SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
31 Mart belediye seçimleri ve toplumsal ittifak konusu...           (gösterim sayısı: 320)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.006
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 22.11.2023- 07:57


2024'ün 31 Aralık belediye seçimleri bir anlamda   hepimiz için, tüm siyasetler için de   yeni bir sınav günü. Ne yapacağız, nasıl yapacağız, başarmak konusunda nası bir yol izleyeceğiz? Yıllardır söylüyorum, Türkiye'de   sosyalistlerin önünde aşmak zorunda oldukları iki öncelikli sorun var, bunardan birincisi AKP iktidarını yenilgiye uğratmak diğeri ise sosyalist solu toplumsal alanda etkin hale getirebilmek. Sosyalist solun sınavı   bu iki konudaki başarısına bağlı. Siyaset de böyle bir şey. Kerameti kendinden menkul ve sınanmaya kapalı bir siyasetin hiç kimseye yararı olamaz. Kısaca seçim sonuçları sosyalistlerin başarılı olup olmadıklarının bir göstergesi. Ne yaptın, nasıl yaptın ve sonuç ne oldu?

AKP'yi eleştirmek, AKP'nin seçimlerde yenilgiye uğramasının gerekli olduğunu söylemek sosyalistler için yeterli değildir. Bu konuda somut olarak neler yaptığın önemlidir. AKP'nin özellikle sandıkta yenilgiye uğratılması konusunda ne yapmaya çalıştığın ve nasl bir sonuç aldığın önemli. Yetmez, savunageldiğin siyasetle bir önceki durumundan kaç adım öne çıktın? Söylediklerinle kaç kişinin dikkatini çektin, toplumsal alanda nasıl bir etki yaratıp, sosyalizme alan açtın?

Sadece parti yönetimlerinin konusu da değil bunlar. Partililer, sempatizanlar için de geçerli. Partililer, özellikle   üst yönetimde bulunanlar alıştı, alıştırdık, her seçim yenilgisini üzerlerine almıyorlar ve gereğini de yapmıyorlar, yeni bir şey de söylemiyorlar. ''Daha çok çalışacağız'' demekle yetinip,hiç omazsa tutarlı omak adına neden daha az çalıştıklarının hesabını bile vermiyorlar. Oysa çalışıyorlar ama olmuyor. Çünkü siyasetleri toplumda bir karşılık bulmuyor. Daha çok çalışacaklar ve toplumda karşılıkları yine olmayacak.Bizler de öylece bakacağız, hiçbir sorgulama yapmadan öylece boyun eğeceğiz. Tarikat ve cemaat yapılanmalarındaki işleyişin bir benzeri de bizim tarafta olacak.

Değiştirmek amacındaysak, bu ülkeyi, bu toplumu daha ileriye taşımak amacndaysak önce bizler değişeceğiz. Kendinden menkul bir solculuğa ''başka gerçek yok'' diyerek sarılmanın ne akılla ve ne de bilimle bir ilgisi vardır. Karşılık bulmuyorsan, bir üç beş hala bulmuyorsan kendini sorulayıp dersler https://www.ilerihaber.org/icerik/ekrem-imamoglu-toplumsal-ittifaki-en-guclu-sekilde-kurmaya-kararliyiz-160389a da örgütsel bir sınav ve sora da o derslerin gereğini yapacaksın. Bu gereksiz ısrar ne?

31 Mart beledye seçimlerine şunun şurasında 4-5 ay kaldı. Sadece belediye seçimleri de değil, hepimiz için bireysel veya örgütsel bir yeni sınav zamanıdır, 31 Mart. Umarım bu kez başarır ve bu söz konusu iki temel konuda bir gelişme, bir başarıyı örgütlemiş oluruz.

Umarım.









Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.006
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 26.11.2023- 07:00


Hep yineleme gereği hissediyorum, bugünün Türkiye'sinde bir sosyalist için öncelikli olan iki temel konu var. Bunlardan birincisi cumhuriyet tarihinin en gerici iktidarını sandıkta yenilgiye uğratabilecek bir dayanışma, ittifak, organizasyon, -adını nasıl koyarsak koyalım- içinde kalmak ve diğeri de sosyalist solu toplumsal alanda daha etkin bir konuma getirmeye çalışmak... Bu iki temel ve öncelikli konuyu savsaklayan birinden veya bir partiden veya bir örgütten insanlarımız için bir beklenti içine girmenin yararsız ve anlamsız olduğuna inanırım. Sosyalizm o kişi veya parti veya örgüt için gevezelik yapma aracından başka bir şey değildir, en fazla bir entelektüel uğraştır ve sadece o kadardır.

Çok özgün, çok farklı ve çok karanlık bir süreçten geçiyoruz. Yirmi bir yıl sonra ekonomik açıdan dibe vurmak bir yana, ülke örgütlü gericilik tarafından cumhuriyet öncesi koşullara döndürülmek istenmekte, cumhuriyetin tüm kazanımları bir bir ortadan kaldırılırken siyasi iktidar açıkça tarikat ve cemaatlerle ülkeyi yönetmeye çalışmaktadır. Cumhuriyetten, aydınlanmadan ve soldan yana olan bir insanın veya bir yapılanmanın bu gerçeği görüp ona göre siyasi pozisyon almamasının anlaşılır bir yanı olabilir mi? Ya da bilerek görmemesi, önemsememesi...-böyle bir şey olabilir mi?

Mümkün değil.
Ya cehaletin dip yapmış halidir söz konusu olan ya da açık seçik bir trollük vardır işin içinde...
Başka bir açıklaması yok bunun.

Sorun sadece bu da değil.
Bir de sorunu kavramış olanların sorunu   var.

Hem egemen siyasi anlayışın mutlaka yenilgiye uğratılmasını savunup, ve hem de kendi partilerini ve dolayısıyla sosyalizmi toplumsal alanda daha güçlü kılmak çabasında olanların sorunu...

Onlar da bu iki temel ve öncelikli konunun en azından birinin muhalefete muhalefet etmekten geçtiğini ve yüzü sola dönük, cumhuriyetçi ve aydınlanmacı kitleleri düzen muhalefetinin çekim alanından kurtarmak gerektiğine inanmışlar ve stratejilerini de bu yönde oluşturmuşlar. Açıkçası, CHP ve HDP-HEDEP'e ne kadar muhalif bir tavır sergilenirse, onların düzen yandaşı olduklarını ne kadar ortaya dökebilirlerse, oralardan kendilerine (sosyalizme) bir geçiş olabileceğini inanmışlar; stratejilerini böyle bir siyaset üzerinden kurmuşlar. Bu durum da 14 Mayıs seçimlerinden önce başladı, çok önce... Seçim sonuçları aslında bu siyasetin toplumda nasıl bir karşılığı olduğunu gösterdi ama anlaşıldığını sanmıyorum. Daha çok çalışarak, bu siyaset üzerinde daha fazla yoğunlaşarak sonuç alınabileceğini düşünüyorlar.

Yanlış bu.( Ya da bana yanlış gelen ve toplumun cumhuriyetçi ve aydınlanmacı kanadının hiç mi hiç önem vermeyeceği tavır da bu.)

Bu süreçten muhalefete muhalefet edilerek geçilemez. İki kere iki dört. Muhalefete muhalefete edilerek ne egemen siyasi iktidarı yorabilmek mümkündür ve ne de sosyalizme toplumsal alanda bir yol açabilmek...Muhalefete muhalefet ederek beklentilerimize uygun bir sonuçla karşılaşmak umudunun nasıl boşa çıktığını 14 Mayıs seçim sonuçları bize yeterince göstermedi mi? Böyle bir siyasi stratejiyle altını çizmeye çalıştığımız iki temel ve öncelikli konuda sonuç alınamayacağını, toplumsal alanda daha etkin olma çabasının böyle bir siyasete bürünmesinin kitlelerde tepki yarattığını nasıl göremiyoruz, onu da anlayabilmek mümkün değil.

31 Mart 2024'te belediye seçimlerine gidiyoruz. Siyasi iktidar genel seçim zaferine anlaşılır nedenlerle   bir de yerel seçim zaferi eklemek istiyor. Özellikle İstanbul ve Ankara seçimlerine özel bir anlam da yüklemiş durumda. Seçimin kazanılmasıyla muhalefetin olmadığı bir ülke hayalini kuruyor. Kurumlaştırmaya çalıştığı keyfi yönetim anlayışını bu şekilde çok daha gerçekleşebilir olduğunu biliyor. Buralara geldik artık.

Siyaset zor. Sonuç alınamıyorsa, söze ve   eyleme döktüklerimiz bir sonuç vermiyorsa anlaşılması gereken şey o siyasetin yanlışlığı ve sonuca yönelik bir uygunluk göstermediğidir. Bir, üç, beş...-ve hala sonuç yoksa, hala sonuç alınamıyor ve toplumsal alanda bir adım öteye gidilemiyorsa ve şaşılacak biçimde hala o yanlışlığı tescilli siyasette ısrar ediliyorsa...

''Aydınlığı daha çok bekleriz'' diye bitirecektim.
Ama, işte
dışarıda
gecenin en karanlık vakti...
ve rüzgara ve fırtınaya ve camları takırdatan yağmur damlalarına inat...
tepsi gibi bir ay.
Öylesine güzel ve öylesine hınzırca...
Gülümseyip duruyor ki...




Bu ileti en son melnur tarafından 26.11.2023- 07:10 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.006
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 06.12.2023- 01:00


İYİP beklenen kararını verdi; İstanbul ve Ankara dahil 81 ilde ''hür ve müstakil'' olarak seçimlere girecekler. Özellikle büyük şehirlerde parti kararı ne olursa olsun tabanın iktidara kaybettirme yönünde tavır alacağı söylenebilir. İYİP belki toparlanma adına böyle bir karar verdi ama seçim sonuçlarının genel seçimlerde aldığının çok daha altında gerçekleşeceğni düşünüyorum. Sonrası ne olr, Meral Hn. kaır mı, gider mi, İYİP nasıl bir pozisyona geçer, sonrasında görürüz artık.

HEDEP de benzer br karar verdi ama kimse   de HEDEP'in batıda uzlaşmaz bir tutum içine greceğini düşünmüyor. AKP ve CHP ile görüşebilirz dense de sanki seçimlerde bir el yükseltme amacı var. HEDEP'in kazanamayacağı yerlerde kaybettirme kararını verebileceğini düşünüyorum, yeter ki, CHP yönetimi bu konuda gereken adımları atabilsin.

TİP-Erkan Baş'ın bir kararını tv.lerden öğrendim. CHP'nin kalesi olarak bilinen ilçelerde aday göstereceklermiş. Muhalefete kaybettirmeme hesabı yapılarak böyle bir karar alınması yarar sağlayabilir. Örneğin Kadıköy ve şişli'de gösterlecek adayın CHP'den oy alabilmesinin yolunun İBB seçimlerinde destek kararı açıklamasıyla mümkün olacaktır. Erkan Baş'ın da böyle bir tavır sergileyeceğini tahmin etmek zor değil.

TİP'in kazanabileceği yerler var mı, diye bakıldığında Hatay'ın kimi ilçeleri ileri sürülebiliyor. Buraları iktidara kaptırmamak adına seçim hesapları yapılabilmeli. Bir bölen durumuna düşmemek kaydıyla Defne ve samandağ gibi yerlerden aday çıkartılabilir.

Bir de Tunceli konusu var. Hem Ovacık ve hem de Tunceli Belediye Başkanlığı için Sosyalist Meclisler Federasyonu ile bir ilişki içine girilecektir diye düşünüyorum. Tunceli merkez ve kimi ilçeler de TİP'in adını duyurabileceği ve SMF ile ortak kazanabileceği yerler olabilir.

Özetle 31 Mart seçimleri sosyalistler için hem kaybettirme ve hem de oabildiğince bir bölen durumuna düşmeden kazanabilme seçimleri olmalıdır. TİP'in de bu perspektifle seçimlere hazırlanacağnı umuyorum. Umarım 14 Mayıs seçim başarısını 31 Mart seçim sonuçlarında da görebiliriz.

Neden olmasın?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.006
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 08.12.2023- 01:25


Bana göre AKP-MHP bloğunun karşısında olduğunu söyleyen partilerimizin seçim stratejisini Erkan Baş bir cümlede özetlemiş: “Biz seçimlere kazanmak için gireceğiz, Cumhur İttifakı'na kaybettirmek için gireceğiz, AKP zihniyetinin Türkiye'de siyasetin tümünü belirlemesine son vermek için gireceğiz” Bu kadar basit. Bir sosyalist partinin seçim stratejisi bu olmalıdır. Partinin toplumsal alanda etkisini arttırabilmesinin yolu da buradan geçiyor. Buna göre ''seçimlerde her yerde aday çıkaracağız'' tavrı ne kadar yanlışsa 'sosyalizmin toplumsal alandaki etkisinin arttırmasının yolunun CHP ve HDP'nin gölgesinin solun üzerinden kalkmasına bağlamak ve bunu da kapsamlı bir tavır haline getirmek de o kadar yanlıştır. Belediye seçimlerinin arefesinde olduğumuz bir süreçte böyle bir siyasetle alanlara çıkmak demek, bulunduğun yerden bir adım öteye gitmemeyi göze almak demektir. Bu tavırdan başka bir sonuç bugüne kadar çıkmadı, bundan sonra da çıkmayacaktır.

Erkan Baş özellikle sosyalist partilerin seçimlerde nasıl bir pozisyon alması gerektiğini özetlemiş, bir kez daha yinelemekte yarar var:“Biz seçimlere kazanmak için gireceğiz, Cumhur İttifakı'na kaybettirmek için gireceğiz, AKP zihniyetinin Türkiye'de siyasetin tümünü belirlemesine son vermek için gireceğiz”



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör 31 Mart Belediye seçimleri ve SOL... melnur 0 111 07.02.2024- 10:08
Konu Klasör Belediye seçimleri yaklaşırken, ne yapmamalı. melnur 1 179 15.01.2024- 08:51
Konu Klasör 31 Mart seçimleri üzerine SOL analiz! melnur 2 10 12.04.2024- 08:33
Konu Klasör Toplumsal değişim konusu... melnur 0 2369 20.08.2019- 08:02
Konu Klasör Özellikle İBB seçimleri... melnur 9 379 04.04.2024- 19:09
Etiketler   Mart,   belediye,   seçimleri,   toplumsal,   ittifak,   konusu.
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS