Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Doğa Bilimleri

Galaksiler giderek birbirinden uzaklaşıyor

NASA'nın 200 bin galaksi üzerinde 5 yıl boyunca ve kozmik zamanda 7 milyar ışık yılı geriye gidilerek yapılan gözlemler sonucunda, evrende karanlık enerjinin, yer çekimi gücüne baskın olduğu ve evrenin giderek artan bir hızla genişlemesini sağlayan düzenli ve tek vücut bir güç olduğu teyit edildi.

NASA'nın internet sitesinde yer alan habere göre, uzayda bulunan "Galaksi Evrim Kaşifi (Galaxy Evolution Explorer)" aracı ve Avustralya'nın Siding Spring dağlarının zirvesinde bulunan teleskopla yapılan gözlemleri izleyen dikkatli ölçümler, galaksilerin birbirinden uzaklaştığı bilgisini bir kez daha doğrularken, bulgular, karanlık enerjinin varlığının, şimdiye kadar sağlanan en iyi teyidi oldu.

Avustralya'daki Swinburne Teknoloji Üniversitesi'nden Chris Blake, bu durumu, "bir taşı havaya attığınızda, bir süre sonra hızının azalmayıp, giderek artması ve havada giderek daha hızlı biçimde yol almayı sürdürmesi gibi"   ifadeleriyle tanımlıyor.

Araştırmayla ilgili iki makalenin yazarlarından olan Blake, karanlık enerjinin bir kozmolojik sabit güç olduğunu en iyi şekilde teyit ettiklerini belirterek, baskın olan yer çekimi olsaydı,     "karanlık enerjinin zaman içerisindeki bu düzenli, sabit etkilerinin gözlemlenemeyeceğini" belirtti.

Gizemli karanlık enerji, evrenin yapı taşlarını birbirinden uzaklaştırıyor. Yapısı bilinmediği, sadece gözlemler sonucu tahmin edilebildiği için, bu gizemli enerjiye karanlık enerji adı veriliyor. Karanlık enerjinin, evrenin yüzde 74'ünü oluşturduğu düşünülüyor. Karanlık madde ise karanlık enerjiye göre daha az gizemli, hakkında daha çok şey biliniyor ve evrenin yüzde 22'sini oluşturuyor. Geriye kalan, atomların oluşturduğu ve gezegenleri, yıldızları ortaya çıkaran olağan madde ise evrenin sadece, yaklaşık yüzde 4'lük bir kısmı.

Karanlık enerji düşüncesi, süpernova patlamalarının yerleri arasındaki değişimler gözlemlenerek, 1990'lı yıllarda ortaya atıldı. Bu yeni çalışmayla da, bu düşünce teyit edildi.

Astronomlar önce, "Galaksi Evrim Kaşifi" aracının sağladığı verilerle, uzak evrendeki galaksilerin üç boyutlu bir haritasını çıkardı. Avustralya'daki teleskop yardımıyla da, galaksiler arasındaki mesafelerle ilgili ölçümler yapıldı. Bu çalışmada, evrenin erken dönemlerinin bıraktığı ses dalgalarından da, galaksiler arasındaki mesafe değişimlerini belirlemek amacıyla yararlanıldı. Sonuçlar, galaksilerin giderek artan hızla birbirinden uzaklaştığını gösterdi. Bilimadamları, galaksi kümelerinin kentler gibi giderek büyüdüğünü, binlerce galaksilik kümeler oluştuğunu, bu kümelerin yer çekimi etkisiyle kendisine doğru yeni galaksileri çektiğini, ancak karanlık enerjinin ise bu kümeleri dağıtma yönünde çalıştığını, bu nedenle galaksilerin kümelenme sürecinin yavaşladığını belirledi. Bu da karanlık enerjinin, dağıtıcı gücünün ölçülmesine olanak sağladı.

Çalışmalardan elde edilen sonuçlara göre karanlık enerji ve yer çekimi, birbirine zıt ancak birbirine bağımlı "yin-yang" gibi, iki güç. Evrenin erken zamanlarında yer çekimi baskın durumda idi. Evreni ortaya çıkaran ''Büyük Patlama''dan 8 milyar yıl sonra ise karanlık enerjinin gücü öne geçmeye başladı ve evren genişledikçe yer çekimi gücünün etkisi zayıflamaya, madde, giderek hızlanan bir süreçle evrende dağılmaya başladı. Bundan milyarlarca yıl sonra, karanlık enerjinin daha da baskın hale geleceği düşünülüyor.

Milyarlarca yıl sonra galaksiler birbirinden o kadar uzaklaşmış olacak ki, bu galaksilerde yaşayan zeki canlılar bir diğer galaksiyi artık göremeyecek.

NASA astrofizik direktörü Jon Morse, elde edilen sonuçlara ilişkin yaptığı açıklamada, "astronomların son 15 yılda yaptıkları gözlemler, fizik bilimi alanında en şaşırtıcı keşiflerden birinin yapılmasını sağladı. Bu da, evrenin, Büyük Patlama ile tetiklenen genişlemesinin hızlanarak sürdüğüdür. Bağımsız yöntemler ve Galaksi Evrim Kaşifi aracının sağladığı verilerin kullanılmasıyla, karanlık enerjinin varlığından daha fazla emin olduk" dedi.

Karanlık enerjiyle ilgili çalışmaların sonuçlarına ilişkin haber ve görsellere, NASA sitesinden "http://www.nasa.gov/mission_pages/galex/galex20110519.html" bağlantısıyla ulaşılabiliyor.

cumhuriyet

melnur  |  Cvp:
Cevap: 1
12.10.2014- 22:42

Alıntı Çizelgesi: sirius yazmış

Galaksiler giderek birbirinden uzaklaşıyor.

(...)

Milyarlarca yıl sonra galaksiler birbirinden o kadar uzaklaşmış olacak ki, bu galaksilerde yaşayan zeki canlılar bir diğer galaksiyi artık göremeyecek.





Evren genişliyor, daha doğru bir ifadeyle ''görünür evren'' genişliyor. Galaksilerin birbirinden uzaklaşmasının nedeni galaksiler arası uzayın genişlemesidir. Yoksa durağan bir uzayda galaksiler uzaklaşmıyor. İkinci konu, galaksilerin uzaklaşması konusu daha doğru bir ifadeyle ''galaksi kümelerinin'' birbirinden uzaklaşmasıdır. Galaksiler arası mesafeler birbirlerini gravitasyon nedeniyle çekebilecek uzaklıkta ise bu galaksiler galaksi kümelerini meydana getirir. Uzayın genişlemesiyle birbirinden uzaklaşanlar bu galaksi kümeleridir. Galaksi kümeleri içinde bulunan galaksiler bu uzaklaşma eğiliminin dışında birbirine yakınlaşmaktadır ve belli bir zaman diliminde de ( milyonlarca yıl içinde)   ''çarpışarak'' daha büyük ve birleşik galaksiler haline gelecektir.

sirius  |  Cvp:
Cevap: 2
17.10.2014- 23:45

galaksiler hem uzaklaşıyor ve hem de yakınlaşıyor mu? nasıl oluyor bu?

melnur  |  Cvp:
Cevap: 3
07.12.2014- 03:39

Alıntı Çizelgesi: sirius yazmış

galaksiler hem uzaklaşıyor ve hem de yakınlaşıyor mu? nasıl oluyor bu?



Süper kümeler içinde bulunan galaksiler gravitasyonun etkisiyle birbirine yaklaşıyorlar ve bir zaman sonra çarpışarak daha büyük galaksleri meydana getiriyorlar. Aynı küme içinde bulunduğumuz Andromeda galaksisi ile Samanyolu galaksimiz bu şekilde birbirine yaklaşıyorlar. Belli bir zaman sonra da çarpışacaklar ve daha büyük bir galaksiye dönüşecekler.

Süper kümeler içindeki galaksilerin birbirine yakınlaşmasıyla birlikte, süper küme galaksileri de birbirinden uzaklaşıyorlar. Bu uzaklaşmanın nedeni uzayın genişlemesidir.

( Burada bir konuyu akılda tutmakta yarar var. Uzaklaşma ve yakınlaşma konusunu dolaylı yoldan değerlendirilerek, yorumlanmaktadır. Uzak gökadaların uzaklaşmasını oralardan gelen ışığın kırmızıya kayması nedeniyle yorumlayabiliyoruz. Yani kırmızıya kayma döpler etkisi olarak yorumlanmakta ve uzaklaşma bu nedenle ileri sürülmektedir. Bu yoruma karşı çıkan bilim insanları da var. Onlar kırmızıya kaymayı ışığın milyarlarca yıl öteden gelirken yolculuk sırasında değişime uğramasıyla olabileceğini de ileri sürüyorlar. Ancak şu anda kabul, evrenin genişlediği şeklindedir.)

( Evrenin genişlemesinin yorumundan da Big-bang çıkıyor. Big-Bang bu anlamda bir çıkarımdır. Genişleyen evren zamanın bir yerinde sıfır zamanlı bir noktadan başlamış olmalıdır. Big-Bang dediğimiz kuram bu çıkarımlar üzerinde kuruluyor. Ancak bu konuda da farklı iddialar var. Bunlardan birini şu anda gericiliğin içeri tıktığı Prof.Rezzan Pekünlü dillendiriyor. Pekünlü hoca bu konuları bilim dergilerinde   yorumlarken ''zamanda geriye gidişi, neden bir sıfır noktası var''mealinde soruya dönüştürerek yorumlardı.)

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]