Seni yaşatmayacakları rezidansların her santiminde emeği olan işçi kardeş, bizim adayımız sensin
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Mart ayında yapılması planlanan yerel seçimlerde CHPnin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı için en doğru isim üzerinde çalıştıklarını belirtmiş ve Bugün akşam İstanbullulara bir sürprizimiz olacak. Bir video ile nasıl bir aday olması gerektiğini anlatacağız. Adayımız, bugün anlaşılır demişti.
CHP İstanbul Basın, isimli kurumsal medya hesabı yayınladığı bir video ile Kaftancıoğlunun açıklamalarını doğruladı ancak aday ismi açıklanmadı.
2019 Martta yapılması planlanan yerel seçimlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı için sermaye çevreleri içinde arayışa giren ve Ümit Boyner, Muhtar Kent gibi patronlarla görüştüğü öne sürülen CHPnin bugünkü yayınladığı videosunda bu görüşmeleri inkar edercesine esnaftan, balıkçıdan, öğretmenden, simitçiden ve bir dizi emekçilerden bahsederek bizim adayımız sensin denildi.
Videoda, özellikle İstanbulun ilçelerinde yerel seçim adaylıklarının müteahhitlerden, inşaat patronlarından ve zenginlerden seçilmesi yok sayılırcasına Seni yaşatmayacakları rezidansların her santiminde emeği olan işçi kardeş, bizim adayımız sensin denilmesi dikkat çekti.
Yayınlanan video sonrası ise CHPnin yerel seçimlerde İstanbul adaylarının videodaki iş kollarında çalışan emekçilerden mi yoksa patronlardan mı seçileceği şimdiden tartışma konusu oldu.
Kaftancıoğlu dünkü konuşmasında İstanbulda ön seçim olmayacak. İstanbulu kim yönetebilir, en doğru isim nasıl bulunur; bunun çalışmasını yapmaktayız. Aday profilimizi çıkarmak için çalıştık. Bugün akşam İstanbullulara bir sürprizimiz olacak. Bir video ile nasıl bir aday olması gerektiğini anlatacağız. Adayımız, bugün anlaşılır. Biz akşam, İstanbul için seçim startımızı veriyoruz ifadelerini kullanmıştı.
Kaftancıoğlu, yenilgi durumunda ise istifa edeceğini söyleyerek İstanbulu mutlaka kazanacağız. Bu konuda gerçekten çok iddialıyım. Mevcut yönetim anlayışından İstanbulu kurtaracağız. Eğer bu seçimi kaybedersek, ben, benden daha iyi yapan birine bu görevi bırakırım. Ancak kazanacağımızı biliyorum. Elbette yenilgiyi de istifayı da düşünürüm demişti.
Her seçim solcular, sosyal demokratlar, sosyalistler için önemlidir. AKP'nin siyaset sahnesinde yerini almasıyla seçimler çok daha önemli bir hale geldi. Anlaşılması gereken şey, AKP gibi bir partinin gücünü seçimlerdeki sandık sonuçlarıyla alıyor olmasıdır. AKP bugün muktedir hale gelmişse, devleti ele geçirmişse ve tek adam diktatörlüğünü perçinleyecek bir çaba içindeyse bunun öncelikli nedeni girdiği tüm seçimleri şöyle ya da böyle kazanıyor olmasında yatmaktadır. Seçimlerin önemli olmasının bir nedeni de bu ve sosyalistler için seçimleri önemsemenin bir nedeni de bu olmalıdır.
Burada altı çizilmesi gereken konu, AKP'nin seçimlerde de olsa asla önemsizleştirilmemesi ve bunun yanında sosyalizmin propagandasından ve sosyalist örgütlenmenin gerekliliğinden vazgeçilmemesidir. Her başlık bu bütünlük içinde ele alınmalı ve önümüzdeki yıl yapılacak belediye seçimlerine de bu bağlamda yaklaşılmalıdır.
Somut bir örnekten gidilecekse AKP'nin özellikle Ankara ve İstanbul'da seçimi yitirmesinin yolunun CHP'den, CHP'nin adayından geçtiği gerçeği kabul edilmelidir. 19 Mart belediye seçimlerinin böyle bir somut gerçekliği vardır. Bu somut gerçeklik kabul edilmediğinde ise konuya bir üst paragrafta sözü edilen bütünlük içinde yaklaşılmamış olur, diye düşünüyorum.
Burada CHP'nin durumu, çıkaracağı aday ve yıllardır konuya yaklaşım tarzı da önemli. CHP yıllardır yanlış yapıyor. CHP AKP'nin sandıkta yenilgisinin AKPlileşmekten geçtiği gibi bir yanılgı içinde. Yıllardır böyle. Ekmeleddin olayı da böyle bir anlayışın ürünüydü ve gidip ''tıpış tıpış'' oy vermek zorunda da kaldık. Peki CHP ne kazandı? Hiç! Ekmeleddin yüzü sola dönük kesimlerin bile oyunu alamadı ve bu konuda bir konsolidasyon sağlayamadı. Önümüzde yine bir belediye seçimleri var ve CHP'nin kafası yine karışık!
Bu konuya tekrar tekrar geliriz. Ama bir konuya daha değinmek gerek. O da sosyalistlerin tutumu. Gazetemanifesto'da Kurtuluş Kılçer'in bir yazısını okumuştum geçen gün. Detaylandırmamış ama, seçimlerde sosyalistlerin ortaklaşmasından ve olmazsa tek başlarına aday çıkaracaklarından söz ediyor!
( TKH'nin içinde bulunduğu psikoloji ilginç! Sanki her seçim öncesi TKP'ye ses yöneltmek ister gibi bir hali var.)
Kurtuluş Kılçer'in zihninde ortaklaşarak veya tek başına özellikle iki büyük şehirde bir aday çıkarma gibi KESKİN sosyalist tavır almak geçiyorsa hala içinde bulunduğumuz koşulların önemini kavrayamamak gibi bir sorunu var demektir.
Devam ederiz.
Bu ileti en son melnur
tarafından 21.10.2018- 01:45 tarihinde, toplamda 2 kez değiştirilmiştir.
Seçimlerde solun tavrının hem AKP'yi geriletmek ve hem de sosyalizmin alanını genişletmek ve propagandasını yapmak olarak açıklamak mümkün. Örnekse İstanbul ve Ankara'da AKP'ye seçim kaybettirmek, Ovacık ve Hopa gibi yerlerde ise solun oylarının bölünmesine yol açmadan sosyalizmin kazanması gibi bir strateji geliştirmek öncelikli olmalıdır. K.Kılçer'in söylediği gibi ''solun ortak adayı ve olmazsa TKH'nin aday göstermesi'' gibi bir seçim stratejisi önümüzdeki belediye seçimlerinde solun tavrı olamaz, olmamalı.İstanbul, Ankara, hatta İzmir, Mersin, Adana gibi büyük şehirlerde sadece aday göstermek amaçlı bir çalışma içine girmek sola bir şey kazandırmayacağı gibi AKP ve MHP ittifakının ekmeğine yağ sürmekten başka bir işe de yaramayacaktır. Umarım Kurtuluş Kılçer'in aldığı kararın uygulaması böyle bir sonuca yol açmaz.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.
