SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 3 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   3   >   son» 
SF'nin danışmanı ve ''eski-yeni sosyalizm''...           (gösterim sayısı: 12.683)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.993
Konum: İstanbul
Durum: Forumda
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 24.03.2017- 13:12


Çok uzun zamandır SF'nin kürt ulusalcılığının platformu haline geldiğini söylüyordum. Hala öyle; eskiye oranla çok daha kürt ulusal hareketinin sesi olmaya devam ediyor. Bu kadar da değil kuşkusuz; bir de sosyalizm adına ne söylediğini kendilerinin bile anlayamadığını düşündüğüm tipler var burada. Hep birlikte, sol-sosyalizm adına Marksizm Leninizm'e rahmet okuyorlar, çoğu kez de düşmanlık yapmaktan çekinmiyorlar.

Evet, bu tiplerden biri de Hasan Karataş adlı ve benim, sola-sosyalist ideolojiye zarar verdiğini düşündüğüm bir arkadaş! Burada Sn. Borga nasıl ki, uzun zamandır kürt ulusalcılığının ideoloğu rolüne soyunmuşsa, bu arkadaşımız da benzer rolü sosyalizm konusunda yapmaya çalışıyor. Yazıları-yorumlarında gerçekten samimi mi bilemiyorum ama, bu arkadaşa birilerinin mutlaka ve mutlaka yanlış bir zeminde bulunduğunu söylemesi de gerekiyor. Çünkü hem zihin bulanıklığından kurtulma konusunda ümitsiz bir vaka haline gelecek ve hem de   zihin bulanıklığının yarattığı yanlış söylemleri o platformda,genç sempatizanların zihnine akıtmaya devam edecek.

Link bu:
https://www.sosyalistforum2.net/showthread.php?p=376488#post376488



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.993
Konum: İstanbul
Durum: Forumda
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 24.03.2017- 13:48


İlk yorumuyla Sn. Karataş şunları yazıyor:

''...sosyalizm ayni zamanda komünizmdir. Eski sosyalizmde şöyle bir durum yaşanmıştır. Devrimler kapitalizmin içinde gerçekleşmiştir. Bu devrimler kapitalizmin içinden komünizmi dayattıkları için kapitalizme ait lekeler o sosyalizmde de görülmüştür. Bu lekeleri komünizme yakıştırmayan o zamanın devrim önderleri bu toplumsal biçimlere sosyalizm demişlerdir. Aslında komünizmden ayrı ve sosyalizm adıyla bir toplumsal biçimlenme yoktur.

Komünizme bulaşmış lekeler nelerdir: Ücret, para, metaı, fiyat, kâr ve bunların türevleri…

Geçmişte yaşanılan sosyalizm ile bugün olası yaşanılacak olan sosyalizm ayni olmayacaktır. Geçmiş sosyalizmde işçinin artı değeri, kendisi de dâhil olmak üzere tüm topluma pay edilmiştir. O sosyalizmde işçi sınıfı ayni zamanda tüm toplum tarafından sömürülmekte idi. Emek bireysel olduğu için sömürü bariz olarak görülmekte idi. Ancak bu pay tüm topluma dağıldığı için üretken işçi buna rıza göstermiştir. ''


Şimdi bu yazısıyla bu arkadaş hakkında, daha önceleri yazdıklarını bilmiyor olsak bile rahatlıkla bir şeyler okumuş ama, okudukları hem eksik ve hem de birbiriyle bağlantısını kuramıyor. Bu yüzden zihni bulanık diyorum. Ama öyle de bir anlatıyor ki, sanılır ki, Marksizm ve Leninizm'i okumuş yutmuş ve üzerinde de iki üç kez Kapital'i hatim etmiş!

''Devrimler kapitalizmin içinde gerçekleşmiş''miş! Nerde gerçekleşecekti? Sosyalist devrim siyasi iktidarın ele geçirilme sürecidir ve kapitalizm içinde gerçekleşir. Başkaca bir yolu da yoktur. Böyle olduğu için de ''Bu devrimler kapitalizmin komünizmi dayattıkları için kapitalizme ait lekeler o sosyalizmde de ( ''eski sosyalizm''-melnur) görülmüştür. Bu lekeleri komünizme yakıştırmayan zamanın devrim önderleri bu toplumsal biçimlere sosyalizm demişlerdir.'' ifadesi sosyalist ideoloji bağlamında safsata olmaktan öteye geçmez. Arkadaş hemen her konuda olduğu gibi bu konuda da zırvalamayı ve zihinsel bulanıklığını SF'nin başlıklarına akıtmayı alışkanlık haline getirmiş. Bu paragrafın son cümlesi ise gereksiz bir gereksizlikten öteye gidemiyor. Yüzeysel, hiçbir derinliği ve anlamı bulunmayan sözler: ''Aslında komünizmden ayrı ve sosyalizm adıyla bir toplumsal biçimlenme yoktur.''

Arkadaşımız aslında kapitalist ekonominin   verili koşullardaki özelliğinin geçen yüzyıldan farklılığını ortaya koymaya çalışıyor ama o kadar bilmediği konulara da girmeyi marifet sanan bir anlayışta ki, yazısını ( bu arkadaşın hemen tüm yazıları böyle) ne kendisi anlayabiliyor ve ne de okuyanlar yazının saçmalıktan başka bir içeriğinin olmadığını kendisine hatırlatabiliyorlar.

Sosyalizm diye bir ''biçimlenme'' yoksa, komünizm sosyalizm kavramını da içeriyorsa ve siyasal devrimden sonraki 'geçiş dönemi' dediğimiz süreçse ve bu sürece sosyalizm deniliyorsa, ''yeni sosyalizm''de bu sürecin nasıl ortaya çıkabileceği ve nasıl yaşanacağı ne kadar önemliyse, ve aynı zamanda arkadaşın yazdıklarından çıkarsamayla geçiş süreci sadece ''yeni sosyalizm'' değil, doğrudan doğruya komünizm olacak demektir. İyi de o zaman, komünizm dediğimiz sınıfsız ve devletsiz enternasyonal dünya toplumu anlamına gelen komünizmde para, ücret, metaı, fiat...vb. ne arasın? Neyi neyle karşılaştırıyorsun, sevgili arkadaşım? diye sorulmaz mı?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.993
Konum: İstanbul
Durum: Forumda
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 24.03.2017- 14:21


SF'de başlık konusunu açan İbrahim mahlaslı arkadaşın sorusu şu:

''Öncelikle bildiğim kadarıyla anlatıyorum, bir yanlışım varsa lütfen söyleyin. Sadece sosyalizmin ne olduğunu daha iyi öğrenmeye çalışıyorum.

Kapitalist sistemlerde iki sınıf vardır: "Burjuvazi" ve "Proleterya".
Proleterya sınıfı üretir. Burjuvazi sınıfı ise proleterya sınıfının ürettiği artı değere bunda hiçbir hakkı olmadığı halde el koyar, yani proleterya sınıfını sömürür. Peki sosyalizm buna nasıl bir çare sunar?''


Sorunun yanıtı ''burjuvaziyi ortadan kaldırarak'' olmalıdır. Sömürünün kaynağında ''özel mülkiyet'' yatar ve sosyalizm ( geçiş süreci) komünizme varacak o uzun süreçte özel mülkiyeti ve özel mülkiyeti yaratan koşulları ortadan kaldırma mücadelesidir. Sosyalizm'den ideolojik olarak anlaşılması gereken budur. Bu çerçevede ''eski sosyalizm'' diye de bir şey olamaz. Siyasal devrimden sonra komünizm uğrağına ulaşmanın yolunun temel çıktıları nettir, açıktır ve zamana bağlı olarak da değişim göstermez. Sosyalizm,(devrimden sonra da sürecek olan sınıf mücadelesinin yitirilmemesi yolunda önlemler almanın yanında) özel mülkiyetin, özel mülkiyeti ortaya çıkaran koşulların, köy ile kent ve yöneten ile yönetilen arasındaki çelişkilerin ortadan kaldırılması ( mücadelesi) sürecidir. Sosyalizm budur ve zamana bağlı olarak da bir değişim göstermez. Ne var ki, bu misyonu gerçekleştirebilmenin gereği olarak yapılacak işler ( derim-dönüşümler) zamana ve mekana bağlı olarak değişim gösterebilir. Bu yüzden aynı zaman içinde bile farklı mekanlar farklı koşullar nedeniyle farklı uygulamalar ( ''farklı sosyalizmler'') içinde bulunabilir. Bu yüzden arkadaşımızın ''eski, yeni sosyalizm'' yakıştırması yapmasının da bir zihin bulanıklığının sonucu olduğunu söylemek mümkündür. Bu bağlamda söylediği ''Geçmiş sosyalizmde işçinin artı değeri, kendisi de dâhil olmak üzere tüm topluma pay edilmiştir. O sosyalizmde işçi sınıfı ayni zamanda tüm toplum tarafından sömürülmekte idi. '' sözlerinin ise tartışılacak bir yanı yoktur. ''Kerameti kendinden menkul solculuğun tipik bir tezahürü!

( Bu tür solculuğun solculuk olduğu da tartışılmalıdır. Bu görüşlerin (!) pratikte-gerçek hayatta karşılığı yoktur. Siyasal forumların ıssızlaşması bu tür kerameti kendinden menkul ''solculuk'' anlayışının kendine yer bulmasına neden olmuştur. SF bu konuda uygun bir zemin. Danışman arkadaşımız bu ifadeleriyle sadece bir kaç mürit yaratabilir o kadar.)




Bu ileti en son melnur tarafından 05.04.2017- 10:18 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.993
Konum: İstanbul
Durum: Forumda
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 05.04.2017- 10:38


Lenin'in sözü: ''sosyalizm sınıfların ortadan kaldırılmasıdır.'' Böyleydi ve hep böyle olacaktır; ''eski sosyalizm'' de böyleydi, bugün de böyle, yarın da böyle olacaktır. ESki sosyalizm, yeni sosyalizm kavramları gerçekte bilimsel sosyalizmi iğdiş etme amacı taşımanın ötesinde bir anlam taşımamaktadır. Böylesi bir yaklaşım, hiç kuşkunuz olmasın, liberal bir zehrin bilimsel sosyalizme akıtılmasından başka bir amaç da taşımaz. Bu nedenle, bu danışman arkadaşımız hemen her yazı ve yorumunda sol gösterip sağ vurmaya çalışmaktadır. Kapitalizmin emperyal aşamada üretimi dünyasal boyuta taşıması sanki sosyalizme bir engelmiş gibi gösterilmekte, sosyalist devrim perspektifinin yerini de yine liberal aklın mütercim cüzü olan demokrasi çığırtkanlığı ön plana geçmektedir. Kapitalist sistem giderek daha da demokratikleşecek ve giderek yaygınlaşan özgürlük ortamında devlete de ihtiyaç kalmadan sosyalizme geçilecek!

Ne kapitalizm, ne devlet, ne emperyalizm var bu yaklaşımda ve ne de marksist-leninist bir yorum.

Uydur uydur gitsin!



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 08.04.2017- 09:58


Ne o Sn MELNUR bizi mi çağırıyorsun tek başına canın sıkıldı sanırım.

Hasan Karataş konusunda da yanılıyorsun. Çünkü ne demek istediğini anlamamışsın evet H.Karataş biraz düşüncelerini anlatma özürlü düşüncelerini anlatamadığı doğru ama anlatmak istedikleri senin anladığın türünde değil.

Örnek: Eski sosyalizmde bütün toplum yaratılan artı değeri paylaşır sözü nesi yanlış nesi kötü.?
Bence daha dikkatli oku yeniden okuduğunda yanlış anladığını anlayacaksın.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.993
Konum: İstanbul
Durum: Forumda
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 08.04.2017- 23:28


Şu müritliği bir türlü bırakamadın gitti. Arkadaş konuya ilişkin söyleyeceğin bir şey varsa yazarsın, yanıt vermek isteyen olursa verir. Forumlar da bu işlevi görür zaten. Şu gereksiz cümleler kurmaktan kurtul artık.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 09.04.2017- 09:38


Sn Melnur.
Mürid olmak için İyi bir Mürşid bulmak gerekir. Bulduğumda elbette Mürid olacağım.
Ben sadece yeniden oku yanlışını göreceksin dedim.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 09.04.2017- 09:51



Sn Melnur.
Mürid olmak için İyi bir Mürşid bulmak gerekir. Bulduğumda elbette Mürid olacağım.
Ben sadece yeniden oku yanlışını göreceksin dedim.


''Geçmiş sosyalizmde işçinin artı değeri, kendisi de dâhil olmak üzere tüm topluma pay edilmiştir. O sosyalizmde işçi sınıfı ayni zamanda tüm toplum tarafından sömürülmekte idi.

Bu sözlerin tartışacak yanı yoktur demek bütünü ret etmektir. Halbuki sözün bir kısmı doğru bir kısmı yanlış.
İşte iyi bir mürşid bunu yani arpayı buğdaydan ayırırdı.Kötüsü ise hepsini elinin tersi ile iter.
Senin anlayacağın ağızdan çıkana değil ağza bakardı.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.993
Konum: İstanbul
Durum: Forumda
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 09.04.2017- 14:15


Hakkı arkadaş; kaç yıldır burada okuma yapıyor ve bir şeyler yazmaya-yorumlamaya çalışıyorsunuz. O zamandan beri Hasan Karataş'ın avukatlığına soyunmaktan başka bir iş de yapmıyorsunuz.. Bir konu açıldı ve o konu hakkında eleştirilerde bulundum. Yazmak, yorumlamak istiyorsanız katılır ve düşüncelerinizi yazarsınız, mutlaka benim size yanıt vermemi beklemezsiniz. Kaç kez söyledim, sizinle tartışmak bana keyif vermediği için bundan (yıllardır) kaçınıyorum. Bunu da anlayışla karşılamalısınız ki, nedenini de pekala biliyorsunuz.

Danışman arkadaş ''eski sosyalizm''in geçmişte kaldığı ve yeni bir sosyalist anlayışın savunulması gerektiğinden yola çıkarak sol liberal söylemin safında yer tutmaya çalışıyor. Daha doğrusu bundan etkilenmiş ama kendisini onlardan da ayırma ihtiyacı da hissediyor ki, savunduklarının şimdiye kadar hiç savunulmadığı anlamında bir şeyler yazıyor çiziyor. BU konuda haklı. O kadar saçma ve işin özünden ayrı şeyler söylüyor ki, bunların bir başkası tarafından savunulması zaten beklenemez. Sosyalizmi bir genel çerçeve içinde de ele almadan sizin yazdığınız örneği veriyor. Peki bir an için doğru olduğunu varsayalım, hizmet sektörünü, örnekse öğretmenliği ne yapacağız, artı değer üretmediği iiçin öğretmenlerin sanayi işçisini sömürdüğü saptamasını mı yapacağız? Yanlış ama yanlış bu kadar olsa iyi. Arkadaş tıpkı sizin gibi, bilimsel sosyalizme karşı. Devletin ne olduğu konusundaki siyasi tutumunun bilimsel sosyalizmle ve Marksizle-Leninizmle hiçbir ilgisi yok. Kısaca arkadaşım savunageldiklerinin ML'le ilgisi yok. Arkadaş ''eski sosyalizm''e karşı değil, bilimsel sosyalizme karşı. Bu karşıtlığı lal ebeliği yaparak gizlemeye çalışıyor. SF'nin bugünkü durumu da buna müsait olduğu için üfürdükçe üfürüyor.

Sizin konuya dahil olup çoğu zaman yaptığınız gibi arkadaşı savunmaya çalışmanız müritliğinizle ilgili ki, yıllardır bu sayfalarda Hasan Karataş'ın söylemeye çalıştıklarını savunmaya çalıştığınızı biliyorum. Size bu yüzden mürit diyorum ve karşıtlığımı da bu temel üzerinden kuruyorum. Ve Hasan Karataş ile ilgili her başlığa bu şekilde balıklama daldığınız sürece düşüncelerimde müritliğiniz konusunda bir değişiklik olmayacak.



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 3 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   3   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Eski yıl, yeni yıl umut 4 4373 03.01.2015- 02:04
Konu Klasör Eski devletle yeni devlet arasındaki fark melnur 0 5063 08.08.2013- 21:12
Konu Klasör Yeni Türkiye'nin yeni normali ve sosyalizm... melnur 8 2080 19.04.2021- 08:13
Konu Klasör Kılıçdaroğlu'nun başdanışmanı Ünal Çeviköz: Demirtaş ve Kavala'yı serbest bırakacağız.. melnur 0 320 17.03.2023- 00:24
Konu Klasör Meral Danış Beştaş: Birinci parti, üçüncü partiyi siyaset dışına itmeye çalışıyor melnur 1 1753 05.10.2020- 10:12
Etiketler   SFnin,   danışmanı,   eski-yeni,   sosyalizm.
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS