SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Türkiye sağının lideri Erdoğan...           (gösterim sayısı: 3.143)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 30.04.2019- 07:26


Özgür Şen'in SOLportal'da seçtiği konu üzerinde durmak gerek. Önemli bir konu. Öteden beri Türkiye'de sağın ortalama yüzde 65-70, solun ise yüzde 30-35'lik bir gücü olduğu söylenir. Kimileri de buna itiraz eder. Özgür Şen'in yorumunda bu sorunun dolaylı yanıtı da var. Erdoğan'ı sağın lideri olarak göstermek ve bu kulvara haklı olarak Saadet'i de katmak, ve katılan diğer partilerle birlikte ortalama yüzde 65'lik bir payı sağın hissesine katma mümkün hale geliyor. Daha basit bir tanımla bu gruba dahil edemiyeceğimiz CHP ve HDP' toplamının yüzde 35'leri pek de geçmediği gerçeği var. Düzen solu diyebileceğimiz bu oran öteden beri Türkiye solunun mevcuttaki payı, değil mi?

Başka bir gerçekle daha karşılaşıyor insan, Özgür Şen'in yazısını okuyunca; Erdoğan için, ''tamam, Türkiye'de sağın lideri'' denilebilir'' de, Türkiye sağı gerçekten bu kadar ilkesiz mi? Sağın önemli özelliklerinden birinin milliyetçilik olduğunu biliyoruz ama ''sağın lideri'' Erdoğan ''milliyetçiliği ayaklar altına aldım'' dediğinde toplumsal alandaki desteği ve seçimlerdeki oyu neden azalmıyor?

Ya da, Kürt hareketiyle birlikte ülkenin ve bölgenin demokratikleştirileceğini söylediğinde de destek alması, veya 180 derecelik dönüşle Kürt hareketinin kökünü kazıyacağız   dediğinde de aynı desteğin sürmesi sadece Erdoğan'ın yetenekleri ve ''beceri dolu'' siyasi manevraları ile açıklanabilir mi?

Özgür Şen'in yazısını okuyalım önce, sonra üzerinde tartışılabilir; hem sora sadece sağın değil, sola yansıyan kimi özellikler üzerinde de bir fikir   edinme olanağı bulabiliriz.

Sağın Re.s'i olarak Erdoğan - Özgür Şen

31 Mart sonuçları Türkiye'de krizin tetiklediği değişim sürecinde bir ara adımdı. Bu ara adımın değişim sürecini daha da hızlandıracağı belli oldu. Şimdi herkes gözünü Erdoğan'a dikti bekliyor... Çünkü bu ülkede büyük bir çoğunluk hâlâ Erdoğan'ın Türkiye siyasetindeki temel belirleyen olduğunu düşünüyor. Yanlış mı? Tamamen yanlış değil tabii. Ama eksik...

Eksik çünkü Erdoğan gücünü yalnızca toplumsal desteğinden değil bizzat bu yaklaşımın kendisinden de alıyor. AKP liderinin 31 Mart seçimlerinde büyükşehirleri kaybetmesinin ardından giydiği yenilmezlik zırhının delindiği söylenmişti. Ama aslında Erdoğan daha önce de meşhur Haziran seçimlerinde kaybetmiş, birkaç ay sonra Kasım'da iktidara yeniden oturmayı başarmış ve kendisine başkanlık yolunu açan süreci de başlatmıştı.

Dolayısıyla Erdoğan'ın gücü seçimlerdeki yenilmezlik algısına değil Türkiye siyasetine yön verme yeteneğine dayanıyor. AKP lideri, siyasette değişmez bir referans, adeta kimileri için ezeli ve ebedi bir figür. Siyasetteki her senaryo da Erdoğan'ı veri alıyor. Böyle bir yaklaşımla gidilebilecek en uç noktanın Erdoğansız bir AKP olması dahi bunu doğrular nitelikte. Erdoğansız bir AKP de aslında Erdoğanlı bir formül çünkü. Ondan kalan her şeyin o varmış gibi ama onsuz devam etmesi...

Bu nedenle Erdoğan'ın merkezinde durduğu Cumhur ittifakının dağılması tartışılırken yine Erdoğanlı onlarca senaryonun gündemde olmasında bir tuhaflık yok. Bu ülkede Erdoğan'ın MHP'yi bırakıp yanına tekrar liberalleri alarak kemalistlerin üzerine gideceğinden korkan insanlar var mesela. Ya da Erdoğan'ın MHP'yi terk ettiğinde dört gözle Kürtleri yanına almasını bekleyenler... Tıpkı Erdoğan'ın Kürtleri yanına almasından çekinenlerin varolduğu gibi...

Tablo karmaşık görünebilir veya bu geçişkenlik insanı hayrete düşürebilir. Aslında tablo ne karmaşık, ne de hayret verici. Bu garip ama gerçek durum aynı kabulün sonucu: Erdoğan Türkiye siyasetinde temel referans noktası olarak görülüyor ve herkes ona göre pozisyon alıyor.

Çünkü Recep Tayyip Erdoğan Türkiye sağının şu anda lideri. Kendisine yandaşlarınca yakıştırılan   sıfatının bu bağlamda bir gerçekliği var.

Türkiye'de sağ tek ve büyük bir parti aslında. Tabandaki ortaklık ve geçişkenlikle siyasetçilerin davranış kalıpları uyumlu ve sağcılığın doğal hali birlikte hareket etme güdüsü. Bu hali yıllar önce bir televizyon programında Melih Gökçek, kendi aralarında tartışırken bir anda durup aslında hepsinin aynı kökten geldiklerini ve bugünkü ayrılıkların geçici olduğunu söylerken gayet güzel ifade etmişti. Yine bir AKP'li bakanın kendisini sağdan eleştiren bir akademisyene "ağabey" diye hitap ederek söze başlamasının bir anlamı vardı. O gün için ayrı düşmüş olabilirlerdi, ama karşısındaki adam bakanın her açıdan ağabeyiydi.
Türkiye sağında ayrılıklar, çekişmeler, kavgalar hep vardı. Ama esas olan köklerin aynı olmasıydı. Zaten dünyaya farklı bir yerden bakılmıyordu. Bir gün kolayca yan yana da geliniyordu.

Sosyal medyada Erdoğan'a daha birkaç yıl önce Bahçeli hakkında attığı zehir zemberek tweetlerin hatırlatılmasının bu nedenle pek bir anlamı yok. Evet, Erdoğan o gün Bahçeli'yle kavgalıydı. Sonra ortak oldu. Yarın yine yolların ayrılma ihtimali de AKP ile MHP'nin aynı partinin bir parçası olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

Erdoğan'a zamanında demediğini bırakmayan Süleyman Soylu'nun bugün AKP'nin önde gelen figürlerinden biri olması da gayet doğal. Erdoğan'ın karşısında siyaset yapan Soylu da aynı partinin üyesiydi çünkü.
Bugün AKP'den ayrı düşmüş Gül, Davutoğlu veya Babacan da aslında partilerinden ayrılmış değiller. Hepsi hâlâ aynı noktada... Yalnızca bir gün yolların birleşmesini bekliyorlar.

Bunca olaydan sonra Fethullahçıların farklı olduğunu düşünen var mı? Fethullahçılarla AKP'nin yolları bu bağlamda hiç ayrılmadı ki. Onlar bugün anlaşamıyor olsa da hâlâ aynı büyük çatının altındalar.
Kimse merak etmesin, Meral Akşener ve Temel Karamollaoğlu da orada. Ankara'nın bir köyünde yumruk yiyen Kılıçdaroğlu o yumruğu başka bir durumda Mansur Yavaş'la birlikte tekbirli, bozkurtlu kutlama yapan birisinden de yiyebilirdi. CHP Genel Başkanına saldıran şahısla, Ankara'da CHP'nin seçim kazanmasını tekbirle kutlayan kişi aslında aynı partinin üyesi çünkü. Kalabalıktan kaçarken sığınılan evin yakılması için bağıranlar da bugün AKP'li olabilirler, ama rahatlıkla Saadet Partisi'ne de oy verebilirlerdi...

İşte Erdoğan o büyük çatının ev sahibi şimdilik...

Ama Erdoğan aslında yalnızca sağın i, Türkiye'nin değil. Erdoğan sağ kadar güçlü ve gücü de aynı sağcılıkla sınırlı. Bu nedenle her türden sağcılık Erdoğan'ı olduğundan güçlü göstermeye devam ediyor.
Türkiye siyasetini tek ve büyük bir parti olan sağcılığın iç mücadelelerinden, oradaki gerilimlerin tetikleyeceği gelişmelerden ibaret gören her anlayış Türkiye'ye kaybettiriyor.

http://haber.sol.org.tr/yazarlar/ozgur-sen/sagin-i-olarak-erdogan-261993




Bu ileti en son melnur tarafından 30.04.2019- 10:29 tarihinde, toplamda 2 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 03.05.2019- 00:17


Dolayısıyla Erdoğan'ın gücü seçimlerdeki yenilmezlik algısına değil Türkiye siyasetine yön verme yeteneğine dayanıyor. AKP lideri, siyasette değişmez bir referans, adeta kimileri için ezeli ve ebedi bir figür. Siyasetteki her senaryo da Erdoğan'ı veri alıyor. Böyle bir yaklaşımla gidilebilecek en uç noktanın Erdoğansız bir AKP olması dahi bunu doğrular nitelikte. Erdoğansız bir AKP de aslında Erdoğanlı bir formül çünkü. Ondan kalan her şeyin o varmış gibi ama onsuz devam etmesi...

Erdoğan'ın gücü fazla abartılmıyor mu? Gerçekten de Erdoğan bu kadar güçlü mü? Pek öyle düşünmüyorum.   Bütün devlet olanaklarını kullandığı halde, medyanın yüzde 90'ı parti bülteni gibi bir işlev yüklendiği halde ve inanılmaz para musluklarını devreye soktuğu halde İstanbul kaybedildi. Üstelik bir-bir buçuk ay önce seçim yarışına girdiğinde tanınırlık oranı yüzde 16 olan bir küçük ilçe belediye başkanına... 31 Mart'ta İstanbul'da yenilen Binali Yıldırım değil; Tayyip Erdoğan'dır; tıpkı Ankara'da olduğu gibi, tıpkı diğer   büyükşehirlerde olduğu gibi...

Erdoğan'sız bir AKP formülünün devreye sokulma olasılığının bundan sonra gündem olacağını düşünmüyorum. Özgür Şen ''daha önce de yenilmişti'' diyerek 5 Haziran'ı işaret ediyor, ama bu yenilgisi başka bir yenilgi. Çünkü bu yenilgi özellikle İstanbul seçim sonuçları bence sonun başlangıcı. Artık dikiş tutmaz. Erdoğan'ın bu aralar sürekli yalpalaması, bir ''Türkiye ittifakı'' diyerek ''yumuşama'' sinyalleri vermesi ( aslında bu söylem bir S.O.S. sinyali; ''batıyorum beni kurtarın'' demeye getirmişti) sonra tekrar sertleşmesi, Bahçeli'den kopmak istemesi, sonra gereken yardım gelmezse dımdızlak ortada kalma ürkütücülüğü   epey kafa karışıklığına yol açmış anlaşılan. Bu uyduruk, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi'' garabetinden pişman da olmuştur. Ne güzel yüzde 40'larla tek başına hükümet olmak varken, ve her istediğini yaptırma olanağı varken, şimdi Bahçeli'ye mecbur kalmak geceleri rüyasına girer insanın!..




Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Türkiye sağının yalanlarla örülen kanlı tarihi... melnur 0 1259 26.08.2020- 02:14
Konu Klasör Erdoğan'a Açım Diye Bağıran Adam ve Erdoğan'ın Tavrı ocen45 0 1863 14.02.2020- 09:39
Konu Klasör Sağı ürkütmeyecekmişiz… melnur 2 803 06.09.2022- 11:56
Konu Klasör CHP'nin yaptığı sağa benzemek de değil, düpedüz sağcılık... melnur 0 2230 22.02.2019- 22:17
Konu Klasör 'Dünya lideri' Türkiye'nin yüzde 22.4'ü aç dayanışma 0 2707 05.05.2015- 14:05
Etiketler   Türkiye,   sağının,   lideri,   Erdoğan.
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS