SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Sol nerede?           (gösterim sayısı: 3.183)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: umut
Konu Tarihi: 11.02.2016- 10:30


Sol nerede?
Aydemir Güler



Bugün soL portalda İlker Belek HDK’dan, birkaç gün önce gelen “tekelsiz kapitalizm” mesajını eleştirdi. Ahmet Çınar ise CHP’nin mescit açılımını.

soL portal bir perspektif olarak çok uzun süredir, somut tartışma olarak son zamanlarda şiddetlenen vurgularla dinci gericilik ve piyasanın kopmaz bağlarla birbirlerine bağlı olduğunu anlatıyor. Yani iki yazı birbirinin tamamlayıcısıdır.

Zaten Kürt ulusal hareketinin çözüm “sloganlarından” biri din kardeşliğiyse, sosyal-demokrasinin mutlak anlamda piyasacı olduğu da açıktır. Kürt hareketinin yüzünün sosyalizme dönük olduğu zamanlar çok geride kaldı. CHP sosyal-demokrasisiyse, tarihi boyunca sosyalizan tınıları sadece kendi soluna alan kaptırmamak niyetiyle ve solundan gelen basınç altında çıkartmıştır.

Bir dönüm noktasından söz etmek, bu koşullarda olanaksız. Ecevit’in “Toprak işleyenin…” diye başlayan 1973 tarihli söylemini mi hatırlayacağız, yoksa 1979’da TÜSİAD’ın gazetelere ilan vererek CHP’yi hükümet düşürme operasyonunu mu? Bir gıdım kapitalizm eleştirisi var idiyse o sıralar bitti. Dinci gericilikteki dönüm noktası hangisidir peki? Erdoğan’ın Meclise sokulmasına omuz vermek mi, kara çarşafa takılan altı oklu rozet mi? Kürt hareketinin “gerçek Müslümanlığa” sahip çıkmadığı tarihi hatırlayan var mı? Ne zaman emek sömürüsünün tasfiyesini ağızlarına aldılar?

Soldan bakıldığında aklanabilecek bir geçmişleri yoktur bu akımların. Dolayısıyla bugünlerde yaşananlar malumun bir kez daha ilanından ibarettir.

Ama bir değişiklik var. 2011 itibariyle topluma yayılan bir kanaatin hasbelkader ayakta tutulması çabaları bu iki akım tarafından şimdi külliyen terk edilmiştir. Bu terk 2015’te kesinlik kazandı. Bugünse “duymayan kalmasın” diye tellal çıkartıyorlar!

2011 milletvekili seçimlerinden sonraki düz ve yaygın algıya göre, sosyalistlik CHP çatısı altında mümkündü. CHP’de siyaset yapmak, içinde devinmek için ille de genel merkezin kalıplarına tabi olmak gerekmiyordu. Sosyalistler için değil nefes alacak hava, mücadele verecek zemin mevcuttu. Bu olanağı kullanan sosyalistler de az değildi, söz konusu çatı altında. Hatta inanmış sosyalistler olarak son derece dinamik, cesur, mücadeleciydiler ve kapitalist yolculardan, gericiliğin işbirlikçilerinden çok daha fazla göze çarpıyorlardı.

Aynı durum HDP için çok daha kuvvetle söylenebiliyordu. Hatta HDP sosyalistleri kapsayan bir çatı örgütü gibiydi. Bu partinin merkezi, CHP’nin daha ilerisinde, sosyalistleri tolere etmekle yetinmiyor, kendi siyaset kanalının dışında bir sosyalizm alanının geçersiz olduğunu ilan ve iddia ediyordu. Dışarda kalanlar Türk milliyetçisi, Kemalist, ırkçı ve dahi faşist olmakla suçlanıyorlardı.

2013 Haziran Direnişi CHP açısından “sosyalizmin çatısı” algısını takviye etti. Milyonlarca CHP seçmeni sokaklara çıkmıştı ve sokağa çıkan her hareketlenmenin olduğu gibi sola kayıyor, sosyalizmle basbayağı barışık hale geliyorlardı. Halk hareketini çözüm sürecine, bu sürecin yöneticisi Tayyip Erdoğan’a karşı darbe girişimi olarak yorumlayan Kürt hareketi soldan bu kaçışını müttefiki sosyalistler aracılığıyla telafi edecekti.

2014 belediye ve cumhurbaşkanı seçimlerindeki sağcı politikalar bir biçimde kitlelere yutturuldu. Sola yönelen ve hakiki bir laiklik, hakiki bir eşitlik mücadelesi arzulayanlar “hele bir AKP’yi devirelim de bakarız” mesajına da açıktılar. Gerçekten de AKP gidecekse… değmez miydi?

Bu defterler kapanmıştır! CHP kendi sosyalist unsurlarını boşa düşürmüştür. Bu işlemi örtük biçimde falan yapmamakta, ilan etmektedir. CHP artık kendi soluna tahammülsüzdür.

Kürt hareketine gelince; solculuktan, “aslında” sosyalist olunduğundan, Ortadoğu’nun biricik laik direniş hattından, özgürlükçülükten söz edenlere, İmralı tefrikası hatırlatılmalıdır. Tefrika edilen “eser” bütün bunların palavra olduğunun kanıtıdır! HDP içine aldığı solu kusmamakta, daha beteri, öğütmektedir.

Sosyalizmin sosyalist olmayan çatılarda serpilebileceği, sosyalizme yürümek için adlı adınca bunu amaçlayan, programına yazan bir partiye gerek olmadığı tezleri, bunları ortaya atanlarca iptal edilmiştir. Bu tezler emekçi halka, zımnen “işçi sınıfı mı kaldı canım” demektedir.

Solculuğa tek alan kaldı. Bu alan işçi sınıfı partisinin önderliğinde verilecek radikal bir aydınlanma mücadelesidir. Ve başta dediğimiz gibi, gericiliğe karşı mücadeleyle kapitalist yapıya karşı mücadele birbirinden ayrılamazlar.

Bu alan çok geniştir, çok verimlidir. Bu alan yok olmaz. Terk edenler, gitsinler, AKP’nin asla kuramayacağı, kurmayı beceremeyeceği İkinci Cumhuriyete sığınsınlar. Bir hayal âlemine yani! Gerilerinde bıraktıkları büyük emekçi dünyasını sahipsiz sanmakla çok ama çok yanılmaktadırlar…



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bedrettin
[ ..... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 30.08.2013
İleti Sayısı: 907
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bedrettin
Cevap Tarihi: 11.02.2016- 15:42


Yoksulu daha yoksul, zengini daha zengin eden, gericiliği bir sömürü aracı olarak gören kapitalist sistemin karşısına geçmeden solcu olunmaz. İster düzen solu olsun isterse düzen karşıtı sol. AKP gericiliği ile uzlaşan ve onların getirdiği ''yeniliklere'' karşı çıkmayan bir zihniyet solcu olamaz. CHP de HDP de bu konuda sınıfta kalmıştır. Sol bu iki partiden yakasını kurtaramadığı sürece de AKP gericiliğine karşı mücadele veremez. CHP veya HDP içinde düzen karşıtlığı mücadelesi verilemez. Sosyalizme yönelmeden, sosyalizmi savunmadan, kapitalizme karşı çıkmadan ve sınıf mücadelesi benimsenmeden solcu olunamıyorsa yerimiz bu partilerde değil, sosyalist partilerde olmalıdır. Bırakalım ne halleri varsa görsünler. Sosyalizm güçlü olmadığı için bu partiler her seferinde daha çok sağcılaşıyor, gericileşiyor. Bu partilerde yerimiz olmamalı. Kürt ve Türk halkının geleceği bu düzen solu partilerde değil, sosyalizmdedir. Ne CHP ve ne de HDP kuyrukçuluğu. Bugünlerde bile bunu anlayamıyorsak, hiç anlayamayacağız.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Nerede hata yaptık, çıkış nerede? melnur 5 3281 20.04.2018- 17:06
Konu Klasör Geziciler nerede, Kürtler nerede? dayanışma 4 4936 14.10.2014- 19:22
Konu Klasör Sol nerede? umut 1 5101 20.04.2014- 15:52
Konu Klasör Kaynak nerede? umut 7 3472 18.05.2015- 23:13
Konu Klasör Devrim nerede kaldı? umut 1 2851 16.04.2015- 12:44
Etiketler   Sol,   nerede
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS