SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 4 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   2   3   [4] 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 26.04.2016- 12:25


Alıntı Çizelgesi: munzur yazmış


Sen de bir iki nesille kapitalizmin insanlarda yarattığı pisliklerin yok olup gideceğini heryerin cennete dönüşeceğini sanıyorsun galiba.[/size]



Çok doğru.
Ama nasıl olacak ki bütün sınıfı toplumların insanda bıraktığı pislikler temizlensin.
Kapitalizm bir başlangıç değil elbette bir son sınıflı toplumların sonu bundan geriye doğru baktığımızda 10 binlerce yıllık birikim o birikimin verdiği kültür nesiller boyu insandan insana aktarılan tarihsel miras elbette 70 yılda 100 yılda silinmeyecek belki etkileri yüzlerce yıl daha sürecek.

Ama bir başlangıç gerek en azından inanların umutla bakacağı bir başlangıç. Bu başlangıçta 3 deneyim sonuç vermedi ilgisi olmayanlar için değil uğruna ölümü göze alanlar için sonuç vermedi bir daha denemeleri için umut ne olabilir eğer aynısı olacaksa bu boşuna uğraş ve zaman kaybı olacak.

İnsanlar fakirlikten şikayetçi değil eşit muamele görmemekten şikayetçi insanlar heyecanını kaybetmekten şikayetçi.
İnsanlar yöneticilerini yanı başında görmek istiyor, aralarında mesafe kalmasın istiyor, gece gündüz onlara erişebilin istiyor, gönül bağları hiç kopmasın istiyor, eğer eşit şekilde paylaşılacaksa fakirlikte paylaşılsın istiyor.

İşte o zaman ne kadar zenginlik olursa olun kapitalizm bu insan yoldaşlığından korkar Zenginlik dediğin nedir ki birikmiş emek değilmi o da insanda var zaten kapitalizm için yapılan zahmet (gönülsüz ilişki) insanın insanla ortaklığı içinde yapılır.

Bütün mesele sevgi bağları ile kurulmuş toplumsallıklar.
Mesele cenneti istemek değil içinde sevdiklerin olan cenneti yapmaktır. Korkarak yaşamak fırsat bulduğunda kaçmaktır.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
munzur
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 19.12.2013
İleti Sayısı: 1.075
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: munzur
Cevap Tarihi: 28.04.2016- 14:56


Ama nasıl olacak ki bütün sınıfı toplumların insanda bıraktığı pislikler temizlensin.

Devrimden sonra kapitalist ideolojinin toplumdaki bütün etkilerini ortadan kaldırarak temizlenir, liberal demokrasiye serbestlik tanımak değil.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 11.05.2016- 03:57


Ama bir başlangıç gerek en azından inanların umutla bakacağı bir başlangıç. Bu başlangıçta 3 deneyim sonuç vermedi ilgisi olmayanlar için değil uğruna ölümü göze alanlar için sonuç vermedi bir daha denemeleri için umut ne olabilir eğer aynısı olacaksa bu boşuna uğraş ve zaman kaybı olacak.

''Reel sosyalizm bir sonuç vermedi, o halde başka bir sosyalizm lazım'' önermesi sol liberallerin, reformistlerin topluma enjekte ettiği bir düşünce kalıbıdır. Hiçbir doğruluğu veya gerçekçiliği de yoktur. Türkiye'de sosyalizm 60'lı yıların ikinci yarısından itibaren kitlesellik kazandı. Sistem önce 12 Mart'ta bu sürecin önünü kesmeye çalıştı, başarılı olamadı ve sonra 12 Eylül'de istediğini gerçekleştirebildi. 1965 ile 1980 arasındaki 15 yıl kitlesellik kazanan sola ( kitleye) sosyalist bilinç veremedi. Öncelikle bunu kabul etmemiz gerekir. SSCB'nin çözülüşü bütün dünya solunda bir gerilemeye yol açsa da, oralarda toparlanma çok daha çabuk gerçekleşebildi. Bizde ise hem reel sosyalizmin çözülüşü, hem 12 eylül'ün basıncı ve hem de kitlelerin sosyalist bilinç kazanmasına yol açabilecek sürecin ''tamamlanamaması'' savrulmaları, geri çekilmeleri ve saf değiştirmeleri önümüze koyduğu gibi karşı saflara geçişe de yol açtı. Neo-liberalizmin ideolojik basıncı da bu süreçte etkili oldu.

Ne yazık ki böyle!

Ve böyle olduğu için de alıntı yaptığım cümleler özellikle sözde sol-sosyalist forumlarda havada uçuşuyor. ''Bilimsel'' dediğimiz bir sosyalist anlayışın zaman ve mekan dışındaki anlamını-karşılığını bir türlü kavrayamıyoruz bu yüzden. Yazıyazforum'dan beri hep aynı örneği veriyorum. Bilim bize yerçekiminden kurtulabilmek için bir cismin saniyede 11 km.lik bir güce erişmesi gerektiğini söyler. Bunun anlamı herhangi bir cisme, bir uzay aracına bu özellikte bir güç verirseniz o aracın yerçekiminden kurtulacağı ve atmosfer dışına çıkmayı başarabileceğidir. Böyle de, bu konuda başarısız olan pek çok olay da gerçekleşmedi mi? Pek çok roket bu bilimsel gerçekle inşa edilmesine rağmen atmosfer dışına çıkmadan infilak etti. Pek çok ölümcül kaza yaşandı. Bunun anlamı, bilimsel gerçeklerin reddi mi olmalı?

Elbette hayır!

Pratikte karşılaşılan şey ne olursa olsun, bilimsel kuramı yanlışlayacak bir tez ileri sürülemiyorsa o bilimsel kuram doğruluk konusunda hala geçerliliğini korur. Yani sosyalist kuram bilimsel anlamda yanlışlanmadığı sürece gerçektir, doğrudur. Ve böyle olduğu için reel sosyalizm çözülmüş olmasına rağmen insanlığın kurtuluş reçetesi olmayı sürdürmektedir.

Elmayla armutları karıştırmamak gerek. Nasıl ki Paris Komünü'nün yenilgisi köylü Rusya için bir umutsuzluk kaynağı olmamışsa, reel sosyalizmin çözülüşü de bir umutsuzluk kaynağı olamaz ve olmamalı.

Yinelemekte yarar var. İnsanlığın kurtuluşu sosyalizmdir. Sosyalist ideolojinin temel çıktıları da siyasal devrim perspektifiyle ve siyasal devrimle başlayacaktır. Proleter diktatörlük, özel mülkiyetin kaldırılmasıyla sürdürülecektir. Devrim öncesinde olduğu gibi devrim sonrasında da komünist partinin önderliği devam edecektir. Devam etmek zorundadır, çünkü sosyalizm adını verdiğimiz komünizme yürüyüş süreci kapitalizmde olduğu gibi kendiliğinden ilerleyen bir süreç değildir. Bu ve benzer çıktıların gerekliliği bilimsel sosyalizmin temel ilke ve öncelikleridir. Bütünsel bir anlamı vardır. Birini diğerinden ayırabilmek de mümkün değildir. Sosyalist olduğunu ve dünyanın geleceğinin komünizm olduğunu savlayıp savunanların bu konularda kaygılar ve soru işaretleri taşımaları bilimsel sosyalizmin bütünsel olarak kavranmaması ve içselleştirilememesi   nedeniyledir.

Bu sorunu aşamadığımız sürece sosyalist, komünist veya marksist olduğunu iddia eden ama savunduklarının sosyalizme-komünizme ve marksizme aykırılıklar taşıyan bir çelişkiler yumağı içinde kaybolup gideceğiz.

Böyle!



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 11.05.2016- 11:53


''Reel sosyalizm bir sonuç vermedi, o halde başka bir sosyalizm lazım'' önermesi sol liberallerin, reformistlerin topluma enjekte ettiği bir düşünce kalıbıdır. Hiçbir doğruluğu veya gerçekçiliği de yoktur.

Doğru ve gerçek nedir. Biz rüyadamıyız ki gerçek olanı görmüyoruz. yoksa hasünasyonmu görüyoruz. Reel sosyalizm yaşıyor da biz mi görmüyoruz.
Evet 3 deneyim yaşandı 3 ü de başarısız .

Peki eksik veya fazla ne idi ki başarılamadı.
İnsan kafasındaki soruları cevaplayamadı mı birilerine suç atar sen yaptın veya senin yüzünden oldu .
Bu başarısızlığın kabahati liberal düşünce biçim imiş. suç belli suçluda

birilerine birileri fikri enjekte eder de gerçek orta yerde cevap bekliyor.

İnsan kendi kendini sorguya çekmeden eleştirmeden kalıptan çıkamaz.
Reel sosyalizm çöktü bu gerçek bunun suçlusu dünya komünist hareketleri hepimiz her kes kendine düşen payı alacak.

Bunun nedenlerini bulmak eksikleri görmek geresizleri temizlemek olması gerenleri yapılandırmak Yine dünya komünist partilerine düşer. Bütün ben komünistim diyenlere düşer kimse suçtan kaçamaz suç bir başkasına atılamaz

Liberal bir perde bile suçu kapatamaz.

Türkiye komünistleri de bu suçtan payını alacak almalıdır yoksa yenisi hiç mümkün olmayacak. 197-1980 dönemleri bu ülke devrimci durum yaşadı devrim karşı devrim ikilemi içinde idi bir adım geri atmak karşı devrimi kabul bir adım ileri atmak devrim di. Başarılır başarılamaz o ayrı bir konu.

İşre türkiye devrimcileri bir adım ileri atamadı Disk (500 000 işçi. Türk-İş te bir çok sendika 5.600 000 işçi ) tek bir harekete bakıyordu binlerce kadın genç bazı köy örgütleri aleviler bir çok kürt siyasi hareketleri tek bir eyleme bakıyordu .Tek yapılacak iş devrim yapma kararı alıp o gerekçe ile örgütlenmek devrimci örgütlerin tek cephede örgütlenmesini sağlamak.

İşte bu adım atılmadı bunu önce SB sonra SB ye bağlı örgütler engelledi.Eğer o adım atılsa idi devrim başarılamasa da SB yıkılmayacaktı Reel sosyalizm şu an yaşıyor olacaktı. Ama başarılma ihtimali başarılmamdan yüksekti çünkü burjuva örgütleride bölünmüştü en kritik devlet örgütü askeriye kuşkuda duruyordu polis örgütü iki parça idi.

Bunu darbeci K.Evren bile açıkladı konya mitinginde.

Şimdi bu suçu at liberallere at reformistlere. Kim yutar.
En iyisi suçu kabullenip ve aynı hatalı bir daha yapmaktır.

Suça kılıf uydurmak kimi aldatır ancak kılıfı uyduranı.

Evet bir daha reel sosyalizme benzeyen sistem olmayacak olmamalı. Daha devrimcisi daha adili daha demokratı ve daha insancılı olmalıdır.

Bu bizim isteğimizden çok yenilgiden çıkarılan derslerdir.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 12.05.2016- 03:32



Doğru ve gerçek nedir. Biz rüyadamıyız ki gerçek olanı görmüyoruz. yoksa hasünasyonmu görüyoruz. Reel sosyalizm yaşıyor da biz mi görmüyoruz.


Üstteki yazım zaten bunun yanıtıydı ama yine anlaşılamamış!



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 12.05.2016- 09:30


Evet hangisi Reel sosyalizmin çöküşünde suçlu kim bir tesafüfü sonuçmu yoksa o çöküşü gerçekleştiren biliçsizlikmi Dünyayı ve kapitalizmi iyi okuyamayan teorik yanlışmı.
İnsanı paylaşımı önemsemeyen diktotörce davaranış biçimi mi.
Demokrasiyi küçümseyen korkaklık mı.
Nedir gerçek ?

İşte sizinle benim aramda fark bu .
Ben kendimi ve benim gibi düşünenleri suçluyorum Siz se suçu atacak yer arıyorsunuz.
Birbirimizi bunun için anlamıyoruz.

Ben Türkiyede 1980 de devrim olabilirdi bu imkan vardı bu işin suçlusu SB ve onun taraftarları siyasetlerdir diyorum Siz se işi cehaletle anlatıyorsunuz.
Ben suçlu aramıyorum kendimi ve benim gibi düşünenleri ihbar ediyorum bütün komünist düşünce biçimine Sizse bu cesareti gösteremiyorsunuz işi kadere bırakmışsınız.

Oğuzan Müftüoğlunun çok hoşuma giden bir sözünü hatırladım. Ne demişti -12 eylül madurları için, biz madur değil maatapız demişti
İşte kapitalizmin matabı biz ve bütün komünistlerdi yapılamayan devrimin çöken reel sosyalizmin matabı bizdik.

Biz beceriksiz biz cahil biz suçluyuz.

Şimdi bu cahaletle beceriksiz siyasetle ve suçluluk biskolojisi ile yığınların karşısına çıkacak kapitalizm çok kötü diyeceğiz.
Önce kirlerimizi temizleyelim ondan sonra tertemiz yığınların önüne çıkalım. Kimse bize geçmişin hesabını soramasın ki biz bu hesabı kendimize bize güvenenler   vermiş olalım.

Koskaca bir umut çöktü güven çöktü inanç çöktü .Hiç bir kimse çöküntünün üzerine yeni bina kuramaz çürük temelde sağlam yapı olmaz.

İşte bu demokrasiyi anlatamadan yeni bir sosyalizm anlatılmaz. İnsan haklarını hiçe sayarak yeni adalet bulunmaz. Doğayı savunmadan insan savunulmaz.
Bunların hepsi geçmiş reel sosyalizmin tahrifatları idi. Özgür birey engellenerek toplumsal özgürlük kurulmaz.

Evet teoriler yeniden yazılacak içinde en çok önemsenen insan olacak.




Bu ileti en son hakkı tarafından 12.05.2016- 09:32 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 4 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   2   3   [4] 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Sosyal demokrasi mi devrimci demokrasi mi? melnur 2 1026 29.08.2022- 08:41
Konu Klasör ''İlle de demokrasi''... melnur 2 1306 28.09.2021- 09:43
Konu Klasör Demokrasi üzerine... melnur 0 1133 16.03.2022- 07:46
Konu Klasör Demokrasi ve Lenin... melnur 22 2504 14.10.2023- 08:33
Konu Klasör Bu nasıl demokrasi dayanışma 8 4361 28.11.2015- 13:12
Etiketler   Küba’da,   tek,   partiyle,   demokrasi
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS