SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
28 Mayıs seçimlerinden sonra...           (gösterim sayısı: 327)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.993
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 29.05.2023- 06:35



''Adam kazandı'', ne öldük bittik türünden arabesk yorumlara ve ne de sol hamaset yüklü cümlelere gerek var. Bunların hiçbir yararı olmadığı gibi, karşılığı da yok. Bu seçimin sonucu parti devletine ve her türlü manipülasyona karşı yüzde 48'lik bir muhalefetin direnişidir. Önemlidir. Bundan sonra bu yüzde 48'lik toplamın küsmeden, dağılmadan ve parçalanmadan etkili muhalefet yapmayı sürdürmeliler. Ve sosyalistler, özellikle 14 Mayıs'ta bir milyona yakın oy alan Türkiye İşçi Partisi bu seçim sonuçlarından sonra içine gireceğimiz karanlık süreçte ayakta kalmalı, hız kesmeden çalışmalarına devam etmeli   ve emekçi halkımızın umudu olmalıdır.

Umutsuz olmaya gerek yok.
Başaracağız.




(face'e yazılmıştı.)




Bu ileti en son melnur tarafından 29.05.2023- 06:35 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.993
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 30.05.2023- 09:56


''Adam kazandı'', ne öldük bittik türünden arabesk yorumlara ve ne de sol hamaset yüklü cümlelere gerek var. Bunların hiçbir yararı olmadığı gibi, karşılığı da yok. Bu seçimin sonucu parti devletine ve her türlü manipülasyona karşı yüzde 48'lik bir muhalefetin direnişidir. Önemlidir önemsenmelidir. Bundan sonra bu yüzde 48'lik toplamın küsmeden, dağılmadan ve parçalanmadan etkili muhalefet yapmayı sürdürmesi gerekir. Ve sosyalistler; özellikle 14 Mayıs'ta bir milyona yakın oy alan Türkiye İşçi Partisi bu seçim sonuçlarından sonra içine gireceğimiz karanlık süreçte ayakta kalmalı, hız kesmeden çalışmalarına devam etmeli   ve emekçi halkımızın umudu olmalıdır.

Umutsuz olmaya gerek yok.
Başaracağız.''


Yenilgi sonrası ilk tepkim böyleydi. Face'e yazmıştım. Elbette üzülmüştüm. Bu ülke böyle bir anlayışın egemenliğini hiç kuşkusuz hak etmiyordu ve ortada gerçekten de çok can sıkıcı bir durum vardı. Dün sabah ise ruh halimi yine face'e yazmıştım birkaç cümleyle:

Sabah dışarı çıktım, yağmur çiseliyordu, biraz yürüdüm. sonra tekrar eve döndüm. Siyasi içerikli yazılar okumak gelmiyor içimden, bir şey de yazmaya kalkışmayacağım. Bir kovboy filmi mi izlesem, yoksa...-en iyisi yarın şampiyon olup olmayacağımız üzerine spor programları izlemek ya da bir Sait Faik öyküsü... Olur mu? Hani ezberimde olduğu kadarıyla: ''Dünya ötede idi. Burada bir konsol, bir ayna, bir alçıdan gemici,   bir ayna daha, bir telefon, bir koltuk, kitaplar, gazeteler,   cigara izmaritleri, soba, battaniye vardı. Dünya ötede idi.''

Hava kapalı, buz beyazı bir gökyüzü var dışarıda. Dışarı çıkıp İstanbul'u turlayacağım bugün, kalabalıklara karışacağım, kitapçılara da uğramayı ihmal etmeden. Sıkıntılı ruh halim halen devam ediyor. Daha ne kadar sanki biçbir şey olmamış, böylesine anlamlı bir seçim kaybedilmemiş ve sanki her şey uyarında gidiyormuş gibi davranılabili? Ama işte...-akla geldikçe, düşününce üzülmemek mümkün değil. Hayatımıza doğrudan etki eden bunca ekonomik, toplumsal ve siyasal yıkımın sorumlusu bir gerici otokratik anlayış   21-22 yıldır sürdürdüğü iktidarını yine beş yıl daha sürdürebilmenin onayını elde edebiliyorsa ve bu onay, bu meşruiyet her türlü yıkımın etkilerini bütün hücrelerinde yaşayan insanlar tarafından veriliyorsa...

Yenilginin nedenleri elbette sorgulanmalıdır. Ama ilk elden şunu söylemekte yarar var: seçimin kaybedilmesinin nedeni olarak Kılıçdaroğlu'nu göstermek ne kadar yüzeysel ve yanlış bir yaklaşımsa aynı şekilde bazı sosyalist odaklarca seslendirilen ''sandık değil sokak'' söylemi de o kadar yanlış ve yüzeyseldir.   Verili somut gerçekliği hesaba katmadan yol yordam işaret etmek bizim solumuzda rahatsız edici bir alışkanlığa   dönüştü. Ciddiye alınır bir yanı olduğunu düşünmüyorum. Geçelim.

Şunu söylemek istiyorum; bu ülkede bir sosyalist için iki temel konu öncelikli olmalıdır. Bunlardan biri faşizme karşı demokrasi mücadelesinn ve diğeri kapitalizme karşı sosyalizm mücadelesinin asla ihmal edilmemesi gerçeğidir. Bunlardan birinin diğerine göre önceliği de yoktur. Önce demokrasi ve sonra sosyalizm anlayışı düzen içi bir reformist mücadelenin içinde sıkışıp kalmaktan başka bir işe yaramaz. Siyasal iktidarın bütün devlet olanaklarıyla karşıt gördüğü kesimlere her türlü baskıyı reva gördüğü koşullarda ise sadece sosyalist bir gündem yaratmaya çalışarak kendimize bir mücadele alanı açmaya çalışmak ise sınıfın, emekçi halkın, kalabalıkların dönüp bakmamasından başka bir sonuca yol açmaz. Türkiye sosyalistlerinin ne yazık ki böyle bir sorunu var ve bu yüzden, evet, bu yüzden toplumsal alanda bir türlü var olamıyorlar.

''Akıldane danışman modunda'' altını çizmekte yarar görüyorum. Sosyalistler bu seçim sonuçlarından sonra da saray rejimine ve muhtemelen daha da ağırlaşacak baskıcı koşullara karşı hem demokrasi mücadelesini kitleyle birlikte sürdürmek ve hem de sosyalizmin toplumsal alandaki etkisini arttırmak zorundadırlar. Seçim öncesinde de böyleydi, seçim yenilgisinden sonra da böyle. Özellikle sanayi devrimini gerçekleştirme konusunda geç kalmış toplumlarda demokrai mücadelesi sosyalist mücadelenin ayrılmaz bir parçasıdır ve asla ihmal edilemez. Bu mücadele sokak ve sandık olarak da birbirinden soyutlanamaz.

***

14 Mayıs seçimleri öncesi ve sonrasıyla sosyalist solda bir umudun yeşermesine yol açtı. Erkan Baş ve arkadaşlarının yönetiminde Türkiye İşçi Partisi (TİP) kendi adıyla girdiği ilk seçimde bir milyona yakın oy alarak meclise dört vekil sokmayı başardı ve çok daha önemlisi toplumsal alanda büyük ilgiyle karşılandı. Bu etkileşimin sürdürülmesi gerekiyor. Detaylandırırız, ama şunu da belirtmekte yarar var; artık hem CHP ve hem de HDP içinde sıkışmış olan sol-sosyalist unsurların ve ayrıca çeşitli küskünlükler yaşayarak siyasetten uzak duran sosyalist aydınlarımızın kendilerini ifade edecekleri ve omuz verecekleri bir sosyalist parti var. Şimdi tam zamanı. Hep birlikte başarabilir ve sosyalizmin toplumsal bir güç olmasını sağlayabiliriz.

Sosyalizme ve sosyalistlerin birlikteliğine o kadar çok ihtiyaç var ki.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör TKP: Yaşasın 1 Mayıs! melnur 3 2900 02.05.2020- 08:43
Konu Klasör TKP'den 1 Mayıs çağrısı... melnur 2 2788 02.05.2020- 08:59
Konu Klasör İstanbul'da 1 Mayıs... melnur 1 4080 01.05.2019- 19:59
Konu Klasör İzmir'de 1 Mayıs... melnur 1 3645 02.05.2019- 11:22
Konu Klasör Ankara'da 1 Mayıs... melnur 1 3751 01.05.2019- 19:35
Etiketler   Mayıs,   seçimlerinden,   sonra.
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS