A evet, pardon, çok haklısın. AKP'yi devirmeliyiz. Tabii ya, ortalığı yakıp yıkmalıyız. Bankları yollara atmalıyız. Ateş olup cüssemiz kadar yer yakmalıyız. AKP'yi yıkmalıyız.
Nasıl, şimdi oldum mu sosyalist?
İyi misin?
AKP'yi devirmemeliyiz, ortalığı yakıp yıkmamalıyız, bankları yollara atmamalıyız, ateş olup cüssemiz kadar yer yakmamalıyız. AKP'yi yıkmamalıyız.
İyi değilsin belli.
Böyle saçmalıkları ileri süren birinin bir de sosyalist olduğunu ileri sürmesi hiç de iyiye işaret değil.
Seçim diyorum umut, seçim. Seçimden umudun yok mu?
"Dalga mı geçiyorsun? Binde iki küsurluk oy oranıyla mı?"
Seçim diyorum umut, seçim. Seçimden umudun yok mu?
"Dalga mı geçiyorsun? Binde iki küsurluk oy oranıyla mı?"
Seçim diyorsun, binde iki küsur oy oranından söz ediyorsun, sosyalist olduğunu söylüyorsun, proletarya diktatörlüğünü savunuyorsun. Sonra da seni ciddiye almamızı bekliyorsun. Sen söylediklerini ciddiye alınır buluyor musun? Ya da bu söylediklerini ciddiye alan bir kişi var mı?
"Yıllardır foruma gidip geliyorsunuz. Ve yıllardır liberal safsataları savunarak solcu olduğun algısını yaratmaya çalışıyorsunuz; daha da ileri gidip sosyalist olduğunu bile söylemekten çekinmiyorsunuz. Şu konuda haklısınız; AKP'nin iktidarda olduğu 11 yılda sistemin yandaşları-AKP'nin kuyrukçuları ve ne kadar dönek takımı varsa neo-liberal safsataları sanki sol düşüncelermiş gibi birilerinin zihnine akıttı, siz de bu durumdan etkilenen ve zihnindeki liberal safsataları sol-sosyalizm sanan birisiniz. Sizinle tartışılamayışın nedeni de bu. Bir liberal ile bir solcu arasında proleter diktatörlüğün gerekli olup olmadığı veya nasıl olması gerektiği konusunda tartışma yapılamaz. Bir müslüman ile bir ateist cennetin nasıl olup olmadığı konusunda belli bir tartışmayı yürütemeyecekleri gibi. Liberalle solcu-sosyalist arasındaki tartışma sadece kapitalizm ile sosyalizm arasında olabilir. Solun sosyalizmin çerçevesi içinde olan bir konu bir liberal ile tartışılamaz. Sizin yıllardır anlayamadığınız konu bu. Size ''solcu değil, liberalsiniz'' derken bu konunun altı çizilmeye çalışılıyor ama hala aynı şeyleri yineleyip duruyorsunuz.
''Hükümet istifa mı devrim mi?'' konusu da böyle bir konudur. Liberal yaklaşımınızın, AKP'ci söylemlerinizin bir solcu-sosyalist için hiç bir anlamı bulunmamaktadır. Bulunduğunuz ve çekmeye çalıştığınız zemin solcuların, sosyalistlerin ayaklarını yere bastığı zemin değildir. Bu duruşunuz, bu söylemleriniz sözde sol-sosyalist forumlarda bile karşılık bulmaz. Aman aman düşünceler ileri sürdüğünüz için değil, sol sandığınız ama gerçekte liberal-gerici düşünceleri ısrarla ileri sürdüğünüz için. Başka bir nedeni yok.
Solcular-sosyalistler Haziran direnişinden bu yana ''durmak yok mücadeleye devam'' diyorlar, ''boyun eğme'' diyorlar, ''kurtuluş sosyalizmde'' diyorlar, ''hükümet istifa'' diyorlar. Ve benzeri bir yığın slogan atıyorlar. Bütün bunları yaparken, bütün bu sloganlar atılırken bugünden yarına sosyalizme geçileceği, siyasal iktidarı ele geçirecekleri için değil, bugünden yarına sosyalizmin kurulmasının halkın nasıl olursa olsun sokağa çıkmasıyla mümkün olacağını bildiklerindendir. AKP'nin başımızdan gitmesine yönelik sloganlar da bu bağlamda atılmaktadır. Daha önemlisi AKP karşıtlığının bu ülkede mutlaka işlenmesi gerektiği, çünkü gerici-faşist anlayışın son 11 yılda siyasal, ekonomik ve toplumsal dokuya nüfus ederek bu ülkeyi cumhuriyet tarihinin en gerici bir yapılanması içine soktuğu ve dışarda ise yine cumhuriyet tarihinde hiç bir burjuva hükümetin kalkışamadığı ölçüde emperyalizmin taşeronluğuna soyunduğu ve bölgedeki halkların kıyımlarında aktif olarak rol aldığı için...
Hükümet istifa diyen milyonların öncülüğüne soyunarak sokaklara dökülen sosyalistler koşullar uygun olduğu sürece bu sloganda ısrar edeceklerdir ve etmelidirler. Halkı bu slogan etrafında direnmeye çağıracaklardır. Sosyalist solun hemen hemen tamamı artık bu noktadadır. Milyonların sokağa dökülüp ''Hükümet istifa'' diye bağırmasından en az AKP kadar korkan AKP yandaşları, AKP kuyrukçuları,korkmaya devam etsinler, solcular, sosyalistler, ilericiler, yurtseverler sokaklara dökülen kitlenin sesi olmaya devam edeceklerdir.
Milyonların sokaktaki direnişi sonuç verir de Erdoğan istifa ederse ne olur? Erken seçim mi gündeme gelir, ya da AKP'nin büyük bir çoğunluğa sahip olduğu parlamentoda AKP'nin içinde bulunduğu başka bir hükümet mi kurulur; bir yığın olasılık var. Büyük bir olasılıkla da Erdoğan direnmeye devam edecektir. ( AKP şak şakçılarının bu kadar da kaygı duymasına gerek yok.) Sosyalistleri ilgilendiren şey, bütün bu sloganlarla birlikte oluşturulan sokak muhalefetinin, sokakta mücadelenin sola bir deneyim, halka da bir mücadele kararlılığı verebilme potansiyelidir. Bir de sonuç verirse, yani çok düşük olasılıkla da olsa, mücadelenin büyümesi ve gücü Erdoğan'ı istifa noktasına getirirse , işte asıl o zaman seyreyleyin gümbürtüyü. Sokak muhalefetinin ne olduğu, örgütlü bir halkın neleri yapabileceği, nelerin üstesinden gelebileceği, gerçek kurtuluşun hangi mücadele yönteminde yattığı karanlıkta çakan şimşeğin ortalığı aydınlatması gibi o mücadeleyi yürüten kitlenin zihninde canlanacaktır. Bir sosyalist başka bir şey ister mi?
Siz liberaller, hala seçim deyin, hala burjuva demokrasisine övgüler düzün ve hala milli hükümet korkuları yayarak AKP'ye muhtaç olduğumuzu ileri sürün, ve sonra da ''neden sorularımıza yanıt vermiyorsunuz?'' diye hayıflanın!
Bizler neredeyiz, sizler nerede?"
Melnur yazmıştı
Yorumsuz...
Yazdıklarına cevap istemiştin, işte cevap. Yazdıkların karşılığı ancak bunlar olur. Bir daha tekrarlayayım; seçimi yücelten, AKP'ye yanaşmalık yapan biri eğer bir de sosyalizmden ve proleter diktatörlükten söz ediyorsa, hiç bir yerde ciddiye alınmaz. Ciddiye alınmak istiyorsan ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol.
Ne değilsin?