Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Kürt Ulusal Sorunu

Öcalan, seçim sonrasını işaret etti

Resim Ekleme  

İmralı'da BDP-HDP heyetiyle görüşen Abdullah Öcalan, seçimlerden sonra yapılacak ilk görüşmenin önemli olduğunu söyleyerek, bu toplantıda yasal çerçevenin şartlarının konuşulacağını belirtti.

ANF'den Ali Barış Kurt'un haberine göre, İmralı'da PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşen BDP-HDP heyetinde yer alan BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, görüşmenin ayrıntılarını anlattı.

"Sayın Öcalan devlet heyetiyle yapmış olduğu görüşmenin olumlu geçtiğini ifade etti. Daha önce ifade ettiği, '30 Mart'a kadar, seçimlere kadar beklerim' ifadesinden ziyade, daha çok diyalog sürecinin bittiği ama müzakereye geçilmediği; onun da seçimlerden sonra yapılacak ilk görüşmede hayata geçirileceğine değindi" diyen Buldan, "yasal çerçeve" için yapılacak sözleşmenin ilk adımlarının, seçimlerden sonraki ilk toplantıda atılacağını kaydetti.

Öcalan'ın, "esas önemli görüşme seçimlerden sonra yapılacak görüşmedir" dediğini aktaran Buldan, "Sayın Öcalan herkesin seçim süresine kilitlenmiş durumda olduğunu, her ne kadar 'süreç seçime heba edilmesin' uyarısında bulunulsa da, bu sürecin doğal olarak seçimlerden sonraya kaldığını vurguladı. İlk toplantıda artık bu yasal çerçevenin şartlarını konuşmaya başlayacağız" diye konuştu.

Öcalan'ın, önerdiği 'Müzakere Çerçeve Yasası' için daha önce değindiği 8 ana başlığı "yasal çerçevenin özü" şeklinde dile getirdiğini belirten Buldan, şunları ekledi: "Bu 8 ana başlık çerçevesinde tarafların bu çerçeveye katılacağı toplantı olacaktır. Sayın Öcalan, 'Yapılacak olan bu yasayla yeni bir Türkiye ortaya çıkacak ve Türkiye'nin önü açılacak' dedi."

'Seçimler referandum niteliği taşıyacak'
Buldan, Öcalan'ın seçimleri "barış ve çözüm için referandum niteliğinde" şeklinde tarif ettiğini ve şunları ifade ettiğini aktardı:

"Yaklaşan yerel seçimler barış ve çözüm açısından bir referandum niteliği taşıyor. Önemli bir süreçtir. Referandum gerçeğiyle yaklaşılmalı. Barış sürecinde, müzakere sürecinde olduğumuz için bu seçimlerin hem Kürtler hem de Türkiye'deki halklar açısından önemi büyük. Yani hem BDP hem de HDP açısından önemli. Bu duyarlılık ve sorumlulukla yaklaşılmalı. Özellikle aday adayı olmuş, kendisine adaylık verilmemiş kişilerin bu seçimler için çok fazla asılması, çalışması gerekiyor. Bütün demokratik kurumlar da böyle yaklaşmalı. Kadınlara, gençlere, demokratik kurumlara büyük sorumluluk görevi düşüyor."

'Newroz'da süreci değerlendirip olması gerekenleri açıklayacak'
Buldan, Öcalan'ın görüşmede HDP ve BDP'nin misyonunu da değerlendirdiğini anlatarak, "İki partinin seçim sürecindeki misyonunu, rolünü tanımlamaya çalıştı. Hem HDP hem de BDP'nin şu an tıkalı olan demokratik siyaset kanallarının açılması için büyük öneme sahip olduklarını ifade etti" dedi.

Öcalan'ın HDP'ye dönük saldırılara tepki gösterdiğine vurgu yapan Buldan, hükümetin sorumluluk alarak bu çevreleri tasfiye etmesi gerektiğini istediğini belirtti. Saldırganları "barış düşmanı" şeklinde nitelendiren Öcalan'ın, halk ve kurumlardan da saldırılara karşı kendi tedbirlerini almalarını istediği öğrenildi.

Öcalan'ın 21 Mart'ta Amed Newrozunda 1 yıllık sürece dair değerlendirme yapacağını bildiren Buldan, şöyle dedi: "Sayın Öcalan 21 Mart'ta Amed Newrozunda 1 yıllık sürece dair değerlendirmesine ve bundan sonra olması gerekenlere dair mesajını yazılı olarak gönderecek bize. Dolayısıyla yazı muhtemelen Newroz'dan önce elimize geçer. Hem Kürtçe hem Türkçe okunacak."

Kandil'e 12 sayfalık mektup
Öcalan'ın Kandil'e de bir mektup yazdığını duyuran Buldan, şu bilgileri verdi:

"Kandil'e yazılan mekltup var. Bu mektup da 12 sayfalık. Sanırım Newroz mesajıyla birlikte bize ulaştırılacak. Ulaşınca Kandil'e, KCK yetkililerine göndereceğiz. Onlara hitaben yazılmış, henüz teslim edilmedi. Sayın Öcalan'ın dosyasının içindeydi, birkaç güne kadar ulaştıracağını söyledi. 'Belki bir iki sayfa daha ekleme yaparım, o yüzden vermiyorum. Bitirince veririm, Kandil'e iletirsiniz' dedi. Daha önce, bundan önceki toplantıda 'yeşil ışık alırsam Kandil'in mektubuna cevap yazabilirim' demişti."

'Tuncel ve Kürkçü de İmralı'ya gidebilir'
Federal Kürdistan Bölge Başkanı Mesut Barzani hakkında geniş bir değerlendirmesi olmadığını dile getiren Buldan, ancak Güney Kürdistan heyetinde yer alan Zana ve Önder'in seçimlerden önce İmralı'ya gidebileceğini açıkladı. Buldan, şöyle konuştu: "Güney ziyaretini Sırrı Süreyya Önder ve Leyla Zana yapmıştı. Seçimden önce ikisinin tekrar İmralı'ya gitmesi gerekiyor, aktarımı birlikte yapacaklar. Bir de HDP Eş Genel Başkanları Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü'nün İmralı'ya gitme durumu var. Bu heyetler belki birlikte seçimden önce Sayın Öcalan ile görüşecekler."

melnur  |  Cvp:
Cevap: 1
11.03.2014- 12:24

Seçimlerden sonra ortaya çıkacak yeni siyasi tablo tarafların aldığı pozisyonun yeniden gözden geçirmelerini sağlayacak. AKP seçimlerde büyük oranda oy kaybına uğrarasa ki, öyle görünüyor, APO'nun süreci sadece AKP'yle ve kapalı kapılar ardında götürme iradesinde değişim olacaktır. Aslında AKP'nin oy oranında bir değişim olmasa dahi silahların ortadan kaldırılması ve PKK'nin dağdan indirilmesai amaçlanıyorsa, karşılığının neler olması gerektiği konusu da sadece AKP'yle görüşülerek halledilecek bir konu değil. BU konu mutlaka parlamento içi ve dışı muhalefetin de katılımını ve halkların her konuda olurunu alınabilmesiyle mümkündür. Yürütülen çalışma böyle bir özellik taşımıyordu. Öcalan'ın tutumu da sürekli değişkenlik gösteriyordu. Daha dün CHP'nin sürece katılmasının zorunluluğundan söz ederken daha sonra tavır değiştirmiştir. Seçim sonuçları sanırım yeni bir değerlendirme olanağı yaratacaktır.

Şurası kesin; barış iki toplumun içine sindireceği bir mutabakat olmadan gerçekleşemez. Bu yüzden her iki tarafın da açık, samimi, tutarlı ve ilkeli olması gerekiyor. Toplumun içine sindiremeyeceği bir barış sözde barış olarak kalmaya mahkum olacağı gibi, kürt önderliğinin bu konularda sürekli tavır değişikliği içine girmesi ve gizli bir ajandası olduğu algısı toplumdaki rahatsızlığın artmasına da yol açmaktadır. HDP'ye yönelik son saldırıların böyle bir iklimin toplumda yer ettiğinin de göstergesi.

Evet, barış önemli, barış gerekli, ama barıştan silahların sonsuza değin ortadan kaldırıldığı, PKK'nin dağdan indiği ve iki halktaki gönül kırıklıklarının giderildiği ve yeni gönül kırıklıklarını ortaya çıkarmayacak bir çerçeveyi hedeflemesi gerekiyor. Bunun için de gizli kapılar ardındaki pazarlıklara son verilmelidir. Halkların olurunu almayan ve halkların dışarıda bırakıldığı pazarlıklardan hiç bir şekilde barış çıkmayacaktır.   AKP'nin böyle bir entellektüel birikimi bulunmuyor, bunu biliyoruz, umarım Öcalan bunun bilincindedir. Çünkü kalıcı bir barış için gerçekten böyle bir perspektife ihtiyacımız var.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]