SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 3 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   3   >   son» 
SF'de hem sosyalist hem ulusalcı olmak...           (gösterim sayısı: 9.175)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 18.03.2018- 21:05


İBO'CU bir başlık açmış SF'de: ''HİÇ KİMSE; BEN SOSYALİSTİM YADA KOMÜNİSTİM, AMA ULUSALCIYIM DİYEMEZ. '' demiş, ve açıklamasını da kendince yapmış:

Sosyalist, ya da komünist olmanın iki zıt duruşu olmaz.

Biri "ben Komünistim, fakat ulusalcıyım diyemez. Derse ne olur? Şu olur: o şahsın duruşu "fakat"tan sonrası olur.

Yani sadece milliyetçi olur. Komünist olmak için aynı zamanda Enternasyonalist de olmalısın. Dünyanın öte ucunda bir mazlum acı çekiyorsa yüreğin orada atmalı.

Dünyayı sevmelisin, ama ülken de içinde, insanları sevmelisin, yurttaşların da içinde, doğayı sevmelisin kurduyla, kuşuyla.

Ormanları, akarsuları, denizleri ve hayatın boyunca görme ihtimalin bile olmayan en uzak coğrafyalardaki eko sistemin küresel eko sistemin bir parçası olduğunun bilincinde olarak.

Bir Komünist bu günün değil, geleceğin insanı olmak zorundadır.


https://sosyalistforum3.net/showthread.php?p=382809#post382809

Kavramları yerli yerine oturtamadığımızda anlatmak istediğimiz konuya bir açıklık getirebilmiş olmayız. Konuyu anlaşılabilir bir hale getirebilmek de pek mümkün olmaz. İBO'CU'da da böyle bir sorun ortaya çıkmış. Bir komünistin ulusalcı değil, enternasyonalist olması gerektiğini düşünüyor ama, bir türlü açıklayamıyor. Ulusalcılık konusunda ''milliyetçilik'' olmasının ötesinde bir tanım yok kafasında. Komünist olmayı ise hümanizmayla eş tutmuş ve bir anlamda ''lay lay lom''culuk olarak betimlemiş. Yazısının altına önüne gelen teşekkürü basmış ama, pek de açıklayan yok. Zihinlerdeki imge sadece şu: Enternasyonal sol, ulusalcı sol. Peki karşılığı ne? Enternasyonalci sol ile ulusalcı sol arasındaki fark ne? Fark şu: Kürt ulusalcılığından yanaysan enternasyonalist solcusun, Kürt ulusalcılığının siyasi programına ve hedeflerine karşıysan, en azından desteklemiyorsan ulusalcı solcusun. SF yıllardır bu ezberler, bu yanlışlar üzerinden beyin yıkama faaliyeti sürdürdü. İBO'CU'nun yazdıkları da bu zihin karartma faaliyetinin bir sonucu.

İBO'CU'ya şunu sorsak, bir liberal söylemeye çalıştıklarının dışında bir zihne mi sahip? Yani bir liberal doğayı sevemez mi, insanları sevemez mi, ''ezilenlerden'' yana olamaz mı? Bir komünist ile bir liberal arasındaki farkı nasıl anlayacağız? Daha ileri giderek söylemeye çalıştıkları tam da bir liberali işaret etmekte.

Yazıda bir sorun var: Ne komünistin bir tanımı var ve ne de ulusalcılık dendiğinde anlaşılması gereken şeyin ne olduğuna ilişkin bir yorum var. Böyle olduğunda da bir komünistin ulusalcı olup olamayacağı sorusunun yanıtını bulabilmek de mümkün olmaz. Arkadaş bir konu açmış, gerçekten önemli bir konu ama, ''enternasyonalcilik ulusalcılığın, ulusalcılık enternasyonal olmanın karşıtlığıdır'' yorumundan başka bir şey söylememiş. Yazıya teşekkür edenlerin de zaten başka bir fikri yok.

Üzerinde durulması gereken bir konu olduğu açık!



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 20.03.2018- 15:52


Evet, şurası apaçık bir gerçek; bir sosyalist, bir komünist eğer bilimsel sosyalizmi referans alıyorsa enternasyonalist olmak zorundadır. İBO'CU bu konuda haklı. Bilimsel sosyalizm referanslı bir sol ideoloji enternasyonalist bir niteliğe sahiptir. İBO'CU'nun yanıldığı konu enternasyonalist olmayı ''onu bunu desteklemek'', ''kurda kuşa sahip çıkmak'', ''ezilenlerden yana olmak'' gibi bir konumlanış sanmasıdır. Yanılgı burada. Çünkü SF yıllarca kürt ulusalcılığına destek vermeyi solcu olmanın bir gereği gibi yorumladı. SF'ye göre solcu olmak kürt ulusalcılığına biat etmek olarak algılatılmaya çalışıldı. Kürt ulusalcılığına yedeklenmek, kürt ulusalcılığına biat etmek, kürt hareketine kuyrukçuluk yapmak, daha ileri gidelim, kürt hareketinin herhangi bir bölmesinde çalışmak, siyaset yapmak ''mücadele etmek''   ''enternasyonalist bir komünist'' için zorunluluk olarak zihinlere kazındı. İBO'CU'nun zihni de böyle oluştu. Tersi ise, ulusalcılıktı ve bu yüzden enternasyonalist bir komünist ulusalcı olamazdı; ulusalcılık kürt halkına düşman olmaktı, dahası, kürt milliyetçilerine göre şovenist olmakla eş anlamlıydı ve hatta faşistlikti.

İBO'CU'nun açtığı konu başlığı   bu çerçevenin dışına çıkamıyor. Sadece İBO'CU mu böyle düşünüyor? İlgisi yok. Yıllardır hemen hemen tüm sözde sol-sosyalist forumların tamamı da bu şekilde algının esiri olmuş durumda. Hem bu bataklıktan besleniyorlar, hem bu bataklığı besliyorlar.

Tekrar edelim; komünist olmak enternasyonalist olmayı gerektirir. Ancak bilimsel sosyalizm referanslı bir enternasyonalizm ile liberal çerçeveli burjuva kozmopolitizmini de bir birinden ayırmak gerek. Kökeninde her türlü insan sevgisi (hümanizma) bilimsel sosyalist ideolojiye aykırılık taşımaz. Ama bilimsel sosyalist referanslı enternasyonalizm salt bir hümanizma değildir. Aradaki fark bir liberal ile bir komünist arasındaki farktır.

Doğanın yıkıma uğratılmasının karşısına geçmek, demokrasi için mücadele etmek, ''ezilen bir halkın'' ulusalcı taleplerini dillendirmek vb. bir solcu için elbette önemlidir ama enternasyonalist olmak ne demokrasi için mücadele etmek, ne doğanın kirletilmemesi yönünde mücadele vermek ve ne de ''ezilen bir halkın'' ulusal talepleri doğrultusunda mücadele perspektifi edinmek anlamı taşır. Bir liberal ile bir komünist arasındaki fark bu ayrıntıda yatar; başka bir deyişle proleter enternasyonalizmi ile burjuva kozmopolitizmi arasındaki fark mücadelenin merkezine neyin oturtulduğu ile ilgilidir. Bu ayrım göz ardı edildiğinde komünist olmak adına yaptığımızı sandıklarımızın gerçekte bir liberal konumlanış olduğu gerçeği ile karşı karşıya kalmış oluruz. Tekrar edelim; sadece İBO'CU değil bu hataya düşen; SF'de ve diğer sözde sol-sosyalist forumlarda enternasyonalizm adına yıllardır savunulan pek çok şey gerçekte burjuva kozmopolitizminden başka bir şey değildir.

O zaman sorulması gereken soru şudur:

Bilimsel sosyalizm referanslı bir enternasyonalizm nedir? Bu kavramdan anlaşılması gereken şey nedir?

Yanıt çok basit ve çok önemli: Proletaryanın ulusal ve enternasyonal düzeyde tarihsel çıkarlarını öncelikli hale getirerek savunmaktır. Yani sınıfsal mücadelenin önüne hiçbir mücadele biçimini koymamak, öncelikli hale getirmemektir. Proletaryaya alan açmayan ve hatta gerilemesine yol açan her türlü nesnelliği işçi sınıfının çıkarları doğrultusunda değerlendirmektir. Kısaca proleter enternasyonalizmi her koşulda işçi sınıfından ve onun ideolojisinden yana olmaktır.

Bilimsel sosyalist ideolojiyi ve sosyalist devrim perspektifini yok sayarak, görmezlikten gelerek, öteleyerek ne komünist olunabilir ve ne de enternasyonalist!

( Devam ederiz.)



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 22.03.2018- 09:52


Kavramlar bir konunun anlaşılabilmesi için önemli. Uygun bir içerikle zihne taşınmadığında hem o kavramın ne olduğu ve hem de o kavramla anlatılmak istenen konunun ne olduğu anlaşılamaz. Komünist ve çoğu zaman eş anlamlı olarak kullanılmaya çalışılan sosyalizm de böyle bir kavram. Ne olduğu, ne anlama geldiği sorulduğunda kendisinin keskin bir komünist olduğu algısı yaratmaya çalışanların dahi doğru yanıt verebileceklerini sanmıyorum. Özellikle SF başta olmak üzere internetteki sözde sol-sosyalist forumlar bu konuda epey yanlış bir algı yarattılar. Daha önce defalarca yinelediğim gibi solcu, sosyalist, komünist olmak kürt ulusalcılığına biat etmek, yedeklenmek, ve güncele kürt ulusalcılığı perspektifiyle bakmak olarak anlaşıldı ve kabul edildi. Böyle olmadığı, bu algının yanlış olduğunu hemen her defasında anlatmaya da çabaladık. Anlayan anlamış, anlamayan için ise yapacak pek de bir şey yok!

Peki ama sosyalist, komünist kime denir; sosyalist komünist biri için nasıl bir konumlanışı doğru bir konumlanış olarak kabul etmek gerekir?

Çok kolay bir soru gibi görünse de, yanıtlanması pek de kolay olmayan bir soru bu?

En başa yazalım; herhangi bir ulusalcı harekete yedeklenmeyi solculuk sanmanın sosyalistlikle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Anlaşılması gereken sınıfsal mücadele ile ulusalcı bir mücadelenin farklı alanlar olduğu ve ülkemiz özelinde Kürt ulusalcılığının sol-sosyalist bir özelliğinin bulunmadığı gerçeğinin görülebilmesidir. SF tipik bir örnektir. Burada sosyalizm-komünizm düşmanlığının her biçimi yapılabilmekte, Marksist ustalara Lenin dahil her türlü hakaretler yağdırılabilmekte ve tek sözcükle söylenecekse burada ML tam bir reddiye haline getirilmiş bulunmaktadır. Komünist kişi öncelikle bu yanlış bilinçten sıyrılmak durumundadır.

Sosyalist-komünist kişi her şeyden önce kapitalizm, emperyalizm, karşıtlığı içinde olmalıdır. Kapitalizme yani sömürüye, yani özel mülkiyete karşıtlık temelinde bir siyasi düşünceye sahip olmadan ve kapitalizmin bir üst aşaması olmaktan başkaca bir anlamı da bulunmayan emperyalizme karşı olunmadan solcu-sosyalist, komünist olunmayacağını kavrayamayan birinden de solcu-sosyalist olmaz. Altını kalınca çizelim; özel mülkiyet karşıtlığı temelinde bir duruş sergileyemeyen ve eveleyip gevelemeden siyasi duruşunun temelini özel mülkiyetten kurtulmak olarak nitelemeyen hiç kimse kendini sosyalist-komünist olarak tanımlayamaz. Kimse kimseyi kandırmasın; komünist kişi daha güzel bir ülke ve daha güzel bir dünyanın ancak ve ancak özel mülkiyetten kurtulmakla mümkün olduğunu kavrayandır. Özel mülkiyetten kurtulmayı önemsemeyen, mücadelesinin temeli ve önceli yapmayan hiç kimse kendisini komünist olarak gösteremez. Sınıf mücadelesi dediğimiz şey de zaten budur ve başka bir şey de değildir.

Demek ki, komünist kişi sınıf mücadelesi içinde ( şu ya da bu şekilde) olan kişidir; bu mücadelenin önüne hiçbir mücadele biçimini koymayan kişidir. Sınıfsal mücadeleye eklemlenmeyen hiçbir mücadele biçiminin bir komünist için merkezi bir öneme sahip olmadığının bilincinde olmaktır, komünist olmak.   Yanlış anlaşılmasın, örnek verelim; sosyalizmin komünizmin ne olduğunu ideolojik olarak tartışmak, komünist toplumun üst aşamasında devletin nasıl bir şekil alacağını veya itfaiye teşkilatının nasıl olacağını tartışmak önemli ama yeterli değildir. Güncel siyasete gelindiğinde proletarya alan açabilecek bir siyasi mevzide bulunulmuyorsa ( güncel olduğu için hep aynı örneği veriyorum) ve kürt ulusalcılığının herhangi bir seksiyonunda mücadele etmek, ezilenden yana olmak ve komünist bir mücadele içinde olunmak olarak yorumlanıyorsa böyle bir konumlanışın komünistlikle hiçbir ilgisinin bulunmadığını da kavramak gerekiyor. Bu tür yorumların SF'ye uzak bir yorumlama olduğu açık. Ama zaten, orada yazanlar da dahil SF'nin bilimsel sosyalizmle ilgisinin hiç olmadığını kabul edeceklerdir.

( Devam ederiz.)



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 24.03.2018- 10:51


Şimdi başlıkta sorulan soruya tekrar dönelim. Komünist kişi enternasyonal midir, yoksa ulusalcı mı? Sorunun bir kısmını basitçe de olsa yanıtladık. Sosyalistler enternasyonaldir, enternasyonalizm bilimsel sosyalizme içkin bir kavramdır zaten ve işçi sınıfının çıkarlarına yönelik her politik tavır enternasyonal olmanın gereğidir vb. Gerektiğinde buraya tekrar dönüşlebilir ve konu derinleştirilebilir. Ama sorunun ikinci yanına da değinmek gerek.

Komünistler ulusalcı mıdır?

Bir önceki açıklamalarda söylediklerimizi bu soru için de geçerli hale getirmek gerek öncelikle. Yani ulusalcılık konusunda   bir açıklığa ve bir netleşmeye ihtiyaç var. Basitçe de olsa ulusalcılık konusunda doğru bir tanımlama ve değerlendirmeye sahip değilsek, hem soruya yanıt verebilmek ve hem de konuyu anlaşılabilir bir hale getirmek mümkün mü?

Şöyle başlayabiliriz sanıyorum; ulusalcılığın özellikle SF terminolojisinde bir hakaret, bir küfür ve uzak durulması gereken bir kavram, özellikle faşizm ve şovenizmle ilişkili bir kavram olduğunu söylemek mümkün. Peki doğru mu? SF bugüne kadar öylesine yanlış bir bilinç üretti ki, bu yanlış bilincin ürettiği temel kavramlardan biri de ulusalcılıktır. Ve eminim ve tecrübeyle de sabittir :) ki, ulusalcı olmadığını söyleyenlerin büyük çoğunluğu bu kavramın ne anlama geldiği konusunda bile zihinsel netliğe sahip değiller. Hepsinin hemen hemen tek bildiğini sandığı şey, kötü bir şey olduğu, ''enternasyonalizm karşıtlığı anlamına geldiği ama komünistlerin uzak durması gereken bir şey olduğudur. Böyle bakıldığında ulusalcılıkla komünistlik arasında bir ilişki veya bir zıtlık oluşturmak nasıl mümkün olabilir ki!

Aslında ulusalcılığın ne olduğu konusunda   net bir açıklığa da sahip değiliz. ''Ulusalcılık şudur''diyebileceğimiz bir tanımlama da ortada yok. Kendini ulusalcı olarak tanımlayanların kendine özgü bir tanımlaması var, o kadar. Erol Manisalı'dan dinlemiştim. ''Ulusalcılık milliyetçiliğin anti-emperyal olanı'' mealinde bir şeyler söylemişti. CHP'li bir siyasetçiye TV'de sormuşlardı. 'ulusalcı mısınız?'' diye; onun verdiği yanıt ise'' ulusalcılıktan ne anladığımıza bağlı'' şeklinde olmuş ve eklemişti. ''Eğer ülkenin kürt sorunuyla ve bölünme konusuyla ilgiliyse, ülkenin bölünmesini istemiyorum, o bakımdan ulusalcıyım.''

Açık konuşalım; İBO'CU arkadaş da ifade etmese bile sanıyorum, aynı minvalde bir eğilim içinde. Yani ulusalcılık konusu bir şekilde   kürt sorunu ile ilişkilendiriliyor ve enternasyonalci olmak kürt hareketinden yana olmakla ve ulusalcı olmak ise kürt hareketine karşı olmakla nitelendiriliyor. Bana göre doğru gibi görünen bir yanlıştan başka bir şey değil, bu yaklaşım.

Evet açık konuşmaya devam edelim: Türkiye'de kendini sosyalist-komünist olarak görüp de Türkiye'nin bölünmesini, Kürtlerin en azından bir bölümünün güney ve güneydoğuda ayrı bir devlet olarak kopmasını istemek enternasyonalizm, istememek karşı çıkmak ise ulusalcılık olarak nitelenebilir mi? Böyle bir tanımlama veya kavramlaştırma doğru mudur? İkincisi, böyle bir kavramlaştırmayı doğru kabul etsek bile bir komünist (gerçek) enternasyonalizm gereği yani işçi sınıfının tarihsel çıkarlarının gereği açısından bölünmeden yana mı olmalıdır? Böyle bir süreçten yana olmak mı, Türk ve Kürt emekçileri açısından tarihsel çıkarlara uygun bir konumlanış olur?

Üzerinde düşünmek gerekmiyor mu?




Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 28.03.2018- 08:47


Evet açık konuşmaya devam edelim: Türkiye'de kendini sosyalist-komünist olarak görüp de Türkiye'nin bölünmesini, Kürtlerin en azından bir bölümünün güney ve güneydoğuda ayrı bir devlet olarak kopmasını istemek enternasyonalizm, istememek karşı çıkmak ise ulusalcılık olarak nitelenebilir mi? Böyle bir tanımlama veya kavramlaştırma doğru mudur? İkincisi, böyle bir kavramlaştırmayı doğru kabul etsek bile bir komünist (gerçek) enternasyonalizm gereği yani işçi sınıfının tarihsel çıkarlarının gereği açısından bölünmeden yana mı olmalıdır? Böyle bir süreçten yana olmak mı, Türk ve Kürt emekçileri açısından tarihsel çıkarlara uygun bir konumlanış olur?

Böyle sormuştuk; peki yanıtını vermeye çalışmak için konuya nereden başlamak gerek? Nasıl yaklaşmalıyız?

UKKTH'yi, bu konuda Lenin'in girdiği polemiklerdeki birtakım sözlerini ezberlemiştik neredeyse? Yatıyor kalkıyor, Lenin ve Marks alıntılarıyla bir solcunun, bir sosyalistin, bir komünistin enternasyonalizmden yana olması gerektiği, enternasyonalizmin de kürt hareketine biat etmek olduğu,zaten UKKTH'nin   de bu anlama geldiği, Kürt hareketinin siyasetine karşı çıkmanın Kürt halkına karşı çıkmak olduğunu, Kürt halkının özgürlüğüne karşı çıkanların da ulusalcı, sosyal şoven, neo-faşist vb. vb. olduğu yıllarca bir tekerleme gibi yinelenip durdu. Bu konu hiçbir şekilde çözümlenmeye çalışılmadı. Gerkçek anlamda enternasyonalist açıdan yorumlanmadı. Konuya işçi sınıfının (enternasyonalist) tarihi çıkarları açısından bakılmadı. Ve belki de bir başka konu, bu yanlış siyasi tavrın, AKP gibi bir partinin iktidara oturduğu ve gerici pörtföyünü uygulamaya koyduğu bir kesitte onunla birlikte bir demokrasi ve özgürlük mücadelesi olarak sahnelendiği hiç görülmedi. Kürt milliyetçilerinin umurunda değildi, bu durum; onlar her konuya Kürt etnisitesinin çıkarları açısından bakıyorlardı.Solculuk ve sosyalistlik onları hiçbir şekilde ilgilendirmedi, ilgilendirmiyor. Zaten liderleri de Marks ve Lenin konusunda son sözünü söylemiş, kürt hareketinin bilimsel sosyalizmle yollarının ayrıldığını açık seçik söylemişti. Kürt milliyetçileri böyleydi de, kuyrukçu tipler farklı mıydı? Onlar da cehaletlerini   egolarını tatmin etme duygularıyla birleştirmişler bu gerici ( söyleme-tavra) havuza su taşımaktan başka bir şey yapmıyorlardı. Yıllar bu sözde sol-sosyalist forumlarda böyle geçmişti...

Hiç akla getirilmeyen bir şey vardı. ML her şeyden önce bir ansiklopedi değildi, diyalektk bir düşünme yöntemiydi. Bu düşünme yöntemi de öncelikli olarak işçi sınıfının tarihsel çıkarlarının önüne geçebilecek bir tavrın ML açısından doğru olmadığını bize anlatabilmeli ve içselleşmesini sağlayabilmeliydi. Kürt hareketinin etnisite ve şiddet temelli siyasetinin hem Türk ve hem de Kürt emekçisinde milliyetçiliği yükselttiği ve böyle bir zeminin de sol-sosyalist   siyasetlerin gelişmesine engel oluşturduğunu sadece bu olgunun bile içe sindirilecek bir olgu olmadığı anlaşılmalıydı. İyi incelenseydi ve ML açısından bakılabilseydi UKKTHnin   her şeyden önce ''tarafları'' yakınlaştırmak perspektifinden başka bir şey olmadığı, bu konuda Lenin'in de açıklamaları olduğu, Kürt hareketinin şiddet temelli etnik siyasetinin ise tarafları birbirinden uzaklaştırdığı ve son tahlilde ayrı bir devlet kurma çabasının iki yoksul halkın karşı karşıya gelmesi ve hatta iç savaş gibi bir kırımdan başka bir şeye yol açmayacağı, bunun da UKKTH ile ve enternasyonalizm ile bir ilgisinin olamayacağı gerçeği görülmeliydi.

Olmadı.
Görülmedi.

Yıllarca enternasyonalizm ve UKKTH adına sadece karanlık üretildi ve üretilen o karanlık da başka zihinleri etkileyerek ML ideolojiye aykırı bir yığın yanlış ezber yinelendikçe yinelendi. İBO'CU'nun açtığı bu başlık da bu yanlış ezberin bir sonucundan başka bir şey değil. Şimdilerde eskisi gibi UKKTH ve enternasyonalizm diye başlanan ve yanlış cümleler, yanlış yaklaşımlarla sürüp giden yorumlar pek yapılmıyor. Yanlışlık büyük ölçüde tavsadı. Ama yine de zaman zaman da olsa bazı kaçaklara rastlayabilmek mümkün oluyor.

(Devam ederiz.)



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 30.03.2018- 17:29


Buraya kadar yorumladıklarımıza tekrar dönmek üzere İBO'CU arkadaşın ''soru''suna dönmekte yarar var. Arkadaşımız kendi üslubu içinde bir komünistin enternasyonalist olduğunu ve ulusalcı olamayacağını söylüyordu. Bu yaklaşım biçiminden bir komünistin enternasyonalist mi yoksa ulusalcı mı olabileceği sorusunu çıkartabilmek de mümkündü. Ne var ki, üstte de altını çizmeye çalıştığımız gibi, burada önemli olan konunun anlaşılması   ve soru'nun da yanıtını verebilmek açısından komünist, enternasyonalizm ve ulusalcılık kavramlarının ne olduğunu açık bir şekilde ortaya koymaktan geçiyor. İBO'CU ve onun gibi düşünen arkadaşlarda ( SF'de ve diğer sözde sol-sosyalist forumlarda) hakim olan görüşün enternasyonalizm ve ulusalcılık kavramlarının kürt ulusalcılığı bağlamında değerlendirildiği ve yorumlandığıdır. Yani bu yanlış zihne göre enternasyonalist komünist olmak Kürt hareketine ( bir anlamda) yedeklenmek, biat etmek, desteklemek, ve herhangi bir seksiyonunda fiiili olarak çalışmak vb. dır. Ulusalcılık ise tam tersi Kürt ulusalcılığının siyasi taleplerinin, mücadele yönteminin ve ayrı devlet kurma isteğinin karşısında olmaktır. ( Bu tavrın kürt halkına karşı olmak şeklinde yorumlandığı da çok görülen bir başka yanlışlıktır.)

Zihin bu olduğunda, ortaya konulan konuya (soruya) verilecek olan yanıt, bu bağlamda komünistlerin enternasyonalist olamayacağı ve ulusalcı olmak zorunda olduğudur! Yani İBO'CU'nun konuya yaklaşım tarzı da, yorumlama biçimi de yanlıştır. Tekrar edeceksek, enternasyonalizm konusu ve komünist kavramı bu sözde sol-sosyalist forumlarda yıllardır doğru olmayan bir şekilde algılanmaktadır. Bu yaklaşımlar da bu yanlış algı nedeniyle ortaya çıkmaktadır.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 03.04.2018- 22:17


Enternasyonalizm ve ulusalcılığın ne olmadığı genel çerçevesiyle ortaya koyuldu sanıyorum. Kısa bir tekrarla enternasyonalizm eğer komünist ideolojiyle ilişkilendirilecekse ve burjuva kozmopolitizmi ile karıştırılmayacaksa liberal konumlanış ile ilgili bir nitelik göstermez. Dolayısıyla, anlaşılması gereken, liberal ortalamacılığın kürt sorunuyla ilgili yaklaşımlarının solla hiçbir ilgisinin olmadığıdır. Komünistler sınıf mücadelesini bir kenara bırakıp, Kürt hareketinin ulusalcı-millici siyasetlerinin ardına takılmazlar, takılamazlar. Kürt hareketinin herhangi bir seksiyonunda çalışmanın sosyalist mücadeleyle ve komünist olmakla bir ilgisi bulunmamaktadır. Bunun yanında gerekçe ne olursa olsun ''hadi oylar HDP'ye'' diyemezler ve kitleyi bir ulusalcı harekete yönlendirebilecek çağrılardan kaçınırlar. Sürekli yinelemek gerek; internetin sözde sol-sosyalist forumları bu konularda hep yanlış bir algı üretmiş ve hem kendi zihinlerinin ve hem de forumlardan bir şeyler öğrenmeye çalışan sol sempatizanların zihinlerinin kararmasına yol açmışlardır.

Komünist enternasyonal algısı böylesine yanlış bir zemine oturduğunda, bu yanlışlığın dışında kalan ve kürt hareketine yedeklenmekten uzak duran her türlü sol-sosyalist konumlanış da haliyle ulusalcılık olarak adlandırılmış, bu adlandırma da çoğu kez bir hakaret ve sövgü olarak değerlendirilmiş, kürt halkına düşmanlık olarak yorumlanmış, bu konulardaki yoğun cehalet ulusalcılığı şovenizm ve hatta neo-faşizmle ilişkilendirmiştir. SF'de   TKP başta olmak üzere CHP, İP (vatan partisi), HKP, zaman zaman ÖDP ve hatta Cephe'nin bu kategoride yorumlanmasının nedeni de budur.

Evet, ne olmadığı aşağı yukarı belli de, genel bir ortalamacılık anlamında da olsa ulusalcılık nedir, nasıl bir ideoloji ve siyasettir?

İBO'CU arkadaşın açtığı konunun tam olarak anlaşılabilmesi, ne olmadığının olduğu kadar ne olduğunun da anlaşılmasına bağlı olduğunu söyleyebiliriz? Bu sorunun yanıtı doğru dürüst verilmeden bu kavramları kullanmamalıyız. Hemen her konuda böyle bir tavır sergilenmeli, anlamını derinliğine bilmediğimiz kavramları kullanmamalı, yine yeterince bilmediğimiz anlamadığımız konularda ahkam kesme alışkanlıklarımızı bir kenara bırakmalıyız. Bir başka örnek verelim: Devlet özde bir baskı aracıdır. Ama devlet salt bir baskı aracından ibaret değildir. Şimdi bu iki cümle arasındaki farkı anlamıyorsak devletin sönümlenme konusunda yapacağımız her yorum yanlış olacaktır. Öyle de oluyor zaten...

Konuya dönersek, İBO'CU arkadaşın açtığı konuya tam anlamıyla açıklık getirebilmenin yolunun ulusalcılığın ne olduğu konusunda ortalama bir açıklamadan geçtiği söylenebilir. Gerçekten de bu kavram sözde sol-sosyalist forumlarda hem çok kullanılıyor-kullanıldı ve hem de bu konuda yalan yanlış ne varsa dağarcığımızda üfürüldükçe üfürüldü...



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 05.04.2018- 21:38


Ulusalcılık konusu...

Ulusalcı, ulusal(cı) sol, ulusal sosyalizm dendiğinde öncelikle anlaşılması gereken mücadelenin öznesinin Marksizm'de olduğu gibi proletarya olmadığı ulus-millet olduğudur. Ulusalcılara göre temel ulus-millettir. Ezen ve ezilen kavramlar sınıflara değil uluslara içkin kategorilerdir.Emperyalizm döneminde ezen uluslar ve ezilen uluslar vardır. Dünyanın kuzeyindeki ülkeler genellikle ezen-gelişmiş kapitalist ülkeler, güney ve doğusundaki ülkeler ise ezilen ülkeler. Mücadele burjuvazi ile proletarya arasında değil, bu ezen ve ezilen uluslar arasındadır. Ulusalcı yaklaşımı genellikle böyle bir çerçevede değerlendirmek mümkün. Ezilen ulusların ezen uluslara yani emperyalizme karşı mücadelesi de Kemalizm-Atatürkçülük ile özdeşleştirilmektedir. Mustafa Kemal'in emperyalizme karşı ilk direnişi örgütlemesi ve emperyalizmi yenilgiye uğratan ilk lider olması ve kuruluşun halkçı bir programa dayandırılması ulusalcılığın, ( ulusalcı sol, ulusalcı sosyalizm) Kemalizm veya Atatürkçülük olarak da adlandırılmasına yol açmaktadır.

(Ulusalcılık kavramını esnek bir kavram olarak değerlendirmekte yarar var. Kendisinin ulusalcı olduğunu söyleyen kişi veya siyasetlerin (yakından bakıldığında )birbirinden farklı yorumlamaları olduğu da görülecektir.)

Üzerinden bir daha geçilecekse, ulusalcılığın Marksizm'e yönelttiği eleştirileri birkaç başlıkta toplamak mümkün:

!- Sınıf siyaseti yerine ulus merkezli siyaset ulusalcılığın belirleyici özelliğidir.

2-Emperyalizm ve kapitalizme karşıtlık ulusalcı siyasetin bir başka özelliğidir. Ulusalcılık kapitalizmi   ileri bir sistem olarak da görmez. Özel mülkiyet karşıtlığı nedeniyle ekonomide devletçiliği ve halkçılığı ( gericiliğe karşı da laikliği)   savunur.

3- Ulusalcı siyasetlerin Atatürk, Lenin ve Deniz Gezmiş posterlerini yan yana   taşımalarının nedeni,   M.Kemal'in emperyalizme karşı direnişi, Lenin'in 20 yy.ın başlarında emperyalizm karşıtlığını ''ezen ve ezilen uluslar'' kategorilerinde somutlaması, Deniz Gezmiş ve 68 kuşağının da bu olgusallığı benimseyerek ML'i bu bağlama yerleştirmesi olarak yorumlanmasıdır. Ulusalcı siyasetlerin Lenin'in emperyalizm tezlerini ve ezen ezilen ulus kategorilerini Marks'ın sınıfsal mücadele tezlerine yeğlemektedirler.

Bu konu zaman içinde daha da geliştirilebilir. Bu noktada İBO'CU'nun yaklaşımına tekrar dönmekte yarar var. Görüleceği gibi ulusalcılık ile komünistlik arasında ideolojik anlamda bir benzerlik bulunmamaktadır. Emperyalizm karşıtlığı önemsenebilir ve ayrıca, ulusalcı siyasetlerin genel ve geniş anlamıyla solda olduğu akılda tutulabilir. ( Kürt hareketinin siyasetlerine karşı çıkışları ve ülkenin bölünmesi konusunda kaygılar yaşamaları onları neo-faşist, sosyal şoven, ve Kürt halkının düşmanı yapmaz.)

Komünizmin ulusal olanla ilgisinin olup olmadığı konusu ise ulusalcılıktan, ulusalcı sol ve ulusalcı sosyalizm kavramlarından farklı bir konudur; karıştırılmamalıdır. Sosyalist-komünist ideoloji enternasyonal bir niteliğe sahiptir. Enternasyonal olması onun ulus ve ulusal olanla hiçbir ilgisinin olmadığı anlamına da gelmez. Komünistler enternasyonal bir dünya yaratmanın ön koşulunun ulusal ölçekte siyasal erkin ele geçirilmesinden geçtiğini içselleştirmek zorundadırlar. Ulusal ölçekte siyasal iktidar ele geçirilmeli ve proletarya öncüsü aracılığıyla kendisini ulusun önderi haline getirmelidir. Enternasyonal dünya toplumuna ulaşmanın başka bir yolu   gözükmemektedir ve ML ideoloji de bu süreci bu şekilde anlatır. Dolayısıyla komünist ideolojinin ulusal olanla ilgisi de bu bağlamdadır.

(Devam ederiz.)








Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 08.04.2018- 07:30


Ve dolayısıyla...

Kürt hareketine yedeklenmek, biat etmek, herhangi bir seksiyonunda görev almak ve ''hadi oylar HDP'ye'' demek enternasyonalizm olmadığı gibi, Kürt ulusalcılığının ''bölücü'' ve ''ABD'ci'' siyasetlerine karşı çıkmak ulusalcılık değildir.

M.Kemal, cumhuriyet, ulus devlet ay*yıldızlı bayrak ve hatta laiklik düşmanlığı enternasyonalizm olmadığı gibi bir şekilde bu olguları savunmak da ulusalcılık değildir.

Ulusalcılık ''bölücülüğe'' ve ''ABD'ci siyasetlere'' karşı çıkmak ve M.Kemal'i, cumhuriyeti, ulus devleti, ay-yıldızlı bayrağı ve laikliği savunmak olsa bile...

Aradaki fark anlaşılıyor sanıyorum.

Tekrar olacak; bir konuyu anlayabilmek her şeyden önce kullanılan kavramların ne olduğunu bilmek ve anlamaktan geçer. Ne yazık ki, enternasyonal ve ulusalcılık başta olmak üzere pek çok kavramı yanlış kullanıyor anlamını öğrenmek konusunda yeterince çaba harcamıyoruz. Bu edilginliğe, komünizm ve sosyalizm kavramlarını da katabiliriz. Unutmuyorum, bir keresinde sosyalizm veya komünizmin ne olduğu konusunda yorum yapmış ve bu kavramları ideolojik anlamlarıyla kullanmaya çalışmıştım. Kendini farklı göstermeye çalışan bir ''enternasyonalist komünist'' tarafından yanlış yorumladığım şeklinde bir eleştiriye uğramıştım.. Ona göre sosyalizm-komünizm dendiğinde sadece   toplumsal bir formasyonun bölümleri anlaşılmalıydı.

Başka örnekler de verilebilir. Sözgelimi devlet dendiğinde sadece ''baskı mekanizması'' anlaşılmamalıydı. Veya devletin sermaye sınıfının bir egemenlik aracı olmasının kendine özgü bir özerkliği olmadığı anlamına gelmemeliydi. Eksik veya yanlış bilgi hem anlamamızın önünde bir engel oluşturur ve hem de anlamadığımız konularda ahkam kesmemize yol açar. Eksik veya yanlış bilgi, sonunda ''AKP devleti ne ya; iktidara CHP gelse CHP devleti mi diyeceğiz?'' şeklinde sorulara yol açar ve sürecin anlaşılması konusunda sorunlar meydana getirir.

Böyle de oluyor zaten!




Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 3 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   3   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Sosyalist olmak için ateist olmak mı gerekiyor? melnur 17 21438 15.12.2015- 16:39
Konu Klasör Sosyalist olmak için ateist olmak mı gerekiyor? melnur 5 5346 22.06.2015- 14:13
Konu Klasör Solcu, sosyalist, enternasyonalist olmak üzerine... melnur 14 7056 10.07.2020- 05:16
Konu Klasör AKP'ci olmak, sosyalist kime denir, vesaire... melnur 27 16540 05.07.2017- 19:09
Konu Klasör Devlete karşı olmak mı, devletten yana olmak mı? melnur 3 4775 05.04.2016- 23:37
Etiketler   SFde,   hem,   sosyalist,   ulusalcı,   olmak.
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS