SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Rejimin hesabı ve sosyalizm...           (gösterim sayısı: 1.714)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.992
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 23.03.2021- 02:32


Başlığın yarısı Metin Çulhaoğlu'ndan yarısı da son zamanlardaki başlık alışkanlığımızda. yatıyor. Kısaca siyasi iktidarın arka arkaya hamlelerinden neyi amaçladığı ve bu gerçeklik karşısında solun ne yapması gerektiği bu başlığın konusu olacak.

Çulhaoğlu SALI yazısında iktidarın amacını net olarak ortaya koymuş; https://ilerihaber.org/yazar/rejimin-hesabi-ve-kitabi-124342.html, katılıyorum. ''Seçim kazanmak ve re.s’in bir kez daha seçilmesinin yolunu açmak…'' rejimin temel önceliği. Son bir haftada yapılanları, Gergerlioğlu'na dayatılanlar, HDP'nin kapatılma başvurusu, Gezi parkının İBB'den alınması, İstanbul Sözleşmesi'nin   feshi ve şu anda akla gelmeyen pek çok uygulamayı alt alta dizin ve ''neden'' sorusunu sorun, verilecek yanıtın bütün bu başlıklarda tutarlı bir bütünlüğün olmadığı, belli bir stratejinin parçası olmadıkları yönünde olacaktır. Seçim anketleri başka şeyler söylese, yani seçim kaybetme gibi bir acı gerçekle sıkışmasa AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bütün bu başlıklarda bu kararları alması pek de mümkün olmazdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan iktidarda kalmak istiyor. İktidarı kaybetmek istemiyor. Muhalefete düşecek, iktidar ve devlet gücünü yitirecek bir Erdoğan'ın o koşullarda neyle karşılaşacağını bugünden kestirmek mümkün değildir. Yirmi yıla akın bir zaman iktidarda kalmış, devlet haline gelmiş bir siyasi anlayış için bu durumun şimdiden çok farklı bir baskı ve psikoloji yarattığı açıktır.

( Geçenlerde bir iki yandaş kalemin içinde bulunduğu bir TV kanalında konuşulanların yer aldığı bir video izlemiştim.   Şaşırtıcıydı, tanınmış kamuoyunda bilinen isimler açık açık bir korku ikliminin parçasına haline gelmiş gibilerdi. Biri iktidarın değişmesi durumunda İngiltere'ye gitsek, onlar bizi ülkelerinde barındırmaz, Türkiye'ye iade ederler, diyor; diğeri ''bu şekilde konuşma, zaten korkak bir adamım'' şeklinde başlayan cümleler kuruyordu. Anlaşılan, korku dağları sarmış; yandaş kalemler bu haldeyse, sorumlu mevkilerde olanların psikolojisini tahmin edebilmek hiç de zor değil.)

Çulhaoğlu SALI yazısında iktidarın amacını net olarak ortaya koymuş; https://ilerihaber.org/yazar/rejimin-hesabi-ve-kitabi-124342.html, katılıyorum. ''Seçim kazanmak ve ’in bir kez daha seçilmesinin yolunu açmak…'' siyasi iktidarın temel önceliği. Son bir haftada yapılanları, Gergerlioğlu'na dayatılanlar, HDP'nin kapatılma başvurusu, Gezi parkının İBB'den alınması, İstanbul Sözleşmesi'nin   feshi ve şu anda akla gelmeyen pek çok uygulamayı alt alta dizin ve ''neden'' sorusunu sorun, verilecek yanıtın bütün bu başlıklarda tutarlı bir bütünlüğün olmadığı, belli bir stratejinin parçası olmadıkları yönünde olacaktır.   Bu yüzden Çulhaoğlu'na büyük oranda katılıyorum, ''seçim kazanmak ve re.s'in bir kez daha seçilmesinin yolunu açmak'' rejimin öncelikli hedefi...

Yapılanların belli bir rasyonaliteden uzak oluşu, bunların gerçekten de öyle, sıradan, alt başlığı olmayan kararlar olduğu anlamına gelir mi? Tartışılabilir. İktidar zemininin ayakları altından kaydığı gerçeği aceleci, birbiriyle tutarsız ve hatta akı dışı kararların alınmasına yol açabilir. Ama bir konuda tedbirli olmakta yarar var gibime geliyor. Rejimin bu kararları alması karşısında muhalefetin açıklama yapmaktan başka hiçbir şey yapmaması, bu rasyonaliteden uzak, tutarsız ve birbiriyle ilintisiz gibi görünen uygulamaların bir yerden sonra sadece seçim kazanmaya yönelik olmaktan çıkabileceği anlamına gelmez mi? Meclis kararıyla kotarılan İstanbul Sözleşmesi'nin bir kişinin kararıyla fesh edilebilmesinin parlamentoda bulunan partilerce etkin bir tepki ve dirençle karşılaşmaması konusu bence sadece İstanbul Sözleşmesi'nin feshi olarak okunmamalıdır. Tamam, yapılanların perde arkasında seçim kazanmaya yönelik amaçlar var, öyle görünüyor, ama hiç mi bir alt başlık taşımazlar sorusu karşısında yine de ihtiyatlı olmakta yarar var, diye düşünüyorum.




Bu ileti en son melnur tarafından 23.03.2021- 09:15 tarihinde, toplamda 2 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.992
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 25.03.2021- 07:59


Yapılanların belli bir rasyonaliteden uzak oluşu, bunların gerçekten de öyle, sıradan, alt başlığı olmayan kararlar olduğu anlamına gelir mi? Tartışılabilir. İktidar zemininin ayakları altından kaydığı gerçeği aceleci, birbiriyle tutarsız ve hatta akı dışı kararların alınmasına yol açabilir. Ama bir konuda tedbirli olmakta yarar var gibime geliyor. Rejimin bu kararları alması karşısında muhalefetin açıklama yapmaktan başka hiçbir şey yapmaması, bu rasyonaliteden uzak, tutarsız ve birbiriyle ilintisiz gibi görünen uygulamaların bir yerden sonra sadece seçim kazanmaya yönelik olmaktan çıkabileceği anlamına gelmez mi? Meclis kararıyla kotarılan İstanbul Sözleşmesi'nin bir kişinin kararıyla fesh edilebilmesinin parlamentoda bulunan partilerce etkin bir tepki ve dirençle karşılaşmaması konusu bence sadece İstanbul Sözleşmesi'nin feshi olarak okunmamalıdır. Tamam, yapılanların perde arkasında seçim kazanmaya yönelik amaçlar var, öyle görünüyor, ama hiç mi bir alt başlık taşımazlar sorusu karşısında yine de ihtiyatlı olmakta yarar var, diye düşünüyorum.

Evet bir alt başlık var. Doğrudan yukarılardan gelmiyor, daha çok bir kısım sözde medya ve onların sözde aydınları tarafından dillendirilmeye başlandı. Hilafet deniliyor, laikliğe son bir darbeden söz ediliyor. Olursa burada durulur mu; şeriat özlemlerine sıra gelmeyecek mi? diyerek bu yazıyı şimdilik sonlandırayım. Çünkü epey de uzun bir yorumum biraz önce yanlış bir tuşla heba olup gitti. Daha sonra devam ederiz.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.992
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 28.03.2021- 03:16


Metin Çulhaoğlu son yazısına Rejimin hesabı ve kitabı(II) ile devam etmiş. ''Söz konusu yazıda rejimin seçimlere kilitlendiği vurgulanıyordu. Bunu söylerken kastedilen elbette rejimin kafasında (daha çok gönlünde) belirli bir Türkiye vizyonunun hiç olmadığı değildi. Söylenen şuydu: Gönüllerde hangi vizyon olursa olsun, günümüz koşullarında bu vizyon dahil her şey seçimlere endeksli hale gelmiştir…'' https://ilerihaber.org/yazar/rejimin-hesabi-ve-kitabi-ii-124495.html Öyle, partili cumhurbaşkanı tek hedefi var, gireceği ilk seçimi kazanmak. Söylenmeye, yapılmaya çalışılan her şey seçim kazanmaya yönelik. Aslı astarı, gerçekliği olsun olmasın, sadece bir algı oluşturmaya çalışıyor...

Anket eğilimlerine bakılarak seçimin ertelenmesi söz konusu olabilir mi; ya da artık tamamen gündemden düşmesi?.. Sanki bu olasılık ortadan kalkmış gibi... Belki bize öyle geliyor, Cumhurbaşkanı Erdoğan daha baştan kaybedeceği belli olan bir seçime girmez diye düşünüyorduk. Pek de öyle değil gibi. Anketler   ve kamuoyu yoklamaları bize, sadece AKP MHP ittifakının eridiğini göstermiyor ve aynı zamanda toplumda bu anlayışı iktidardan edecek bir sabırsızlığın da oluştuğunu gösteriyor. Sokak röportajlarında da görüyoruz, halk öfke dolu. Karadeniz'deki ''doğal gaz müjdesi'' de ilgilendirmiyor onu, ''ay'a seyahat'' düşleri de...Evine gelen doğal gaz faturalarına bakıyor, elektrik faturalarına, zeytin peynir fiyatlarına, pazarlardaki ve hiç uğramadığı kasaplardaki yangına...

Hiç kuşku yok, sosyalistler sadece ekonomiye değil, siyaset alanına, cumhuriyet kazanımlarının ne olduğuna ve ülkenin toptan bir geriye dönüş sürecine girip girmediğine... Ve kayıtsız da kalmazlar. Ne var ki, girilecek ilk seçimde AKP MHP ittifakının kaybedeceğine kesin gözüyle de bakılmamalıdır. Bir kısım sosyalistlerimizin yaptığı gibi nasıl olsa sağcısı ve solcusuyla düzen muhalefeti iktidarı değiştirecek, kendi meşreplerince bu süreci bir şekilde noktalayacak, bu süreçte bizler kendi işimize, kendi pratiğimize ağırlık verir solu toplumsal alanda daha da güçlendirecek bir siyaset izleyebiliriz, diye düşünebilirler. Saygı duymak lazım. Düzen muhalefetin dışında kalarak da iktidarı değiştirecek bir somut siyaset izlenebilir. Muhalefete (yıpratıcı, diyelim) muhalefet etmeden, siyasi iktidarla aynılaştırmadan ve her şeyden önce rejimi sıradanlaştırarak önemsizleştirmeden yürütülmelidir, diye düşünüyorum, bu dönemdeki sosyalist siyaseti... ''Yesinler birbirini'' tavrıyla hareket edilmemeli! Çünkü, bu gidişat...

Bu gidişat kötü kodlar içeriyor.
Bir seçim daha yitirmenin maliyeti gerçekten çok fazla olur.
Geriye dönüşü uzun yıllar olanaksız hale de getirebilir.
Hata yapılmamalı bu yüzden.
Hata yapılmamalı...



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör ‘Rejimin Adı Ne?’ umut 0 2101 19.02.2014- 10:58
Konu Klasör İstanbul Barosu: Bu rejimin adı nedir? umut 0 3525 19.05.2014- 00:18
Konu Klasör 1 Mayıs Fotogaleri | 'Bugünlerin hesabını soracağız'... melnur 2 992 03.05.2022- 09:06
Konu Klasör AK Parti hesabını 2018’e yapmış ama biz 2022’deyiz... melnur 0 891 24.03.2022- 06:20
Konu Klasör sosyalizm ile reel sosyalizm arasında ne fark var yura 5 14156 23.03.2014- 12:22
Etiketler   Rejimin,   hesabı,   sosyalizm.
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS