SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Kürt sorununda bir çözüm önerisi - 1           (gösterim sayısı: 3.472)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
ayhan
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 05.12.2013
İleti Sayısı: 1.076
Konum: Tekirdağ
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: ayhan
Konu Tarihi: 07.04.2016- 12:04


Kürt sorununda bir çözüm önerisi - 1
Emre Kongar



Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri, Ortadoğu’daki savaşla iç içe geçmiş olan Kürt sorunudur.

Ne yazık ki, Türkiye’nin siyasal ve akademik ortamı, bu konuda bilimsel ve soğukkanlı araştırmaların yapılmasına pek izin vermiyor.

Elimizde bulunan az sayıdaki akademik çalışmaların başında Murat Somer’in kitabı geliyor.
Geçenlerde yine Kürt sorununa değinmiş ve Somer’in son olaylar karşısındaki düşüncelerini merak ettiğimi belirtmiştim.

Sayın Somer bu konudaki önerilerini bir mektup olarak iletti.
Bugün ve yarın bu mektubu yayımlayacağım.
Daha sonra, küfür ve hakaret içermemek, yasalara aykırı olmamak ve anlamlı olmak kaydıyla, okurlardan gelecek kısa yorumların bazılarına da yer vermeyi düşünüyorum.

***

“Kürt sorununun çözümüyle ülkenin ve rejimin geleceği -bu sorunun doğduğu Cumhuriyetin ilk yıllarından beri- hiç bu kadar iç içe geçmemişti. İç siyasetteki gelişmeler ve dış koşullardaki değişimlerin etkisiyle ve hem iktidarın hem de PKK’nin ve Kürt siyasetçilerinin yaptıkları seçimler sonucunda, Kürt sorununda yeniden askeri politikalar, şiddet ve çözümsüzlük sarmalına dönülmüş durumda. Bugüne kadar yaşananın çok üstünde bir duygusal ve siyasi kopuş yaşanabilir.

Tüm bunlar rejimin hızla otoriterleşmesinin hem neticesi hem de dayanağı olarak gerçekleşiyor. Durumdan rahatsız ve daha farklı bir gelecek arzulayan çoğunluk ise kendi içinde, başta Kürt meselesi konusunda olmak üzere bölünmüş durumda. Kendini nasıl ifade edeceğini bilmiyor. Siyasal muhalefet Meclis’te çoğunluğa sahip değil.

Peki, çözüm var mı ve nerede? Geçen yılın mart ayında yayımlanan ve bugünlerde yeni bir önsözle ikinci baskısı piyasaya çıkacak olan Milada Dönüş: Ulus- Devletten Devlet-Ulusa Türk ve Kürt Meselesinin Üç İkilemi kitabımda, Cumhuriyetin ilk yıllarındaki koşullarla günümüzü karşılaştırmış ve başka sorular yanında bu soruya yanıt aramıştım. Emre Kongar Hoca eksik olmasın kitaba köşesinde birçok kez geniş yer verdi, değerli yorumlarda bulundu ve son yazısında da önemli bir soru sordu (izniyle farklı şekilde formüle edersem):
Acaba çözüm emeğe saygı, sosyal devlet ve laik demokrasi ideallerini paylaşan Türk ve Kürt aktörlerin ittifakında olabilir mi?

Milada Dönüş’te uzun uzadıya tartıştığım üzere, gerek rejimin geleceği gerekse de Kürt sorunu konusunda çözümün siyasette yaratılacak yeni ittifaklarda yattığını düşünüyorum. Bugün büyük ölçüde CHP’nin ve HDP’nin temsil ettiği Türk ve Kürt sol siyasetleri arasında gerçekleşmesi acil ve elzem işbirliği bunun en önemli parçalarından biri. Ama daha geniş tabanlı ve çok parçalı ittifakların da gerekli olduğunu düşünüyorum. Bunu biraz açayım.
2015’teki ‘ikiz seçimlerden’ beri (bazılarına göre 2014’ten beri) Türkiye, siyaset biliminin ve uluslararası kuruluşların belirlediği minimum kriterler açısından artık (aksak da olsa) çoğulcu demokrasiyle yönetilen bir ülke tanımına uymuyor. Yönetim biçimi artık aksak demokrasiden çok, (devletle iktidar partisi arasındaki yaşamsal çizgilerin çok inceldiği) ‘seçimsel otoriter’ ‘rekabetçi otoriter’ gibi sıfatlarla tanımlanan bir rejime uyuyor, veya hâlâ bir geçiş sürecinde. Bu sistemde muhalefet partilerinin normal çok partili demokrasilerdeki stratejilerle başarılı olması çok zor.

Bu gidişatın değişmesi ve temelinde demokrasi eksikliğinin (bir tanımla toplumsal sorunların o sorunun muhatabı kesimlerin katıldığı süreçlerle karşılıklı saygı içinde çözülememesi) yattığı Kürt sorunun da çözümü ancak yeni ‘ittifakların’ kurulmasıyla olabilir.

Koalisyon veya parti birleşmesi gibi klasik ittifakları veya her konuda anlaşmayı kastetmiyorum. Aralarındaki güvensizlikleri zamanla ortadan kaldıracak ve demokratik kurallar rejimini yeniden kurmaya yönelik ‘sorun- bazlı’ ittifaklardan bahsediyorum. Bu ittifaklar ve halka yansıyacak somut sonuçları, zamanla seçimlerde asgari derecede adaletli yarışma koşullarının ortaya çıkmasına ve seçimleri kazanacak çoğunluğu kazanmalarına da yol açabilir.”

***

Devamı yarın.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.992
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 07.04.2016- 16:39


Kongar yazısının devam edeceğini belirtmiş ama, başlangıcı sonunun nasıl tamamlanacağını da gösteriyor. Konu yine demokrasiye bağlanacak gibi görünüyor. Demokrasi de ne tılsımlı sözcükmüş böyle!

Kürt sorununun mutlak çözümü başka bir Cumhuriyet'tedir, sosyalist bir Cumhuriyet kurulmadan ne ülkemizde ve ne de bölgemizde halklarının nihai kurtuluşu mümkün değildir. Geri kalmış bir ülkede burjuva demokrasi kitlelere uzatılan bir afyondan öteye geçmez. Yıllardır bu afyonu-bu zokayı kitlelere yutturmaya çalışıyorlar; hiçbir şey de olmuyor. Her geçen gün bir öncekini aratır hale geldi. Hava durumu gibi her gün, her akşam ölüm haberleri duyuyoruz. Bu noktadan geriye dönüş artık ulusal sınırlar içinde demokrasi bayrağını yükseltmek değildir.

Olsaydı, çoktan olurdu!



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
ayhan
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 05.12.2013
İleti Sayısı: 1.076
Konum: Tekirdağ
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: ayhan
Cevap Tarihi: 14.04.2016- 15:36


Kürt sorununda bir çözüm önerisi 2
Emre Kongar


Murat Somer’in mektubuna dün kaldığım yerden devam ediyorum.

***

“Potansiyel ama kullanılmayan ittifakların en başında Türk ve Kürt, sol aktörlerin ittifakı geliyor. Örneğin kadınların eşitliği, özgürlükleri ve güvenliği meselesini ele alalım. Kadınlar özgür olmadıkça erkeklerin de olamayacağı, en az Kürtler eşit olmadıkça Türklerin de olamayacağı kadar geçerli. Kadınerkek eşitliği meselesine CHP’nin ve HDP’nin bakış açısı diğer partilerden çok daha yakın.

Demokrasi, ekonomi, çevre, çocuk hakları gibi konularda da benzer şeyler söylenebilir. Sosyal adalet ve eşitliği temel değerler olarak benimseyen sol aktörlerin, “eşit vatandaşlık talebinin” en ön sırada olduğu Kürt sorununun çözümünde beraber ve yol açıcı konumda olması beklenir ama öyle değil. İskoçya meselesinde İskoç ve İngiliz işçi partileri böyle bir rol oynamışlardı ama bizde olmuyor.

Bu ittifakın yürüyebilmesi için iki şeyin gerçekleşmesi zorunlu:
Birincisi, her iki parti de kendini şiddet kullanma gücüne sahip aktörlerin vesayetinden kurtarmalı. HDP, hükümetin ve PKK’nın kıskacında 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra yapamadığını yaparak PKK’dan bağımsızlaşmalı. Ama CHP de buna yardımcı olmalı ve kendisi de bir türlü tam cesaret edemediği “sivilleşmesini” tamamlamalı. Yani devlet kurumlarına değil sadece bir halk hareketine dayanma potansiyelini kullanmalı. Her alanda halkın çıkarlarını devletten önde tutma anlayışını egemen kılmalı. “Gezi ruhunun” kullanılamayan potansiyeli ve barış isteyen Kürt seçmeni ve hareketleri bu konuda CHP için büyük fırsat.

İkinci önemli koşul ise özellikle CHP’nin ve seçmenlerinin Milada Dönüş’te tartıştığım üç temel konudan ikisinde, yani dış Kürtlerle ilişkiler ve ortak kimlik ve Türk kimliği meselelerinde çözüme yönelik yeni perspektif ve politikalar benimsemeleri.

Milli Mücadeleye liderlik eden ve cumhuriyeti kuran CHP’nin seçmenleri elbette cumhuriyetin ideallerini ve ulusal bütünlüğü ve kimliği korumak konusunda duyarlı kalacaklardır. Ama geçmiş dönemlerin koşullarında farklı araçlarla korunmaya çalışılan bu amaçları günümüzün şartlarında en iyi koruyacak yeni politikalar yani araçlar benimsenebilir. Sosyal adalet ve (kâğıt üzerinde kalmayan gerçek) eşitlik gibi diğer temel değerlerle daha uyumlu yaklaşımlar benimsenebilir. Milli Mücadele’nin de ruhunu yansıtan devlet-ulus, “üst-kimlik” yerine “ortak kimlik” ve yumuşak güce dayalı “esnek entegrasyon” gibi kitapta tartıştığım ama burada yer olmadığı için açamadığım kavramlar bu yönde yararlı olabilir.

Ancak bu ittifakın daha geniş ve çok parçalı bir ittifakın parçası olması elzem. Kitapta tartıştığım diğer ana ikilem olan “elit işbirliği ikilemi” ancak bu şekilde ortadan kalkabilir. Bu ittifak da dindar ve laik kesim içindeki “ılımlı” yani birbirini yok saymayan ve sosyal mühendisliği değil özgürlükçü demokrasi temelinde bir arada yaşamı tercih eden aktörler arasında olmalı.

Bu ittifakın da iki temeli olacaktır:
Birincisi özgürlükçü laiklik, yani yaşam tarzını değil düşünce ve vicdan özgürlüğünü, seçim ve var olma hakkını, hem laik hem dinî özgürlükleri aynı mesafede koruyan bir laiklik anlayışı.
İkincisiyse içinde bulunduğumuz demokrasi krizi bağlamında anayasalcılık:
Daha iyi ve demokratik bir anayasa istese de öncelikle mevcut anayasanın ruhuna (parlamenter laik demokrasi) bağlı olmak, ve/veya meşru yoldan yeni bir anayasa yapılana dek kuralsız güce dayalı bir sistem yerine kurallı anayasal rejimi savunmak. Yeni bir anayasa yapılması için öncelikle toplumsal aktörlerin eşit koşullarda konuşabildiği, mevcut ve hâlen meşru kuralların uygulandığı koşulların tesis edilmesini savunmak.

Mevcut siyasal kırılma çizgilerini aşarak, sosyal adalet, gerçek eşitlik ve özgürlükçü demokrasiyi tesis etmek temelinde kurulacak ittifaklara gereksinim var. Zaman alabilir ve zor, ama mümkün.”

***

Alışık olunmayan, uzun vadeli, temel toplumsal ve siyasal uzlaşmalara dayalı, ilginç bir strateji öneriyor Somer.
Tartışılmaya değer.




Bu ileti en son ayhan tarafından 14.04.2016- 15:37 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Kılıçdaroğlu'nun ''yeni'' türban önerisi.. melnur 4 757 19.12.2022- 07:54
Konu Klasör ‘Çözüm süreci’... melnur 3 1504 19.07.2021- 01:27
Konu Klasör İyi ki doğdun iki gözüm... dayanışma 2 7155 28.10.2019- 19:10
Konu Klasör Demirtaş'tan ''yeni çözüm süreci'' başlıklı yazı... melnur 0 726 02.07.2022- 00:06
Konu Klasör Kürt sorununda çözüm solcu 3 3809 20.08.2014- 22:54
Etiketler   Kürt,   sorununda,   bir,   çözüm,   önerisi
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS