Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

AKP’ye karşı 1 Mayıs direnişleri

1 Mayıs Taksim eylemleri, toplumun farklı katmanlarının AKP’ye karşı direnme eğilimlerini birleştirdi; direnişi büyüten, Haziran İsyanı’na uzanan bir sıçrama tahtası oldu. 2004'ten 2013'e Taksim 1 Mayıs direnişlerinden…

Resim Ekleme

1 Mayıs 2014'te İstanbul için randevu yeri: Taksim. Emekçilerin “Taksim 1 Mayıs Meydanı’dır” diyerek on yıllardır sürdürdüğü 1 Mayıs Taksim mücadelesi bu yıl, Haziran İsyanı’nın kazandırdıklarıyla daha coşkulu, daha inatçı ve daha direngen geçecek. AKP, Taksim’i iktidarını sarsan hak mücadelesinin bir sembolü olarak görüyor ve yıkılmaktan korkuyor.

Bu yıl Taksim 1 Mayıs’ına ‘izin’ vermeyeceklerini ilk duyuran Kadir Topbaş oldu. 1 Mayıs kutlamalarının Taksim Meydanı gibi kent merkezlerinde yapılmasının gündelik yaşamı kesintiye uğrattığını belirten Topbaş, 1 Mayıs için Yenikapı dolgu alanını işaret etti. Yenikapı’yı son olarak adres gösteren ise İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu oldu. AKP’nin özel misyon yüklediği, çatışmacı ve kutuplaştırıcı dilin simgelerinden biri olan AKP İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu, Taksim Meydanı için “Bu tür organizasyonlar için uygun bir alan değil” açıklamasında bulundu. Her ne kadar AKP kurmayları ‘izin’ vermeyeceklerini söyleseler de, 1 Mayıs günü Taksim hedefiyle sokağa çıkacak işçiler, emekçiler ve toplumsal muhalefet fazlasıyla antrenmanlı.

Taksim 1 Mayıs’ı için tüm Türkiye’den getirilen polise, polis şiddetine ve kara propagandaya rağmen direnişin meşruluğu kırılamadı. Devrimcilerin 1 Mayıs mücadelesiyle 2009’da Taksim Meydanı’nın kazanılması, iktidarın tüm baskı-saldırı aygıtlarının yenilebileceğini gösterdi. Haziran İsyanı’nın temelini atan da direniş birikimini yaratan da 1 Mayıs Taksim mücadelesiydi.

AKP iktidarına karşı direniş

Resim Ekleme
1 Mayıs 2007

İktidarı boyunca kentleri yağmalayan, hırsızlık ve yolsuzlukla servetine servet katan, sermayenin gereksinim duyduğu tüm neoliberal politikaları hayata geçirmeye çalışan, bu konuda da diğer iktidarlara nazaran oldukça başarılı olan, baskıcı-yasakçı tutumuyla toplumsal muhalefeti kontrol altında tutmaya çabalayan AKP döneminde, 1 Mayıs’ların temel içeriği ‘AKP iktidarına karşı direniş’ idi. AKP’nin çiçeği burnunda bir iktidar olduğu, 2002 ve 2003 yıllarında 1 Mayıs, Çağlayan Meydanı’nda kutlandı.

Esas çatışmalı yıllar ise 2004 yılında DİSK ve Türk-İş’in kutlamaları Taksim’de yapmak üzere valiliğe başvurmasıyla başladı. Valiliğin Taksim’e izin vermemesi üzerine, meydana en yakın güzergah olan Saraçhane’de toplanma kararı alındı. Yıllar sonra ilk kez 1 Mayıs fiili olarak kutlanıyordu. İktidar çatışmayı göze alamazken, kitlenin Yenikapı’ya yürümesine izin vermek zorunda kaldı. Böylece toplumsal muhalefet, kent hayatından izole olan Çağlayan Meydanı’ndan kurtuldu. 2005 ve 2006 1 Mayısları1996’dan beri yasaklanan Kadıköy Meydanı’nda yapıldı. 1996 1 Mayıs’ında, 80 sonrasının en kitlesel mitinginin gerçekleştirildiği Kadıköy’de kontrgerillanın devreye girmesi ve kitlenin üzerine ateş açmasıyla 3 kişi katledilmişti.

1 Mayıs 2007, 1977 1 Mayıs Katliamı’nın 30′uncu yılıydı. DİSK, 2007 yılında Taksim Meydanı’nı geri almak için 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlama kararı aldı. DİSK’in bu kararlı adımına çeşitli kitle örgütleri ve siyasi partiler de destek verdi.

Resim Ekleme
1 Mayıs 2009

1 Mayıs kutlamalarının uzun yıllar yasaklanması 1970’lerde toplumsal muhalefetin yükselmesiyle birlikte değişmişti. 1975’te İstanbul Tepebaşı Gazinosu’nda yapılan kutlamanın ardından 1976'da Taksim Meydanı’na çıkıldı. 1977 yılında ise yüz binler Taksim’e akmıştı. Devrimci mücadelenin yükseldiği dönemde 1 Mayıs’ı provokasyonla kutlanamaz hale getirmek isteyen kontrgerilla halkın üzerine ateş açtı. Olayda 36 kişi yaşamını yitirdi, 200’den fazla kişi yaralandı. 1977 1 Mayıs’ı tarihe Kanlı 1 Mayıs olarak geçti. Ertesi yıl 1978’de, yaratılan korku ortamına ve önceki yıla rağmen yüz binler yine Taksim’deydi. Tüm provokasyonlara rağmen Taksim’den vazgeçilmezken, sıkıyönetimle birlikte 1979’da Taksim 1 Mayıs’ı yasaklandı. Katliamın 30'uncu yılında DİSK, 1 Mayıs’ın resmi tatil ilan edilmesi ve 77 Katliamı’nın aydınlatılması için gerekli girişimlerin yapılması talebiyle 1 Mayıs’ta Taksim’e çağırdı. Bu çağrı ile birlikte on binler Taksim’i kazanmak için 3 yıl boyunca polis saldırısına direndi.

2007'de tüm Türkiye’den toplumsal muhalefet bileşenleri 1 Mayıs’ta Taksim’e geldi. Polis terörüne rağmen 3 bin kişi alana girmeyi başardı ve dönemin DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, “Alan tartışması bitmiştir. Taksim 1 Mayıs alanıdır” diyerek son noktayı koydu. 2009’a kadar geçen iki yılda eylemcilerin direnişi, AKP’yi zor duruma düşürdü. AKP, 2009'da meydana “makul sayıdaki kitlenin” girebileceğini duyurdu. Bu geri adım Taksim Meydanı’na açılan ‘yasal’ yolların kapısı araladı.TBMM’de 1 Mayıs’ın resmi tatil olması ile ilgili yasanın görüşmelerinde bile 6 saat tartışılan tek şey Taksim talebi oldu. Ve 2009 1 Mayıs’ında işçiler, kamu çalışanları, gençler, kadınlar ve yoksullardan oluşan 10 bine yakın kişilik bir kitle, tüm engellemelere rağmen, Taksim Meydanı’na girmeyi başardı. Taksim yeniden kazanılmıştı.

Meydan ayak takımının

Resim Ekleme  
1 Mayıs 2010

32 yıl aradan sonra 2010 1 Mayıs’ı ‘yasal’ olarak 1 Mayıs alanı olarak tanınan Taksim Meydanı’nda yapıldı. O gün meydan hınca hınç doldu, alana giremeyenler ya da çok sonraları girenler oldu. En az iki kez doldu boşaldı… Meydandaki herkes ‘çatışa, çatışa’, iktidarın elinden koparıp aldığı Taksim Meydanı’nın coşkusunu yaşadı.

AKP iktidarı için, emekçilerin direnişiyle atılan geri adımlar yeni direnişlerin habercisiydi. Tayyip Erdoğan, “1 Mayıs’ı, 1 Mayıs havasında kutladık. Dün Taksim 100 bin kişiyi ağırladı. Tarihi gün yaşandı. 33 yıl aradan sonra böyle bir zemini hazırlamanın mutluluğu içindeyiz. Kimsenin bu iktidardan kopara kopara aldığı bir şey yok. Kopara kopara alma güçleri varsa 1977'den beri neredeydiler?” diyordu. 2008 1 Mayıs’ında aynı Başbakan Erdoğan, “Ayaklar baş olunca kıyamet kopar!” sözleri sarf etmişti. AKP’lilere göre, 1 Mayıs bir ‘bayram’dı ve onlar da hoşgörü gösterip kutlamalara izin veriyordu. AKP’nin kendince ‘hoşgörüsü’ çok sürmedi. 2011 ve 2012'de de Taksim Meydanı’nda kutlanan 1 Mayıs’ın ardından meydan yeniden yasaklandı. Bu kez başka bahaneleri vardı.

AKP için 1 Mayıs krize dönüştü. Dünyada Küba ile birlikte en kitlesel 1 Mayıs, Türkiye’de, üstelik sol-sosyalist değerlerle kutlanıyordu. Toplumun farklı emekçi katmanları ve kesimlerini 1 Mayıs’ta birleştiren ise AKP karşıtlığıydı. 1 Mayıs’ın hedefi AKP’ydi.

Direniş meydanda AKP çukurda

Resim Ekleme
1 Mayıs 2013

1 Mayıs’ın simge meydanı Taksim’de 2013 1 Mayıs’ı öncesinde hummalı bir çalışma vardı. Ancak bu 1 Mayıs hazırlığı için değil, simge meydanı yok etmek, Taksim’i işçi sınıfına ve yoksul halka kapatmak için yapılan bir dönüşüm projesiydi: Taksim Yayalaştırma Projesi. Projenin kapsamında, Gezi Parkı’na ne yapılacağına karar verilememiş bir inşaat (AVM, opera binası, Barok da olabilir) meydanın altından akacak trafik ve battı-çıktı tüneller bulunuyordu. Meydanda var olan ise, trafik akışı için kazılan derin çukurlardı. AKP’nin yeni bahanesi buydu. Ne de olsa proje bittiğinde hiçbiri Taksim’e girmek bile istemeyecek, isteseler bile ‘izin’ vermeyecekti.

Taksim’i 1 Mayıs kutlamalarına yasaklayan Tayyip Erdoğan, konfederasyon başkanlarıyla yaptığı görüşmede, “Ben istersem izin veririm, istemezsem vermem” dedi. Gerekçesini ise teknik nedenler, inşaat çalışması, insanların başına çukur yüzünden bir şey gelmesini istememesi olarak açıkladı.

1 Mayıs’tan Haziran İsyanı’na

Toplumsal muhalefet ise bu yasağın gerekçesinin ‘inşaat’ olmadığını söyleyerek ‘karar siyasidir’ dedi ve Taksim ‘ısrarından’ vazgeçmedi. Meydana çıkan tüm yolları kesen, İstanbul trafiğini felç eden, otobüs-vapur-metrobüs seferlerini durduran iktidar, İstanbul’un tamamında kent yaşamını felç etmişti bile. Sabahın erken saatlerinde başlayan polis saldırısı Şişli’de DİSK binası çevresinde ve Halaskargazi Caddesi’nde, Beşiktaş’ta Barbaros Bulvarı’nda ve Çarşı çevresinde, Okmeydanı’nda, Mecidiyeköy’de, Gayrettepe’de, Bomonti’de, Kurtuluş’ta, Tarlabaşı’nda, Dolapdere’de sürdü. Emekçiler, sosyalistler omuz omuza direndi. Yaklaşık 8 saat süren direnişe rağmen yorulmak bilmeyen direnişçiler, “Bir 6 saat daha çatışırım” diyordu.

İşte bu ısrar ve inat, Tayyip’e şu sözleri söyletmişti: “İlla Taksim demeniz; bana, AKP iktidarına karşı yapıyoruz dedirtir, bundan bunu anlıyorum.”

Evet, Tayyip Erdoğan bu konuda haklı çıktı. 1 Mayıs Taksim eylemleri, toplumun farklı katmanlarının AKP’ye karşı direnme eğilimlerini birleştirdi. AKP iktidarına karşı siyasal muhalefetin direnişini daha da büyüten Haziran İsyanı’na uzanan bir sıçrama tahtası oldu.

Sendika.Org

ilkay  |  Cvp:
Cevap: 1
20.04.2014- 00:26

AKP Taksim konusundaki keyfiliğini sürdürürse bu listeye 1 Mayıs 2014 direnişi de eklenecek demektir.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]