SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
HDP'nin kapatılması için AYM'ye başvuru...           (gösterim sayısı: 1.692)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 19.03.2021- 04:45


Aynı gün hem Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun milletvekilliğinin düşürülmesi ve hem de Yargıtay başsavcısının HDP'nin kapatılması için AYM'ye başvurması siyasi iktidarın seçimlere bir hazırlığı olarak değerlendirilebilir. Dün Devlet Bahçeli'nin konuşmasıyla da sadece HDP değil, CHP ve İYİP'in de terörle ilişkilendirilmesi seçime doğru gerginliğin iyice arttırılacağının sinyallerini veriyor. AKP MHP ittifakının iktidarı yitirmemek için her türlü hamleyi yapacakları belli. Umarım muhalefet bu konularda bir hata yapmaz. Anketler her ne kadar İstanbul ve Ankara Belediye Başkanlarının Erdoğan karşısında seçimi önde tamamlayabileceği yönünde sonuçlar veriyor olsa da, siyasal iktidarın bu tabloyu değiştirebilmek için devlet olanaklarını kullanacağını ve ayrıca   her türlü manipülasyonu yapabileceğini akıldan çıkarmamak gerekiyor.

HDP'nin kapatılması konusunda düğmeye basılması da bir seçim yatırımıdır. Siyasal iktidar ne yaptıysa CHP İYİP ittifakını HDP üzerinden bozamadı. Şimdi doğrudan HDP üzerine oynuyor. HDP'yi seçimlere sokmamak, kitlesini bir şekilde sandıktan soğutmayı amaçlıyor.   Olabilir mi? HDP üzerine bu kadar baskı uygulanırken belki CHP değil ama İYİP'in yeterli desteği vermemesi HDP kitlesinde böyle bir refleks doğurur mu, bilmiyorum. Gerçek şu ki, yine zor ve bıktırıcı bir sürece doğru yol alıyoruz.

( Oda tv.'de HDP'nin kapatılma başvurusu detaylı bir şekilde toparlanmış, Onu da bu başlığa ekleyelim; sonrasında gereken yorumlar yapılabilir.).




Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 19.03.2021- 04:57


Yargıtay'dan HDP'nin kapatılması için dava

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, HDP'nin kapatılması için Anayasa Mahkemesi'ne dava açtı. İddianamenin detayları ortaya çıktı.
 
Resim Ekleme
 
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, HDP'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde dava açtı. İddianame Yüksek Mahkeme'ye gönderildi.

İddianamede HDP üyelerinin beyan ve eylemleri ile “devletin milleti ile bölünmez bütünlüğünü bozmayı, ortadan kaldırmayı amaçladığı” ifade edildi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP hakkında 2 Mart'ta inceleme başlattığını açıklamıştı. Başsavcılık 15 günde 600 sayfalık iddianame hazırladı.

İDDİANAMEDEN DETAYLAR

İddianameden detaylar ortaya çıkmaya devam ediyor. İddianamede, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bölünmez bütünlüğü, toplumun huzur ve güveni için HDP'nin temelli kapatılmasının hukuksal zorunluluk olduğu kaydedilerek, partinin temelli kapatılması ve hazine yardımlarından tamamen yoksun bırakılması istendi.

LEGAL GÖRÜNÜMLÜ YAN KURULUŞ

HDP üyeleri hakkında çeşitli mahkemelerdeki iddianameler ve mahkeme kararları, "6-8 Ekim Olayları", "çukur eylemleri" ile tüm dosya kapsamında ortaya konulan delillerden, HDP'nin daha önce Anayasa Mahkemesince kapatılan partiler gibi tamamen PKK/KCK'nın güdümünde bulunduğu ve PKK'nın legal görünümlü bir yan kuruluşu olduğunun ortaya konulduğu ifade edildi.

ÖCALAN SLOGANI VURGUSU

İddianamede, davalı partinin teşkilat kongreleri ve büyük kongreleri ile tüm gösteri ve toplantılarının, Anayasa ve yasalara göre kurulmuş bir siyasi partinin olması gereken parti kongreleri ve toplantıları gibi değil, bölücü terör örgütü PKK ve elebaşı Abdullah Öcalan lehine sloganlar atılan alanlar haline getirildiği kaydedildi.

Kongre salonlarının, örgüt kampları gibi terörist fotoğrafları ve sözde terör örgütü bayrakları ile donatıldığı anlatılan iddianamede, "Davalı partinin kongrelerinin bir siyasi partinin kongresinden ziyade terör örgütünün propagandasının yapıldığı, ölen teröristlere saygı duruşlarında bulunulduğu, Anayasal düzenimize ve üniter devlet yapımıza yönelik açıkça düşmanlığın sergilendiği adeta 'PKK kongreleri' şeklinde cereyan etmiştir." denildi.

SORUŞTURMA HATIRLATILDI

İddianamede, 23 Şubat 2020 tarihli partinin 4. Olağan Büyük Kongresi olduğu, bu kongreyle ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma yürütüldüğü hatırlatıldı.

İddianamede, şu değerlendirmelerde bulunuldu:

"Davalı HDP, terör örgütü PKK-KCK'yı açıkça desteklemekten öteye geçerek onun bir organı gibi faaliyette bulunmuştur. Aslında HDP ile PKK/KCK arasında bir fark yoktur. HDP silahlı terör örgütü PKK/KCK'nın emir ve talimatları doğrultusunda faaliyet yürüten, yaptıkları veya yapmadıkları bakımından halka değil terör örgütü PKK/KCK'ya hesap veren, terör örgütünün siyasi görünümlü bir uzantısı, organıdır. Başka bir deyimle HDP, PKK'nın partisidir. Partinin Eş Genel Başkanlığını yapmış Pervin Buldan ve Selahattin Demirtaş HDP’nin terör örgütü lideri Öcalan’ın projesi olduğunu, Öcalan’ın HDP fikriyatında büyük emeği olduğunu belirterek bunu açıkça söylemekten çekinmemişlerdir. Bu hususu örgüt elebaşı da kabul etmektedir.

Örnek olarak yer verilen eylemler ile iddianamenin tamamında yer alan diğer eylemleri gerçekleştirenler sıradan kişiler değil, partide genel başkanlık, milletvekilliği, MKYK üyeliği, MYK üyeliği, MDK üyeliği, belediye başkanlığı, teşkilat kademelerinde yönetici gibi davalı partide üst düzey görev almış kişiler olduğundan Türkiye Cumhuriyeti devletinin bağımsızlığı, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün ne kadar büyük bir tehdit altında olduğu daha iyi anlaşılacaktır.

20 DELİL SUNULDU

İddianamende, aralarında "Kobani davası" olarak bilinen iddianamenin de bulunduğu 20 delil, Anayasa Mahkemesine sunuldu.

Yargıtay tarafından hazırlanan iddianamede, HDP'li yöneticiler ve milletvekilleriyle ilgili soruşturma ve dava dosyaları ile parti binalarında ele geçirilen terör örgütü PKK'ya ilişkin materyaller yer aldı.

Buna göre, Başsavcılığın iddianamesinde, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen Kobani davasının iddianamesine de atıfta bulunuldu.

Bunun yanı sıra, Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Genel Müdürlüğünden temin edilen, HDP üyelerine ilişkin, Cumhuriyet savcılıklarına ve mahkemelere intikal etmiş soruşturma ve kovuşturma bilgileri, İmralı Günlükleri kitabının çıktısı, HDP'nin Diyarbakır'da görev almış üyelerine ilişkin yargı organlarına intikal eden soruşturma- kovuşturma dosyaları ve partiyle ilgili basına yansıyan haberlere yer verildi.

GARA BEYANI İDDİANAMEDE

HDP'li milletvekili Hüda Kaya ile milletvekilliği düşürülen Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun, Gara operasyonu sonrası sosyal medya hesaplarından attıkları mesajlarla milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir'in Gara bölgesinde bulunduğuna dair beyanlar da iddianameye girdi.

DİĞER DELİLLER NELER?

Bunun dışında iddianamede yer verilen haber çıktıları beyanlar ve diğer deliller şunlar:

- HDP teşkilatları aracılığıyla PKK'ya katılan ve yargılanan örgüt üyelerinin beyanlarını içeren Hakkari 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2021/1 Esas ve Adıyaman 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2021/35 Esas sayılı dosyalarındaki sanık beyanları.

- Kobani olaylarının vuku bulduğu tarihteki MYK'de görevli olanlar.

- Diyarbakır annelerinin beyanları.

- Milletvekili Faysal Sarıyıldız'ın, PKK için kuryelik yaptığına ilişkin haber çıktısı ve CD.

- HDP İstanbul Esenyurt ve Güngören, Elazığ Karakoçan, Batman, Diyarbakır ve ilçeleri, Aydın ile Van İpekyolu Belediyesi'nin parti binalarında PKK ile ilgili iltisaklı olduğunu gösterir, ele geçirilen bilgi ve belgeye ilişkin haber çıktıları.

- HDP teşkilat kademelerine seçilen teşkilat başkanı ve üyelerine ait sabıka kayıtları.

- Parti eş genel başkanlarının açık kaynaklara yansıyan beyanları.

- Tüzük, program ve iç yönetmelik.

- Kurucular- eş genel başkanlar ve merkez organlarda görev alanlar ile milletvekilleri ve kayyum atanan belediye başkanlarına ilişkin belgeler.

- HDP tarafından 23 Şubat 2020'de yapılan 4. Olağan Kongre ile ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/90491 soruşturma sayılı dosyasına ilişkin evrak.

- HDP tarafından gerçekleştirilen kongrelerde, merkez organlarında görev alanlar ile Kurucular Kurulu listesi.

- İçişleri Bakanlığından temin edilen 5 Mart 2021 tarih ve 3924 sayılı yazı ekinde görevden uzaklaştırılan belediye başkanlarına ait evrak.

- İdris Baluken'in "Hendek Olayları" sırasındaki beyanına ilişki haber çıktısı.

KAÇ KİŞİYE YASAK İSTENDİ

HDP'nin TSK'nın operasyonlarını işgal olarak gösterdiği vurgulanan iddianamede "Davalı parti hiçbir milli meselede Türkiye'nin yanında yer almamış, karşısında kim varsa onların safında yer almayı tercih etmiştir" denildi.

''13 VEKİL KALIYOR: Meclis'te 55 milletvekili bulunan HDP'li 42 isim hakkında 5 yıl süreyle siyasi yasak istendi. Yasak istenmeyen 13 vekil şöyle: Necdet İpekyüz, Semra Güzel, Desim Dağ, Sait Dede, Zeynel Özen, Dilşat Canbaz Kaya, Pero Dündar, Ebru Günay, Fatma Kurtulan, Rıdvan Turan, Ayşe Sürücü, Hasan Özgüneş, Alican Önlü''

İddianamede HDP'nin terör örgütü PKK'nın vesayeti altında olduğu belirtilerek Selahattin Demirtaş, Sırrı Süreyya Önder, Sebahat Tuncel, Figen Yüksekdağ Şenoğlu, Pervin Buldan, Sezai Temelli, Mithat Sancar, Meral Danış Beştaş, Nursel Aydoğan, Selma Irmak, Ertuğrul Kürkçü, Ayhan Bilgen, Altan Tan, Leyla Zana Ahmet Türk ve eski Gaziantep Belediye Başkanı Celal Doğan gibi isimlerin de bulunduğu 687 kişi için 5 yıl süreyle siyaset yasağı talep edildi. Şair Ahmet Telli, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Levent Tüzel gibi parti üye ve yöneticileri de siyaset yasağı istenen isimler arasında.

''AHMET ŞIK DA LİSTEDE: HDP'den 4 Şubat 2020'de istifa eden bağımsız İstanbul Milletvekili Ahmet Şık hakkında da 5 yıl süreyle siyaset yasağı istendi.''


"Davalı parti hiçbir milli meselede Türkiye'nin yanında yer almamış, karşısında kim varsa onların safında yer almayı tercih etmiştir" denilen iddianamede HDP'nin ödenecek hazine yardımlarından tamamen yoksun bırakılması istendi.

BULDAN: DERSLERİNİ VERECEĞİZ

HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar basın toplantısı düzenledi. Buldan'ın konuşmasından satır başları:

"Biz AKP hükümetine seçimlerde önümüze konulacak olan ilk sandıkta derslerini vereceğiz. Ancak şimdiden demokrasi güçlerinin bir araya gelerek AKP hükümetine bu fotoğrafı vermesinin zamanı gelmiştir.

Cezaevlerinde haksız bir şekilde tutuklu kalmayacağı bir ortamı hep birlikte yaratmak bizlerin görevidir. Halkımıza, parti çalışanlarımıza, il ve ilçe örgütlerimize çağrı yapmak isterim: Hiç kimse enseyi karartmasın, moralsiz olmasın. HDP var olduğu sürece halklarımızın yanında olmaya ve demokratik siyaset yapmaya devam edeceğiz.

Önümüzde Nevruz var. Bu hafta sonu Türkiye’nin birçok yerinde büyük coşkuyla, moralle Nevruz Bayramımızı kutlamaya hazırlanıyoruz. Başta Kürtler olmak üzere tüm Türkiye halklarını Nevruz alanlarında birlikte halay çekmeye, demokrasi mücadelesini vermeye çağırıyoruz, 'Newroz Piroz Be'

ARA SEÇİM GÜNDEMDE YOK: Meclis’te 16 sandalyenin eksik olduğu ve eğer 30 sandalyenin altında vekil eksilirse ara seçim olacağının hatırlatıldığı HDP'li eşbaşkanlar. "Vekillerin istifa etmesi ve ara seçime gitme gibi bir seçenek var mı gündeminizde?" sorusuna yanıt verdi: "Öyle bir gündemimiz yok".

Sancar, "Bahçeli’nin HDP tekrar başka bir isimle açılmamak üzere kapatılmalıdır' dedi. Buna bir cevabınız olacak mı?" sorusuna ise "HDP dükkan değildir. Halkı kapatabiliyorlar mı?" cevabını verdi.

SANCAR: SİYASİ DARBE

Mithat Sancar'ın konuşmasından satır başları:

İktidar girdiği çözümsüzlük patikasından çıkma imkanlarını bütünüyle yok edecek adımlar atıyor. Bunun pek çok göstergesi ve örneği önümüzde duruyor.

2015’ten bu yana sürdürülen siyasi darbe süreci derinleşerek devam ediyor. Siyasi darbe süreci esas itibariyle HDP üzerinden yürütülse de hedef Türkiye’de demokrasi umudunu Türkiye’de özgür gelecek inancını yok etmektir. Siyasi darbe operasyonunun çeşitli aşamalardan geçerek geldiği nokta faşizmi kurumsallaştırmak ve tamamen yerleştirmektir.

HDP’ye yönelik baskılar ve yeni hamleler esasen bu yolda kendilerine en büyük engelin kim olduğunun da itirafıdır. HDP taviz vermeyen duruşuyla, çözüm politikalarında inadıyla bu iktidarın ilerlemesinin önünde en büyük güç olduğunu göstermiştir.

4 Kasım 2016 darbe operasyonunun bir aşamasıyla arkadaşlarımız tutuklandı o günden bu yana sayısız belediye başkanımız, çalışanımız zindanlara tıkıldı. Umdular ki 'HDP bitecek, çökecek, eriyecek' ama tam tersi oldu. HDP ne tek tek şahıslardan ibarettir ne bir binadır. HDP güçlü bir fikriyattır, HDP halktır. Halkı bitirmek mümkün olsaydı bu güne kadar bütün diktatörlükler ebediyen yaşıyor olacaklardı.

12 MİLYONA YÜKSELDİ: Tekrar söz alan Pervin Buldan, "Partimize kapatma davası açılması yine bir darbe hukukunun ortaya konması demektir. Bu ülkenin toplumsal barışa, demokrasiye, adalete olan ihtiyacı, ve iktidarın getirdiği sefalete dur demek HDP’nin birinci görevidir. Dün akşamdan bu yana bize oy verenlerin sayısı 6 milyondu, 12 milyona yükseldi. Bizim oy oranımız yüzde 11 civarındaydı, dün akşamdan sonra yüzde 20’lere yükseldi. Biz buradayız" ifadelerini kullandı.

28 ŞUBAT HATIRLATMASI

28 Şubat gibi bir örnek var önümüzde. Bin yıl süreceğini iddia etmişti 28 Şubat’ın sahipleri ama başaramadılar. 28 Şubat’ta 12 Eylül gibi bir darbe süreciydi 4 Kasım 2016’da darbe sürecidir, dün itibariyle bu darbe sürecine yeni bir boyut eklenmiştir. Bu hamleler Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin haksız bir şekilde düşürülmesi hem de hakkımızda kapatma davası açılması iktidarın çaresizliğini bir kez daha ortaya koymuştur.

Türkiye çoklu krizler içindedir. Çözüm üretmesi mümkün olmayan iktidar şimdi başka manevralarla ömrünü uzatmaya çalışıyor. Halkın ekmek, özgürlük derdi var. Halkın barış özlemi var. İktidarın seçtiği yol diktatörlük yöntemleri, hukuk dışı araçlar ve yönelimlerdir. Bizi bitirmek onlar için bekalarını güvence altına almanın yolu gibi görünüyor ama bizi bitirmeye çalıştıkça kendileri tükeniyor. Bize yönelik her saldırı iktidarın tükeniş itirafıdır.

SİYASET YASAĞI İSTENENLER

Siyasi yasak talep edilen kişiler şunlar:

"Selahattin Demirtaş, Sırrı Süreyya Önder, Sebahat Tuncel, Figen Yüksekdağ Şenoğlu, Pervin Buldan, Sezai Temelli, Mithat Sancar, Adil Zozani, Meral Danış Beştaş, Nursel Aydoğan, Selma Irmak, Ertuğrul Kürkçü, Mehmet Emin Adıyaman, Ayla Akat Ata, Mülkiye Birtane, Berdan Öztürk, Bengi Yıldız, Demir Çelik, Esat Canan, Halil Aksoy, Hasip Kaplan, Hüsamettin Zenderlioğlu, Kemal Aktaş, Özdal Üçer, Aysel Tuğluk, Faysal Sarıyıldız, Ferhat Encu, Abdullah Zeydan, Dilek Öcalan, İdris Baluken, Adem Geveri, Ahmet Yıldırım, Lezgin Botan, Aycan İrmez, Altan Tan, Behçet Yıldırım, Burcu Çelik Özkan, Çağlar Demirel, Enise Çoban Güneyli, Gülser Yıldırım, Yüksel Mutlu, Çilem Küçükkeleş, Leyla Zana, Dirayet Dilan Taşdemir, Hatice Kocaman, Emine Beyza Üstün, Kadri Yıldırım, Kıznaz Türkeli, Leyla Birlik, Mehmet Ali Aslan, Mehmet Emin İlhan, Mizgin Irgat, Nihat Akdoğan, Osman Baydemir, Saadet Becerikli, Seher Akçınar Bayar, Taşkın Aktaş, Şafak Özanli, Ergün Koç, Alican Önlü, Abdullah Levent Tüzel, Ayşe Acar Başaran, Feleknas Uca, İmam Taşçıer, Leyla Güven, Mahmut Toğrul, Hüda Kaya, Asiye Kolçak, Edip Berk, Ziya Çalışkan, Sibel Yiğitalp, Ziya Pir, Besime Konca, Tuğba Hezer Öztürk, Ömer Faruk Gergerlioğlu, Erdal Aydemir, Erol Katırcıoğlu, Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Tulay Hatımoğulları Oruç, Musa Piroğlu, Serpil Kemalbay Pekgözegü, Hakkı Saruhan Oluç, Kemal Bülbül, Murat Çepni, Murat Sarısaç, Ömer Öcalan, Remziye Tosun, Sıdık Taş, Necibe İlhan, Gürü Toprak, Hayrettin Şen, Müslüm Acar, Yücel Demirer, Özgür Müftüoğlu, Alp Altınörs, Fatma Gök, Ferhat Tunç Yoslun, Kuvvet İhsan Lordoğlu, Mehmet Rıza Türkay, Çiğdem Kılıçgün Uçar, Gonca Yangöz, Mehmet Şamil Altan, Serap Hasibe Akpınar, Günfer Karadeniz, Seçkin Kır, Pınar Aydınlar, Aleddin Erdoğan, Cafer Çelik, Sıtkı Güngör, Semra Demir, Ali Aslan, Aydın Çetinkaya, Ayşe Berktay Hacımirzaoğlu, Benazir Coşkun, Berna Çelik, Bülent Uyguner, Celalettin Can, Coşkun Üsterci, Dilan Çetin, Elif Torun Öneren, Emine Kaya, Fatma Doğan, Gençay Gürsoy, Gülay Bilici, Gülşen Özer, Halef Keklik, Hidayet Enmek, Hürriyet Kaytar, İbrahim Akın, İlknur Birol, İzzet Karadağ, Mahfuz Güleryüz, Mazlum Karagöz, Mehmet Hüsamettin Yürek, Nadiye Gürbüz, Nurettin Turğut, Ömer Önen, Ramazan Holat, Roza Kahya, Şehriban Zuğurli, Tuna Aydın, Yeliz Bahçeci, Zahide Besi, Zelal Yerlikaya, Zübeyda Zümrüt, Alican Uçarcan, Ayşe Yağcı, Ayşe Merva Aytemür, Ayşe Nüket Eralp, Ayşenur Vaizoğlu, Bahar Şimşek Day, Bayram Yılmaz, Bercan Aktaş, Betül Yarar, Beycan Taşkıran, Cafer Koluman, Can Memiş, Ekber Kaya, Elmas Çinar, Hacay Yılmaz, Ahmet Cavit, Dilek Aykan, Ercan Arslan, Erdem Yörük, Ferhat Tarhan, Filiz Koçali, Gülay Koca Öztürkoğlu, Hamit Geylani, Hüseyin Gözen, Ayten Yılmaz, İbrahim Ergin, Abdulkadir Demir, Hüseyin Daş, Kasım Çalışkan, Mahmut Çiftçi, Memet Doymaz, Meryem Koray, Mustafa Cem, Muzaffer Kaya, Nilay Etiler Lordoğlu, Nimet Sezgin, Nuri İşbilir, Osman Ergin, Perihan Ağaoğlu, Ruhşen Mahmutoğlu, Süleyman Kemal Atakan, Şeyma Kantarcı, Yasemin Özgün, Zarife Karasungur, Zeki Çelik, Ahmet Saymadi, Cengiz Çiçek, Gönül Karaman, Ömer Özkan, Mehmet Emin Kılıcarslan, Gülsimet Önal, Halit İpekyüz, Keziban Bulak, Yüksel Seyitvan, Kazım Köse, Zeliha Kocaman, Halide Türkoğlu, Erhan Basut, Abdurrahman Çağan, Seval Çadırcı, Diba Keskin, Mecit Sargut, Mehmet Nuri Çiçek, Şaban Elbir, Turgut Bayramhan, Muammet Deveci, Sait Taycı, Yüksel Akgün, Seher Kadiroğlu Ataş, Ayfer Demirel, Bedriye Yorgun, Cahit Kırkazak, Cengiz Topbaşlı, Ekrem Savcı, Çiçek Arıç, Doğan Erbaş, Esra Keskin, Fırat Keser, Aycan Altın, Bahar Behice Orhan, Barış Caniş, Mahmut Duman, Mehmet Cüneyt Anar, Menican Gülmez, Necla Tartan, Sinan Ok, Ümit Öner, Gögerçin Aras, Gültekin Koçdemir, Halef Yiğit, Hatice Akdağ, Hatice Büşra Kuyun, Hamza Ağırman, Hazal Karabey, Helin Yılmaz, Mehmet Ali Yiğit, Mehmet Eşref Mamedoğlu, Metin Özbadem, Murat Kalmaz, Muzaffer Tunç, Naci Sönmez, Ömer Aşkara, Ömer Faruk Kırınç, Rabia Tekas, Selahattin Yılmaz, Serdar Batur, Sevim Akdağ, Seyithan Kırmızı, Maşallah Beyret, Murat Şahin, Nadire Kılıç, Sinem Varlı Hanazay, Şerif Adlım, Tahsin Yeşildere, Abdulmelik Okyay, Baran Nayır, Burhan Karakoç, Fırat Yaman, Gülçin İsbert, Hatice Kavran, Hatice Ödemiş Bayram, Hatip Çaplık, Hişyar Özsoy, Hüsamettin Özdem, Hüseyin Güngör, Hüseyin Gür, Hüseyin Koçuk, Hüseyin Tak, Hüseyin Vural, Hüseyin Yıldız, Hüseyin Yılmaz, İbrahim Sinemillioğlu, İbrahim Binici, İhsan Coşkun, Abdullah Alagöz, Abdullah Koç, Abdulselam Demirkıran, Abdurrahman Doğar, Abdurrahman Öztürk, Adalet Aydın Sözkesen, Ahmet Aday Hakkında, Ahmet Karataş, Ahmet Şık, Ahmet Telli, Ahmet Turan Demir, Ali Atalan, Ali Deniz Esen, Ali Haydar Konca, Ali Kenanoğlu, Ali Oruç, Ali Özkan, Ali Ürküt, Abdulhakim Gülmez, Adar Taş, Alişan Şahin, Alper Öztürk, Arife Çınar, Arife Köse, Aydın Erdoğan, Ayfer Fatma Çelik, Aylin Hacaloğlu, Aynur Seyrek, Ayşe Erdem, Ayşe Yolkesen, Barış Karabıyık, Berfin Can, Berfin Özgü Köse, Berkat Kar, Betül Ünsal, Bircan Yorulmaz, Burcu Çiçek, Bülen Taşa, Bülent Durukan, Cem Kirazoğlu, Celal Doğan, Cemil Çelik, Cengiz Koyuncu, Cevdet Konak, Cevriye Aydın, Cihan Erdal, Deniz Lodos Mutlu, Devrim Turgay Yılmaz, Dicle Öztürk, Dilek Yağlı, Dilşat Canbaz, Diyar Orak, Doğacan Yılmaz, Doğan Özkan, Ekim Veyisoğlu, Elif Gevez, Emine Ülker, Ender İmrek, Erdal Ataş, Erkan Cengiz, Erkan Karabay, Erol Dora, Ertuğrul Barka, Esen Güldemir, Eylem Pınar, Feray Mertoğlu, Ferdane Sibel Erduman, Feride Peynirci, Fırat Epözdemir, Filiz Kerestecioğlu Demir, Garo Paylan, Gülbahar Gündüz, Gülfer Akkaya, Gürsel Şenşafak, Habip Eksik, Hakim Aydın, Haluk Çeliktaş, Hasan Kıyafet, Hatice Altınışık, Hatem Deniz Öztekin, Helin Yağmur Üci, Hüseyin Kaçmaz, İlkay Yenigün, İsmail Şengül, İsmet Süzer, İsmet Yalçınkaya, Kadir Selamet, Kadriye Özgüç, Kemal Peköz, Kenan Yıldız, Kıvanç Eliaçık, Lale İnci Hekimoğlu, Leyla Uyar, Lezgin Altan, Macide Erkmen, Mahmut Akbaş, Mahmut Çavlı, Mahmut Celadet Gaydalı, Mehmet Akgül, Mehmet Elbistan, Mehmet Öner, Mehmet Özcan, Mehmet Salih Taşdemir, Mehmet Yardımcı, Mehmet Tarhan, Mehmet Ruştu Tiryaki, Mehmet Zeki Altın, Meliha Varışli, Melise Mine Tantan, Muazzez Orhan Işık, Muhammet Zengin, Muharrem Ender Öndeş, Murat Demirkıran, Murat Türk, Mustafa Sarısülük, Mutlu Öztürk, Müslüm Doğan, Müşerref Geçer, Naciye Çiğdem Atalay, Nazmi Gür, Nesimi Aday, Nimetullah Erdoğmuş, Nuran İmir, Nuray Türkmen Canlı, Nurcan Karasu, Nuriye Taka, Nusrettin Maçin, Oğuz Uğur Olça, Oya Ersoy, Ömer Güven, Özgür Oran, Özgür Zeydanoğlu, Pelin Alpşar, Perihan Hoşoğlu, Perihan Karakoç, Perihan Berivan Saydan, Pınar Akdemir, Remzi Çiftçi, Remzi Kozakçı, Remzi Özgökçe, Remziye Dündar, Reşat Aşan, Rıdvan Yavuz, Sadık Orçun Masatçı, Salim Kaplan, Salman Kaya, Samet Mengüç, Semra Güneş, Serbay Köklü, Serhat Aktumur, Sevda Çetinkaya, Sevgi Evren Köroğlu, Sevgi Örüç, Sevtap Akdağ Karahalı, Sinem Coşkun, Sultan Özcan, Suzan Karabaş, Şaziye Köse, Şadiye Kırmızıgül, Şerife Yıldırım, Şevin Coşkun, Tayip Temel, Tevfik Kaçar, Tuğçe Özsoy, Tuma Çelik, Ünal Yusufoğlu, Veysel Mete Elçi, Yağmur Yurtsever, Yavuz Önen, Yılmaz Topaloğlu, Yuhanna Aktaş, Yunus Parım, Yusuf Çetin, Yusuf Karaçay, Yüksel Budak, Zarife Atik, Zehra Şahin Yeşil, Zeyni İpek, Zülal Nazan Üstündağ, Züleyha Gülüm, Adnan Selçuk Mızraklı, Ayhan Bilgen, Ahmet Türk, Cihan Karaman, Mehmet Demir, Mehmet Fatih Taş, Melike Göksu, Remziye Yaşar, Yıldız Çetin, Rojda Nazlıer, Keziban Yılmaz, Orhan Ayaz, Semire Nergiz, Mehmet Zırığ, Caziye Duman, Nilüfer Elik Yılmaz, Gülistan Öncü, Azim Yacan, Belgin Diken, Orhan Çelebi, Songül Erden, Mülkiye Esmez, Nalan Özaydın, Hatice Çevik, Osman Karabulut, Erkan Acar, Yılmaz Şalan, Yakup Almaç, Adnan Topçu, Ülkü Karaaslan, Dilaver Kesik, Feyme Filiz Buluttekin, Ahmet Kaya, Mustafa Akkul, Tarık Mercan, Naşide Toprak, Hasan Safa, Hikmet Taşdemir, Serhat Çiçek, Bekir Polat, Yaşar Akkuş, Bülent Parmaksız, Günay Kubilay, Pervin Oduncu, Yurdusev Özkösmenler, Zeynep Karaman, Gülseren Tural, Suphiye Bayav, Mehmet Tutuş, Mehmet Eren, Mahmut Arık, İmam Gözel, Gülseren Öner, Abuzer Küçükkelepçe, Ali Alper, Osman Demirci, Semra Akçalı, Zeliha Karınca, Mehmet Selim Özbek, Cafer Bulut, Ferhat Temel, Remzi Boztaş, Maşuk Arpaç, Mustafa Celep, Nigar Duru, Sabri Batur, Birgül Demirel, Adnan Ertuğrul, Yücel Yetişkin, Özlem Tunç, Barış Göze, Osman Vargün, Mubarek Babat, Şükrü Kagır, Yunus Gürbey, Miryekta Adıbelli, Metin Göze, Filiz Akılçağı, Murad Öndeş, Halis Erol, Meşhet Sırımsı, Murat Balyeci, Mehmet Şirin Dinar, Selahattin Karatoprak, Müzeyyen Belke, Beşir Belke, Murat Kılınç, Ayfer Yılmaz, Semra Çelik, Mehmet Kaya, Songül Salman, Kenan Yıldırım, Serhat Göze, Yaşar Arat, Güner Kökat, Yaşar Yılmaz Altunbilek, Karip Erdovan, Mehmet Sait Bor, Ramazan Efendioğulları, Mustafa Koyuncu, Şahin Çoban, Sıraç Turğa, Güngör Didar Gül, Türkan Poyraz, Abdurrahman Abıc, Nevzat Can, Kemal Çakmak, Mehmet Sürer, Niyazi Yalçınkaya, Seyithan Kılıç, Sevgi Tekten, Sinan Odabaş, Bahar Ekinci, Fikret Fuat Kart, Servet Ziyanak, Sadık Turan, Osman Azak, Seydi Pektaş, Abdulhamit Keskin, Ahmet Aslan, Kemal Koç, Aydın Oruç, Mustafa Dayan, Mehmet Bayram, Nahide Doğan, Şerafettin Keklik, Veysel Saka, Vedat Duru, Zeki Alaca, Zeki Çelepkolu, Selvi Güngörmüş, İbrahim Kasun, Cihan Amaç, Halil Akbaş, İbrahim Halil Kılıç, Mikail Gözek, Mustafa Görer, Ahmet Yılmaz, İsmail Demir, Özgür Aras, Handan Karakoyun, Yadişen Karabulak, Feyyaz Başak, Muhittin Yılmaz, Ercan Palta, Rifat Sarıkaya, Şengül Duman, Erdal Morkoç, İsmail Morkoç, Ercan Yıldırım, Erkan Yılmaz, Ersoy Erdoğan, Eyyup Kurt, Fahri Pıçak, Memet Hanifi Bartan, Bedri Arslan, Kadriye Tören, Metin Eren, Abdulgani Alkan, Ahmet Aslan, Ahmet İlan, Ahmet Karakoç, Ali Atman, Aygül Alagündüz, Belgin Diken Laçin, Birgül Eser, Bişar Tutuş, Cuma Ali Kaya, Demet Özkaran, Emine Aydın, Erkan Erenci, Eylem Ceylan, Eyyüp Koşar, Fahri Kaplama, Fatih Kağanarslan, Fesih Balbey, Fesih Karataş, Giyasettin Duman, Hatice Makas, Hikmet Altuğ, Hülya Biçen, Kadriye Akalın, Kemal Baran, Latif Eminoğlu, Leyla Tekdağ, Mehmet Abidin Karaman, Mehmet Ali Altınkaynak, Mehmet Ateş, Mehmet Menge, Mehmet Sait Demir, Mehmet Sıdık Menge, Mehmet Şerif Çamçi, Mehmet Şirin Karakaş, Mehmet Taş, Mehmet Yaşar Tanrıkulu, Mehtap Metin, Muhsedin Narin, Murat Kılıç, Hasan Çiçek, Murat Soner, Mustafa Akengin, Mustafa Alım Terin, Muzaffer Ulaş, Nevroz Reşitoğlu, Nevzat Sertaç Özgen, Niyazi Erdoğan, Nurettin Bakan, Pınar Tekin, Ramazan Kaval, Remziye Sızıcı, Salih Peksu, Salime Zinğil, Sedat Demirtaş, Selam Taş, Selma Metin, Semra Akgül, Sercan Doğan, Sevim Coşkun, Sinan Ekinci, Suat Mustafa Şenci, Şafii Hayme, Türki Gültekin, Ülkü Karaaslan, Vahap Günay."

HDP'nin "ödenecek Hazine yardımlarından tamamen yoksun bırakılmasına, varsa banka hesabında blokesine ve Hazine yardımı ödenmiş ise aynı miktarın iadesine hükmedilmesi"ni isteyen Şahin, ayrıca, "davalı partinin üye kayıtlarının durdurulması"na karar verilmesini talep etti.

YARGITAY'DAN AÇIKLAMA

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı HDP’ye kapatılma davası ile ilgili açıklama yaptı. Yargıtay’ın açıklamasındaki, “Siyasi parti yönetici ve üyeleri demokratik ilkeler çerçevesinde faaliyetlerine devam etmeli, terör örgütleri ile irtibatlı ve iltisaklı olmamalı, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçlamamalıdır.” ifadesi dikkat çekti.

Açıklamanın son bölümünde ise, “Bu bağlamda, Halkların Demokratik Partisi yönetici ve üyelerinin beyan ve eylemleriyle demokratik ve evrensel hukuk kurallarının kabul etmeyeceği şekilde davrandıkları, PKK terör örgütü ve bağlı örgütlerle birlikte hareket ettikleri, örgütün uzantısı olarak faaliyetlerde bulunarak Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçladıkları anlaşıldığından adı geçen siyasi partinin kapatılması Anayasa Mahkemesinden talep edilmiştir” denildi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yaptığı açıklama şöyle:

“Demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarından olan siyasi partiler toplumun ekonomik ve sosyal gelişimine katkı sunmayı amaçlayan kurumlardır. Bu amaçlarını evrensel ve demokratik hukuk kuralları çerçevesinde barışçıl yollarla gerçekleştirmeleri esastır.

Bununla birlikte Anayasa’nın 68/3. fıkrasında ve Siyasi Partiler Yasası’nın 90. maddesinde, siyasi partilerin faaliyetlerini Anayasa ve kanun hükümleri çerçevesinde sürdürmeleri gerektiği,   yine Anayasa’nın 14. maddesinde, temel hak ve hürriyetlerden hiçbirinin, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamayacağı düzenlenmiştir.

Anayasanın 69. maddesinin 6. fıkrasında ve Siyasi Partiler Yasası’nın 103. maddesinde, bir siyasi partinin Anayasa’nın 68. maddesinin 4. fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına, ancak bu nitelikteki fiillerin işlendiğinin ve odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespit edilmesi halinde karar verileceği belirtilmiş, fıkranın devamında da bir siyasî parti; bu nitelikteki fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin tüm organlarınca zımnen veya açıkça benimsendiği, yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılacağına işaret edilmiştir.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 11.maddesinin 1. fıkrasında, herkesin barışçıl olarak toplanma ve dernek kurma hakkına sahip olduğu belirtilmiş, aynı maddenin 2. fıkrasında ise bu hakların kullanılmasına, ulusal ve kamusal güvenliğin korunması, kamu düzeninin sağlanması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla kanunla kısıtlama getirilebileceği ilkesi kabul edilmiştir. Nitekim, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi terörün kınanmamasını dahi siyasi partilerin kapatılması için yeterli bir gerekçe olarak kabul etmiştir.

Siyasi parti yönetici ve üyeleri demokratik ilkeler çerçevesinde faaliyetlerine devam etmeli, terör örgütleri ile irtibatlı ve iltisaklı olmamalı, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçlamamalıdır.

Bu bağlamda, Halkların Demokratik Partisi yönetici ve üyelerinin beyan ve eylemleriyle demokratik ve evrensel hukuk kurallarının kabul etmeyeceği şekilde davrandıkları, PKK terör örgütü ve bağlı örgütlerle birlikte hareket ettikleri, örgütün uzantısı olarak faaliyetlerde bulunarak Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçladıkları anlaşıldığından adı geçen siyasi partinin kapatılması Anayasa Mahkemesinden talep edilmiştir.

SEÇİMLERDE 4'ÜNCÜ OLMUŞTU


Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 5 Haziran 2020'de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı makamına Bekir Şahin'i atamıştı. Şahin, Yargıtay’daki seçimlerde dördüncü olmuştu. Yapılan oylama sonucunda, ilk 5'e Veli Dalgalı (88 oy), Eyüp Yeşil (77 oy), Alper Yükselen Bikirli (53 oy), Bekir Şahin (51 oy), Ali İhsan Öztekin (30 oy) girmişti. Çorum İmam Hatip Lisesi’ni bitiren Bekir Şahin, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1986 yılında mezun oldu.

DAVA KARARINA İLK TEPKİLER


Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi’ne açtığı kapatma davası ile ilgili tepkiler gelmeye başladı. HDP Ankara milletveki Filiz Kerestecioğlu: “1994’ten bir yana bir arpa boyu yol alamadık. Türkiye için, demokrasi için büyük kayıp.” derken, CHP Ankara milletvekili Yıldırım Kaya, "Siyasi partileri kapatan darbeci anlayışlardan çok çektik. 6,5 milyon vatandaşımızın özgür iradesiyle oy verdiği #HDP'yi mahkemelere talimat vererek kapatmak, Türkiye'nin barışına, demokrasisine vurulmuş bir darbedir." ifadelerini kullandı.

CHP İstanbul milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise, "Türkiye'de onlarca yıldır denenen siyasi parti kapatma, darbe mekaniklerinden biridir. Sn. Gergerlioğlu'nun vekilliğinin düşürülmesiyle birlikte #HDP'ye açılan dava da bu mekaniğin bir adımıdır. AKP yöneldiği yol,yol değildir. "Keser döner sap döner,gün gelir hesap döner." şeklinde konuştu.

KURTULMUŞ NE DEMİŞTİ

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin peş peşe yaptığı "HDP kapatılmalı" çağrılarına AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş 15 Aralık 2020'de "Parti kapatmalarının Türkiye'de olumlu sonuçları görülmedi" değerlendirmesinde bulunmuştu.

Kurtulmuş Bahçeli'yi kızdıran şu ifadeleri kullanmıştı:

"Türkiye milli beka meselesi olarak terörle mücadele ediyor. HDP’nin eline Türkiye partisi olmak için önemli fırsatlar geçti. Çukur eylemlerinde PKK’yı terör örgütü olarak görüyoruz diye tavır koymuş olsalardı bambaşka bir Türkiye’yi konuşuyor olabilirdik. HDP’ye, ‘terörle aranıza duvar örün’ diyoruz. Parti kapatmalarının Türkiye’de olumlu sonuçları görülmedi."

BAHÇELİ TEPKİ GÖSTERMİŞTİ

Kurtulmuş'un açıklamasına isim vermeden bir gün sonra tepki gösteren Bahçeli şunları ifade etmişti:

"Esnaf gezip sahte üzüntü mesajları veren İP’in Başkanı, teröristlerin finanse edilmesine yüzsüzce sessiz kalman onayladığın anlamına gelmiyor mu? Diyorlar ki, “Parti kapatmanın Türkiye’de olumlu bir sonucu görülmedi.” Mesele parti kapatmanın ötesinde ihaneti cezalandırmaktır.

TARAFINI SEÇ ÇAĞRISI


Bahçeli her partiye tarafını seçme çağrısı yaparak şunları ifade etmişti:

Zehirli haşeratla mücadele milli haysiyete muhteşem hizmettir. Bölücülükle mücadele istiklalimize onur verici destektir. Artık seçenek kalmamıştır: Ya terörizm ya temizlik, ya bölücülük ya da huzur. Her siyasi parti tarafını ve tercihini yapmalıdır.

ÇÖZÜM SÜRECİYLE BİRLİKTE...

“Türkiyelileşme” politikası yürüttüğü iddiasıyla çıkan HDP, AKP ile yürütülen Çözüm Süreci’nde oy oranını artırdı. Terör örgütü PKK yöneticilerinden Cemil Bayık’ın da oy verilmesi çağrısında bulunduğu HDP, barajı geçen ilk Kürt partisi oldu ve Haziran 2015 seçimlerinde yüzde 13,12 oy alarak 80 milletvekili çıkardı. Ancak HDP, Kasım 2015 erken seçiminde oylarını koruyamadı ve yüzde 10.76'ya geriledi. HDP’nin oy kaybında, HDP’li milletvekillerinin PKK’lı teröristlerin cenazelerine katılması ve “Çözüm Süreci”nde silah ve mühimmat depolayan PKK’ya karşı Güneydoğu’da yürütülen “Hendek Operasyonları” etkili oldu. Yaklaşık 6 ay süren operasyonlar sırasında, PKK tarafından belediye kontrolündeki yolların altına bomba döşenmesi ve binalar arasında tüneller oluşturulması kamuoyunun tepkisini çekerken, operasyonlar sırasında 800’ü aşkın asker, polis veya korucu şehit oldu.

BEKİR ŞAHİN'İN ÖZGEÇMİŞİ

HDP'ye açtığı kapatma davası ile bir anda adı gündemde öne çıkan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına seçildi.

Çorum'un Mecitözü ilçesinde 1960 yılında doğan Şahin, Çorum İmam Hatip Lisesini bitirdikten sonra Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 1986'da mezun oldu.

İzmir ve Çorum hakim adayı olarak mesleğe başlayan Şahin, sırasıyla Batman Gercüş, Kastamonu Küre, Aydın Çine hakimliği, Ağrı Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı, Adana hakimliği ve Adana Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı görevlerinde bulundu. Şahin, 16 Aralık 2013'te Yargıtay üyeliğine seçildi.

Yargıtay Büyük Genel Kurulunca 30 Mayıs 2019'da Yargıtay 14. Ceza Dairesi Başkanlığına getirilen Şahin, 4 Haziran 2020'de Yargıtay Büyük Genel Kurulunca gösterilen adaylar arasından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına seçildi.

https://odatv4.com/yargitay-hdpnin-kapatilmasi-icin-dava-17032128.html



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 01.04.2021- 01:40


AYM HDP iddianamesini iade etti. Eylemlerle bölücülük arasında bir ilişki olmadığı kanısına varmış. İddianamede bu ilişkiyi ortaya koyacak hiçbir kanıt yokmuş. HDP'liler şaşırmadıklarını söylüyorlar. AYM'den böyle bir karar bekliyorlarmış. Bence bu kadar basit değil. Üyelerinin hemen hemen tamamının Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan tarafından atanan Anayasa Mahkemesinin böyle bir kararı oy birliğiyle almış olması yadırgatıcı değil mi? Cumhurbaşkanı Erdoğan Devlet Bahçeli gibi HDP'nin kapatılması konusunda istekli olsaydı AYM'den böyle bir karar çıkmazdı diye düşünüyorum. HDP'nin kapatılma sürecinin içeride ve dışarıda aleyhte sonuçlar doğuracağı olasılığı kararın bu yönde çıkmasına yol açmış olabilir. Kapatma konusunda iddianame hazırlanması bir anlamda hem Devlet Bahçeli'nin ve hem de Perincek'in gazını alma operasyonu şeklinde yorumlanabilir.

HDP'nin olabildiği kadar işlevsiz hale getirilme çabaları burada noktalanmayacak kuşkusuz. HDP'nin destek vermediği bir Millet İttifakı'nın Cumhur İttifakı karşısında seçim kazanması kolay değil. Ne yapıldıysa CHP İYİP birlikteliği bozulamadı. O zaman muhalefetin zayıf karnı olan HDP üzerine oynanmaya devam edilecektir. Kapatma süreci ters tepki yapabilir diye vazgeçilmiştir, mutlaka başka senaryolar gündeme getirilecektir ve bu senaryolarda dolaylı bir HDP desteğini kazanmak da olabilir. Rejim seçim kazanabilmek için her türlü hamleyi yapacaktır. İstanbul Belediye Seçim'ini kazanabilmek için Osman Öcalan'ı televizyon ekranlarına çıkarmaktan çekinmeyen bir anlayışın Erdoğan'ın kaderini belirleyecek bir Cumhurbaşkanlığı seçiminde her yolu deneyeceği çok açık. İddianamenin iadesini bu açıdan okumakta da yarar var.




Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 16.05.2022- 01:51


Seçim sürecine girdik. GEZİ kararı, ardından Kaftancıoğlu'nun siyasetin dışına çıkarılması şeklinde yorumlanan karar ve 1 Haziran'daki İmamoğlu'nun ''hakaret davası'' saray rejiminin seçim stratejisinin bir parçasıdır. Sırada HDP davası var. Kaftancıoğlu'nun siyasetin dışına çıkarılması, İmamoğlu'na getirilecek bir siyaset yasağıyla İBB Başkanlığından   uzaklaştırılması, oynanan oyunun birinci perdesiyse, HDP'nin kapatılması ikinci perde olacaktır. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçim kazanma stratejisinin   muhalefetin bölünmesi ve özellikle Kürt seçmenin sandığa küstürülmesi üzerine kurgulandığı söylemek mümkün. Strateji adım adım uygulamaya sokulmaktadır. Sonuç vermeyeceğini ileri sürebilmek mümkün mü?

Muhalefet yanlış yapmamalı. Muhalefet açık vermemeli. Sadece parlamento içindeki muhalefet de değil, parlamento dışında kalan özellikle sol-sosyalist muhalefet de içinde bulunulan hassas sürecin gerektirdiği sorumlulukları üstlenmelidir. Ne ''yesinler birbirini'' tavrı ve ne de muhalefete muhalefet etme taktiğinin bu ülkeye getirebileceği bir şey olabilir. Küçük, yararsız, gereksiz ve anlamsız hesapları büyük taktikyenlik olarak ileri sürmek, belki içeriden görülemiyor ama dışarıdan bir göze o kadar rahatsız edici geliyor ki... Tek bir sese bile ihtiyacımız varken, bu koşullarda, bu karanlık tünelin tam göbeğinde, ''farklı bir ses'', ''sosyalist bir seçenek'' olarak ortaya çıkmak, bunda ısrarcı olmak, ne garip, daha düne kadar günceli okumakta bir hayli başarılı olduğunu bildiğimiz kesimlere hiç yakışmıyor.



Saray rejimi yenilgiye uğratılmalıdır; cumhur ittifakı sandıktan çıkmamalıdır. HDPsiz böyle bir sonuç çok zor. HDP kapatılırsa, ki muhtemeldir öyle de olacak, Kürt seçmenin sandığa küsmemesi ve demokrasiden vazgeçmemesi için de çalışılmalıdır. Demirtaş'ın Edirne Cezaevi'ndeki çabalarının umut verici olduğunu söyleyebilmek mümkün.

Altılı masada HDP'nin de bulunması gerekirdi ama bugünkü konjöktürde bunun mümkün olduğunu söylemek zor.. Altılı masa, belki daha da katılacaklarla birlikte çoklu benzemezin bir araya geldiği bir ittifaktır ve hakkını vermek gerek, Kılıçdaroğlu'nun başarısıdır. Özellikle İYİP'in içinden geldiği milliyetçi damar göz önüne alındığında HDP orada olamayacaktır. Ama dışarıdan HDP'yle bir köprü mutlaka kurulmuştur ve Kılıçdaroğlu şu anda altılı masayı dizayn eden kişi olarak HDP'yle de ilişkisini mutlaka kurmuştur. Kurmak zorundadır. HDP, HDP'li Kürt yurttaşlarımız zaten dışlanmamalı, ötekileştirilmemelidir ama özellikle içinden geçtiğimiz bu hassas dönemde ise hiç ihmal edilmemeli, yalnız bırakılmamalıdır. Türkiye daha aydınlık bir güne uyanacaksa HDP'li Kürt yurttaşlarımızın demokrasi ısrarına ve sandığa küsmemesine büyük ihtiyaç var... Hep birlikte çok daha güzel bir ülkede,   çok daha demokratik ve laik bir ülkede, gericiliğin insanlarımızı kuşatmadığı bir ülkede...

Yarınları çok daha güzel kılmak adına...




Bu ileti en son melnur tarafından 16.05.2022- 01:51 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör UKKTH'den anlaşılması gereken... melnur 27 14489 09.05.2023- 10:10
Konu Klasör Seçim sonuçlarından çıkarılması gereken dersler... melnur 1 2758 03.04.2019- 01:58
Etiketler   HDPnin,   kapatılması,   için,   AYMye,   başvuru.
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS