Daha önce İstanbul için adaylık açıklamasında bulunan Başak Demirtaş, bugün yaptığı yazılı açıklamayla aday olmayacağını açıklamış. Umarım bu tavrın gerisi gelir ve İstanbul Erdoğan'a teslim edilmez. Konu hakkında fazlaca bir bilgi de yok. Sanırım sonraki saatlerde daha bir netlik kazanacaktır.
DEM'den gelen açıklama Başak Demirtaş'ın yaptığı açıklamanın ''ortak açıklama'' olduğu şeklinde... Bu da ilginç.
Bir önceki gündü, Öğlen saatlerini geçmişti ve Kadıköy İskele meydanına Yeniden Refah Partisi (YRP) bir stand kuruyordu. İstanbul adaylarını ne zaman açıklayacaklarını sormuştum, ''Cumartesi'' dediler. Sanki DEM'in nihai kararını öğrenmek isterlermiş gibiler. Hem aday çıkararak İstanbul AKP'den bir şey koparmak ister gibiler ve hem de liderleri Fatih Erbakan'ın altını çizdiği gibi ''İstanbul'u CHP'den almak gerektiği'' yönünde bir aday isminde karar kılmalılar. Bence öyle bir strateji izleyecekler. DEM'in kararı YRP'nin kararını da belirleyecek.
Ama Başak Demirtaş ve DEM'in ''ortak açıklaması'' olarak alınan bu kararın DEM kitlesinin en azından büyük bir bölümünün İmamoğlu'na destek verecekleri anlamına gelecektir. Sanırım düşük profilli bir aday gösterilecek İstanbul'a. Böyle bir aday aynı zamanda ''CHP İstanbul'da teröristlerle birlikte...'' iftiralarının da bir ölçüde önünü kesecektir. Selahattin Demirtaş eşinin adaylık açıklamasının ''partiye güç vermek'' için olduğu açıklamasında bulundu. Son kararın ise parti ile birlikte alındığının altını çizdi. Baştan beri hesaplı kitaplı bir süreç izlenmişse biraz şaşırtıcı geliyor bana. Ama ne olduysa, CHP ile görüşmeler bu şekilde bir sonuç doğurduysa önemli ve hatta sevindirici. İmamoğlu'nun AKP karşısında elini kuvvetlendirecektir.
Umarım 20 Şubat akşamına kadar bu olumlu görüntü bozulmaz.
Başak Demirtaş'ın İstanbul'da aday çıkarılmaması İmamoğlu'na yönelik bir eğilim ortaya çıkaracaktır ama DEM'in burada Meral Danış Beştaş'ı aday olarak göstermesi ''düşük profilli bir aday'' algısına da yol açmamalı. Dahası DEM'de farklı gelişmeler de oluyor. Leyla Zana'nın Erdoğan için söylediklerine benzer açıklamaların Selahattin Demirtaş ve Ahmet Türk'ten de gelmesi perde arkasında DEM ile AKP arasında bazı görüşmelerin olup olmadığı sorusuna da yol açmıştı. DEM bu türden bir görüşmeyi baştan itibaren reddediyor. Ama bu akşam Halk tv.deki programda katılımcı arkadaşların açıklamaları DEM ile AKP arasında bazı temasların olduğu şeklinde...
Karmaşık gibi görünüyor ama, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan İstanbul'u kazanmak için her türlü yola başvurabilecek bir özne olduğunu biliyoruz. İstanbul'u kazanmak ve bu konuda hiçbir riske girmemek adına AKP'nin DEM'le bir ilişki kurmaya çalışması hiç yadırgatıcı değil. Benzer şekilde partisinin ve yasal kürt hareketinin önünü açmak için de DEM'in AKP ile bir arayışa girmesi de bana yadırgatıcı gelmiyor. Bence de AKP ile DEM arasında adı konmayan bir seçim ittifakı geliştirilmeye çalışılıyor. Leyla Zana, Selahattin Demirtaş ve Ahmet Türk'ün ''sorunu çözerse Erdoğan çözer'' mealindeki açıklamaları böyle bir bağlama oturuyor. Tek anlaşılmayan, ya da anlayamadığım şey Başak Demirtaş'ın önce İstanbul için aday adayı olduğunu açıklaması ve sonra nedense bu adaylıktan vazgeçmesi.
BirGün Yayın Koordinatörü Yaşar Aydın'ın DEM'de yaşananlarla ve belki daha doğrusu DEM'in makas değiştirme hamlesi ile ilgili olarak yaptığı değerlendirme: