SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Alper Taş: Kürt sorununun çözümü için de memlekete sol lazım...           (gösterim sayısı: 2.406)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.989
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 24.12.2019- 17:27


Alper Taş: Kürt sorununun çözümü için de memlekete sol lazım

Resim Ekleme

İsmini Sol Parti olarak değiştiren ÖDP, programını da değiştirmeye hazırlanıyor. Peki, neden böyle bir değişime ihtiyaç duyuldu ve Sol Parti ne yapacak? Alper Taş Artı Gerçek’e anlattı.

Derya OKATAN


1996 yılında kurulan Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), dün gerçekleştirdiği 8. Olağanüstü Kongre’de ismini değiştirdi. Bundan böyle yoluna Sol Parti olarak devam edecek.

Sol Parti’nin kuruluş sürecinin 6 aya kadar tamamlaması planlanıyor. Mayıs ya da Haziran ayında bir kongre daha yapılarak program değişikliğine de gidilecek.

Peki, neden böyle bir değişime ihtiyaç duyuldu ve Sol Parti ne yapacak?

Bu konuları, tüzük değişikliği önergesinin altında imzası olan isimlerden, ÖDP eski Genel Başkanı Alper Taş ile konuştuk:

‘DÜNYA SOLUNU ARIYOR’

-Kongreden anladığımız kadarıyla bu değişim sadece bir isim değişikliği değil. Bu değişime neden ihtiyaç duyuldu ve neden Sol Parti?

İsim değişikliği işin önemli bir parçası ama evet bir parçası. İsim, gireceğimiz politik hattı ifade ediyor. Ama her şey isim değişikliği üzerinden ele alınamaz. İsim değişikliği ile başlangıç adımı atıyoruz. Önümüzdeki dönemde program yenilenmesi, dünyanın ve Türkiye’nin bugün geldiği evrede sol ve sosyalizm çizgimizi güncelleme gibi tartışmalarla devam edeceğiz. Bu süreç, Mayıs-Haziran ayına kadar sürecek ve ancak o zaman gerçek manada ÖDP’nin evriminin tamamlanacağını söyleyebiliriz.

Bizi bu değişikliğe iten en önemli faktör, dünyada ve Türkiye’de değişen koşullar. Dünya solunu arıyor. Kapitalizm krizde ve dünyada büyük bir sol boşluk var. Biz ÖDP’yi kurduğumuzda sosyalizm saldırı altındaydı. Bir tür savunma refleksi daha ağır bastı. Özgürlük ve Dayanışma Partisi esasen solun, sosyalistlerin böyle bir saldırı karşısında kendini koruma ve yenilenme partisiydi. Şimdi o dönem geride kaldı. Dünyada kapitalizm sorgulanıyor ve sosyalizme, sola dair arayışlar var. Biz de sol ve sosyalizm arayışlarına bulunduğumuz yerden bir yanıt üretebilmek için böyle bir değişime gittik.

Türkiye de aslında solunu arıyor. Solun çok değişik özneleri var, bunlardan birisi de biziz. Ama doğrusu bu sol boşluğu doldurabilmiş değiliz. Eskiden geniş halk kesimleri sol fikirlere kulak vermezdi. Ama bugün görüyoruz ki, toplum sol fikirlere hasret; eşitlik, özgürlük, barış, dayanışma değerlerine daha fazla kulak veren bir noktaya geldi. Çünkü sağ dil, sağ zihniyet Türkiye halklarını çürüttü, tüketti. 12 Eylül ürünü olan AKP-MHP faşizminin gerileme evresine girdiği, bu gerilemeye çözüm adına yine sağın piyasaya sunulduğu, AKP’nin alternatifinin AKP içinden çıkarılmaya çalışıldığı bir dönemde, hayır bu memlekete gerçek bir sol lazım demek gerekiyor.

AKP çözülüyor. Eski ölüyor bitiyor ama ortada yeni yok. Gelinen süreçte, ÖDP buna yeterli olabilecek bir özne olmaktan çıktı. Fikren ve yapı olarak geride kaldı. Bunu gördük ve yenilenme, kendimizi aşma iradesini ortaya koyduk.

‘İTTİFAKLAR OLAĞAN KONGREDE ELE ALINACAK’

-Yani program değişikliği de olacak…


Biz bugün bunun çağrısını yaptık. Çok değişik insanlara gideceğiz. Bu çağrıya yanıt verebilecek insanlarla partiyi yenileme sürecini işletmek istiyoruz.

-Kimlerle mesela?

Gerçekçi olalım, şu an örgütlü sol yapılarla ortak birlik inşa edecek nesnel bir durum yok. ÖDP’nin 1996’daki gibi sol siyasi grupların birliğini içerecek bir nesnelliği yok. Türkiye’de örgütlü solun 2-3 katı kadar örgütsüz insan var, ilk etapta onlar bizim muhatabımız olacak. Sol Parti, sadece mevcut üyeleri ile değil yeni insanları dahil ederek bu süreci inşa edecek. Sol sosyalist hareketin diğer kesimleriyle, toplumsal muhalefet güçleriyle, Kürt hareketiyle, sosyal demokrasi ile ilişki meselesini ise Mayıs-Haziran ayında gerçekleştireceğimiz kongrede tartışacağız. Tek başımıza yürümenin mümkün olmadığını biliyoruz. Devrimci mücadele ittifaksız yürümez. Bunları yeni siyasal özneyi inşa ettikten sonra konuşacağız. Muhtemelen olağan kongrede Sol Parti’nin yeni yönelimi ve duruşu ortaya konacaktır.

Resim Ekleme

‘TÜRKİYE HALKLARI SOL DİLE HASRET’

-ÖDP’nin Türkiye’de sol boşluğu dolduramadığını söylediniz. Bunun nedenleri neydi?


Öznel ve nesnel nedenleri var. Sadece ÖDPdeğil,Türkiye sosyalist hareketi dolduramadı. ÖDP ya da herhangi bir sol partiyi büyütebilecek güçlü bir gençlik, güçlü bir köylü, güçlü bir işçi hareketi, buna eşlik edecek güçlü bir ideoloji dalgası yok. Yenilgi ile baş etme ve ayakta durma süreci var. Ama bu solun anlamlı ve önemli işler yapmadığı anlamına gelemez. Solun ve emekçi halkların birikimini tasfiyeye karşı sol ve demokrasi güçlerinin bir direnişi de ortada ama bütün o direnişler siyasal İslamcı rejimin gerçekleşmesini engelleyemedi.

Solun iç hayatının ürettiği nedenler de var. Sol kültür açısından, rekabetçi olmayan, ortak değerleri öne çıkarma, kendini yenileme gibi noktalardan baktığımızda ÖDP iyi bir çıkıştı ama o çıkışını süreç içinde tamamlayamadı. ÖDP’nin felsefesini savunduğu tarza uygun hareket Gezi ile ortaya çıktı. Ama Gezi ortaya çıktığında, ben o zamanki başkanı olarak bunu yürekten söylüyorum, ÖDP o manada bir ÖDP değildi. ÖDP’nin kuruluş döneminde bir Gezi ile karşılaşsaydık, daha başka bir süreç üretebileceğimizi düşünüyorum.

Sol artık kabuğunu kırması gerekiyor. Kapıları çalmamız, insanlarla hemhal olmamız gerekiyor. İnsanlar sol dile, ahlaka, düşünceye hasret. Bu yalancı, riyakar, bencil, ahlaksız, vicdansız, soğuk ve dinci dilden, kapitalist zihniyetten artık bezmiş. Biz öyle görüyoruz ve buna yanıt vermeye çalışacağız.

-Kongrede 12 maddelik bir manifesto açıklandı. Bu talepler nasıl bir mücadele hattı ile örülecek?

Bu talepler, hedefler Türkiye’nin ana meseleleri etrafında Sol Parti’nin duracağı asgari noktaların altını çiziyor. Önümüzdeki tartışma süreci içinde buluşma toplantıları ve program yapma sürecinde daha da somutlanacak, geliştirilecek. Bu çağrı yeni süreçte bizimle beraber yürümek isteyen insanlara dönük bir çağrı. Bu hat üzerinden kendimizi yenileceğiz, tabi sosyalizm arka planını da oturtarak. Bir taraftan inşa çalışmalarımızı yürütürken diğer yandan Türkiye’nin siyasal sürecine de pratik müdahaleler yapmaya çalışacağız. Ama bizim için yeni süreç asıl olarak Mayıs-Haziran ile başlayacak, ondan sonra daha görünür, halkın içinde, daha militan bir yapıya kendimizi evriltebileceğimizi düşünüyoruz.

‘ÇOK DIŞARIDAN VAAZ VERİYORUZ’

-Yoksulluk nedeniyle intiharların yaşandığı bir dönemdeyiz. Neoliberalizmin yıkımına karşı Sol Parti kendisine nasıl bir rol biçiyor?


Sol zaten emek demek, yoksullar, ezilenler, sömürülenler demek. Bizim bu kesimlerle içerden, birebir hayat öremediğimiz ortada. Çok dışardan vaazlar veriyoruz. Onların dertlerine derman olan bir pratiği geçmişte nasıl yapıyorsak öyle yapmak, onlarla yürümek, onlardan öğrenmekten başka bir seçeneğimiz yok. O kadar yalnız ve çaresizler ki, o yalnızlığa ufak dokunuşlar bile hayatlarında çok büyük değişiklikler yaratıyor. İntiharlar esasen kapitalizmin krizine bir tepki. Bunun isyan değil de intihar olarak ortaya çıkması da solun, sosyalistlerin zayıflığının bir göstergesidir. Devrimcilerin güçlü olduğu bir Türkiye’de intihar olayları yoktu. Toplumun manevi duyguları daha güçlüydü. Kapitalizm ve siyasal İslamcılık insanları sadece maddi manada yoksullaştırmıyor, ruhen ve kalben de yoksullaştırıyor, çaresiz bırakıyor. İnsanlar anlamlarını kaybetmiş vaziyetteler. Sosyalizm ve solu, onların anlam dünyası haline getirmemiz gerekiyor. Maneviyat diyen siyasal İslamcıların, 17 yıldır yarattıkları Türkiye bütün yanlışlarıyla, çirkinlikleriyle, değersizlikleriyle, ahlaksızlığıyla ortada. Sevgisiz, saygısız, birbirinin sırtına basarak yükselen, kadın cinayetlerinin, çocuk istismarının arttığı bir yerde solun politikalarıyla, sol ahlak ve değerlerle kendisini ortaya koyabilmesi, yoksullar ve emekçiler içinde örnek insanlar olabilmesi, örnek pratikler geliştirebilmesigerekiyor.

‘KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ İÇİN DE MEMLEKETE SOL LAZIM’

-ÖDP, Kürt meselesi konusunda çok eleştiriliyor. Bu konudaki politikanızda değişiklik olacak mı?


ÖDP’nin en çok eleştirildiği konu budur ama bence ÖDP’ye fazla haksızlık ediliyor. ÖDP, Kürt sorununu Türkiye’nin en önemli sorunu olarak gördü ve görmeye devam ediyor. Biz baştan beri barışçıl demokratik çözüm için ısrar ettik. Bunun için kampanyalar da örgütledik. Çözüm Süreci adıyla yürütülen sürece çeşitli rezervlerimizle karşı çıkmadık, yeter ki bu sorun çözülsün, Kürtler özgür yaşasın, kanayan yara dursun, aynı zamanda Türkiye toplumu da sınıf eksenli meselelerle daha fazla karşı karşıya kalabilsin diye. Üstelik AKP’ye inancımız olmadığı halde karşı çıkmadık. AKP, bunu bölgesel yayılmacı güç olmanın aracı olarak kullanmaya çalıştı ve bilinen süreçleri yaşadık.

Politikamızda bir değişiklik yok. Kürt sorununun çözümü açısından da memlekete sol lazım. Ancak gerçek bir sol Kürtlerin demokratik taleplerinin yanında olur, demokratik ve ulusal taleplerin gerçekleşmesi için mücadeleyi kararlı bir biçimde ortaya koyabilir. Kürt meselesinin, hepimizin rahatsız olduğu, Kürt hareketinin de rahatsız olduğu bugünkü duruma düşmesinin esas nedenlerinden birisi de batıda, Kürt hareketinin politik hattından bağımsız bir sol yapının olmaması. Barış süreci denilen süreçte başka bir düzlemde irade koyabilen güçlü bir sol olabilseydi başka türlü olabilirdi. Kürt hareketinin yanlışına da yanlış diyebilmek, bu cesareti gösterebilmek, çünkü onlar da çok yanlış yaptı, kendi değerlendirmesini yapıyordur mutlaka, gerekiyor. Mesela 7 Haziran’da Kürtler ile Türkleri birleştiren bir hattın 7 Haziran sonrası sürdürülememesi konuşmaya muhtaç bir mesele.

Kürtlerin demokratik talepleri solun talepleridir. Ne olursa olsun, ne ile karşıya karşıya kalırsak kalalım Türkiye’nin özgür demokratik gönüllü birliğini savunmayan bir sol zaten olamaz.

CHP İLE SEÇİM İTTİFAKI: SEÇENEK OLARAK GÖRDÜĞÜMÜZDEN DEĞİL FAŞİZM KARŞITLIĞI BİRLEŞTİRDİ

-Yerel seçimlerde CHP ile bir ittifak deneyiminiz oldu. Bu deneyim nasıldı ve yeniden böyle bir ittifak söz konusu olabilir mi?


Deneyim olumlu aslında. Soldan bazı arkadaşlar eleştirdi, eleştirecekler tabi ama şimdi ittifaksız bir süreç olmaz. Koşullara göre çeşitli güçlerle ittifak yapmak zorundasınız. Bizim Beyoğlu’nda CHP ile yaptığımız ittifak, esasen CHP’yi bir siyasal seçenek olarak gördüğümüzden değildi. AKP-MHP faşizmini yenmek gerekiyordu. Rejim krizine ve faşizme karşı mücadele etme konusunda yan yana gelmekten daha doğal bir şey olamaz. Sen sadece emek-sermaye çelişkisini öne koyup ‘CHP düzen partisidir, biz düzen partileri ile hiçbir düzlemde yer almayız’diye kapıları bütünüyle kapatırsan, önümüzdeki faşizm tehlikesini görmezden gelir ve Gezi’de sokağa çıkmış milyonların bizi AKP’den kurtarın talebinin dışında kalırsın. Rejim krizine karşı kuracağın ittifaklar daha özgündür. Düzen krizine karşı geliştireceğin ittifaklar daha özgündür. Biz CHP ile düzen krizi konusunda bir ittifak ilişkisi içerisinde olamayız. Çünkü onlar zaten mevcut kapitalist sistemi daha iyi, daha sosyal yönetiriz iddiasındalar. Biz ise bu sistemin yıkılmasını istiyoruz. Sosyal demokrasi, sosyalizme rakip siyaset olarak inşa edilmiş düzen içi bir oluşumdur, bunun farkındayız. Ama Türkiye’nin konjonktürü öyle bir konjonktür ki sosyal demokratlar, sosyalistler hatta sağ unsurlar bile AKP-MHP’nin yarattığı başkanlık sistemine karşı zorunlu ve çelişkili bir ittifak kurdu. Bunu ıskalayarak siyaset yapamazsın, ancak kenarda oturup konuşmaya devam edersin.

Biz parti olarak seçimlere giremeyince bir teklif geldi. CHP, değişik gerekçelerle bizi önerdi, soluna seslenemeyen boşluğu bizimle kapatmak istediler. Biz de teklifi kendi politik çizgimizden vazgeçmeden kabul ettik. Biz orayı kazansaydık, bambaşka bir örnek olurdu, sosyalistlerin Beyoğlusunu yaratırdık.

Türkiye’de kriz ikili gidiyor; hem rejim krizi hem düzen krizi. Bu kriz karşısında çok çeşitli ittifaklar, birleşik zeminler, cephesel örgütlenmeler düşünmek zorundayız. Gerçeğin tek sahibi bir sosyalist parti çıkacak ve reformist revizyonist bütün yanlışları düzelterek bilimsel gerçekliği tek başına inşa edecek! Artık böyle değil. Her birimiz doğrusunun bir parçasıyız ve çoğulcu olmak zorundayız. Birleşik mücadele, cephesel örgütlenmeler konusunda geçmiş pratiklerden de dersler çıkararak bir takım adımlar atmamız gerekiyor. Bunlar, Sol Parti’nin olağan kongresinde ele alacağı konular içinde olacak.

https://www.artigercek.com/haberler/alper-tas-sol-parti-yi-anlatti-cok-disaridan-vaaz-veriyoruz-derde-derman-olmaliyiz



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.989
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 25.12.2019- 09:00


Alper Taş Sol Parti'yi anlattı

Açık ve Net programına konuk olan Alper Taş, Sol Parti'yi anlattı. Taş, " ÖDP artık eski dönemin savunma partisiydi. 2019'da dünya değişti. Kapitalizm insanlığa bir çare olamadı sola ve sosyalizme dair değerlerin arandığı bir dönemdeyiz" dedi

Resim Ekleme

Alper Taş, bu akşam HaberTürk'te yayımlanan Kübra Par'ın sunduğu "Açık ve Net" programına konuk oldu. Kübra Par'ın "Özgürlük ve Demokrasi Partisi ismini neden değiştirdiniz?" sorusuna, "Konuşmaya başlarken Özgürlük ve Demokrasi Partisi dediniz. Demek ki 23 yıldır Özgürlük ve Dayanışma Partisi'nin açılımını benimsetememişiz. En basitinden net ve açık bir kimlik olması için SOL Parti" şeklinde yanıt verdi.

"Elbette sadece tabela ile isim değişikliği ile ilgili bir şey değil. Biz isim değişikliği ile yeni bir döneme giriyoruz" diyen Taş, "Bu daha bir başlangıç. Mayıs haziran ayında program yenileyeceğiz, örgütsel yapılanmamızı, kültürümüzü, tarzımızı, anlayışımızı yenileyeceğiz. Düzeni ve bu rejimi değiştirmek için bu değişikliğe gireceğiz" dedi.

Par'ın "Kadrolar aynı kalacak mı?" sorusuna ise "Hayır, değiştireceğiz tabii ki. Mayıs Haziran ayındaki kongre sürecinde yeni, genç, kadın arkadaşlar bu sürecin başında olacak" diyerek cevap verdi.

"Bizde tek adam rejimi yoktu, 3 kadın 2 erkekten oluşan başkanlar kurulumuz vardı. Bitmemiş bir süreçten bahsediyoruz ama gelecek dönem SOL Parti, gençlerin ve kadınların partisi olacak"

Par'ın "ÖDP'den farkı ne olacak? Şu gömleği çıkarıp bu gömleği giyeceğiz diyecek olursanız nasıl anlatırsınız?" sorusunu yanıtlayan Taş, "Bizde gömlek çıkarma yok. Bizim gömleğimiz temiz başkaları gibi gömlek çıkaranlardan olmadık. Bizim tarihsel bir sürecimiz var; eşit, özgür, sömürüsüz bir dünya özleminin taşıyıcılarıyız" ifadelerini kullandı.

Taş sözlerine şöyle devam etti:

"Bu isim değişikliğine neden girdik? Bizi bu değişikliğe iten; 96 yılında kurduğumuz ÖDP'yi anlamlandıran bütün dünya ve Türkiye değişmesi. ÖDP artık eski dönemin bir savunma partisiydi. Solun bir birlik partisi olarak bir dönemin itiyacına yanıt verdi. Biz ÖDP'yi kurarken dünyada kapitalizmin mutlak egemenliği vardı. Burada sola ve sosyalizme dair değerler sorgulanıyor, tu kaka deniliyordu. O dönemin ürünü olarak ÖDP kendi yolunu çizmeye çalıştı. Ama 2019'da bu tamamen değişti. Artık sorgulanan kapitalizm. Kapitalizm insanlığa bir çare olamadı sola ve sosyalizme dair değerlerin arandığı bir dönemdeyiz.

Solu bütünüyle oyla ölçmek doğru değil. Solun insanlarla kurduğu ilişki de seçmen ilişkisi değil. Biz insanları ortak bir yürüyüşe, kendilerinin söz, yetki ve karar olacağı bir demokrasiye davet ediyoruz. Elbette sola dair eksikler var. Sol bu kadar zayıfki sağ bu kadar güçlü, Türkiye bu krizin içinde, insanlar intihar ediyor. Fikren değil maddi manada güçlü bir sol olamadığımız için toplum bu kadar çürüdü, toplu intiharlar arttı. Maddi yıkım var, ekolojik yıkım var... Dünyada bir kriz var bu krizin Türkiye'de yansıması da 17 yıllık AKP rejiminin siyasal islamcı ve neoliberal piyasacı zihniyeti le atbaşı giden bir süreç.

Eski düzen bitiyor ama yeniyi inşa etmiş değiliz. İşte ÖDP'nin attığı bu hamle yeniye dair bir çağrı. Bu memleket hep sağa mı mahkum kalacak? Bu memlekete sol lazım bu iddia ile yola çıkmak lazım. Sol emektir sağ sermaye, sol barıştır sağ savaş...

Şimdi öyle bir noktaya geldik ki, kabuslarımızdan başka kaybedecek hiç bir şeyimiz kalmadı. Akşam yatağa giridiğimizde rahat uyuyabiliyor muyuz?

KANAL İSTANBUL

"İstanbul zaten büyük bir yıkım altında, yaşanılamaz bir şehir haline gelmiş. Zaten İstanbul'un üstünde bir yük varken yeni bir yerleşim yeri açma çabasına giriyorsunuz. Beceri insanları İstanbul'a getirmekte değil, doğduğu yerde yaşatabilmekte. Anadoluya yatırım yapın. İşsizliği ortadan kaldırın. Deprem kapıda bu paraları önlem için kaldırın."

https://www.birgun.net/haber/alper-tas-sol-parti-yi-anlatti-281419



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.989
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 26.12.2019- 06:22


Sol emektir sağ sermaye, sol barıştır sağ savaş... Açıklamalarının bir yerinde böyle söylemiş Alper Taş. Kuşkusuz haklı; solun ilericilik, sağın gericilik olduğu da eklenebilir, biraz somutlaştırarak...

Evet, sol emekten yana olmaktır; sağ da sermayeden... Sol ve sağ arasındaki temel fark budur. Emekten yana olmanın aynı zamanda tarihsel süreçteki bütün ilerici gelişmeleri de sahiplenmek anlamına geldiğini anlayalım. Ve ayrıca buradaki ilericilik kavramının dindarlığa karşıtlık anlamına gelmediğini de açık seçik ortaya koyalım...
Dindarlıkla dincilik arasında temel bir ayrım çizgisi yapmayı hiç unutmayalım. Dinciliğin sağcılık, gericilik olduğu, dindar olmanın ise sola sosyalizme karşıtlık anlamına gelmediğini, böyle yorumlanmaması gerektiğinin altını çizelim.

Kapitalizm sadece çürümekle kalmıyor ve aynı zamanda çevresindeki her şeyi de çürütüyor. Bu yüzden kapitalizmin tarihin tozlu raflarına gönderilmesine ihtiyaç var ve bu yüzden bu sürecin temel siyasi ve ideolojik kavrayışının ve mücadelesinin sol ve sosyalizm olduğunu söylüyoruz.

ÖDP'ye bir silkiniş gerekliydi; bir kan değişikliği... Yeni bir program, yeni isimlerden oluşmuş bir kadro ve yeni bir siyasi mücadele...İçinde bulunduğumuz koşullarda solun kurumsal birleşmeleri pek mümkün gözükmüyor, bu konu zamana bırakılmalı, ama sosyalist aydınlarımızın partiye katılıp örgütlü mücadelenin bir ''neferi'' haline gelmesinin koşulları yaratılabilmelidir. SOL partinin bağımsız sosyalist çizgisini koruyacağını düşünüyorum. Bu konuda bir sorun yok. Ayrıca düzen muhalefeti ile olan ilişkisinde de çok yanlış bir tutum içinde olmadığını düşünüyorum. Özellikle AKP'nin geriletilmesi ve hem yerellerden ve hem de merkezi iktidardan gönderilmesi yolundaki çabaları da bence doğru bir çizgide ilerliyor. Bir parantez açılacaksa Alper Taş'ın CHP'den belediye başkan adayı olması da hiç yanlış değildi. Belli merkezlerde belediye başkanlığı yapmak parlamentoda vekil olmaktan çok daha fazla olanaklara sahip. Bu yolla sola ve sosyalizme bir katkıda bulunmak daha kolay gibime geliyor. Alper Taş'ın bu konuda sürekli bir savunma içine girmesine de hiç gerek yok.

2020 yılı bir mücadele yılı olacak; bu belli. Solun artık şu ''   gözünün üstünde kaşın var''   mezeretlerinin üzerinde tepinme alışkanlığını bırakması gerekiyor. Herkese ihtiyaç var. ''O yoksa bir eksiğiz'' diyebilmeliyiz. Etten püften gerekçelerle partiden uzaklaştırmalar veya uzaklaşmalar, ayrı ayrı yapılarla mücadele doğrultusu yaratmaya çalışmak bir işe yaramıyor. Artık bu sorunun anlaşılması ve önüne geçilmesi gerekiyor. Mevlana çağrısı gibi ''ne olursan ol, gel'' denmemeli elbet ama, yüz yıl öncesinin farklı koşullarını bugünün nesnelliğine bire bir uygulamaya çalışmak da olumlu bir sonuç vermiyor. Artık anlaşılmalı...

Alper Taş'a ve Sol partiye başarılar...



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Alper Taş: Belediye binasındakiler değil, halk yönetecek melnur 0 1784 11.02.2019- 08:08
Konu Klasör Alper Taş: Meselemiz Kürtlerin talepleriyle değil, HDP’yle ilişkinin biçiminde... melnur 0 616 31.01.2022- 03:23
Konu Klasör Metin Akpınar: Devrim lazım... melnur 1 2844 25.03.2019- 08:20
Konu Klasör Kobane'den sonra ''Kürt sorununun diyalektiği'' proletersosyalist 0 2986 12.03.2015- 14:46
Konu Klasör Kürt sorununun neresindeyiz?-Fatih Yaşlı denizcan 1 3506 03.10.2014- 13:51
Etiketler   Alper,   Taş:,   Kürt,   sorununun,   çözümü,   için,   memlekete,   sol,   lazım.
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS