Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Güncel Tartışma Konuları
28.08.2014- 19:25

İleri demokrasi ilerliyor!

AKP’nin dünkü 1. Olağanüstü Kongresi’yle ileri demokrasimiz bir adım daha ilerledi, yükseldi!

L. DOĞAN TILIÇ


AKP’nin dünkü 1. Olağanüstü Kongresi’yle ileri demokrasimiz bir adım daha ilerledi, yükseldi!

Erdoğan Çankaya’ya yalnız çıkmıyor; demokrasi anlayışı ve o anlayışı can siperane savunan medyası da onunla birlikte Çankaya’da olacak.

Başbakan, 12 yıllık devr-i iktidarında, demokrasimizi ilerletirken, pek çok şeyi de geride bıraktı. Kardeşlerini geride bıraktı, yeni kardeşleri oldu! Sabah akşam övgüler düzdüğü Batı’yı, AB’yi geride bıraktı, yeni ufuklara açıldı…

İpine sarılıp bugünlere geldiği Avrupa’nın, Batı demokrasilerinin olmazsa olmazı ifade ve basın özgürlüğüdür. Erdoğan ileri demokrasiyi ilerlettiği her adımda ifade ve basın özgürlüğünü de biraz daha geride bıraktı.

Muhaliflerini, kendisini eleştirenleri etrafına yaklaştırmamasını; Başbakanlık’taki, AKP kongrelerindeki akreditasyon uygulamalarını biliyorduk. Dün o uygulamayı da bir adım daha ilerletti.

BirGün, Evrensel, Sözcü, Aydınlık, Halk TV, İMC, Ulusal Kanal önceki kongrelerin de yasaklılarıydı. Bunu kendileri için dert ettikleri söylenemez. O kongrelerde olmayı yalnızca halkın haber alma hakkı için önemserlerdi.

Bu kez, ileri demokrasi ilerleyip, pek çok şeyle birlikte “paralel” olanları da geride bırakıp “düşman” saflarına iterken, Bugün TV, Samanyolu Haber, Kanal Türk TV, Zaman Gazetesi ve Cihan Haber Ajansı gibi Cemaat medyası da kongreye alınmadı.

O Cemaat medyası ki, daha düne kadar Türkiye ekonomisinin ve demokrasisinin nasıl çağ atladığını; Erdoğan’ın Asya’dan Afrika’ya, Ortadoğu’dan Balkanlar’a gönülleri nasıl fethettiğini anlatmakla meşguldü. Kavga başlayıp kılıçlar çekilince, manşetler de değişti; 12 yılda nasıl borç batağına saplanıldığı, fuhuşun ve uyuşturucunun nasıl patladığı keşfedildi birden.

Dün majestelerinin medyası olanlar, majeste Çankaya’ya çıkarken mazinin medyası oluverdi.

Majestelerine medya mı yok? Maziye itilenler düşünsün!

Yeni Türkiye’nin yeni medyası Çankaya’ya uyumda fazla zorlanmaz nasılsa. “Sayın Başbakanım”ın yerini “Sayın Cumhurbaşkanım” alır ve sorular yine aynı şekilde sorulur.

İş yükü biraz artacak gerçi; majestenin himayesindeki küçük majesteyi de gözetecek ve “90 yıl boyunca hasar alan cumhuriyetin” restorasyonunda ona omuz verecekler. Yıllardır “Yurtta sulh cihanda sulh” ilkesiyle ilerleyen “pısırık dış politika” nasıl restore edildiyse, geriye kalan her şeyin de aynen öyle restore edilmesini alkışlayacaklar.

Sonra yukarıya dönüp, bir hata yaptıklarında tıpkı “Alo Fatih” gibi “kendileriyle ilgili gereğini yapmaya” da hazır olarak soracaklar sorularını:

“Sayın Cumhurbaşkanım!” diyecekler.

“Benim en büyük sorunlarımdan bir tanesi sizin Cumhurbaşkanı olduğunuz bir ülkede köşe yazarı olmak. Çünkü bazen ben daha hayalini kurmayı bitirmeden siz o işi yapmış oluyorsunuz, ben de böyle ortada kalıyorum ve yeni bir dava bulmaya çalışıyorum.”

“Şimdi bölge siyasetine gelecek olursak, diyorlar ki, hani bir eleştiri, komşularla sıfır sorun diyorlardı, şimdi sıfır komşu oldu. Tabii bu büyük bir palavra, çünkü Yunanistan ile aramız kötüydü şimdi aramızdan su sızmıyor. Sırbistan, varlığını Türk düşmanlığına adamış bir milletti; bugün son derece iyi ilişkiler kurdunuz onlarla ve o ilişkiler sayesinde Boşnakları bir soykırımdan kurtardınız belki de…”

Bir küçük çocuk mu öldü ve “ölmüştür geçmiştir” mi dedi Cumhurbaşkanı; “Efendim aslında, yani sanki bu sözlerinizden ya da daha önce sizin Berkin’in şeyine üzülmediğiniz gibi bir algı çıkabiliyor, onu o tarz kullanıyorlar, sizin yüreğinizi biliyorum, yani böyle bir şeyin asla olmayacağını biliyorum” diye girecekler soruya.

“Merak ediyorum günde kaç saat uyuyorsunuz? Sürekli mitingdesiniz, ne yiyorsunuz ki bu enerjiyi üretiyorsunuz?” şeklinde bomba soruları hep olacak.

Böyle sordukça hep yanında olacaklar… İleri demokrasi sadece majesteleri sayesinde ilerlemeyecek… Artık nereye kadar ilerlerse ilerleyecek ve o noktada tarih, majesteleri kadar majestelerinin medyasının rolünü de yazacak!

dayanışma  |  Cvp:
Cevap: 1
28.08.2014- 19:26

İleri demokrasi Çankaya'ya yerleşti, sevinin!

umut  |  Cvp:
Cevap: 2
28.08.2014- 22:53

Alıntı Çizelgesi: dayanışma yazmış

İleri demokrasi Çankaya'ya yerleşti, sevinin!



Sadece Çankaya'ya çıkmış olsa yine iyi, şimdi oradan bütün ülkeyi yönetmeye kalkacak!Seçimle geldim, en büyük benim, yasama, yargı, yürütme takmam diyecek. Al sana ileri demokrasi!

munzur  |  Cvp:
Cevap: 3
29.08.2014- 17:19

Erdoğan'ın Çankaya'ya çıkmasıyla değişen bir şey olmayacak. Hükümet işlerini bu kez köşkten sürdürecek, tek fark bu. Olan da parlamenter sisteme olacak. Anayasanın izin vermediği başkanlık sistemi başbakan tarafından fiilen delinecek ve Türkiye yine kaotik bir süreçle idare edilmeye devam edecek.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 4
30.08.2014- 15:29

Alıntı Çizelgesi: munzur yazmış

Erdoğan'ın Çankaya'ya çıkmasıyla değişen bir şey olmayacak. Hükümet işlerini bu kez köşkten sürdürecek, tek fark bu. Olan da parlamenter sisteme olacak. Anayasanın izin vermediği başkanlık sistemi başbakan tarafından fiilen delinecek ve Türkiye yine kaotik bir süreçle idare edilmeye devam edecek.



2002'den beri o kadar çok şey değişti ki. Yavaş yavaş, alıştıra alıştıra Cumhuriyet'in bütün kazanımlarını yok ettiler. Aydınlanmanın dibine kibrit suyu döktüler, laikliğin kökünü kazıdılar, kazımaya devam ediyorlar. Bugün internet sitelerinde bir haber vardı, artık açılmış bulunan İHL de yetmez oldu bunlara, klasik liselere imam hatip derslikleri açmaya başladılar. Eğitimin baştan   sona dincileşmesi-gericileştirilmesi adım adım gerçeğe dönüşmekte. Erdoğan'ın Çankaya'ya çıkması, kendisinin de söylediği gibi, yasama, yürütme ve yargının tek adama bağlanmasının fiili olarak hayata geçmesi demek. Diktatörlüğünü pekiştirmenin ilk adımını Erdoğan köşke çıkarak gerçekleştirdi. Erdoğan için Cumhuriyet karşıtlığında yeni bir mevzinin ele geçirilmesi demek oluyor bu. Türkiye solu bunu görebilmeli.2015 seçimlerinden anayasayı bile değiştirebilecek bir çoğunlukta çıkması, Türkiye'nin girdiği karanlık sürecin daha da karanlıklara boğulması anlamına gelir. Bu yüzden herkesin aklını başına alması gerektiğini düşünüyorum. Kuyrukçu takımı Türkiye solu için artık bir kayıptır. Ama kendisini solcu, sosyalist, ilerici, yurtsever, demokrat olarak gören-niteleyin herkesin bu gerçeği görebilmesi gerekiyor.

Yoksa iş işten gerçekten geçecek!

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]