciler olarak uzlaşma ve teslimiyet politikalarını halklara şirin göstermeye çalışanların önünde kalın bir set olmaya devam edeceğiz Kübadaki uzlaşma politikalarına karşı Che'lerin ''Ya Özgür Vatan Ya Ölüm'' sloganını yükselteceğiz! Che'nin ''Emperyalizme asla güven olmaz!'' sözü temel perspektifimiz olacak! Küba halkının yeri John Kerry'lerin yanı değil, Che'lerin cephe mevzisidir.. O büyük hayalimizi devrimi Dünyanın Türkiyesinde gerçekleştirene kadar ''kendi sandalyemizden''* asla kalkmayacağız!

Kahrolsun Emperyalizm Yaşasin Mücadelemiz!

HALK CEPHESİ ULUSLARASI İLİŞKİLER KOMİTESİ


*Dursun Karataş: ''Biz kendi rotamızda yürümeye, kendi sandalyemizde oturmaya ve kafamızın üstünde kendi başımızı taşımaya devam ediyoruz.''

18.08.2015





Bu ileti en son proletersosyalist tarafından 18.01.2016- 00:56 tarihinde, toplamda 5 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
proletersosyalist
[ Bekir Sami ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.09.2014
İleti Sayısı: 709
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: proletersosyalist
Cevap Tarihi: 18.01.2016- 00:55


Che'nin öngürüleri Küba'da gerçek oldu. Che Küba devriminin kendini koruyabilmesi için birincisi devrimin tüm Güney Amerika'ya yayılması gerekliliğini, ikinci olarak ise Küba'nın kendi sanayileşmesini gerçekleştirmesi gerektiğini söylemişti. Devrimlerin yayılamayışında Küba'yı pek suçlayamayız. Ama sanayileşme konusunda bir iki laf edebiliriz. SSCB varken, SSCB'ye yapılan tarım ürünlerinin fazlaca ihracı ve SSCB sübvansiyonlarıyla ekonomi döndürülüyordu. Ama SSCB çökünce bu ekonomik destek kayboldu. Ve ortaya çıktı ki Küba en basit şeyleri örnek olarak tüketim ürünlerini bile sanayisinde üretmekten aciz. Buda içte belli ölçülerde fakirleşmeye yol açtı. Devamında ise Küba bu durumdan çıkış olarak önce turizm üzerinden kapitalizme önemli ölçüde alan açtı, devamında ise bugün tüm ekonomik hayatta kapitalimzme açılan alan git gide artmakta. Buna bağlı olarak emperyalizme bakış, emperyalizmle ilişkiler de değişmekte. Ancak Küba bu yanılgıdan kendini kurtarmalı. Kapitalizm nereye refah getirmiş ki Küba'ya getirsin? Çözüm ulusal ve bölgesel anlamda sosyalizmi geliştirmekte. Halka yönelmekte, halka inanmakta. Halkla birlikte dönüşümleri, yeni bir ülkeyi inşa edebilmekte. Aksi bir 'kalenin' daha düşmesine neden olacak...



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
solcu
[ kemal ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.01.2014
İleti Sayısı: 1.709
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: solcu
Cevap Tarihi: 18.01.2016- 15:37


Yürüyüş'ün yazısı bekara kadın boşamak kolay dedirtecek cinsten. Amerika'nın burnunun dibinde sosyalizmi korumaya çalışan sosyalist bir ülkeye yapılabilecek eleştiri mi bu? Küba'da Amerikan konsolosluğu açılmışsa Amerka'da da Küba'nın konsolosluğu açılmıştır. ABD bayrağının Küba'da dalgalanması Küba'nın geriye dönüş kararı anlamına gelmez. Amerika'da Küba bayrağının dalgalanması da ABD'nin sosyalizm yoluna girdiğini göstermez. Yıllardır Amerikan devletinin ambargosu altında kalan bir ülkenin bu ambargoyu kırmaya çalışmasından ve ülkesine getiremediği hammaddeleri ülkesine girmesini çalışmaktan daha doğal ne olabilir?




Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Benzer konu yok
Etiketler   KÜBADA,   GÖNDERE,   ÇEKİLEN,   ABD,   BAYRAĞI.
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS