Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Kürt Ulusal Sorunu
08.05.2014- 12:15

BDP neden HDP oldu

Resim Ekleme
 
Mec­li­s’­e olan il­gi kay­bol­ma­sın­dan mı bi­lin­mez geç­ti­ği­miz haf­ta ya­şa­nan bir ge­liş­me pek ko­nu­şul­ma­dı.

BDP mil­let­ve­kil­le­ri tö­ren­le HDP’­ye ka­tıl­dı. Par­ti­nin Eş Ge­nel Baş­ka­nı Er­tuğ­rul Kürk­çü, “Bu­gün ya­şa­nan sa­de­ce bir yer de­ğiş­tir­me de­ğil, ye­ni bir stra­te­jiy­le yo­la çı­kı­yo­ru­z” de­di.

Kürk­çü­’nün kas­tet­ti­ği stra­te­ji ne?

Si­zi 11 yıl ön­ce­si­ne gö­tü­re­yim…

Ta­rih: 23 Ocak 2003.

Mil­li­yet ga­ze­te­si­nin man­şe­tin­de bir fo­toğ­raf ya­yın­lan­dı.

AB­D’­nin Ira­k’­a mü­da­ha­le­ye ha­zır­lan­dı­ğı gün­ler­de ya­yın­la­nan fo­toğ­raf­ta, PKK yö­ne­ti­ci­le­ri Ni­za­met­tin Taş, Ali Hay­dar Kay­tan ve Ha­lil Ataç, AB­D’­li üst dü­zey bir as­ke­ri yet­ki­liy­le kır­sal­da otu­rup ko­nu­şur­ken gö­rü­lü­yor­du.

Fo­toğ­ra­fın ne­yi ifa­de et­ti­ği­ni söy­le­me­ye ge­rek yok.

O gün­ler­de Was­hing­to­n’­da ko­nu­şan emek­li Or­ge­ne­ral Çe­vik Bir, AB­D’­nin Ira­k’­a gir­me­sin­den mem­nu­ni­ye­ti­ni be­lir­tip “kom­şu olu­yo­ru­z” di­ye se­vi­ni­yor­du!..

ABD-PKK iliş­ki­si­ni gös­te­ren bu fo­toğ­raf ne ilk­ti ne de son.

“Ye­ni kom­şu­”, böl­ge­de sa­vaş­tı­ğı Şi­ile­r’­e ve Mil­li­yet­çi Arap­la­r’­a kar­şı PKK’­yı müt­te­fik ola­rak seç­miş­ti.

AB­D’­nin böl­ge­ye ge­li­şi­nin PKK’­da ya­rat­tı­ğı he­ye­ca­nı söy­le­me­ye ge­rek yok. “Ye­ni bir İs­ra­il olu­yo­ru­z” di­ye se­vi­ni­yor­du ki­mi­le­ri.

Şim­di­ler­de BDP adı­nı ön­ce HDK-HDP (Halk­la­rın De­mok­ra­tik Kon­gre­si-Par­ti­si) di­ye na­sıl de­ğiş­ti­ri­yor­sa, PKK da is­mi­ni 2002’de KA­DEK (Kür­dis­tan Öz­gür­lük ve De­mok­ra­si Kon­gre­si) ola­rak de­ğiş­tir­di. Böy­le­ce ulus­la­ra­ra­sı te­rör ör­gü­tü lis­te­le­rin­den çık­tı. AB­D’­nin ege­men ol­du­ğu yer­ler­de tem­sil­ci­lik­ler aç­ma­ya baş­la­dı. Es­ki­nin me­kap ayak­ka­bıy­la ge­zen si­lah­lı adam­la­rı, dip­lo­ma­si­nin öne­mi­ni fark et­ti; için­den bir de kra­vat­lı­lar gru­bu çı­kar­dı!
Sa­de­ce bu ka­dar de­ğil…

PKK ar­ka ar­ka­ya AB­D’­nin böl­ge­ye ge­li­şi­ni “Kürt hal­kı için fır­sa­t” ola­rak gör­dü­ğü açık­la­ma­lar yap­tı.

2002 se­çim­le­ri­ne bu ge­liş­me­le­rin yö­rün­ge­sin­de DE­HAP (De­mok­ra­tik Halk Par­ti­si) adıy­la gi­ren par­ti, dün­ya AB­D’­nin ola­sı Irak iş­ga­li­ni ko­nu­şur­ken “em­per­ya­liz­m”­in “e­”si­ni ağ­zı­na al­ma­dı.

Er­do­ğan gi­bi on­lar da “göm­le­k” de­ğiş­tir­miş­ti…

ABD ba­şa­rı­sız

AB­D’­nin Irak mü­da­ha­le­sin­den bu ya­na 11 yıl geç­ti.

ABD söz­de Ira­k’­ı dik­ta­tör­lük­ten kur­ta­ra­cak, de­mok­ra­si­ye ge­çi­şi­ni sağ­la­ya­cak, ül­ke­ye ba­rış ve hu­zur ge­ti­re­cek­ti.

El­bet­te asıl ni­ye­ti­ni bi­li­yo­ruz:

Irak pet­rol­le­ri­ni kü­re­sel pa­zar­la­ra aç­mak, İs­ra­il’­in gü­ven­lik so­ru­nu­nu çöz­mek, ken­di eko­no­mik kri­zi­ni son­lan­dır­mak…

Ba­şa­rı­lı ol­du mu?

Ha­yır.

Sad­da­m’­ı de­vir­di de­vir­me­si­ne an­cak Ira­k’­ı yö­ne­te­bil­me ka­pa­si­te­si­ne sa­hip Ma­li­ki dı­şın­da bi­ri­ni bu­la­ma­dı.

İs­ra­il’­i da­ha gü­ven­li kı­la­cak­tı. Ak­si­ne Ira­k’­ı, İs­ra­il’­in can düş­ma­nı İra­n’­ın et­ki ala­nın­da bir ül­ke­ye dö­nüş­tür­dü.

Eko­no­mik kri­zi son­lan­dı­ra­cak­tı. Ira­k’­ta sa­vaş için 2 tril­yon do­la­rı aşan bir pa­ra har­ca­mak­la kal­ma­dı, borç­la­rı ve büt­çe açı­ğıy­la ta­ri­hin en de­rin eko­no­mik kri­ziy­le bo­ğu­şu­yor.
Sa­de­ce bu ka­dar de­ğil…

Su­ri­ye­’de, Öz­gür Su­ri­ye Or­du­su­’nu si­lah­lan­dı­ra­rak Esa­d’­a bir ve­sa­yet sa­va­şı yü­rüt­tü. Esa­d’­ı de­vi­re­me­di­ği gi­bi, ya­rat­tı­ğı mu­ha­le­fet, ka­fa ke­sen te­rö­rist­le­rin de­ne­ti­mi­ne gir­di.
Ku­zey Af­ri­ka­’da des­tek­le­di­ği “ı­lım­lı İs­lam ik­ti­dar­la­rı­” dal­ga­sı Mı­sı­r’­da­ki as­ke­ri mü­da­ha­ley­le yı­kıl­dı. Ar­dın­dan Tu­nus gel­di. Kı­sa­ca­sı ba­şa­rı­sız olan yal­nız­ca AB­D’­nin tan­kı to­pu de­ğil. Bir bü­tün ola­rak, böl­ge­’de ABD pro­je­si/BOP tut­ma­dı. Çün­kü…

Or­ta­do­ğu­’da yıl­lar sü­ren mü­ca­de­le so­nu­cu ya­ra­tı­lan si­ya­si bi­ri­ki­mi yok say­dı. Böl­ge hal­kı­nı mo­dern kim­lik­ler­le de­ğil; Arap, Şi­i, Sün­ni, Kürt di­ye sı­nıf­lan­dır­dı. Et­nik, di­ni, mez­hep kim­lik­le­ri­ni ok­şa­dı. Hiç­bi­ri­nin Ba­tı­’ya rağ­men böl­ge­de ku­ru­lan yurt­taş­lı­ğın önü­ne ge­çe­me­di­ği­ni gö­re­me­di. Su­ri­ye­’de İs­lam­cı mi­li­tan­la­rın vah­şi­ce öl­dür­dü­ğü Hı­ris­ti­yan din ada­mı­nın ce­na­ze­sin­de bir ima­mın du­a oku­ma­sı­nı an­la­ya­ma­dı.

ABD kay­bet­ti; ül­ke­si­ne dö­nü­yor…

Fi­yas­ko­nun so­nu­cu

BDP’­nin HDP’­ye dö­nüş­me­si­nin ar­dın­da AB­D’­nin bu kay­bı var.

Kürt hal­kı­na AB­D’­nin onu kur­ta­ra­ca­ğı­na da­ir su­nu­lan “Kür­dis­tan ha­ya­li­” fos çık­tı.
İra­n’­da, Ira­k’­ta, Su­ri­ye­’de kan uyuş­maz­lı­ğı ya­şa­dı­ğı ik­ti­dar­lar var. Al­ter­na­ti­fi ise ka­fa-kol ke­si­yor.

Bu ye­ni şart­lar PKK’­yı ye­ni­den Tür­ki­ye­’ye mec­bur bı­rak­tı.

Evet, PKK stra­te­ji­si­ni de­ğiş­tir­mek zo­run­da kal­dı.

Ön­ce­ki gün PKK’­lı Mus­ta­fa Ka­ra­su, “Es­ki­den dev­let kur­ma an­la­yı­şı var­dı, bun­dan vaz­geç­ti­k” de­di. De­va­mın­da HDP’­nin ku­ru­luş ge­rek­çe­si­ni de Er­tuğ­rul Kürk­çü­’nün sö­zü­nü ta­mam­la­ya­rak söy­le­di: “U­lus­la­rın dev­let kur­ma­dan da öz­gür ve de­mok­ra­tik ya­şam için­de, ken­di ka­der­le­ri­ni ta­yin ede­bi­le­ce­ği yak­la­şı­mı için­de­yiz. HDP ile Tür­ki­ye sı­nır­la­rın­da Tür­ki­ye­’nin de­mok­ra­tik­leş­me­si için­de Kürt so­ru­nu­nu çöz­me­yi he­def­li­yo­ruz. Bu bir stra­te­jik pro­je­dir.”
PKK ar­tık ken­di­si­ne Tür­ki­ye­’de bir alan aç­mak zo­run­da ol­du­ğu­nu an­la­dı. Ye­ni bir dev­let kur­ma ama­cıy­la kur­tul­mak is­te­di­ği Tür­ki­ye, bu­gün böl­ge­de Kürt­le­rin ne­fes ala­bi­le­ce­ği tek top­rak par­ça­sı.

Ha­liy­le PKK’­nın Tür­ki­ye­’de si­ya­set ya­pa­bi­le­ce­ği bir pro­je­ye ih­ti­ya­cı var.

Müt­te­fik­le­re ih­ti­ya­cı var.

Gü­ney­do­ğu­’da­ki Kürt­ler dı­şın­da di­ğer ke­sim­ler­le bir ara­ya gel­me­ye ih­ti­ya­cı var.

BDP’­yi HDP’­ye dö­nüş­tü­ren ne­den de iş­te bu re­ali­te.

Öca­la­n’­ı, kü­çük sol grup­lar­la bir­lik­te par­ti kur­ma­ya iten bu.

Kan­la-göz­ya­şıy­la ge­çen yıl­lar­dan her­ke­sin ders çı­kar­ma­sı ge­re­ki­yor. Bü­yük dev­let­le­re da­ya­na­rak ku­ru­lan ha­yal­ler­den uyan­ma za­ma­nı gel­di. Bı­ra­ka­lım ar­tık baş­ka­la­rı­nın iş­gal­le­ri­nin ya­rat­tı­ğı fır­sat­la ku­ru­la­cak ya­pay Kür­dis­ta­n’­ı.

Bu­gün Gü­ney­do­ğu­’dan da­ha faz­la Ba­tı­’da Kürt kar­de­şi­miz ya­şı­yor. Bi­zi bir­bi­ri­miz­den na­sıl ayı­ra­cak­sı­nız? Ara­mı­za na­sıl sı­nır çe­ke­cek­si­niz?

Bı­ra­ka­lım ar­tık bu et­ni­si­te­ye, mez­he­be da­ya­nan, Or­ta­do­ğu­’da top­lum­la­rı bir­bi­ri­ne boğ­du­ran ge­ri­ci ide­olo­jik an­la­yış­la­rı.

Bun­la­rın hiç­bi­ri 1923’te ku­ru­lan Cum­hu­ri­ye­t’­in eşit yurt­taş­lık fel­se­fe­sin­den da­ha ile­ri­si­ni ya­ra­ta­ma­dı.

Kürt Kar­de­şim!

Gel bir­lik­te he­pi­mi­zin öz­gür­ce, kar­deş­çe ya­şa­ya­ca­ğı bir ül­ke in­şa ede­lim.

Baş­ka tür­lü hiç­bi­ri­miz mut­lu ola­ma­yız.

oda.tv

umut  |  Cvp:
Cevap: 1
08.05.2014- 14:14

Neofaşist! Soner Yalçın'ın yazdıklarının altına imzamı atıyorum. Kürt ve Türk'ün kurtuluşu ortak bir mücadeleyle olanaklıdır. Bunun yolu da etnik siyaset yerine sınıf siyaseti oturtmaktan geçiyor. Etnik siyasetin bu ülkede kan akıtmaktan başka bir yararı olmadı. Bu siyasi tercih Kürt ve Türk'ü birbirinden ayırmaktan başka bir işe yaramadı. Bölgede emperyalist amaçlara karşı çıkacak bir siyaset üzerinden her iki toplumu bir araya getirebilmek mümkün. Yeter ki böyle bir irade gösterebilelim.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 2
08.05.2014- 17:00

BDP hiç bir şekilde Türkiye partisi olamadı. Kürt etnik temeli üzerinden siyaset yapıyordu, PKK ile doğrudan ilişkisi olduğu açıktı ve bir şekilde silahlı mücadeleyi de onaylıyordu. Böyle bir yapının Türkiye partisi olabilmesi de mümkün değildi. Aldığı oylara bakıldığında ise, özellikle batıda kürtlerin çok az bir kısmına hitap edebiliyordu. HDP bu sorunu aşabilmek için kuruldu. 2014 seçimleri bu yönelimin de tutmadığını gösterdi. HDP ve BDP'nin aldığı oylarda hiç bir değişiklik olmadı. Bu siyaset yapma biçimi devam ettiği sürece de tutmayacaktır ve HDP kürt siyasal hareketinin batıya uzanmaya çalışan bir kolu olarak kalacaktır.

Soner Yalçın   kürt siyasal hareketinin neden HDP'ye ihtiyaç duyduğunu yazmış. Katılmamak mümkün değil. Kürt siyasal hareketi kendi siyasetini gözden geçirmedikçe ve bölgedeki emperyalist amaçlara doğrudan karşı çıkmadıkça ve kurtuluşun Türk ve Kürt emekçilerinin ortak mücadelesi olduğu gerçeği üzerinden siyaset yapmadıkça Türkiye solunun ana gövdesinin desteğini alamayacaktır. Kısaca kürt siyaseti Türkiye partisi olma isteğinde samimi ise, kendi siyasetini gözden geçirmek zorundadır. Aynı siyaset sadece isim değişiklikleriyle pazarlandığı sürece bu stratejinin de başarısızlığa uğraması kaçınılmaz olacaktır.

abbas  |  Cvp:
Cevap: 3
09.08.2014- 18:38

Kürt hareketi sıkıştığı güneydoğudan çıkmak istiyor. Yıllardır aldığı oy 6.5'un üzerine çıkmadı. HDP böyle bir proje. Anlaşılmayan konu partinin ismini değiştirerek, üç beş farklı cümle kurarak Türkiye partisi olunamayacağıdır. Belediye seçimlerinde gördük, BDP-HDP toplamında yine artış yok. Bu gidişle de olmayacak, kafalar değişmedikten ve Türkiye partisi olmanın her şeyden önce ortak bir üst kimlikten geçtiğini anlamadıktan sonra bu konuda zihinsel bir devrim yapmadıktan sonra hiç bir zaman Türkiye partisi olamayacaklar, ve sorun da bölücülük sorunu olarak kalmaya devam edecek.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]