SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Parti mi, sınıf mı?           (gösterim sayısı: 2.969)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.955
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 13.01.2018- 07:01


M.Çulhaoğlu'nun bu tür çözümleme yazılarını seviyorum. Yine aynı şeyi yapmış ve bir kitaptan yola çıkarak parti   ve sınıf konularında bir haber portalının gerektirdiği ölçüde çözümlemelerde bulunmuş.

Önemli.


Bir kitap ve güncelleme denemesi - Metin Çulhaoğlu


ABD’li akademisyen Lars T. Lih’in kitabı “Lenin” (2011) Aslı Önal’ın çevirisiyle 2017 yılı sonlarında Ayrıntı tarafından yayınlandı.

Lih’in başka bir çalışmasını okumadık. Bu arada kendisinin Rus Devrimi ve Lenin’e ilişkin değerlendirmelerinin kimi Marksist çevrelerce eleştirildiğini öğrendik. Bizde yeni yayınlanan kitabı da çeşitli yönlerden eleştirilebilir. Gene de Lih’in kitabında kolayca reddedilemeyecek bir kurgu var. Amacımız, bu kurguyu özetleyip Türkiye bağlamında “güncellemeye” çalışmak.

Başlarken, Lih’in metninde sürekli yer alan Rusça anahtar sözcüklere göz atalım: vojd   (öncü, önder, lider); narod (geniş anlamda halk) ve vlast (iktidar, siyasal iktidar).

Lih’in bu kavramlara dayalı kurgusunun özeti kendi ifadesiyle şöyle: “Rus proletaryasının dünya-tarihsel misyonu, narod’un vojd’u olmak, çarı devirecek bir devrime önderlik etmek, siyasi özgürlükleri tesis etmek ve böylelikle sosyalizmi getirecek olan nihai proleter vlast için zemin hazırlamaktı.”   (ss. 221-222).

O halde Lih’in sıralamasının vojd – narod – vlast şeklinde olduğunu söyleyebiliriz.

***

Öncü (vojd) kim?

Parti mi işçi sınıfı mı?

Lih’e göre (ve bizce de) farklı açılardan olmak üzere her ikisi... Partinin proletaryayı örgütleme görevi asli bir görevdir. Bu görev, doğası gereği liderliği de içerir. Ancak bilinçlendirme-örgütleme çalışmaları ötesinde siyasal liderlik, “ilham verdiği gibi ilham da alan” bir partiyi gerektirir (s. 212 ve s. 229).   Parti ile sınıf arasında ilkinden ikincisine hep tek yönlü trafiğin Leninizm’le ilgisi yoktur.

Bir ayrım yapmak gerekirse, parti işçi sınıfının siyasal öncüsüyken işçi sınıfı da emekçi halkın, yani vojd’un toplumsal öncüsüdür. Sverdlov’dan aktarıldığı gibi “Bolşevizmin gerçek özü (…) proletaryayı ve onun aracılığıyla da narod’u örgütleme becerisiydi.” ( s.212).

Günümüz Türkiye’si için bir güncelleme yaparsak, önerilen kurgu açısından bugün ortada eksiksiz olarak sadece narod vardır. Kuşkusuz işçi sınıfı da vardır; ancak özellikle 1895-1907 Rusya’sından (ve örneğin 1973-80 dönemi Türkiye’sinden) farklı olarak bugün militan bir sınıf hareketinden söz edemiyoruz. Bu yüzden proletaryanın narod’a öncülüğü de henüz gündemde değildir. Oysa Krupskaya’nın Lenin’e atıfla söylediği gibi “işçi sınıfı yalnızca bütün emekçilerin vojd’u olarak zafer kazanabilir.” (s. 245).

Bir başka vojd’a, partiye gelince: Bugün Türkiye’de vojd olmanın karşılığını verebilen, bu alanda tekleşmiş bir parti yoktur. Ancak çalışmalar boşuna sayılmamalıdır; yarın sınıf hareketlendiğinde bu dinamizm mutlaka önceki vojd’luk çabalarının izlerini taşıyacaktır.    

***

Rusya’da önce 1917’ye, ardından on yıl sonrasına uzanan sürece bakarsak köylülük çıkarıldığında geriye proletarya dışında dişe dokunur bir narod öğesi pek kalmamaktadır.

“Güncelleme” diyorsak yüz yıl öncesiyle günümüz arasındaki en büyük fark da burada ortaya çıkmaktadır. Bugün Türkiye’de (ve dünyanın büyük bölümünde) geniş bir narod’dan söz edilebilir; ancak narod artık büyük ölçüde kentlidir. Dahası, proletarya ile narod arası geçişkenliklerin fazlalığı ayrım çizgilerini silikleştirmektedir. En önemlisi ise, köylülüğün narod’un asıl ağırlığını oluşturduğu dönemlerden farklı olarak, bugün proletaryayla narod arasındaki ilişkilerin klasik “ittifaklar” çerçevesine oturtulamayacak olmasıdır.

Başka bir deyişle sosyalizm mücadelesinin günümüzdeki temel sorun alanlarından biri, temsil edeceği sosyalizmi hareket içinde narod’un başka kesimlerine de benimsetme imkânlarına daha fazla sahip olan işçi sınıfının bugün narod’a fazlaca gömülmüş, bir yerde onunla “hemhal olmuş” durumudur.

“Çıkış” ise iki yönlü olabilir: Birincisi, yeni bir sınıf hareketinin işçi sınıfının narod içindeki konumunu daha seçik (görece farklı) hale getirmesi; ikincisi ise narod içinden sınıfla ilişkilenmeyi de sağlayacak, ona hem ilham verip hem de ilham alacak demokratik yapıda, herkese açık, şeffaf kurumların (s. 108) ortaya çıkması…

***

Ya iktidar (vlast)?

Yazının uzadığının farkındayız; ama hele bir (vlast) olsun gerisini getiririz deyip işin içinden çıkılamayacağını da biliyoruz. “Bizde” köylülüğün çeşitli kesimleriyle ittifak gibi bir meselenin dışında vlast, sosyalizmin hemen kurulması değil “sosyalizme doğru adımlar atma” (s. 154) sürecini yaşayacaktır. Ve bir kez daha tekrarlarsak, uğraşılması gereken “doğum lekeleri” de Marx’ın zamanında öngördüğünden daha koyu olacaktır.

***

Sorulabilir: Türkiye’nin bugün geldiği noktada böyle konularda yazmanın yararı var mı? Verebileceğimiz yanıt şudur: Leninizm’i çoktan hatmetmiş olup yazarlık mesaisini güncel durumlara ilişkin köşe yazılarından ibaret sayan bir kesimin dışına çıkmaya çalışıyoruz…

Ara sıra da olsa yapmayalım mı yani?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.955
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 15.01.2018- 16:51


M.Çulhaoğlu sormuş: ''Türkiye’nin bugün geldiği noktada böyle konularda yazmanın yararı var mı? Verebileceğimiz yanıt şudur: Leninizm’i çoktan hatmetmiş olup yazarlık mesaisini güncel durumlara ilişkin köşe yazılarından ibaret sayan bir kesimin dışına çıkmaya çalışıyoruz…

Ara sıra da olsa yapmayalım mı yani?''


Çulhaoğlu iyi yapıyor. Sadece güncel olanla ilgilenmek de veya sadece ideolojik sorunları ele almak da bana göre eksikli bir yaklaşımdır. Zaman zaman da olsa, doğrudan doğruya ideolojik olanı tartışmanın yararı olduğuna inanıyorum. Bu bakımdan sınıf mı parti mi sorusu da bence doğru bir soru.

Komünist parti dediğimizde veya işçi sınıfı ideolojisi dendiğinde ille de yoğun bir işçi topluluğu akla gelmemeli. Komünist partiler işçi sınıfının içinde örgütlendiği yapılar olmaktan daha çok sınıfa ''dışardan'' katılan kesimlerin örgütlendiği yapılardır. BU yapılar sınıfı örgütlemeye çalışırlar, bu doğru ama ilk söylemeye çalıştığımızla arasında bir fark da vardır.

Şurası kesin; işçi sınıfı kendiliğinden tarihsel çıkarların farkına KİTLESEL olarak varamaz. Sınıflı toplum içinde böyle bir bilinç elde edemez. Sosyalist bilinç ona dışardan parti tarafından verilir ve parti bu anlamda sınıfın aklını temsil eder. Ne partisiz bir sınıf ve ne de sınıfsız bir parti...Birliktelik sağlanmadan ne siyasal devrim olanaklıdır ve ne de devrimden sonra toplumsal dönüşümler...

Bu yüzden parti mi sınıf mı sorusunun öncülüğü konusuna ''ikisi de'' şeklinde yanıt verilir, verilmelidir.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör TKP Parti Tarihi / 100. Yaşında Devrimin Peşindeki Parti umut 14 14292 23.02.2021- 03:48
Konu Klasör Homojen ve dar bir parti mi? 'Çok kanatlı' ve kitlesel bir parti mi? melnur 4 1207 19.04.2022- 09:10
Konu Klasör Sosyalizmde çok parti mi? melnur 7 3926 04.08.2021- 02:31
Konu Klasör SF'den: CHP faşist bir parti mi? melnur 13 10167 17.02.2018- 20:27
Konu Klasör Parti örgütleri melnur 3 3964 28.10.2013- 10:24
Etiketler   Parti,   sınıf,  
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS