SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Bilim felsefesini sınıf mücadeleleri içine yerleştirmek...           (gösterim sayısı: 1.343)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 07.08.2021- 04:08


'Bilim felsefesinde pozitivizmin tarihsel versiyonlarını deşifre ederken, bir yandan da baş aşağı duran bilim tarihinde idealist diyalektiği ayakları üzerine dikmek zorundayız.'

Bilim felsefesini sınıf mücadeleleri içine yerleştirmek - ERHAN NALÇACI

Özellikle geçen yüzyıl bilim felsefecilerinin önemli bir “çalışkanlığına ve üretimine” sahne oldu: Russel (1872-1970), Wittgenstein (1889-1951), Popper (1902-1994), Kuhn (1922-1996), Lakatos (1922-1974), Feyerabend (1924-1994) vb. Bu kişilerin farkında olalım veya olmayalım etkileri devam ediyor ve oluşturdukları güçlü ideolojik hava halen teneffüs ediliyor.

Yukarıda kısaca listelenen kişiler kendi arzusuyla ve çevresi içinde üreten, iyi niyetli ve zeki entelektüeller olarak algılandı. Bu çabanın siyasetten, ideolojiden, sınıf mücadelelerinden azade bağımsız bir aydın aktivitesi olduğu düşünüldü.

Bilim ve Aydınlanma Akademisi (BAA)’nin geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen yaz okulunun konusu “20 yy.’da sınıf mücadeleleri ve bilim felsefesi”ydi.

BAA Yaz Okulu aslında ideolojik mücadelenin bir cephesi olan bu efsane ile uğraşmak üzere toplandı. Sonuçta hiçbir filozof egemen sınıflardan ve içinde yaşadıkları dönemin sınıf mücadelelerinden bağımsız değildir. Antik çağlardan itibaren filozoflar sınıflar mücadelesinde ideoloji cephesinin kadroları olarak görevlendirilmişlerdir.

Bu nedenle geçen yüzyılı dönemlendirmekle işe başladık:

İlk dönem olarak 1871-1917 arasını seçtik. Paris komününün yenilgisinden sonra emperyalizmin oluşumu ve etkisi, sosyal demokrat partilerde emperyalizmin müdahalesi ile devrimin olmayacağına ilişkin bahane bulma bu döneme karakterini verdi. Öte yandan bu dönemde formüle edilen eşitsiz gelişim içinde Rusya’daki devrimci durum ve öznesi olan Bolşevik parti tarih sahnesinde belirdi.

1917-1990 arası dönemi ise siyasi coğrafyada güçlü bir işçi sınıfı devletinin yaratıldığı “sosyalizmli dünya” olarak adlandırdık.

Son olarak, 1990’dan sonrasını Sovyetler Birliği’nin çözülüşü sonrası emperyalizmin dünyayı yeniden yapılandırması olarak işaretledik.

Bilim felsefecilerinin esas görevinin sosyalizmli dünyada emekçi sınıflara öncülük eden dünya görüşünü ve buradan doğan iradeyi seyreltmek, değersizleştirmek olduğu için bu dönemi daha ayrıntılı açmalıyız.

1917’de birbirini 8 ay arayla takip eden burjuva devrimi ve işçi sınıfı devrimleri 1929’a kadar çoğu kez emperyalizm tarafından arızi bir durum olarak değerlendirildi. Mutlaka yaşananlar Rusya’nın tuhaflıklarından kaynaklanan geçici bir durum olmalıydı.

Ancak 1929-1939 arası şafak attı. Batı emperyalizmi döngüsel iktisadi bunalımını yaşarken Sovyetler Birliği’nde devrim pekişmiş ve merkezi planlamanın sağladığı avantajla görülmedik bir büyüme oranına kavuşmuştu. Yepyeni bir kültür yaratılıyordu.

Bu dönemde “filozoflar” göreve çağrıldı. Aslında yaptıkları şey, Kant’ın ve Mach’ın öznel idealizmini çeşitli kurnazlıklarla yeniden üretmekten başka bir şey değildi. Dünyanın bilinebilirliğinde gedikler açmaya ve eğer bilim yapılacaksa bunun kendi daraltılmış alanlarında çalışanlar bilimcilere bırakılması gerektiğini vaaz ettiler.

Bütün hedefleri işçi sınıfının dünya görüşünü oluşturan Marksizmi bilim dışı ilan etmek, gözden düşürmekti. Neyin bilime kıstas olacağına ilişkin olağanüstü çaba Marksizmi astrolojiyle eşlemeye kadar vardı.

Marksizmin zaten pozitivistlerin anladığı anlamda “bilim” olma iddiası yoktu. Kapitalizmin yapılmış en mükemmel çözümlenmesi dışında kitlelerin dünyayı değiştirerek bilgi ürettiği bir sürecin rehberi olarak işlev görüyordu.

İkinci Dünya Savaşının Kızıl Ordunun zaferiyle bitmesinden sonra 1945-1968 arasını ise sosyalizmin yayılması ve saygınlığının arttığı dönem olarak tanımladık.

Bilim felsefecileri bu dönemde daha şiddetli bir anti-komünizm üretecek şekilde mevzilerini pekiştirdiler.

Ancak zırvalamaları bir duvardan geri sekiyordu. Sovyetler Birliği bilimde ve teknolojide büyük bir sıçrama yaşıyordu. 1957’de Sputnik’in uzaya gönderilmesi emperyalizmde bir Sputnik şoku yarattı. 1961’de ilk insanlı uzay uçuşu bu şoku derinleştirdi. Marksizm bilim dışıysa bu başarı nereden geliyordu?

Ülkelerin arka arkaya sosyalizme geçmesi veya yanında yer alması, bir altüst oluş dönemi algısı yarattı, emperyalizm için önceki filozofların önemini azaltırken yeni bir felsefeye ihtiyaç duydular: Altüst oluş dönemlerinin düzenden yana idealist diyalektiçiliği, tıpkı Heraklit ve Hegel gibi.

Altüst oluş döneminde aydınları, gençleri çevrelerinde tutabilmek için devrim fikrini de kapsayan ama baş aşağı duran idealist karakterde bir diyalektik.

Bu dönemin düzen filozoflarının en tipik örneği Kuhn ve oldukça etkili olan ve 1962’de basılan “Bilimsel devrimlerin yapısı” kitabıydı.

Sonra 1968-90 dönemi geldi. Reel sosyalizm ideoloji cephesinde gerilemeye başladı ve reel sosyalist ülkelerde burjuvazinin yeniden örgütlenme fırsatı bulduğuna tanıklık ettik.

1990 sonrası artık emperyalizmin gelişkin filozoflara ihtiyacı kalmamıştı. Bütünlük algısını dağıtan kaba post-modern saldırı dinci gericiliğe eşlik etti.

Şimdi yeniden dünyada bir sosyalist devrimler dalgasının geleceğini bilerek sınıf mücadelesinin bu alanındaki boşluğu mümkün olduğunca doldurmaya çalışıyoruz. Bilim felsefesinde pozitivizmin tarihsel versiyonlarını deşifre ederken, bir yandan da baş aşağı duran bilim tarihinde idealist diyalektiği ayakları üzerine dikmek zorundayız.

https://haber.sol.org.tr/yazar/bilim-felsefesini-sinif-mucadeleleri-icine-yerlestirmek-310985



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Bilim Sol'dur. melnur 2 4046 13.07.2020- 10:18
Konu Klasör Bilim ve şarlatanlık... melnur 0 491 07.08.2022- 09:58
Konu Klasör Bilim çok da işe yaramaz! dayanışma 0 2978 06.03.2015- 10:52
Konu Klasör Marksizm bilim mi? yura 144 51492 14.02.2023- 07:20
Konu Klasör Sovyetlerde bilim melnur 1 5150 20.10.2014- 22:55
Etiketler   Bilim,   felsefesini,   sınıf,   mücadeleleri,   içine,   yerleştirmek.
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS