Kimin eli kimin cebinde belli değil. Sultanahmet eylemini yapanın yabancı olduğu ortaya çıktı bu arada. El Kaide bağlantısı üzerinde de duruluyor. Dolmabahçe eylemine eylem demek komiktir. Üstelik de 10 gün kadar önce twitter'den bu eylemin yapılacağı ve kimin yapacağı bile duyurulmuş. Peki pollis bunu neden önlemiyor? Hükümetin işine geliyor da ondan. Bu tip eylemlerin ne yeri ne zamanı. Gündemi değiştirmek için hükümete yarıyor bu eylemler. Bu eylemlerin arkasındakilere solcu demek olası değildir. Ya provokasyona geliyorlar, ya da birileri bu eylemleri bunlara yaptırıyor.

Gelişmeleri izledikce sayın Kaçak'ın söylemleri aklıma geliyor, hani söyledi diye linç etmiştinizya.

Bu tür eylemler DHKP-C tarafından da yapılıyor ama bu eylemin DHKP-C tarafından yapılmadığı ortada. Polisin ilk açıklamasında eylemi yapan kişinin adının yanlış verilmesi DHKP-C'yi eylemi savunmaya yöneltmişti. Verilen ismin ailesinin canlı bombayı tanımadığını söylemesiyle, eylemin failleri ve ardındaki siyaset de yön değiştirdi. Canlı bomba rus uyrukluymuş, IŞİD yorumu yapanlar da var, El-Kaide veya Çeçen Kara Dullar örgütü olabileceği de... Suriye'ye saldırı konusunda ''bataklık'' benzetmesi yapılıyordu ve Türkiye'nin bu konuda gerici bir rol almaması gerektiği de söyleniyordu. Erdoğan AKP'si kulaklarını tıkadı, emperyalizmin taşeronu olmayı kabul etti ve bölgedeki gerici unsurlara her türlü silah, mühimmat ve lojistik destek vermeyi sürdürdü. Bir anlamda bataklığa giriş yaptı. ABD ve batının aksine tavır da değiştirmiyor, değiştiremiyor. Böyle bir siyasi beceriye de sahip değil.Bölgede doğrudan aktör olmayı kabul ettiğinizde, bölgedeki kirliliklerin üzerinize sıçramasını önleyemezsiniz. Dün silah, mühimmat verip sırtını sıvazladıklarınıza bugün silahı ve mühimmatı kesmek durumunda kalırsanız ve bu yüzden bu katil sürüleri bölgedeki yerelliklerde bir şekilde yenilgiye uğradıklarında veya zor duruma düştüklerinde bunun nedeni olarak sizi göstereceklerdir. Silah ve mühimmat ile her türlü lojistiğin kesilmesine bağlayacaklardır ve bunun sorumlusu olarak da sizi göreceklerdir. Sultanahmet eyleminin böyle bir altyapısı olabilir. Tam bilebilmek şu anda pek mümkün olmasa da, Türkiye'nin böyle bir bela ile karşı karşıya kaldığı açık bir gerçek. Böyle bir tehdit ile karşı karşıyayız. Avrupa için de geçerli bu. Gericilik ve yobazlığa karşı bir mücadele ekseninde yer alamadığımız sürece de bu sorunu defedebilmek de mümkün gözükmüyor. Ama herşeyden önce emperyalizm karşıtlığı konusunda sağlam bir duruş gösterebilmeliyiz. Bu belanın Irak ve Suriye saldırıları bağlamında emperyalizm tarafından yaratıldığını hiç akıldan çıkarmayalım.
Şimdi akıtılan timsah gözyaşlarına hiç aldanmadan!

DHKP-C'nin olayı üstlenmesini polisin ilk başta yanlış isim vermesine bağlamak çok mantıklı gelmiyor. Koskoca DHKP-C   pilanlamadığı, hedefine koymadığı,..... bir eylemi sırf   polis isim verincemi üstleniyor, yani bedavacı demek istiyorsunuz. Veya DHKP-C üyelerinin örgütten bağımsız eylem yapabileceğinin bir işaretide olabilir, baksanıza kendilerinin pilanlamadığı bir eylem için sırf örgüt üyesinin ismi ortaya atıldı diye olayı biz yaptık diyorlar. Karanlık bir işe benziyor doğrusu. Kim, neden yalan söylüyor, amaç nedir belli değil.

''Canlı Bombalar'' Savcıyla Görüşmeye Gidiyor

Çarşamba, 07 Ocak 2015 18:16

Emniyet Genel Müdürlüğü Devrimcilere Katliam Davetiyesi Çıkarmaya Devam Ediyor

Emniyet Müdürlüğü, halkın adaletinden duyduğu korkuyla demokratik mücadele veren devrimcileri canlı bomba ilan ederek katliam davetiyesi çıkarıyor. Emniyet bunu ilk kez yapmıyor. Daha önce de okulunda, iş yerinde, mahallesinde hak-hukuk mücadelesi veren birçok devrimciyi canlı bomba ilan etti. Elif Sultan Kalsen de onlardan biriydi. Elif Sultan o zaman adliyeye giderek kendisini canlı bomba ilan eden polisler hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Yalan haber üreterek halkın bilincini bulandırmaya çalışan emniyet şimdi de Elif Sultan Kalsen'in bombalı eylem gerçekleştirdiği haberi üzerinden yaptığını meşrulaştırmaya çalışıyor. Bakın, biz canlı bomba değiliz diye suç duyurusunda bulunmuştu ama canlı bomba çıktı diyorlar.

Tabi ki adaletin olmadığı bir ülkede bir gün gelip hesap soracağımızdan korkacaklar. Adaletsizlik halkın canına tak etmiştir. Katilleri yargılamak yerine her gün yeni katliamlar yeni komplolarla öfkemizi büyütmeye devam ediyorlar.

Devrimcilerin açık hedef haline getirilerek katledilmesine izin vermeyeceğiz!

AKP halk düşmanlığı, hırsızlığı, aymazlığı teşhir oldukça her gün sokakta, polisin gözü önünde olan, demokratik mücadele veren devrimcilere saldırıyor. Yalanlarınıza komplolarınıza infaz çabalarınıza izin vermeyeceğiz.

Polisin ilan ettiği yeni canlı bombalar: Deniz Şah, Bahar Kurt, Dilek Kaya imiş. Canlı bombalar savcılığa giderek kendilerini hedef gösteren Emniyet Genel Müdürlüğü hakkında suç duyurusunda bulunacaklar.

Suç duyurusunun ne zaman yapılacağı hakkında bilgi vereceğiz.

HALK CEPHESİ

twitterda şöyle bir hesap var bu canlı bomba olayının olacağını 2hafta önceden yazmıştı elif sultan kalsenin ismini vererek. https://twitter.com/Mustafaselanik3


Eylem olduğu günün gecesi halkınsesi.tv de dhkp-c eylemi üstlenmişti. Bu örgüt bu kadar ciddiyetsiz bir örgütmü başkalarının eylemini üstleniyor, onu da geçelim bu twitter hesapları nasıl oluyorda bu eylemleri, eylemcilerin isimlerine kadar yazabiliyor, hayret.