SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 19 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   3   4   5   6   7   >   son» 
Sanal medyaya -face'e- yazdıklarımdan kısa notlar...           (gösterim sayısı: 3.822)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.006
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 22.07.2023- 06:32


Bazen ve özellikle facebook'a -diğerlerini kullanmıyorum-bir iki cümlelik notlar halinde bir şeyler yazıyorum. Orada da kalmasın diye böyle bir başlık açtım. Yararlı olacağını düşünyorum.

****

Sıcak falan dinlediğim de yok, dolaşıyorum, sabahtan akşama ve çoğu kez de topu ulaşımı kullanarak pek bilmediğim yerlere gidip gözlem yapma fırsatı buluyorum. İlk bakışta kadınlarımızda büyük bir değişim var. Anketler tersini söylese de muhafazakarlığın arttığı bir gerçek. Bu yakıcı sıcaklarda hemen her tarafı kapalı, sadece gözleri açıkta bırakan kara çarşaflarlı insanlarımızın, hatta genç kızlarımızın olması gerçekten üzücü... Olay türban takmak, dini inançları gereği başı farklı bağlamak falan değil, öyle olsa bireysel seçim denilir, yine normal karşılanabilir ama değil, öyle değil. Gencecik kızlarımızın kara çarşafa sarılmasını bireysel tercih olarak nitelemek doğru değil. Yasaklansın falan da demiyorum, işin o yanında değilim, ama toplımda Erdoğan AKP'sinin yarattığı iklimin belirleyici bir etkisi var; bu etki kırılmadan, bu etkiyi yaratan AKP'lileşmiş devlet yönetimi farklı anlayışların eline geçmeden bu muhafazakarlaşma süreci de sonlanmayacak. Ha bir de...

Evet, bir de ve nedense, ülkenin geldiği-getirildiği durumu salt kapitalizmle ilişkilendirip, olağanlaştıran   aklınca saray rejimini aklama çabası içinde olanlara da dikkat etmek gerekiyor. Aklı başında insanların bu tür yorumlara destek vermesi de sanal medyanın ortaya çıkardığı bir başka sorunumuz.




Bu ileti en son melnur tarafından 28.07.2023- 06:05 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.006
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 23.07.2023- 08:03


Birkaç gün önce yazmıştım face'e, şöyle:

Facebook sayfalarında solda görünmeye çalışan ama bana göre -defalarca söyledim, söyleyeceğim- ya cehaletin dip yapmış hali ya da bir sanal medya trolü olan kişiler de mevcut. Olacaktır, pek yadırgamıyorum,   sanal bir dünya ve insanların yorumlarına görünenden çok daha farklı nedenler etkiyordur. Örnekse, biraz önce okudum, efendim neymiş, kendisine neden AKP-MHP ortaklığını eleştirmiyorsun da hep düzen içi ya da düzen dışı muhalefeti eleştiriyorsun diye itirazlar varmış. arkadaşımızın da yanıtı muhalefeti eleştirerek konuya sınıfsal yaklaşmış oluyormuş. Yoksa saray rejimi yıkıldığında sermayenin düzeni yıkılmayacakmış... falan!

Bununla da yetinmeyenler var.   Cumhuriyetimiz burjuva cumhuriyetmiş, bu yüzden gerici iktidarın cumhuriyet düşmanlığına da karşı mücadele verilemezmiş diyerek ve sanki gerçek bir sınıfsal mücadeleyi savunuyormuş gibi cumhuriyete ve kazanımlarına düşmanlık eden siyasi anlayışlarla mücadele edilmesini savunanlara düşmanlık, kin ve nefret duygularıyla yaklaşan ve sistematik bir karşı duruş sergileyen de yine bu tipler...

İnsan üzülüyor; bu tipler hep olacak, dışa kapalı bir toplumun içe dönük bireyleriyiz, sadece cehalet de ve hatta trollük de değil belki, belki bir çeşit ego tatmini çabası da denilebilir ama, işin üzücü yanı bu tür yorumları destekleyen ve bir şekilde ''like atan'' ve dışarıdan bakıldığında aklı başında görünen dostların varlığı, hele bir de bu destekçi insanların içinde bir şekilde kitap yazmış ve aydın denilebilecek insanların varlığına rastlamak hem üzücü ve hem de şaşırtıcı...

Basit bir olay değil, bu adamlara   gericilikle mücadeleyi öne çıkartan insanlara karşı çıkmayı sosyalistlik olarak anlatmaya çalışan sınıf kaçkınlarına destek veriyor, vermekle de kalmıyor ona güven aşılıyor ve handiyse bu yanlış siyasetlerin ve aynı zamanda   bu doğrudan ya da dolaylı yoldan siyasal gericiliği körüklemiş   oluyorsunuz.

Sanal bir alan deyip geçmemek ve bence biraz daha ciddiye almak gerekiyor.




Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.006
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 25.07.2023- 01:51


Kılıçdaroğlu'nun seçim kazanmak için bile olsa seçim öncesinde yediği haltlar bir bir ortaya çıktığında ''yanlış yaptık'' itirazlarında bulunan arkadaşlarımız var. ''Bir oy Kemal'e, bir oy TİP'e'' sloganı yanlıştı, diyorlar, Emek ve Özgürlük ittifakının kendi içinden aday çıkarması gerektiğini ileri sürüyorlar. Bence seçimlerdeki tavrımız doğruydu. Bir milyona yakın oy almamızın bir nedeni de bu doğru tavır, bu doğru siyasetti. Kılıçdaroğlu'na çok da takılmamak gerek. Yine seçim olsa, yine saray rejimini iktidardan uzaklaştırmak için bir fırsat ortaya çıksa koşullar bu olduğu sürece bir oy TİP'e, bir oy da saray rejimini sandıkta yenilgiye uğratacak adaya olmalı....-diye düşünüyorum.

Birkaç gün önce de böyle yazmışım face'e...Ekleme de yapılabilir, AKP-MHP ortaklığına karşı seçimlerde bir tavır alınması ve muhalefetin adayına oy verilmesi ne kadar doğru ve gerekli ise, böyle bir davranışı bir şekilde ve sözde keskin solculuk adına yadırgayan ve ''burjuvazinin peşine takılmak'' ya da ''burjuva sınırlara hapsolmak'' olarak nitelemek de o kadar yanlış diyeceğim de, buradaki yanlış sözcüğ hiç de durumu açıklamaya yetmiyor. Çünkü cumhur ittifakının siyasal ve toplumsal alanı bu kadar daralttığı bir iklimde dolaylı yoldan bu gericiliğe destek çıkmak ya gerçekten ''cehaletin dip yapmış halidir'' ya da bir şekilde trollüktür. Bu tür tavırları, açıklama ve sözde eleştirileri destekleyen ve ''like atan'' ve dışarıdan bakıldığında aklı başında görünen kişilere rastladıkça gerçekten garipsiyorum. Bu kadar mı yaşanan süreci kavramaktan uzağız ve sanal medyadaki trollükleri fark edemiyoruz?

İnanılır gibi değl.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.006
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 26.07.2023- 09:49


Son seçimler öncesinde Ümraniye'de bir CHP standı önündeydim ve orada toplanmış bulunan kalabalıkla birlikte TİP'in küçük çaplı bir mitinginde konuşan Sera Kadıgil'i dinliyorduk. CHP standındaki görevliye TİP'e oy vereceğimi söylediğimde o da şaşırtıcı biçimde ''ben de'' demişti. Sonra konuşma CHP içine döndü, Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı olduğunda partinin başına İmamoğlu geçer herhalde falan diyordum. CHP'li arkadaş ''Canan Kaftancıoğlu'nun da adı geçiyor'' diye yanıt vermişti.

Kılıçdaroğlu artık o makamda uzun süre oturamaz. Parti kaynıyor. İmamoğlu'nun adı çok öne çıkmasına rağmen hiç ummadığım kişilerden tepki de görüyor. Somut bir neden de sıralamıyorlar. Kişisel nitelikleri parti başkanı olmaya, kitle karşısına çıkmaya belki uygun ama İmamoğlu'nun ideolojisinin bu konuda yeterli olmadığı, sosyal demokrat bir partiyi daha ileri taşıyabileceği veya en azından daha da sağa kaymasını önleyeceğine yeterli olmadığını da söylemiyorlar. Bir tepki, bir karşı çıkış var.

Parti içinde adı Genel başkanlık için de geçen Kaftancıoğlu   kendini henüz ortaya sürmedi. Kılıçdaroğlu'ndan yanaymış gibi gözüküyor ama siyaset böyle bir şey sonuçta ne olur bugünden kestirmek pek kolay değil.

CHP kaynıyor. Kılıçdaroğlu ise sanki bir sorun yokmuş gibi boş umutlarla oyalanmaya çalışıyor.Kazanılmış büyükşehir belediyelerine yenileri ekleneceğini ve İstanbul ilçelerinin de 20'sini kazanacaklarını söylüyor. Olan biteni de okuyamıyor. Deniz Baykal'la başlayan bir süreç Kılıçdaroğlu ile tamamlanıyor sanki. Ne ideoloji kaldı ne doğru dürüst bir kadro. Kılıçdaroğlu'nun yönetimine aldığı Eren erdem bile partide at koşturuyor.

TİP dışında sosyalistlerin varlığından söz etmek hemen hemen mümkün değil; toplumsal alanda yoklar. HDP-YSP ise bir türlü kendini Türkiyelileşen bir parti olarak tanıtamıyor. TİP ise henüz yolun başında. Kurtuluşun, kurtuluş kulvarına girebilmenin yolunun CHP, HDP-YSP ve TİP'in toplumsal alanda etkisinin artmasından geçtiği gerçeği konusunda bir türlü umutlanamıyoruz.

Ama işte...
Bu ülke, bu ülke insanları yıllardır üzerine uygulanan basınca da katlanablecek durumda değil.
Bir yanda işsizlik,yoksulluk, geçim sıkıntısı, öbür yanda siyasal ve toplumsal alanda cemaat ve tarikatların önlenemeyen egemenliğinin yaygınlaşması, kurumsallaşması...



Kötü.
Hava da nasıl sıcak, nasıl da bunaltıcı...




Bu ileti en son melnur tarafından 26.07.2023- 09:49 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.006
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 27.07.2023- 07:26


Faşizm koşullarında, cemaat ve tarikatların toplumsal ve siyasal alandaki egemenliklerini sürekli arttırdığı bir iklimde muhalefete muhalefet etmeyi kategorik olarak benimseyen bir (zihne) zihin'e alkış tutmak hep birlikte bilinçli ya da bilinçsiz saray rejiminin değirmenine su taşımak demektir. Bu oyun havasına sosyalist, komünist veya enternasyonalist kimliklerle dahil olmak ise sadece trollüktür ve başkaca bir şey değildir.

İki gün önce yazmışım bunu face'e...O kadar çok örneği de var ki. Saray rejimini allayıp pullamanın farklı bir yolunu bulmuşlar. Neymiş, sosyalistler sermaye partileri arasında bir ayrım yapmazlarmış. İnanmak o kadar zor ki. Bunu yazan adamın içten pazarlıklı bir trol olduğu, amacın sosyalist bir duruş olmadığı, amacın öteden beri AKP siyasetini kapsam dışı tutmak olduğu o kadar açık ki.. ''Hepsi sermaye partileri'' diyerek siyasal ve toplumsal alana yerleşen ve etkisini giderek daha da arttıran bir otoriter gericilği gözlerden gizlemek   çabası içine girildiğini görememek nasıl bir siyasal körlüktür? Açık seçik trollük yapıldığını fark edememek nasıl bir şey? Bu tür trollüğü bile kavrayablmekten uzak bir zihnin üstelik partili bir sosyalist olmasının bile bu topluma yararı ne ola ki?

Sermaye sınıfının partileri arasında farklar vardır, faşist bir parti ile kendince demokrat olan bir parti aynı kefeye nasıl konabilir? Bu nasıl bilinmez? Merdan Yanardağ'ın tutuklandığı gün bile Yanardağ'ın sosyalist olmadığını yazabilecek kadar saray rejimine yandaşlık yapabilen kötücül kalemlerin amacı nasıl görülmez? Kavala'yı, Demirtaş'ı, Merdan Yanardağ'ı ve hatta Can Atalay'ı ve bunlar gibi binlercesini haksız hukuksuz bir biçimde içerde tutan bir anlayışın karşısına geçilmemesinin bir tür trollük olduğu nasıl fark edilmez?

Sanal bir dünyadayız ve önümüz arkamızda solcu sosyalist ve hatta enternasyonalist olarak yuvalanıp klavye oynatan kişilerin varlığı unutulmamalı. Ve eğer bu gerçeği bile okuyabilme becerisine sahip değilsek...-gerçekten yazıklar olsun!





Bu ileti en son melnur tarafından 27.07.2023- 07:38 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.006
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 28.07.2023- 06:03


Nasıl tanımlarsanız tanımlayın, ister saray rejimi, ister dinci gericilik vesaire,   bu sanal ortamda sınıf mücadelesi ve sözde keskin ''devrimci komünistlik'' adına bu tarikat-cemaat ve beşli çete iktidarını görmezlikten gelerek kategorik olarak muhalefete muhalefet etmeyi bir alışkanlık ve ezbere dönüştüren trolvari kişilerden uzak durmak sanırım solcu, demokrat veya sosyalist olabilmenin ilk ve ön koşuludur. Gerisi laf-ü güzaf.

Birkaç gün önce de böyle yazmışım face'e...
Uzak durmuyorlar, kanıyorlar, hala kanıyorlar ve sorgulamıyorlar.
Üzücü.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.006
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 30.07.2023- 01:36


Face'te yaptığım bir yorumda TİP dışındaki sosyalist partilerin toplumsal alanda olmadıklarını yazmıştım, sanırım TKP ya da TKH'li bir arkadaş ''neremle güleceğimi bilemedim'' şeklinde bir kısa yanıt vermişti. Bu yanıta yanıtımı asacağım da öncelikle bu tavrın da yanlışlığını anlamamız gerektiğini söylemeliyim Türkiye sağının en önemli özelliği oralarda biat kültrünün hakim olmasıdı. Sorgulama pek yoktur. Lider ne söylerse, içinde yetiştiği kültür nasıl etkilemişse o şekilde davranmaya eğilimlidirler. Ve solda özellikle sosyalist solda bunun böyle olmadığı, solcuların çok okuduğu, ve sorgulamaya dönük tavırlar geliştirdiği algısı hakimdir. Haklarını yemeyelim, durum genellikle de böyledir ama, şunun da altı çizilmeli, solun, azımsanmayacak bir kesiminde de sağdaki biat kültürüne yakın bir özellik görülmektedir Şimdi, face'teki yazıma aklınca alaycı bir cümleyle yaklaşan arkadaşın hiç olmazsa verdiğim yanıt karşısında birşeyler yazması gerekirdi ama olmuyor. Çok örnekleri var bunun. Sanal ortamların yaygınlık kazanmasıyla birlikte daha da görünür bir hal aldı. Sosyalist partilerin üye alırken belirli bir ideolojik-siyasi ''eğitim''den geçirdkleri söylenirdi, ama bunun yapılabildiğini düşünmüyorum Başka bir örnek vermek isterim:

TKP'nin önce ikiye ve sonra HTKP'nin de ayrı iki partiye bölünmesiyle sanırım TKH'de kalmış ve daha sonra oradan da ayrılmış bir arkadaşın Kürt sorunuyla ilgili bir yorumunu okuduğumda gerçekten şaşırmıştım. TKP'de, HTKP-TİP'te ya da TKH'de böyle bir siyasi yaklaşım-yorum yokken bu arkadaşın savunduğu tipik bir Perincekçi bir anlayıştı ve HDP'yi de ötekleştiren ve hatta düşmanlaştıran cümleleri çok rahat kullanabiliyordu. Tanışıyordum, TKH'nin bir toplantısında da kendisiyle görüşmüştüm. Face sayfalarında tepki gösterdiğimde, ve ''hiçbir sosyalist partide bu görüşler savunulmaz'' dediğimde, ''insan değişmez mi?'' diye yanıt vermişti. Değiştiğini düşünmüyorum. İnsan çok kısa bir sürede bu kadar farklı br çizgiye savrulmaz. Muhtemelen daha önce de benzer bir düşünce içindeyd ama pek de dile getirmemişti. Partiyle bağını kopardıktan sonra bence içnde sakladığı-yeşerttiği düşünceleri çekincesiz açığa vuruyordu.

TİP dışında sosyalist partilern toplumsal alanda olmadıklarını söylediğimde bilmem neresiyle güleceğini söyleyen ve muhtemelen örgütlü olan arkadaşa verdiğim yanıtı buraya asmadan önce şunu ekleyeyim, partilerin üye sistemleri bence de gevşetilmeli ve sempatizan kitlenin parti ile arasında bir aidiyet duygusu yaratılmalı. Sempatizanın partiye katılımı konusunda önüne bıktırıcı   bir ideolojik ''sınav-eğitim'' koyulmamalı ama parti ile bağ kurulduğunda en azından güncel konularda ve belli başlı ideolojik konularda partinin görüşü anlatılabilmeli ve üyenin bu konuyu anlayabilmesi bir şekilde sağlanabilmeli... Neyse!

Face'teki yanıtım:

(...) alıntıyı uygun olmayan bir yerde kesmişsiniz, oysa cümlenin devamı var: ''Toplumsal alanda yoklar'' demişim.'' Yani cümleden anlamanız gereken şey TİP dışında TKP, TKH ve SOLpartinin Türkiye ölçeğinde, benimsenmediğidir. Çünkü 14 Mayıs'ta aldıkları oy, Türkiye ölçeğinde toplamda 300bin bile değil. Oysa TİP sanırım tüm Türkiye'de değil, 53 sçim bölgesinde kendi adıyla seçimlere girdi ve 1 milyona yakın oy aldı. Başka bir şey söyleyeyim, TİP sadece Üsküdar'da 420 bin oy alarak, TKP, TKH ve SOLpartinin Türkiye ölçeğinde aldıkları toplam oydan çok daha fazlasını aldı. Bu verilerin anlamı şu (...) bey, bu üç partinin siyaseti, toplum karşısına çıkan siyasi yüzleri, söylemleri vb. toplum tarafından benimsenmemiş. Benimsenmiyor ve ilk kez de olmuyor bu. Onlarca yıldır her girilen seçimde hiçbir varlık gösteriliemiyorsa bunun anlamı TOPLUMSAL ALANDA OLMADIKLARI; BENİMSENMEDİKLERİdir. Bu durum karşısında ve hala ''nerenizle güleceğinizi bilemiyorsanız'' üzülürüm. Sosyalist sol bu hallere düşmemeli. Bence gülme ihtiyacınızı başka bir yerden karşılamaya çalışın ama bu konuda sadece üzülün, bolca düşünün ve sorgulayın. Eminim yararını görürsünüz.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.006
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 13.08.2023- 00:45


Üstteki yorumumda TİP'in Üsküdar'da aldığı oyun 420 bin olduğunu yazmışım. Yanlış olmuş, TİP 420 bin oyu İstanbul'da oldu. Düzeltir, özür dilerim. ( Hani öyle denir ya :)



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.006
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 13.08.2023- 01:33


Bu sabah yazmışım bunları face'e. Ve içimden de hep bu tür yorumlarda bulunmak geliyor. Düşünün, bir partili sosyalistsiniz, iyi kötü bir ideolojik bir birikiminiz de var ve tuttuğunuz ve siyasetini benimsediğiniz parti hemen hemen girdiği her seçimde binde bir, on binde iki oy alıyor; yani siyasetinin ve siyaset yüzlerinin toplumdaki karşılığı bu. Her şey uyarında gidiyormuş gibi davranabilir misiniz? Normal mi böyle bir şey? Sorgulamak gerekmez mi; en azından kendinize saygınızdan bir şeylerin yanlış gittiği konusunda bir algı da mı oluşmaz içinizde? ''Bir şeyleri beceremiyoruz'' demez misiniz?

Neyse, yorumum buydu ve son zamanlarda da hep benzer cümleler kurmak geliyor içimden.

***
Hatırladığım kadarıyla ''çarpanlara ayırma''yı lise 1'de görmüştük. matematikte dört işlemi de İlkokul 'da. Dört işlem öğrenilmeden,   ne türevi çözebilmek ve ne de çarpanlara ayırmayı gerçekleştirebilmek mümkündür. Önce dört işlem koşulu... Bunun gibi sosyalistlerin amacı devrimse önce kalabalık olacağız. Önce toplumsal alandaki etkimizi arttıracağız. Hal böyleyken, ortada böyle bir koşul varken   girilen her seçimde binde birlere çakılı kalan bir siyasetin doğru bir siyaset olduğunu iddia etmek ve hiçbir şey olmamış gibi yola devam etmeyi sürdürmek...-sosyalizm ve devrim iddialarının gereksiz bir gevezeliğe dönüştürmek anlamındadır.

Biat etmekten bir an önce çıkmakta yarar var; sosyalizm ve devrim başka türlü bir gerçeklik kulvarına yerleşemez.



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 19 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   3   4   5   6   7   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 3 kişi görüntülüyor:  3 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Sanal dünyanın sol kütüphanesi dayanışma 1 3581 24.12.2014- 12:51
Konu Klasör Şu Cengiz Çandar olayı ve hatırlattıkları... melnur 1 464 21.04.2023- 10:35
Konu Klasör İBB'nin ulaşım zamlarına gösterilen tepkiler ve hatırlattıkları... melnur 0 814 09.04.2022- 10:39
Konu Klasör Kemal Okuyan yazdı: Devrimin Gölgesinde melnur 3 2508 07.11.2019- 04:21
Konu Klasör Ali Ateş yazdı: Tunceli'den Kadıköy'e: Kıssadan hisse... melnur 0 1 19.04.2024- 21:11
Etiketler   Sanal,   medyaya,   -facee-,   yazdıklarımdan,   kısa,   notlar.
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS