SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
31 Mart 2024 seçim notları...           (gösterim sayısı: 267)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.006
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 23.02.2024- 13:39


Sabah tv'de konuşurken gördüm. İYİP Genel Başkanı Meral Akşener'in bir iki gün önceki konuşmasının bir bölümünü almışlar; Meral Hn. bu seçimde AKP Genel başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dilini konuşmaya özen gösteriyor ve ''CHP DEM'leniyor'' diyor. CHP'yi DEMlenmekle suçluyor. DEM zaten sürekli terörizmle ilişkilendiriliyor ve   CHP'yi de PKK ile/Kandil ile ilişki kurmakla suçluyor.

Meral Akşener İYİP'i kurarken ve CHP ile ''parlamenter sisteme döneceğiz'' siyasetini savunurken sanırım merkez sağdaki boşluğu görmüş, oraya oynamaya çalışmış, bu bağlamda DEM'in önceli olan HDP'ye pek de soğuk bakmamış bir liderdi. Seçim sonuçları Meral hn.'ın beklentisi gibi olmadığından sanırım bu kez aslına dönme gereği duydu-duyuyor. Meral hn. ''Benden merkez sağ lider çıkmaz, fıtratım buna uygun değil'' sonucuna mı vardır, nedir? CHP HDP'yle seçim öncesinde nasıl bir ilişki kurduysa bugün de DEM ile aynı ilişkiyi kuruyor. Değişen pek bir şey. O halde bu değişimin nedeni ne?

Bence, 'öyle olmadıysa, belki böyle olur' diye düşünüyor. Bu da tutmazsa, kabuğuma çekilir, torunlarımı sevmeye başlarım diye geçiriyor içinden. Yoksa zaten AKP ve MHP varken aynı kulvara girmeye çalışsın ki? Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan'a göre Kürt hareketinin legal ve illegal kanadının siyaseti kendisine alan açıyorsa meşru, karşısında ise terörist. Toplumu ikiye bölerek, kutuplaştırarak bundan yarar sağlamaya çalışıyor ve bunu da başarıyor. Peki ama böyle bir siyasetin Meral Hn.a getirisi olur mu? Kaldı ki, bu siyasetin yani özellikle DEM'in sürekli olarak PKK ile eşitlenmeye çalışılmasının ve sürekli düşmanlaştırılmasının bu ülkeye, bu ülke insanlarına faydası ne olabilir ki? Doğru da değil. Kürt hareketinin yasal partisinin her türlü baskıya karşı her seçimde milyonlarca oy alabilmesini nasıl yorumlayacağız o zaman? Vatan haini diyoruz, ayrılıkçı siyaseti savunuyor diyoruz ama her seçime katılmasında   hiçbir sakınca olmadığını da söylüyoruz. YSK söylüyor bunu, YSK onları seçime sokuyor, parlamentoda yer almalarında bir sorun görmüyor, ve orada meclisi bile yönetiyorlar!

Sanırım şunu görmek gerekiyor; MHP BBP ''ekolü'' içinde vücut bulan siyasetçilerden merkez sağ siyasetçi çıkmıyor, çıkmayacak. Ne yapılırsa yapılsın, olmuyor. İçinden çıktıkları ideoloji buna izin vermiyor. Meral Hn. da bunu anladı; muhalefete muhalefet etmeyi öne çıkarmasının nedeni bence bu. Oysa ilk çıkış yaptığında anketler yüzde 25'i alabilecek bir potansiyel hesaplıyorlardı.

Olmadı.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.006
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 24.02.2024- 09:40


Size de oluyor mu bilmiyorum, bazen siyasetten bıkkınlık geldiği oluyor. Hadi Galatasaray yendiğinde ve bir de Fenerbahçe puan kaybettiğinde spor programlarını kaçırmaz hale geliyorum. Ya da tersi, cim bom puan kaybeder ve kanarya galip gelirse başımı sosyalizmden ve sosyalist siyasetten kaldırmadığım oluyor. Ama bıkkınlık duygusu farklı bir şey; şöyle, çok önem verdiğiniz bir siyasi parti yönetimlerinin kimi açıklamalarını okuduğumda beliriyor bu bıkkınlık duygusu. Örnekse 2024 Kadıköy seçimleri: 2019'a baktım, CHP 209. 021 oy almış. Yüzde 68.55, AKP 59 685 ile yüzde 19.57, İYİP 26.718 ile yüzde 8.76... TKP ise 2738 oyla binde 9 oy almış.

2023 Kadıköy seçim sonuçlarına baktım. Orada da CHP birinci parti olmuş 205. 305 ile oyların yüzde 54.39'unu almış. İkinci parti AKP 46.525 ile yüzde 13.25 almış. Burada üçüncü parti TİP olmuş. Bence önemli bir başarı, 33.708 oya ulaşmış ve bu durum yüzde 10'a yakın. yüzde 9.60. Peki TKP ne yapmış? TKP altlarda arada   7 parti var. Alınan oy ise sadece 732 ve bu da binde 2'ye karşılık geliyor.

Eee, bıkkınlığın bunlarla ne ilgisi var? diye soracaksanız söyle: son seçimde oyların binde ikisini alıp sıralamada 10.olan bir sosyalist partinin Türkiye ve İstanbul gerçeği düşünüldüğünde CHP'nin arkasından ikinci parti olabilme şansı var mı? Böyle bir iddiada bulunmak gerçekçilik midir? Bence değil ama...

TKP Genel sekreteri Kemal okuyan Kadıköy NHKM'de düzenlenen aday tanıtım toplantısında ''Kadıköy'de CHP'nin arkasından ikinci partiyiz'' diyebiliyor. Aynı Kemal Okuyan 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de ''sosyalistler ortak bir aday gösterebilse belki de ikinci tura bizim adayımız kalır'' demiş, diyebilmişti. Okuyan ayağı yere basmayan benzer çok şey söylüyor. böyle bir alışkanlığı var. Ve bu durum sadece TKP'ye, Kemal Okuyan'a da ait değil. Hatırlarsanız son zamanlara kadar TKH de hep ''uçuyoruz, yükseliyoruz'' benzeri bir spotla okurlarının karşısına çıkardı. Oysa her seçim sonucu tam bir fiyasko!

Yani bıkkınlık veren şey de bu durum. Çok örnek verilebilir. Gerçeklikten böylesine mi koptuk, yoksa bir şeylerin bu şekilde sürmesi için bu tür gerçeklikler mi yaratma ihtiyacı duyuyoruz?

Sonra da sorup duruyoruz, sosyalist sol neden bu halde diye?
Kuşkusuz tek neden bu değil, bu tür ayağı yere basmayan açıklama ve tavırlar değil, kuşkusuz hem nesnelliğin ve hem de farklı etkenlerin işin içine girdiğini söylemek mümkün. Ama beni ilgilendiren yanı sanırım özellikle bu durum oluyor: Bu tür yersiz alışkanlıklar, ajitasyon çabaları ve bu durumu kabullenmiş yüzlerce, binlerce solcu dostlarımız!

***
Hava güzel görünüyor.
Sanırım bir boğaz havası bana iyi gelir.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.006
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 25.02.2024- 01:08


AKP İstanbul seçimlerine asılıyor, kazanmak için her şeyi yapıyor, yapacak. Meydanları dolaştığımda sabah akşam hiç fark etmiyor, AKP hep çalgı çengi durumunda. Torba, kalem ve benzer araç gereçler verdiğinde standın önünde yığılma oluyor ama sadece bildiri broşür dağıtım işi hiç de ilgi çekmiyor. Tam öğlen saatiydi, hava da güzeldi, Heybeli adada bile AKP standında seçim şarkıları çalıyordu.

AKP'den sonra meydanları boş bırakmayan dğer parti ise görebildiğim kadarıyla Yeniden Refah Partisi.   Kadıköy'de, eminönünde, Ümraniye'de sanırım Heybeli'de de stand açmışlardı. CHP ise Kadıköy'de bugün görülebildi. Biraz konuştuk, geç kaldıklarını söyledim, kabul ediyorlar ama Kadıköyde bugün kurulmasına rağmen hem yeterince büyük ve hem de hayli kalabalık ve etkiliydiler.

İstanbul anketleri genellikle İmamoğlu'nun Kurum'un önünde olduğunu gösteriyor. Çok farklı bir durum oluşmazsa İmamoğlu'nun kazanacağını da umud ediyorum. Öyle de olabilmeli. Merkezi idareden sonra yerelde ve özellikle İstanbul'da yaşanacak bir kayıp sadece muhalefetin kaybı olmayacak ve aynı zamanda siyasi iktidarın, tek adam rejiminin daha da yerleşmesine ve kurumlaşmasına da yol açacak.

Umarım 31 Mart seçimleri iktidarın daha da güçlenmesine yol açacak bir seçim sonucunu karşımıza çıkarmaz.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.006
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 29.02.2024- 10:53


Seçimde pek de üzerinde durulmayan bir konu var. Yeniden Refah Partisi. Gerçekten de her yerde varlar. Böyle giderse ve son anda İstanbul'da AKP adayını destek kararı vermezlerse seçim sonuçlarında yükselişlerini göreceğiz. Bu yükseliş aynı zamanda doğrudan doğruya AKP'nin oylarının azalmasına da yol açacak. Ve aynı zamanda   İmamoğlu'na da yarayacak. Boşuna denmiyor, YRP AKP'den, DEM de CHP'den bir parça koparacak, diye.

Neleri konuşuyor, neleri konuşmak zorunluluğu duyuyoruz??!!
Böyle mi olmalıydı?

Ya ekonomik çöküntü, ya da açık-örtük bir savaş bu iktidarı alıp götürür deniliyordu. Hepsi var, dahası var ve hala birinci parti durumundalar, ve hala egemenliklerini arttırarak sürdürüyorlar. Neden? Muhalefet şöyle böyle, CHP ve DEM şöyle hatalı, böyle yanlışlık içinde...-diyoruz ya, kendimize dönüp bakıyor muyuz hiç. Biz ne yapıyoruz? Sosyalistler olarak nasıl bir tavır sergiliyoruz? Hepsi değil kuşkusuz, TİP'i bu süreçte ayırıyor ve de kutluyorum, doğru bir siyasi çizgiyi sürdürdüğü için. ( Bunun da karşılığını alıyorlar.) ama ya şu mangalda kül bırakmayanlar?

Hepsi geçecek, her şey güzel olacak, diyelim.
İnsanlık tarihi kötülüğün iyiliğe üstünlüğünün ilelebet olamayacağını bize söylüyor.
Bir kez daha...
Her şey çok güzel olacak.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.006
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 05.03.2024- 08:07


Amaç sadece AKP-MHP ittifakının mutlaka ve mutlaka sandıkta yenilgiye uğratılması, bunun gerekliliği, zorunluluğu, kaçınılmazlığı...-hep yineleme gereği duyuyorum, ayaklarımızı bastığımız zemin altımızdan gidiyor olması da değil. Sadece böyle bir neden için de değil..

Toplumsal alandaki yalnızlığımızı kırmak, etkimizi arttırmak ve bu ayıplı durumdan kurtulmak ve toplumun yüzde elli yüzde elli olarak bölünmesinin kırılması ve arada oluşan çatlaklara yerleşebilmek için de...

Amacımız aşamalı veya değil, devrim yapmaksa, iktidarı alarak toplumsal dönüşümleri gerçekleştirecek koşulları yaratmaksa,   ve bunun için önce daha kalabalık olmak, kitle kazanmak, sınıfla, emekçi kesimlerle aradaki açıyı daha da daraltmaya ihtiyaç duyuyorsak bunun yolu uygun siyasetler bulmaktan geçer. Geçmelidir. Sadece artı değeri anlatarak, sadece ''düzen partilerine karşıyız, onlarla hareket etmeyiz, çünkü biz bu düzene karşıyız'' diyerek, günümüze gelirsek, binde bir veya on binde bir olduğumuzu, faşizme karşı mücadele edebilmenin öncülüğünü yapmamız gerektiği gerçeğini de unutarak ve toplumun bütün hücrelerini sarmaya başlayan dinci gericilik tehlikesine karşı adeta onların değirmenine su taşır gibi bir siyasi pozisyon alarak hareket etmenin de toplumda bir karşılık bulmayacağını anlamalıyız.

Bulmuyor da zaten, bulmayacak.
AKP ile mücadeleyi doğrudan ve somut olarak dillendirmeyen bir sosyalist partinin toplumda karşılığı olmaz.

Sorunun bir yanında da bu gerçek yatıyor.

Ve bu yüzden bu iki sorunun aşılmasına yönelik bir sol siyaset gereklidir. Onun için sokağa çıkmak, sokağın sesini duymaya, dinlemeye ihtiyaç var.

Ortada apaçık bir   faşizm gerçeği varken, ortada aydınlanmayı, laikliği, demokrasiyi ve kadının özgürlüğünü adım adım ortadan kaldıran bir karşı devrim hareketi varken yesinler birbirini   diyerek ''biz sosyalistiz, biz keskin komünistiz, biz işimize bakarız, kendi 'bağımsız ve farklı' çizgimizi koruyarak sol siyaset yaparız'' vurdumduymazlığı ile bir adım mesafe alabilmenin olanaksızlığı   bir yana toplumsal alandaki etkisizliğimizi bile kalıcılaştırmak ve yüzü sola dönük kitleler ile de aramıza aşılmaz duvarlar koymaktan öte hiçbir şey yapmamış oluruz.

Bu siyaset tam bir siyasetsizliktir...
Başka bir şey değildir.
Ve M.Çulhaoğlu'nun deyimiyle '' apolitizmin bir türüdür.''



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.006
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 02.04.2024- 07:52


Bir üstteki yorumuma şöyle bir göz gezdirdim, vurguladığım şey, sosyalist partilerin açık, net, ve somut olarak AKP-MHP ittifakına karşıt bir pozisyonda yer almaları gerçeğiydi. AKP'nin iktidarda girdiği her seçim bir referandum niteliğindedir. Toplumdan oy almak isteniyorsa, toplumla aradaki mesafenin kapanması isteniyorsa, ve şapkadan tavşan çıkarma gibi bir beceriniz de yoksa bu gerçeğe rağmen, bu gerçeğe karşıt bir söylemle sosyalist siyaset yapılamaz, yapılmamalı diyordum. Ne yazık ki, 31 Mart seçim sonuçları yine bu gerçeği ortaya çıkardı. Nasıl anlaşılmaz, bu gerçek nasıl görülmez, gerçekten anlaşılmaz bir şey!

Kemal OkuyanIn böyle bir özelliği var. Fazla mı duygusal, fazla mı aceleci, fazla mı hayalperest...-bilmiyorum ama çıktığı bir televizyon programında ''AKP'lileri bile ikna ediyoruz'' diyebilmişti   Geçen seçimde de MHP'liler bile ilgi gösteriyor anlamında bir şeyler söylemişti. CHP'li gençler zaten hep TKP'ye geliyor. ( Geçenlerde kitaplığımda bir temizlik yapıyordum, onlarca yılın dergilerini şöyle bir karıştırma fırsatı çıkmıştı. O zamanlar da böyle cümleler kurulmuş. Şu CHP'li gençler hep geliyor, yıllardır geliyor ama...Ama işte nedense sonuç hep hüsran oluyor, ve sonrasında yine başa dönülerek ya ''daha çok çalışacağız'' açıklaması yapılıyor ya da şimdilerde olduğu gibi ''TKP görev başındadır. Bu ülkeyi emperyalistlere, sömürücülere ve tarikatlara bırakmayacağız." deniliyor.

***

İBB seçimleri beklenen çok ötesinde bir sonuç verdı. Ülkenin pek çok yerinde olduğu gibi AKP-MHP ittifakı büyük oy kaybetti, cumhur ittifakının karşısına tek başına çıkmak zorunda kalan CHP ise bbüyük başarı kazandı. Yalancı falan değil, basbayağı güzel bir bahar bu.





Bu ileti en son melnur tarafından 02.04.2024- 07:55 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör 2024 yerel seçimleri ve sosyalistler... melnur 0 178 30.10.2023- 02:32
Konu Klasör TİP Parti Meclisi Değerlendirmesi ( 6-7 Nisan 2024) melnur 0 87 15.04.2024- 09:00
Konu Klasör 31 Mart seçimi ve TKP melnur 0 2542 18.03.2019- 07:44
Konu Klasör 25 Mart'ta ne olacak toplumcu 9 14111 25.03.2014- 21:46
Konu Klasör 31 Mart'ta gerilerlerse... melnur 2 2912 24.03.2019- 04:03
Etiketler   Mart,   2024,   seçim,   notları.
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS