Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Doğa Bilimleri

Evren ne kadar hızlı genişliyor?

Resim Ekleme

Yeni bir yöntemle evrenin genişlemesi doğrudan ve çok hassas düzeyde ölçülebilir.

Mehmet Ali Olpak / BilimsoL

Kozmoloji araştırmacılarının ortaklaştığı temel bilgilerden biri, evrenimizin genişliyor olması. Genişleme olgusu kuramsal olarak öngörülmüş ve bugüne kadar ancak dolaylı olarak test edilebilmişti. Physical Review Letters dergisinde yakın zamanda yayınlanan bir çalışmada, genişlemenin doğrudan ölçümüne olanak sağlayabilecek bir yöntem tarif edildi.

Evrenin genişlemesi, gündelik yaşamdan aşina olduğumuz türden bir genişleme değil. Gündelik yaşamımızda kendimizin ve nesnelerin, uzayın bir bölümünün içinde, bir kabın içinde duran nesneler gibi “kapsandığımızı” söyleyebiliriz. Genişlemeden anladığımız da, bu kabın içinde bulunmaya devam ederken, nesnelerin hacmen büyümesidir. Evrenin genişlemesi söz konusunda olduğunda ise, evreni içinde bulunduran bir “kap”tan söz edemeyiz. Evren hiçbir şeyin içinde değildir; ancak birbirine göre durmakta olan iki nesne arasındaki fiziksel mesafe zamanla büyümektedir!

Genişlemeyi, modern kozmolojinin temel varsayımları doğrultusunda (dolaylı da olsa) nicel olarak ölçmek mümkün. Bu ölçümler çoğunlukla ömrünü tüketen yıldızların patlamasının, yani “süpernova”ların yaydığı ışık üzerinde yapılmaktaydı. Ancak bu bir dizi varsayıma dayanıyor ve evrenin genişlemesine dair dolaylı ölçüm imkanı veriyordu.

Pekin’den araştırmacıların yayınladığı yeni çalışmada önerilen yöntem ise, galaksiler arası boşluğa yayılmış hidrojen gazından oluşan bulutların yoğun olarak emdiği 21 cm dalga boyundaki ışık üzerinde ölçümler yapılması. Araştırmacılara göre bu dalga boyundaki ışık üzerinde yapılacak ölçümler daha hassas olacak ve şu anda ölçülenebilene göre daha küçük hız değişimlerini tespit edilebilecek. Halihazırda yürütülen gökyüzü taramalarının bu yönteme uygun şekilde veri toplayabilir hale getirilmesiyle, on yıl mertebesinde bir sürede evrenin genişleme ivmesinin hassas bir ölçümünü yapmaya yetecek veriyi toplamak mümkün olacak.

Son yılların en popüler bilimsel kahramanı olan Higgs bozonunun deneylerde gözlenmesiyle, parçacık fiziğinin yarattığı heyecan sönümlenmeye başlamış gibi görünüyor. Gökyüzü taramaları ise, bu popülariteyi bugünlerde devralmaya aday. Ancak verilerin toplanması ve işlenmesi uzun süreler gerektirdiğinden, çalışmaların ne oranda heyecan yaratacağını görmek için beklemek durumundayız. Ancak bu bekleyişin sonunda, evrene dair yeni bilgiler edinileceğinden şüphe yok.

İlgili çalışma: “Method for Direct Measurement of Cosmic Acceleration by 21-cm Absorption Systems”, Hao-Ran Yu vd., Phys. Rev. Lett. 113, 041303 (2014).

Haber kaynağı: http://physics.aps.org/synopsis-for/10.1103/PhysRevLett.113.041303

http://haber.sol.org.tr/bilim-teknoloji/evren-ne-kadar-hizli-genisliyor-haberi-95713

sirius  |  Cvp:
Cevap: 1
11.08.2014- 21:58

evren hiçbir şeyin içinde değil ama genişliyor, anlayabilmek çok zor.

Gökkağan  |  Cvp:
Cevap: 2
19.08.2014- 23:11

Alıntı Çizelgesi: sirius yazmış

evren hiçbir şeyin içinde değil ama genişliyor, anlayabilmek çok zor.



Evet anlayabilmek çok zor. Sanki uygarlığın gelişimi ile birlikte evrende genişliyor.

sirius  |  Cvp:
Cevap: 3
20.08.2014- 12:57

Alıntı Çizelgesi: Gökkağan yazmış

Alıntı Çizelgesi: sirius yazmış

evren hiçbir şeyin içinde değil ama genişliyor, anlayabilmek çok zor.



Evet anlayabilmek çok zor. Sanki uygarlığın gelişimi ile birlikte evrende genişliyor.



evrenin gelişmesinin uygarlığın gelişimi ile bir ilgisi mi var. benim söylemek istediğim evren bir şeyin içinde değilse, nasıl genişlediği. ceviz kabuğundaki bir evrenin dışı yoksa dışı olmayan o evren nasıl oluyor da karpuz kabuğu büyüklüğünde olabiliyor ve sonra bugünkü sınırlarına gelebiliyor.

sirius  |  Cvp:
Cevap: 4
20.08.2014- 22:26

bir balonu şişirdiğimizde balon genişler ve önceki hacminden daha büyük bir hacime ulaşır. bunu anlayabiliyoruz. balon şiştikçe kendi dışındaki hacimden yer kapıyor demektir. evrenin genişlemesi için böyle bir örnek verilemiyor, çünkü evren şişiyor ama nereye doğru şişiyor. dışı yoksa bu fazladan hacim nereden ileri geliyor?

Gökkağan  |  Cvp:
Cevap: 5
21.08.2014- 22:28

Alıntı Çizelgesi: sirius yazmış

Alıntı Çizelgesi: Gökkağan yazmış

Alıntı Çizelgesi: sirius yazmış

evren hiçbir şeyin içinde değil ama genişliyor, anlayabilmek çok zor.



Evet anlayabilmek çok zor. Sanki uygarlığın gelişimi ile birlikte evrende genişliyor.



evrenin gelişmesinin uygarlığın gelişimi ile bir ilgisi mi var. benim söylemek istediğim evren bir şeyin içinde değilse, nasıl genişlediği. ceviz kabuğundaki bir evrenin dışı yoksa dışı olmayan o evren nasıl oluyor da karpuz kabuğu büyüklüğünde olabiliyor ve sonra bugünkü sınırlarına gelebiliyor.



Ne demek istediğinizi anlıyorum. olaya sadace soyut olarak yaklaştım. Evren konusu hassas ve bi o kadarda çözülemeyen bir konudur. Bu konu da hemfikiriz. Şimdi konuya dönersek evren kendi boyutun da bir süreçte mi ilerliyor? yoksa genişliyerek başlanlagıç noktasına ters orantı da çekilmeye mi başlıyor?

sirius  |  Cvp:
Cevap: 6
22.08.2014- 19:39

soruma soru ile karşılık verdiniz ama ben ne sorduğunuzu tam olarak anlayamadım.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 7
01.09.2014- 22:10

Alıntı Çizelgesi: sirius yazmış

bir balonu şişirdiğimizde balon genişler ve önceki hacminden daha büyük bir hacime ulaşır. bunu anlayabiliyoruz. balon şiştikçe kendi dışındaki hacimden yer kapıyor demektir. evrenin genişlemesi için böyle bir örnek verilemiyor, çünkü evren şişiyor ama nereye doğru şişiyor. dışı yoksa bu fazladan hacim nereden ileri geliyor?



Big-Bang bize evrenimizin dışının olmadığını söylüyor.Patlama sözcüğü ile anlatılmak istenen ise ''bir şeyin patlayarak her yöne dağılması''değil. Big-Bang'in yorumunda ''başlangıç'' için iç içe geçmiş genişlemeler anlaşılmalıdır. Ve bu genişleme iç'in dış'a çıkmasıyla oluyor. Bu konuda pek çok şey daha söylenebilir ama, ne söylenirse söylesin, sorduğunuz soru hala ortada duruyor: Evrenin dışı yoksa genişleme nasıl gerçekleşebiliyor?

Bu konuda ''uzmanların'' söyledikleri bunun olabilirliği yönündedir. Big-Bang'e karşı çıkan bilim adamlarının bu konuyu bir argüman olarak ileriye sürdüklerine hiç rastlamadım. Burada sanırım kilit soru ''yok''un ne olduğunun somut olarak ne olarak ne anlama geldiği konusunda yatıyor. Yok nedir. Var'ı anlayabiliyoruz da, yok'u anlayabilmek, daha doğrusu tam olarak anlayıp bilince çıkartabilmek pek mümkün olmuyor. Biz bulunduğumuz koşullarda yok derken yine varlık içinde yokluğa şartlanmışız, bize gerçek anlamıyla yok kavramı anlaşılmaz geliyor. Dolayısıyla evrenin dışının olmaması, evrenin genişleyebilmesinin önünde bir engel olarak algılanabiliyor.

Big-Bang içinde kalarak bu tür yorumlar yapılabilir ama konuya biraz spekülatif bakıldığında söylenecek çok şey var: Evrenimiz ''bir şekilde'' genişleyerek ortaya çıkmışsa, yine ''bir şekilde'' genişleyerek başka evrenlerin de ortaya çıkmış olması mantık dışı mıdır? Neden olmasın? Bizim içinde bulunduğumuz evren neden tek bir evren olsun? Ve eğer bir evren varsa aynı zamanda birden fazla evrenler de var demektir. Birden fazla evrenler var ise, o zaman da evrenimizin dışı var demektir, çok daha doğrusu evrenimizin dışında evrenler var demektir. Ve belki de tüm bu evrenleri birbirine bağlayan sonsuz bir uzay da vardır. Bilmiyoruz...Olamaz mı? Madde hem atom altı dünyada ve hem de makro dünyada öylesine farklı biçimler ve nitelikler kazanıyor ve öylesine farklı değişkenlikler gösteriyor ki, bütün bu spekülasyonları gerçekleştirebilecek ve birbirine bağlayabilecek nesnel bir bütünlüğe de sahiptir.

Neden olmasın?

sirius  |  Cvp:
Cevap: 8
02.09.2014- 19:38

bizim evrenimiz gibi başka evrenler varsa bu evrenlerin arasında ne var, uzay mı?

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]