SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Bir devrim inadı: CHE..           (gösterim sayısı: 3.324)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.992
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 09.10.2017- 18:12


Bir devrim inadı: CHE...

Küba devriminin liderlerinden Ernesto Che Guevara, ABD ve işbirlikçileri tarafından katledilişinin 50. yılında bir kez daha anılıyor.

Resim Ekleme

Emperyalizme karşı verilen mücadelenin ve devrim arayışının sembolleşen ismi Arjantinli devrimci Ernesto Che Guevara, bundan 50 yıl önce ABD operasyonuyla katledilmişti.

Che'nin öldürülüşü emperyalistler için bir zaferden çok 50 yıldır devam eden bir kabusa dönüştü. Che ve yoldaşlarının devrimi zafere ulaştırdığı Küba sosyalizmde ısrar edip tüm kıtaya ve dünyaya örnek olurken, Latin Amerika ve dünya halkları Che'nin devrimci fikirlerinin izinden gitmeyi sürdürüyor.

Che ile özdeşleşen emperyalizme karşı mücadele kararlılığı ve devrim inadı tüm dünyaya yayılırken, Arjantinli devrimci önderi katledilişinin 50. yılında bir kez daha saygıyla anıyoruz.

http://haber.sol.org.tr/toplum/bir-devrim-inadi-che-212700




Bu ileti en son melnur tarafından 09.10.2017- 18:13 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.992
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 09.10.2018- 19:29


O dünya mümkün

Bugün Che’nin 51’inci ölüm yıldönümü. Che'nin en yakınındaki iki isim Cumhuriyet'e konuştu. Che’nin sağ kolu Villegas, onun çıkar gözetmeden savaştığı için gerçek bir efsane olduğunu vurgulayarak, ‘daha iyi bir dünya’ idealini paylaşıyor.

Bedri Baykam

Bu dizi için yıllarca uğraştım. Bugün Che’nin 51. ölüm yıldönümü. Karısından bile daha yakın insanladan Che’yi dinleyecek olmak beni çok heyecanlandırdı.

Karşımda duran yaşlı beyefendiyi, yıllardır arıyorum. 1999’da Küba Devrim Müzesi’nde açılan “Küba Devriminin 40. Yılı ve Che” sergim için geldiğimde, birçok röportaj gerçekleştirdim ama o üst düzey bir asker olarak yurtdışında görevdeydi.

Nihayet ulaştım

2015’te, Che hakkında ikinci kitabımı hazırlamak üzere gittiğim Küba’da, nihayet ulaşabilmiştim kendisine. Javier Dominguez’den Froilan Gonzalez’e, rehberim Julia’dan yazarlar sendikası UNEAC’a uzanan bir çizgide, nihayet onun numarasına ulaşıp, bir randevu koparabildim. Adı Harry Villegas. Gerilla lakabı, Pombo. Evi, Havana’da, merkezin biraz dışında, çok mütevazı bir yerleşim biriminde bulunuyor.

Beni bu kadar heyecanlandıran bu değerli insan, aşırı samimi olmadan nazikçe bizi evine kabul ediyor. Ama dünyayı yerinden hoplatacak bir başka özelliği daha var. Pombo, Küba seferi, Kongo seferi ve Bolivya seferlerinin her birinde Che’nin yanı başında, onun sağ kolu ve hatta koruması olarak bulunmuş biri ve hâlâ yaşıyor!

16 yaşında tanışma
Şu anda 78 yaşında... Ama, Che ile henüz sakalı yeni terleyen 16 yaşında bir gençken tanışmış! Bizi içeri buyur edip, kim olduğumu rehberden tam olarak bir kere daha öğrendikten sonra, röportaja hazır olduğunu söylüyor. Bana ayrılan “90 dakika”yı, hayatta en uzatmak isteyeceğim maç gibi görüyorum. Canlı tarih Pombo ile geçireceğim her dakikaya sonsuz saygım var.

Ve başlıyor
Sonuçta bu maçı “uzatmalar, penaltılar ve tören” misali iki buçuk saate çıkarmayı başaracağım röportaja, bir ucundan başlıyorum. (Çevirmen: Bilge Cerah Sunal)

Disiplin, zaferin temeli
- B.B: Che’yle tanıştığınızda yaklaşık 16 yaşındaydınız. Sizi bu direnişe iten neydi?
H.V:
Temel sebebimiz Batista diktatörlüğüydü ki, iktidarı vahşi bir şekilde ele geçirmişti, darbe yapmıştı. 1940 Cumhuriyet Anayasası’nı devre dışı bırakmıştı. Gençler, genel olarak halk, buna karşı çıktı. Amaç, Batista’yı devirmek, demokrasiyi yeniden sağlamak ve 1940 Anayasası’nı yeniden tesis etmekti.

Hep yanındaydım

- Sayın Villegas, siz Che’nin bütün harekâtlarına ve bağlantılı seyahatlerine katılmış, bugün hayatta olan tek kişisiniz. Sierra Maestra, Santa Clara, Kongo, Bolivya, ayrıca Prag vs. Onunla bu kadar zaman geçiren başka biri var mıydı?

Benim, mücadelenin tüm aşamalarında Che’nin yanında olma şansım oldu. Onun ideali, toplumu dönüştürme ve daha iyi bir dünya yaratma isteğiydi - ki üstelik o dünya mümkündü, o dünya mümkündür. Savaşı veya şiddeti sevdiğinden değil, amacına ulaşması için başka bir yol yoktu Küba için.

- 1957-67 arası on yıl boyunca Che ile beraberdiniz. İlk karşılaştığınızda onun en yakınındaki kişilerden biri olacağınızı tahmin etmiş miydiniz?

Ben çok gençtim. Che zaten bir efsane haline gelmişti. Sierra Maestra civarındaki köylülerin gözünde, bir Arjantinli olarak bizim bağımsızlığımız uğruna savaşmaya gelmişti. Bunda herhangi bir çıkarı yoktu, o yüzden bir kahraman ve efsaneydi. Onu, geçmişten, Başkomutan Maximo Gomez Baez gibi görüyorduk.

- Başarılı olmak zorundaydı, başka seçeneği yoktu. Bu nedenle bazen çok sert bir disiplin uyguluyor ve genç gerillalara ceza veriyordu.

Mücadelede zor yolu seçmiş biriydi. Bir orduda disiplin çok önemlidir, hele bu bir devrim ordusuysa çok daha fazla önemlidir; çünkü hedefine ulaşmak için eline silah almış bir halktan oluşur. Bilinçli olarak uygulanan bu disiplin, zaferin temeliydi.

FİDEL’İ ÖLDÜRMEYE GELDİLER

- Bazı gerillalar yemekten şikâyet etmiş ve açlık grevi yapmış. Che de “Tamam o zaman, size dört günlük gerçek bir açlık grevi yaptırıyorum, nasıl bir şey olduğunu görürsünüz” demiş.

Paylaşacak kadar yemek yoktu ki. Elimizdeki yemek, ne varsa oydu, dağın ortasında ne bulabilirsek, köylülerden ne satın alabilirsek. Tek şart, en iyi şekilde hazırlanmış olmasıydı.

- Che, onlara ihanet eden ve rejim güçlerine bilgi veren köylü ya da gerilla hainlerden nefret ederdi.

Bu normal bir şey. Adı üstünde zaten hain, asaletten yoksun, mücadele şartlarına saygı göstermeyen biri, gerillayı dağıtmak için bilgi sızdırmak üzere gelmiş kimse. Hainlerden nefret edildiğini sanmıyorum ama hor görülürlerdi. Fidel’i öldürmek için yanına kadar sızdılar. Bir tanesi Fidel’in yanında bile uyudu ama Fidel sezgileri sayesinde onun bir hain olduğunu anladı. Adam Fidel’i vuracak cesareti kendisinde bulamadı. Sonradan yargılandığında da Che onun aşağılık bir adam olduğunu ifade etti ve idam cezası talep etti, ve ceza kabul edildi.

- Che, Eutimio Guerra’yı tek kurşunla infaz ettiğinde orada mıydınız?

Hayır, değildim.

Che ve tüm gerillalar ona çok kızgındı.

Doğru, sadece Che değil, herkes ona çok kızgındı.

Esirlerle yemeğimizi paylaşırdık

- Öte yandan, Che’nin düşman ordularından alınan esirlere karşı çok saygılı olduğunu biliyoruz.


Bu, İsyan Ordusu’nun etik bir değeri, ahlak normudur. Esirlere saygı gösterir, az olan yiyeceğimizi onlarla da paylaşırdık. Bu aynı zamanda bize saygınlık da kazandırıyordu; vahşi savaşçılar değildik, cani değildik.

- Sierra Maestra’daki mücadelenin, satranç oynar gibi risk almaya dayalı bir strateji savaşı olduğunu, Che ve Fidel’in üstün zekâ ve sezgileri olduğunu söyleyebilir miyiz?

Fidel, Che, Raul, Almeida, devrimin tüm büyük önderleri... Hepsinin aklında mücadelenin çok net bir tanımı vardı, aralarında çok sağlam bir ast-üst ilişkisi, saygı ve birlik vardı ve hepsi Fidel’i büyük önder olarak görüyordu ve bu nedenle de en önemli kararları da o alıyordu. Hepsi Sierra Maestra’dan çıktılar, çünkü Fidel, İsyan Ordusu’nun ilk grubunun komutanıydı. O adamları Fidel eğitti, hepsi Fidel’in astı ve aynı zamanda da kardeşiydi.

- Bu, sizin bir gerilla ailesi olduğunuz anlamına geliyor.

Evet, aile. Gerilla yaşamının en önemli unsuru kardeşlikti ve altüst ilişkisi; kişisel çıkarların yerine uğrunda savaşılan amacın kolektif çıkarlarının alması. Bu nedenle büyük ve disiplinli bir aileydi.

Mükemmeliyetçi biriydi Che

- Verdiği cezalara dair bir anekdotunuz var mı?


O mükemmeliyetçi ve yapılması gerekenler yapılmadığında da biraz sert biriydi. Mesela beni defalarca cezalandırdı. Çünkü o genç yaşımda biraz disiplinsizdim. Mesela, doğudan batıya doğru, binlerce askerle beraber ülkeyi baştan başa geçmemiz gerekiyordu. Che bana talimat verdi, fazladan atımız olana kadar ben ata binmeyecektim. Görevim de yürüyüş halindeki askeri sırayı takip etmekti. Che’nin olduğu yere gidiyor, muhafıza doğru bakıyordum; muhafızın yanına gidip Che’nin verdiği mesajları iletiyordum; onun vaziyetle ilgili raporunu da Che’ye iletiyordum. Ama ata binemezdim. Yani tüm yolu ben iki kere gidiyordum. Ama bana bunun karşılığını verirdi: Bana iki kat kumanya veriyordu. Bir gün bitkin düştüm. Yanımdan bir atlı geçti: San Luis, kendisi sonradan Bolivya’da öldü. Ve ben, verilen emre karşı gelerek, ondan beni atına bindirmesini istedim. Ata bindim ve at tökezledi. Ben de yere düştüm ve silahım ateş aldı ve ben de Che’ye gidip, “Bir silah ateş aldı” diye haber verdim. “Kimin silahı?” diye sordu, “Benim” dedim.

Çok zayıftım

Yani itiraf ettiniz.


Taburda “Los descamisados” (Gömleksizler) adı verilen bir grup vardı; disiplinsiz davranan oraya gönderilirdi. O grup tencere gibi pişirme gereçlerini, kısaca ortak olan eşyaları taşırdı, üstüne de kendi silah ve gereçlerini taşırlardı tabii. Che, beni oraya yolladı. Bana orada kocaman bir tencere verdiler. Çok zayıftım, koca tencereyi sırtıma aldım, üstüne silah ve diğer gereçlerimi yükledim.

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/1106004/O_dunya_mumkun.html



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.992
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 11.10.2018- 09:07


Bolivya’da ihanet ve yol ayrımları

Bedri Baykam


Che, Latin Amerika birliği hayalini kurdu, ama sonra Kongo’ya gitti.

Konjonktürle ilgili bir sorundur. Che’nin ilk hedefi Latin Amerika’ydı. Bu nedenle Comandante Segundo olarak anılan Masetti’yle Arjantin gerilla birliğini (Foco) planladı (Not: Gerilla Masetti’den bulunduğu Salta’da 21 Nisan 1964’den sonra haber alınamadı). Aynı nedenle Peru’da bir gerilla ateşi yakılmaya çalışıldı, Orta Amerika’daki hareketlere de yardım edildi, Guatemala gibi... Che, bağımsızlık mücadelesi veren halklara yardım etme taraftarıydı. Ama emperyalizm, Latin Amerika ülkelerinde oluşan gerilla hareketlerinin, Küba Devrimi’nin sonucu olduğunu anladı ve önlemler almaya başladı. Bunlar arasında “İlerleme İçin İttifak” da vardır. Latin Amerika’daki açlık, fakirlik gibi sorunların çözümü için ABD bir milyar dolarlık yardım önerir, ki Punta del Este Konferansı’nda Che bu miktarın çok yetersiz olduğunu söyleyip karşı çıkar. Fidel’in neredeyse iki mislini talep etmiş olduğunu hatırlatır. ABD bunu yaparken, eşzamanlı olarak, halkları, daha doğrusu hükümetleri de askeri açıdan hazırlar, Yeşil Bereliler’i devreye sokar. Bu bakış açısıyla tüm kıtada dikta rejimleri oluşur ve bunlarla mücadele etmenin tek yolu da gerilla savaşıdır. Yani, İlerleme İçin İttifak işin süslü kısmıyken, Yeşil Bereliler, aslında izlenen yoldu. Uzun bir süre boyunca Che’nin “Gerilla Savaşı” taktiklerini uyguladılar, ama tam ters şekilde, halk yararına değil, Latin Amerika halklarına karşı savaşmakta kullandılar. Küba örneğinin yayılmaması için strateji geliştirdiler, hainleri kullandılar.

Kongo’da kabile anlayışı vardı
Kongo’daki başarısızlık kültür farklılığından mı kaynaklandı? Che’nin ve onun gerilla yöntemlerinin Afrikalıların yaşam tarzına uymaması söz konusu olabilir mi?

Kongo’da devrim amacına ulaşamazdı, çünkü kabile anlayışına dayalı farklı bir sosyal kültürel yapı vardı.

“Pombo” lakabını nerede aldınız?
Afrika’da. Svahili dilinde bir kelime. Aslında “Pombopoho”dur da, sadece Pombo kısmı kaldı. Yeşil bitkinin özsuyu anlamına geliyor.

Ekibinizdeki Doğu Alman asıllı gerilla Tania’nın, uluslararası casusluk rolü vardı. Hakkındaki kitap da sürükleyici. Ve siz, üç kıtada tüfek çattınız; mesela James Bond gibi filmler size çocuk oyunu gibi geliyordur. Siz her türlü casus, her türlü hain, gerçek savaş sahneleri gördünüz.
Elbette! insanoğlunun bir mantık süzgeci vardır. Almakta olduğu bilgiyi, yaşamış olduklarıyla ilişkilendirir. Ve doğal olarak da insanın aynı fikirde olduğu şeyler kadar aynı fikirde olmadığı şeyler de var. Aslında çelişki, gelişme anlamına gelir. Ama şu günün dünyasında, hatta sahip olduğumuz gelenek sebebiyle Küba’da bile, hayalini kurduğumuz topluma ulaşma yolunda yapıcı bir bilgi edinmek çok zor. Çünkü, bugün sosyalizm “duygu” değerleri yaratmalıdır. Televizyonda gördüğümüz neredeyse hiçbir şey, eğitmek istediğimiz gençler için yararlı değil. Neden mi? Çünkü neredeyse hepsi emperyalizmden geliyor. Satmakta oldukları videolar vs. vasıtasıyla emperyalizm kendi kültürünü empoze ediyor, Afrika, Asya veya Latin Amerika halklarının kültürünü değil. Fidel gibi konuşacağım ama, insanoğlu, olgun, hatta kusursuz toplumu oluşturma yeteneğine sahiptir.

Che Bolivya’ya gittiğinde, onu tanıyamadınız, çünkü işadamı gibi giyinip, bambaşka bir kimliğe geçmişti.
Bolivya’ya gittiğimde elbette onu tanıdım çünkü beni bilgilendirmişlerdi. Ama o buraya geldiğinde ben yoktum, kendini tanıtmasına rağmen onu tanıyamamışlar, doğru.

Görünüşe göre Bolivya’da iki sorun vardı: Biri, Monje ve Komünist Parti’yle yolların ayrılması, diğeri ise Bolivya köylülerinin gerillalara karşı dostça davranmayıp Barientos’un ordusuna haber vermesi.

Tam olarak öyle değil. Bolivya’da bizimle olan yoldaşların tamamı Komünist Parti üyesiydi. Tek bir kişiden bahsetmek gerekir ki, partinin genel sekreteri olarak parti adına hareket etti ve ihanet etti, o da Mario Monje’dir. Köylülerin ise öyle davranmaları normaldir, çünkü köylü sınıfı yapı olarak muhafazakârdır. Güçler dengesinin gerilla lehine olduğunu görmezse, kitlesel katılım göstermez. Hainlerden bahsediyorduk, orada da burada da birçok hain oldu, mesela Eutimio. Bolivya köylü sınıfının bilgi düzeyi Küba köylüsüyle aynı değildi, Küba’da kimi köylüler gazetede okuyup katılmaya karar veriyordu. Ama unutmamak lazım, burada Celia (Sanchez) Küba köylüsüyle çalışmalar yapmıştı. Bolivya köylüsünün mücadeleye katılmamasını ihanet olarak değerlendiremeyiz, bunu biz sağlamalıydık. Propaganda çok önemliydi. Bolivya’da Che’nin kim olduğunu bilenler vardı ama köylü sınıfı onu tanımıyordu.  

Ayrılığın sonuçları ağır oldu

17 Nisan 1967’de, Che’nin grubu ve Joaquin’in grubu birbirinden ayrıldı. Joaquin’in grubunda yorgun ve hasta gerillalar vardı. Che de Tania ve Debray’i Bolivya’dan çıkarmak istedi, kısa süreliğine gruptan ayrıldı. Ayrılmaları belki de talihsiz bir hataydı, çünkü bir daha asla bir araya gelemediler.

Evet, şanssızlık. Sonuçları ağır oldu. Gerilla kuvvetleri fraksiyonlara ayrılmıştı ama bir merkez üssü vardı. İnsanoğlu beslenmek zorundadır. Bir keşif turuna çıkmıştık, planlanan 20 gündü ama 45 güne uzadı ve yeterli yiyeceğimiz yoktu, aç ve yorgunduk.

Walkie Talkie’ler çalışmadı. İlk buluşmayı kaçırdınız. Bazı tarihçilere göre, bir km kadar birbirinize yaklaştınız ama birbirinizden haberiniz olmadı.
Saat farkıyla birbirimizi kaçırmışız. Onların daha önce durdukları yere gelmişiz. Ama çok acıkmış, çok susamıştık, dayanamadık. Onlar çiftliğe vardığında, biz hemen gidemedik. Geceyi bekledik, yiyecek bulmaya çalıştık. Çiftliğe vardığımızda ise çoktan pusu kurulmuş, Tania ve Joaquin’in içinde bulunduğu grup öldürülmüştü.

Siz hangi gruptaydınız?
Ben kumanda, yani Che’nin grubundaydım. O grupta sadece bir kişi sağ kurtuldu. Bolivyalı biri, korkmuş ve saklanmış, öyle kurtulmuş; geri kalanların hepsi mücadelede öldürülmüş.

Kimdi o?
Bolivyalının adı Paco idi.

Peki ayrıldığınızda, kötü bir şey olacakmış gibi bir hisse kapıldınız mı?
Hayır. Çünkü her şey öngörülmüştü. 4-5 gün boyunca ne yapacağımız belliydi, ziyaretçi dediğimiz kişileri -ki bunlar Debray, daha önce Masetti ile Arjantin gerillasında yer alan Ciro Bustos ve Tania idi, çıkarabilmenin yolunu arayacaktık. Çünkü onlar, Che’nin gerilla hareketinin uzun vadedeki gelişimi için düşündüğü yoldaşlardı. Mesela El Chino Peruluları getirmekle görevli kişiydi. Arjantinli Ciro Bustos’un görevi de Arjantin’deki Montonerolar’la iletişime geçmek ve buraya gelip savaşmalarını sağlamaktı. Debray önemliydi, çünkü onun görevi Avrupa’yla istihbarat yoluyla iletişim kurup oradan destek sağlamaktı. Tania’ya gelince, Tania çok önemliydi, çünkü Bolivya’da kültür idaresiyle, bakanla bağlantısı vardı. Bu nedenle, başka önceliğimiz yoktu. Biz çıktıktan sonra, buluşacağımız bir nokta vardı ama vaktinde oraya ulaşamadık. Kampa tekrar girmek çok zordu, çünkü 10 binden fazla asker her yeri kuşatmıştı, çatışmaya girmek gerekiyordu.

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/yazi_dizileri/1108039/Bolivya_da_ihanet_ve_yol_ayrimlari.html



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.992
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 11.10.2018- 09:13


Che’nin ‘yenilgi’ dediği tek yer

Son büyük çatışmada, Che’nin yakalandığı çatışmada, siz de vardınız.
Evet, 8 Ekim’de.

Siz, Benigno, Urbano, Inti Peredo, Dario, Ñato canlı çıktınız çatışmadan.
O çatışmadan pek çoğumuz sağ çıktık. Öncelikle hastalar grubu, sonra Chapago, bir Perulu,
Kübalı doktor...

Benigno ve Urbano sizin grupta mıydı?
Bizim grupta Inti Peredo, Dario, Nato (Nyato), Benigno, Urbano ve ben vardık, altı kişiydik.

Perulu’nun adı neydi?
Eustaquio.

Birden Che’nin orada olmadığını fark ettiniz çünkü yakalanmıştı.
Hayır. Çünkü Che çatışmayı organize ediyordu. Normal olarak biz ordunun varlığını tespit ettiğimizde geçide çekildik ve çatışma planını hazırladık. Bu planda, Che hepimizin beraber çıkamayabileceğimizi öngördü ve daha önceden dolaşıp keşfetmiş olduğumuz yerlerde bazı temas noktaları belirledi. Varılacak son nokta beş günlük mesafedeydi ve hepimiz orada bir araya gelecektik. Che, çatışmanın olduğu yöne göre, orada kalıp savaşacak ve ordunun ilerlemesini önleyecekti, diğerleri ise ona eklenip beraber geri çekilecekti. Ama bu böyle olamadı. Geçidin girişindeki grupla buluşamadı. İnti’nin grubunu bıraktı, Benigno da oradaydı, onlar yukardaydı, onunla buluşamadılar. Benim olduğum grubu bıraktı, Urbano bizimleydi, bize takas için iki Bolivyalı gönderdi.

Che yakalanınca La Higuera’ya götürüldü ve ne yazık ki de orada öldürüldü.
La Higuera, Che’nin “yenilgi” tanımını kullandığı tek yerdir. Her güne dair notları vardı, 26 Eylül’deki La Higuera çatışmasını, “yenilgi” olarak tanımlar, bu ilktir hatta tektir.

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/yazi_dizileri/1108039/Bolivya_da_ihanet_ve_yol_ayrimlari.html



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Bir devrim inadı: Ernesto Che Guevara ve Hasta Siempre melnur 1 2227 19.10.2019- 07:29
Konu Klasör Devrim nedir, devrim teorileri için ne söylenebilir? melnur 43 23262 30.12.2022- 06:14
Konu Klasör Sürekli devrim mi, tek ülkede sosyalist devrim mi? spartakus 0 4171 14.07.2015- 00:07
Konu Klasör Siyasal devrim, toplumsal devrim... melnur 13 14228 31.12.2018- 09:11
Konu Klasör Tek Yol Devrim iskra 0 3140 04.09.2013- 19:20
Etiketler   Bir,   devrim,   inadı:,   CHE
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS