Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

Sözde sol sosyalist forumları biraz dolaştığınızda hemen fark edeceksiniz, Türkiye Sosyalist Hareketinin hemen hemen tüm örgütleri ve partilerinde görünen 'AKP Karşıtlığı'' bu platformlarda bir eleştiri nedeni haline gelmiştir. Neymiş, komünistler-sosyalistler-devrimciler AKP'yle pek uğraşmamalılar, devletle uğraşmalılar! AKP gelip geçiciymiş ama, devlet kalıcıymış. Çok keskin devrimci görüntü çizmek istenir ya, ''AKP olmasaymış bunlar ne yaparmış''?

'Devletle uğraşmak'' somutta ne anlama geliyor? Devletin polisi, askeri ve gizli servisleriyle ''uğraşmak''mı? Peki bu ''uğraşmak'' sözünü nasıl yorumlayacağız? Mücadele etmek, öldürmek, savaşmak mı? Bu mu anlatılmak istenen? Legal ya da illegal olsun, bir komünist partinin devletle uğraşması, ona savaş açması bu anlama mı geliyor, böyle bir şey mi?

Ya da ''devletle uğraşmak'' devletin ne olup ne olmadığının bilimsel-ideolojik çözümlemesini yapmak anlamına mı geliyor?

''AKP'yle değil, devletle uğraş!''

Gerçekte ne anlama geliyor, bununla anlatılmak istenen tam olarak nedir?

''AKP'yle uğraşmak en fazla bir siyasi iktidarın gidip bir başka siyasi iktidarın gelmesine yol açar, oysa komünistlerin amacı siyasi iktidarı değil, devleti yıkmak ve proletarya diktatörlüğünü kurmaktır''. Belki de bunu söylemeye çalışıyorlar da, bunu söyleyenlerin aynı zamanda bunun nasıl olacağını da açıklamaları gerekmiyor mu? Devletle uğraşmanın yolunun nerden geçtiğini, devletle uğraşılarak proleter diktatörlüğün nasıl gerçekleşeceğini   ve bunun için bile neler yapılması gerektiğini açıklamaları gerekmiyor mu?

Hem sonra bir devletle o devletin yürütme organı birbirinden ne kadar soyutlanabilir? Bugünün Türkiye'sinde AKP'nin ''devlet dışı'' bir organ olduğu iddia edilebilir mi?

Yoksa AKP eleştirileri bir rahatsızlık mı yaratıyor? Aynı sitelerde İP, CHP, hatta TKP başta olmak üzere bir yığın sosyalist özne hemen her gün eleştiri konusu oluyorken ''AKP'yi değil, devleti eleştir'' yaklaşımı hangi zihinsel karmaşanın ürünü olarak ortaya çıkıyor?

Üzerinde düşünmeye değmez mi?

melnur  |  Cvp:
Cevap: 1
21.12.2013- 18:33

''AKP'yle değil, devletle uğraş!'' bir başka anlamda ''gizli AKP'cilik olarak nitelediğim bir siyasi duruştur. Kürt ulusal hareketi soldan sağa kaydıkça kürt sorununun çözümünde AKP önemli bir özne haline gelmiştir çünkü. Zaman zaman dillendirilen ''çözerse Erdoğan çözer'' bu yaklaşımın bazen çok açık bir şekilde ortaya çıkan retoriği olmakla birlikte, özellikle bir iki yıldır AKP'yle birlikte sürdürülen ve kürt halkına ''barış'' getireceği söylenen süreçte bizim sanal ortamdaki malum çevrelerde çok daha öne çıkan bir manifestodur ''AKP'yle değil, devletle uğraş!'' sözü.

Böyle olması kürt siyaseti için de anlaşılabilir bir durumdur. Burada problem bir şekilde kuyrukçu siyasetin kendisindedir ve asıl üzerinde durulması gereken de budur. Kuyruğuna yapıştığı ulusal hareketin kendine içkin yaklaşımı ister istemez bu kuyrukçu siyasetin dilinde de özgün bir retorik haline gelmektedir. Haziran direnişini de ve şu günlerde ortaya çıkan yolsuzluk olaylarını da haliyle ''AKP'yle değil, devletle uğraş'' yaklaşımının esiri olarak yorumlamaya çalışmaktalar ve olmadığı için açığa çıkmaktalar. Gezide ortaya çıkan ''AKP gitsin de milli hükümet mi gelsin'' deyişi, ve bugünlerde dile getirilen AKP'yi değil, cemaati eleştirin yaklaşımı da hep bu kuyrukçu siyasetin zorunlu dayatması olarak ortaya çıkmaktadır.

Kısaca internette bulunan Marks Lenin alıntıları da durumu kurtarmaya yetmemektedir. Kuyrukçu siyaset eninde sonunda kuyrukçu bir retoriği de dayatmaktadır. ''AKP'yle değil, devletle uğraş!'' sözü de bu retoriğin önemli bir parçası durumundadır.



Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]