SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Katar’a bak…-Aydemir Güler           (gösterim sayısı: 2.121)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.988
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 10.06.2017- 08:53


Katar’a bak…-Aydemir Güler

Biri “Katar’a bak Türkiye’yi gör” mü dedi?

Geleceğimizi bu şeyhlik aynasında görebileceğimiz söylenirse, bu biraz abartılı gelebilir. Ama artık söylenebilir olması bile yeterlidir. AKP Türkiye’sinin kaç kademe gerilediğini bir çırpıda hesaplamak imkânsız. Bu yeni bir küme düşme vakası. Katar’a asker gönderme kararı da üstüne tüy dikmiştir.

Katar’ı terörizmle özdeşleştiren Arap-Amerikan açılımı bölgedeki tıkanıklığı aşmaya yönelik stratejik bir çerçeveye oturuyor. Açıkçası Katar “terbiye edilmeye” Türkiye’den daha eğilimli görünüyor.

Ortadoğu tek doğrultulu bir bölge asla olamaz. ABD’nin fırça darbeleri de bu heterojenliği yok saymayacaktır ve bölgenin her bir tonuna stratejide bir biçimde yer verilebilecektir. Eninde sonunda ters akıntılar da, ana akımın damga vurduğu bir ırmakta vazgeçilmezdir. Ancak El Kaide-Müslüman Kardeşler gericiliğinin rötuşlanmasına devam edileceği açıktır. Bunun karşısında İran manevra yapabilir. Fransa heveslenebilir. Türkiye oyuna katılabilir. Türkiye ters akıntıda balık avlamaya kalkışanlar arasında en zayıf, en donanımsız, en çaresiz olandır.

AKP’nin Katar’la bunca karanlık ekonomik ilişkiye girmesinin nedeni, zengin şeyhliğin yalnızlığını kendi kârına dönüştürmekmiş meğer. Zor zamanlar geçirse de Washington’un bu oyun planını öngörmemiş olması mümkün değildir. Türkiye Fırat’ın doğusu-batısı hikayesini sessizce unuttu. Suriye’de rehine verilmiş bir askeri birliğini ancak kendi tabanına “sahaya inmek” diye yutturabilir... Bu denli zora düşen Erdoğan’ın Ortadoğu’da etki alanını genişletiyormuş gibi görünmesine, Katar’a el uzatmasına ve para kapmasına izin vermek, bir yandan da Ankara’ya açılmış bir kredidir. Ama kapitalizmde her politik ve mali kredinin, borçlandırana yarayacağı, borçlananı batıracağı kesinleşmiş bir ders değil midir?

Burada söylemeye çalıştığım, AKP’nin Batı yörüngesinden koptuğu yolundaki tezlerin geçerlilik taşımadığı. TSK bir NATO ordusu olmaya ve NATO’nun emir komutasında kalmaya devam etmektedir. Bağımsız dış politika yobazlara okunan bir masaldır. Gerçek şu ki, Türkiye Batı emperyalizminin ana doğrultusunun belirlenen bir unsuru olmaktan, -yani isterseniz- ikinci küme oyuncusu olmaktan çıkartılmış, üçüncü kümeye, belki de mahalli lige itilmiştir.

Erdoğan’ın yeni Türkiye demagojisinin ima ettikleri arasında emperyalistleşme de var. Mahalli kümede emperyalist olunur mu? Zor ve manasız. Türkiye’nin Katar’la kurmakta olduğu “stratejik ittifak” manşetlere yazılan haliyle ciddiye alınamaz. Ama olay ciddidir.

15 Temmuz-16 Nisan AKP Türkiye’sinin bir İslamcı dikta rejimi olarak oturmasına değil, ciddi ölçülerde İslamcılaştırılırken ayarı bozulan Türkiye’nin emperyalist sistem içinde işlev üstleneceği bir reform için tava getirilmesidir. Katar ittifakından denge, itibar, gelişme çıkmaz. Ama Türkiye burjuvazisi için havanın ve suyun yerini tutacak para akışı bu tür şaka gibi maceralarla bulunup servis edilmektedir AKP tarafından. Bu bir alternatifsizlik durumudur.

Zaten dünya güçleri içinde Erdoğan’a alternatif aramak birinci gündem maddesi hiç olmamıştır ki. 16 Nisan’dan sonra Batı müdahalesi bekleyenlere kredi kuruluşları “yaşasın istikrar” yanıtını verdi. Şimdi aynı çevreler “aman tanrım, meğer Türkiye’de terörü destekliyormuş” demeyeceklerdir. AKP’ye çok daha ağır koşullarda, muhtaç olduğu yardım eli uzatılacaktır. Zamanı, yeri geldiğinde.

Türkiye Katar değildir ki, Katar Türkiye’nin aynası olsun. Bizim büyük bir toplumsal mücadeleler birikimimiz var ve koşullar bu birikimin güncellenip ayağa kalkması için elverişli.

Akla hemen gelmesi gayet normal olan “Peki bize ne olacak?” sorusu ise yanlış sorudur. Ülkemize, halkımıza, emekçilere, aydınlara ne olacağı tartışması yukarıdaki başlıklara değmemektedir. AKP, Katar’a asker gönderse de göndermese de, ABD’nin A takımına girse de girmese de Türkiye kapitalizminin dümenindedir ve geleceğimiz bu sisteme karşı mücadelemizle ve örgütlenmemizle belirlenir.

Gelişmelerin malum soruyla ilgisi şurada: AKP Türkiye’si oturuşamamakta, güçlenmemekte, titrekleşmektedir ve bu kriz sol için geniş olanaklar barındırmaktadır. İlk iş, büyük birikimin içinde yanlış sorular sorulmasını artık bırakmaktır.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Ekim'in intikamı-Aydemir Güler melnur 6 4436 30.10.2019- 10:21
Konu Klasör Yine bir Aydemir Güler yazısı üzerine... melnur 0 98 03.02.2024- 07:51
Konu Klasör Aydemir Güler'in gündeme ilişkin görüşlerine dair... melnur 4 1456 11.12.2021- 05:53
Konu Klasör Aydemir Güler: TKP en iddialı, cesur ve olgun olduğu dönemdedir... melnur 0 475 11.09.2022- 03:50
Konu Klasör Kamuoyu anketlerine soldan bakış ve TİP konusu... melnur 0 988 14.10.2021- 08:15
Etiketler   Katar’a,   bak…-Aydemir,   Güler
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS