demokrasinin ortadan kalkması ne anlama geliyor. demokrasi bir yönetim biçimiyse ondan daha uygun bir yönetim biçimi mi var, yerine ne geçiyor.

Demokrasi bir yönetim biçimidir. Yönetim biçimi yöneten ve yönetileni kapsar. Yani demokrasi yöneten ve yönetilenin bulunduğu bir toplumsal gerçekliktir. Komünizm ise sınıfların ve yöneten yöneten ilişkisinin ortadan kalktığı bir formasyondur. Bu yüzden komünizm aynı zamanda ( bu anlamda) demokrasisizlik demektir. Sn.tekyoldevrim, sosyalizmin de sınıfsız ve devletsiz bir yapı olduğunu ve tek ülkede gerçekleşmeyeceğini söylüyordu; bu yaklaşıma göre sosyalizmin demokrasisizlik olduğunu söylemeliydi. Ama o ezberlediklerini hiç de kavramadan her başlıkta kafasına göre takılmaktan başka bir şey yapmıyor.

Özgürlükçü sol lafı provokatiftir. Ne idüğü belirsiz bir laftır. Ama demokratik sosyalizm lafı eskiden beri özellikle Batılı sosyal demokratlar tarafından kullanılıyor. Burada işçi sınıfı diktatörlüğünü ve silahlı devrimi reddetmek var. Yani diyorlar ki biz değişimi mevcut burjuva demokrasisi içinde gerçekleştireceğiz, bunun için burjuva demokrasisi içinde iktidara geleceğiz ve gerekirse burjuva demokrasisi içinde gideceğiz. Türkiye'de doğru düzgün bir sosyal demokrasi pek olmadı. Bizdeki sosyal demokrasi işçi sınıfından, emekçilerden, onların yönetime gelmesinden bile söz etmiyor ki, demokratik sosyalizmden söz etsin. Yalnızca zamanında Mehmet Ali Aybar buna benzer laflar etti. "Güler yüzlü sosyalizm" dedi. Tabii bu yaptığı da, Marksist-Leninist olmamanın ötesinde, açıkça anti-komünizmdi. Ülkedeki anti-komünist önyargıları kırayım derken, kendisi anti-komünizm yaptı kısaca. Sosyalist düzende demokrasi olmayacak mı? Tabii olacak, işçiler için, emekçiler için, halk için demokrasi olacak. Her soydan burjuvasının, feodalinin, gericisinin, provokatörünün, emperyalist uşağının at oynattığı bir sistem mi olacak? Tabii ki hayır.

Reel sosyalizmin çöküşü bilimsel sosyalizmi reddetmenin bir bahanesi haline de gelmiştir. ''Elveda Proletarya''cılar, Lenin'i inkar etmenin bir retoriği haline gelen ''Marks'a geri dönelim'' çığırtkanlığı da bu tür ideolojik sapma örnekleridir. Ama bütün bu sapmalar dışında demokratik sosyalizm konusunda kuruculuk dönemi için kafa yoran samimi unsurların varlığını da bir kenara kayıt etmek gerekir. Bu yüzden bu tür kavramların daha somut bir biçimde anlaşılması kullanan kişilerin o kavramları hangi temelde kullandıklarına da bakmak gerek. Ama şurası kesin, bilimsel sosyalizm olarak Marks, Engels ve Lenin çizgisinden söz ediliyorsa ki, doğrusu da budur, sosyalizm komünizm kavramlarını bu bağlam içinde kullanmalı ve bu kavramların önüne veya ardına birtakım popülist kavramların eklenmesiyle ortaya çıkan kafa karışıklığını da yine bu çerçeve içinde kalarak değerlendirmeliyiz.

Kısaca özgürlükçü sol ve demokratik sosyalizm kavramları sınıfsızlığa giden yolda siyasal devrimi çıkmaz ayın sonbaharına atıyor ve yok sayıyorsa, devletin proleter diktatörlüğü reddediyorsa ve sınıfsal mücadelenin temel dayanağı olan proletaryayı önemsizleştiriyorsa ve ayrıca son zamanlarda görüldüğü gibi enternasyonalizm adı altında burjuva kozmopolitizmine savruluyorsa, hiç duraksamadan bu tür kavramların sosyalizmle hiç bir ilintisinin bulunmadığı söyleyebilmek mümkündür.

demokrasi yöneten ile yönetilen arasındaki ilişkiyse sosyalizmin devletli olan dönemi için demokrasiden farklı bir yönetim mi oluyor. demokratik sosyalizm ile o dönemin demokratikleşmesinden   sözediliyor olamaz mı.