SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Genç Karl Marks!           (gösterim sayısı: 4.451)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.928
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 17.06.2017- 06:33


Genç Karl Marks filmi şu anda vizyonda olmamasına rağmen, SOLportal'da bu konuda yazılmış iki yazıyı buraya almakta yarar görüyorum. Sayfalarımızda bulunmaması bir eksikliktir.

'Genç Karl Marx' bize ne söylüyor?
Erhan Nalçacı

Bir yıl sonra sevgili Marx’ın 200. doğum yılını kutlayacağız. Bir ay kadar önce gösterime giren Raoul Peck’in yönettiği “Genç Karl Marx” filmi bu önemli yıldönümüne hazırlanmak için ısınmamızı sağladı.

Peck bu filmi; 1970’li yıllarda Berlin Üniversitesi’nde öğrenciyken, henüz “Duvar” üzerimize yıkılmamış ve insanların beyni postmodernizmle afyonlanmamışken, bir kişinin herhangi bir tartışmaya katılabilmesi için Marx’ın temel fikirleri hakkında bilgi sahibi olması gerektiği bir dönemdeyken çekmeye karar vermiş.

Film gerçekten ayrıntılı bir araştırmaya dayanıyor ve belgesel tadı veriyor, oyuncularının rollerine inanmışlığı ile çok keyifle ve duygulanarak izlenen bir sürece dönüşüyor. Filmle ilgili daha ayrıntılı bilgi için bu konuda daha önce Sol Haber Portalı’nda yazan Tevfik Taş’ın yazısına bakılabilir.

Film Marx’ın Berlin Üniversitesi’nde doktorasından sonrası ve 1848 Devrimi patlamadan hemen öncesi arasını tarıyor. Film Marx ve Engels’in yaşamının bir dönemini ele alıyor gözükmekle birlikte aslında işçi sınıfı siyasetinin burjuvaziden bağımsızlaşma sürecini anlatıyor. Marx ve Engels’in yaşamı ile bağımsız bir işçi sınıfı siyasetinin kuramsal ve örgütsel olarak ortaya çıkışının birbirinden ayrılamaz süreçler olduğunu film bir kez daha gösteriyor. Zaten film 1848’de Komünist Manifesto’nun yazılmasıyla sonlanıyor.

İnsanlığın kurtuluşunda işçi sınıfının bağımsız siyasi hattına bağlı kalmak bugün de çok kritik bir konu olmakla birlikte, o günlerde bu hattın bulunmadığını, teorik ve örgütsel olarak yaratıldığını   hatırlamamız gerekiyor. O günleri kavramamızda önemli bir güçlük, burjuvazinin gericileşmeye başlamasına rağmen dönemin burjuva devrimleri çağı olmasıdır. İşçi sınıfı yer yer radikal özellikler de gösteren burjuva ideolojileri tarafından kuşatılmıştır.

Bağımsız bir işçi sınıfı hattını kurmak için Marx ve Engels solda gözüken burjuva ideologlarıyla kıyasıya mücadele etmişlerdir. Filmde bunlardan üçü boy gösteriyor: Proudhon, Weitling ve Bakunin.

Komünist Manifesto’nun yazıldığı yıllardan Birinci Enternasyonal’e kadar işçi sınıfının bir kısmını peşinden sürükleyen Proudhon, devrime inanmıyor, insanlığın kurtuluşunu bir halk bankası tarafından finanse edilen üretici kooperatiflerde arıyordu.

Alman bir terzi olan ve kendi kendini yetiştiren Weitling ise işçi sınıfına inanmıyor, en devrimci kesimi lumpen proletarya içinde arıyordu. Hal böyle olunca işçi sınıfı içinde propaganda ve kurama da gerek yoktu, kent yoksulları her an ayaklanmaya hazırdı. Bugün de Türkiye’de ve dünyada lümpenliğe ve ayaklanmaya hazır kesimler üzerine siyaset inşa etmeye çalışan sol kesimler yok mu?

Bakunin ise Marx ve Engels’in başına en fazla bela olan oldu. İktidarın işçi sınıfı tarafından ele geçirilmesine, işçi sınıfının kendisine ve sosyalist kuruluşa inanmayan Bakunin görünüşte çok radikal, ancak işçi sınıfının bağımsız hattına en çok zarar veren kişiydi. Kuramsal bulaşıklık ve savsaklık örgütsel alana da yansıyor, Birinci Enternasyonal’in merkezi şekilde, bir işçi sınıfı partisi olarak örgütlenmesine karşı çıkıyordu. Çevirdiği entrikaların, Marx’a yaptığı iftira ve hakaretlerin sonu gelmiyordu.

Resim Ekleme

Resim: N. N. Şukov tarafından çizilen desen, Birinci Enternasyonal’in 1872’de De Haag kongresinde Engels konuşurken Marx’ı mutlu bir ifadeyle yoldaşını izlerken gösteriyor.

İşçi sınıfının burjuvaziden bağımsız bir siyasi hatta oturmasının 169. yıldönümündeyiz ve bu hattın korunması, kurulması, büyütülmesi; dünyanın her yerinde, Rusya’da, Brezilya’da, ABD’de, Hindistan’da, Almanya’da ama her yerde büyük önem taşıyor.

169 yıldır, baskılar, komplolar, iftiralar arasında vakur, kararlı ve bilinçli bir şekilde mevzisini koruyanlara selam olsun.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.928
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 17.06.2017- 06:36


Genç Karl Marx filmi ve küstahlığımızın tarihsel kaynağı

Tevfik Taş


Ormanda ağaç parçaları toplayan yoksulların üzerine atlı polislerin acımasızca saldırma sahnesi ile başlayan Genç Karl Marx (Der Junge Karl Marx) filmi, 67. Berlin Film Festivali'nde prömiyerini yaptıktan sonra, 2 Mart'tan itibaren Alman izleyici ile buluştu.

Filmde Karl Marx'ı August Diehl, Friedrich Engels'i Stefan Konarske, Jenny von Vestfalya'yı Vicky Krieps canlandırıyor.

Genç Karl Marx filmi, Marx'ın yaşamını merkeze alan 1843 – 1848 yıllarını konu edinirken Almanya, Fransa ve Belçika'da Almanca, Fransızca ve İngilizce olarak üç dilli çekildi.

Yönetmenliğini Haiti doğumlu Raoul Peck'in yaptığı filmin senaryosu Fransız Pascal Bonitzer ve Raoul Peck'e ait.

ABD ve Fransa dışında Berlin Film Akademisi DFFB'de de sinemacılık eğitimi alan Raoul Pech, sinemacılık kariyerine Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nin ilk siyah başbakanı Patrice E. Lumumba'nın ABD destekli cunta tarafından 1961'de öldürülmesini konu edinen, 1992 yapımı ''Lumumba – Peygamberlerin Ölümü'' belgesel filmi ile adım attı. Raoul Peck'in belgesel film üretiminin en son örneği   67. Berlin Film Festivali'nde Oscar'a aday gösterilen ''I Am Not Your Negro''.

Ren Gazetesi'nde dönemin ''Orman Odun Hırsızlığı Yasası''nı kıyasıya eleştirip, yazıları sansüre uğrayan Marx, kabus içinde uyanır. Prusya İmparatorluğu aleyhine eleştirilerini daha da keskinleştirir ve sonuçta ülkeyi terk etmek zorunda kalır.

Sözü geçen makalede henüz Marksist olmamış genç Marx, mevcut yasalar ile halkın yaşantısı arasındaki çelişkiye odaklanır. Halkın sefaletini hümanist bir çığlıkla okur. Henüz ''sınıflı toplum'', ''üretim ilişkileri'', ''üretim tarzı'' kavramlarına ulaşmış değildir. Gerçi film buralara odaklanmaz; filmin derdi, Marx'ın ''adalet'' arayışı ile kendi ufkunu sınırlar. Marx'ın bu ufka sığmayacağı her ne kadar ayan beyan olsa da...

ALTHUSSERCİ BÜYÜK HARFLİ 'GENÇ MARX' TERCİHİ

Her ikisi de Fransa'da yaşayan senaristlerin Althusser'in ''Genç Marx – Olgun Marx'' ayrımından ne derecede etkilendikleri pek bilinmese de, büyük harfli ''Genç Marx''ın ''olgun'' Marx'a karşı kurgulanmadığına dair elimizde pek de inandırıcı veri yoktur. Yapısalcı Althusser, Marx'ı ikiye ayırmış (yaşamının iki dönemine değil) ve bu iki Marx'tan da ''epistomolojik kopuş'' türetmişti.

Raoul Peck – Pascal Bonitzer ikilisinin enteresan bir benzerlikle Marx'ın gençlik yıllarından Althusser'i çok çağrıştıran bir büyük harfli Genç Marx'ı ''Olgun Marx''a 'tercih' etme çabası sezilir   gibidir. Böyle olmasa, ''Geleneksel yaşlı ve sakallı devrimci ikon karikatürüne başvurmaktan kaçınmak istedim'' der miydi Peck?

Ayrıca, bir benzerlik de ele alınan tarihsel kesite ilişkindir: Althusser, büyük harfli Genç Marx'ını 1843 – 1846 arası için tasarlamıştı. Peck – Bonitzer de 1843 ile 1848'i filmin tarihsel mekânı olarak kurgulamışlar. Tesadüf olmadığı pek açık.

MARX VE ENGELS'İN EŞLERİ

Marx, uzun yoksulluk ve baskı yıllarının başladığı Paris'e gider. Proudhon'la tanışır. Bu arada Genç Hegelcilerden Buruno Kardeşler'i eleştiren çalışmasını Engels ile birlikte kaleme alır. ''Kutsal Aile ya da Eleştirel Eleştirinin Eleştirisi'' eserinin adını önerenin Jenny Marx olduğunu filmden öğreniyoruz. Muhtemeldir.

Aristokrat kökenli Jenny von Vestfalya'nın Marx üzerinde pek de bilinmeyen etkisi filmde uzun uzun betimleniyor. Benzer bir tasvir Engels'in ''hayat arkadaşı'' İrlandalı Mary Burns'ın Engels'in   ''işçi sınıfı''nı keşfetmesinde oynadığı rol gibi... Mary Burns'ın evlilik kurumuna dönük keskin eleştirisi de filmin ilgi çeken sahnelerinden birini oluşturuyor.

Ve az bunlar kadar filmde merkezi önem taşıyan Marx – Jenny – Engels'ten oluşan, deyim yerindeyse, 'gizli Merkez Komite' vurgusu da önemsenmeyi hak ediyor.

Yönetmen her ne kadar betimleyici olup avangart olandan imtina etmiş olmasına karşın, Alman – Fransız Yıllığı ve Arnold Ruge'li dönem kimi avangart ögeler taşımıyor da değil. Kısmen de olsa Bakunin; ve en önemlisi de Weitling ile olan ayrışma bu ögelerle yüklüdür: Bütün insanlar kardeş değildir; bütün işçiler kardeştir ve burjuvaziye karşı birleşmelidir..

ALMAN SİNEMA ELEŞTİRMENLERİ NE DİYOR?

Bundan dolayı olsa gerek, epd – sinema   eleştiriden Sascha Westphal, filmi ''ikonlar çağı''na atıf yaparak, Marx'ın ''küstah'' tiplemesine homurdanır.   Ve filmi, ''sosyalist gerçekçiliğin güncel versiyonu'' olmakla 'itham' etmekten kendini alamaz!

Liberal 'sol' taz gazetesinin sinema eleştirmeni Jenni Zylka, büyük harfli Genç Marx okumasına teşne, ''yalnızca akılla değil, yürekle de anlamak isteyenlere'' diye yorumluyor ve öneriyor filmi.

Muhafazakâr Frankfurter Allgemeine Zeitung'dan Peter Körte, filmi 'radikal' bulanlardan. ''Şayet başı üzerinde ters duran Hegel'i ayakları üzerine otuttuysa Marx, bu film de Marx'ı günümüz tartışmalarına dahil etmek şöyle dursun, müzeye gönderiyor'' diye yorumluyor.

Augusburger Allgemeine Zeitung'dan Andre Wesche de filmin mesajına tepki duyanlardan. ''Küstah devrimci Marx'' nitelemesini tercih eden Wesche, ''Sosyalizm 70 yıllık denemesi komünizmin başarısız olduğunu bize kanıtlamıştır. Oysa bu film bize 'hayır' diyor'' diyenlerden.

KÜSTAHLIĞIMIZIN TARİHSEL KAYNAĞI

Die Welt gazetesinden Alan Posener, Marx'ın işçi sınıfının tarihsel misyonu için nitelediği ''burjuvazinin mezar kazıcısı'' ifadesine kafayı takarken, ''Burjuvaziye bu nefret nereden geliyor?'' sorusunu filmin eleştirisinin başına yazıyor.

Filmde Marx ve Engels ''çok içiyorlar''mış, ''çok gülüyorlar''mış, ''çok konuşuyorlar''mış...

Marx Feuerbach Üzerine Tezler'i sarhoş kafa ile ''hık, hık'' diye mi düşünmüşmüş. Alan Posener'e göre Genç Karl Marx filmi Sovyet propaganda üretimi olmanın pek de ötesine gitmiyormuş.

Alan Posener'den devam edelim: ''Beni eve götüren Iraklı taksi şöförü, '1,5 saat boyunca Karl Marx'ı izlemek sıkıcı olsa gerek' dedi'' diye aktardıktan sonra şöyle devam ediyor köşesinde: ''Komünizm 70 yıl boyunca değersiz olduğunu kanıtladı'' diye konuşturuyor adsız sansız gerici taksi şöförünü. Ayrıca, Marx çok ''küstah'' bir tiplemeymiş de.

Anti-komünist Iraklı taksi şöförüne çanak tutan Die Welt gazetecisine yanıtı bırakalım da bir başka taksi şöförü, Berlin'de çalışan Türkiye Komünist Partili Murat Alp versin: ''Stalin, işçi sınıfının burjuvaziye karşı tarihsel küstahlığıdır!''

Küstahlığımızın tarihsel kaynağı Karl Marx'ta. Genciyle, olgunuyla...

***

Genç Karl Marx, 5 – 6 Nisan tarihleri arasında 36.'sı gerçekleştirilecek İstanbul Film Festival'inde gösterime girecek.

Engels'in Weitling'e verdiği yanıtı duymak için bile izlemeye değer.

http://haber.sol.org.tr/blog/kent-kultur-sanat/tevfik-tas/genc-karl-marx-filmi-ve-kustahligimizin-tarihsel-kaynagi-188718



 




Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Ateş hırsızı: Genç Karl Marx. melnur 0 1255 26.11.2020- 08:12
Konu Klasör Karl Marks proleter 2 5292 05.05.2021- 00:43
Konu Klasör Karl Marks melnur 0 2152 05.05.2020- 10:38
Konu Klasör Karl Marks aşılabilir mi? solcu 5 4955 23.11.2014- 23:42
Konu Klasör KARL MARKS, AYAKKABI KUTULARI, HAYÂTINDAKİ YERİ owert 1 5238 20.12.2013- 13:41
Etiketler   Genç,   Karl,   Marks
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS